18 Mart, kahramanlıklarla örülü bir destandır
Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ İl Başkanlığı, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 103. Yıldönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
KARŞILARINDA ATATÜRK’ÜN KURDUĞU CHP’Yİ VE HALKI BULACAKLARDIR
“Çanakkale’de, yüce bir milletin makûstalihinin döndüğü, binlerce şehitlerin al kanlarıyla tarihe ‘Çanakkale geçilmez’ diye yazdığı o kutlu günün 103. yıldönümündeyiz.
18 Mart sadece şahitlerimizin aziz ruhlarını andığımız ve hatıralarını yâd ettiğimiz bir gün değildir. 18 Mart, dünya tarihinde emperyalizme kaşı kazanılan en büyük zaferin yıl dönümüdür. 18 Mart, yorgun bir ulusun onurunu koruma aşkıyla, imkânsız denileni başardığı, kahramanlıklarla örülü bir destandır; kutlu olsun!
Tam 103 yıl önce bugün, saat 21.55’te Çanakkale müstahkem mevkii komutanı Cevat Paşa, başkomutanlık vekâletine sunduğu raporunda, “Bir düşman muhribi batırılmış, Bouvet mayınla batmış, İrresistable ve Ocean pek ağır hasara uğramış bir durumda sulara sürüklenmiştir. Diğer gemiler üzerinde kaydedilen isabetlerin sonucunu tespit etmek mümkün olmadı” diye yazmıştır. Türk tabyalarından atılan 2250 adet top mermisi, İtilaf donanmasının 3’te birini yok etmiş, kalan yarısını da ağır hasara uğratmış ve bir milletin emperyalist güçleri bozguna uğrattığı, kanıyla, canıyla kazandığı bir zafer olarak tarihteki yerini almıştır.
Çanakkale Zaferi’nin 103. yıldönümünü kutlayacağımız şu günlerde Atatürk’ün adını anmaktan kaçınanlar dahi onun adını ağzından bırakmayarak kendi gelecekleri için medet ummaktadırlar.
‘Kurtuluş Savaşı’nı keşke Yunanlılar kazansaydı.’ diyen bir zihniyetin; tüm bu olumsuz algı yöntemlerine rağmen Türk Milleti Mustafa Kemal Atatürk’e ve Çanakkale şehitlerine gittikçe daha çok sahip çıkıyor, onların değerini daha iyi anlıyorlar.
Atatürk’ün olmadığı bir tarih düşünenler, Atatürksüz bir Cumhuriyet yazmak isteyenler, karşılarında Atatürk’ün kurduğu CHP’yi ve halkı bulacaklardır. CHP’li olarak, halk olarak, Çanakkale Zaferi’ni kazananların torunları olarak laik Cumhuriyet’imizin ilelebet ayakta durmasını sağlamanın bilinci içinde olacağız.
18 Mart günü kıvılcımlanan tam bağımsızlık isteği, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün canlandırdığı milli egemenlik davası ile birlikte alev almış, Anafartalar’da, Sakarya’da, Dumlupınar’da bir milletin küllerinden yeniden doğduğu bir yangına dönüşmüş ve 9 Eylül 1922’de İzmir’de Ulusumuzu şereflendirmiştir.
18 Mart bu anlamda tam bağımsızlığın ve milli egemenliğimizin habercisi, bir Dünya Harbi’nin ve Kurtuluş Harbi’nin sonuncunda bir milletin hürriyet şevk ve hayalini tattığı andır 18 Mart. Vatanları uğuna nice yiğitlerin gözlerini kırpmadan ölmek için yarıştığı günün 103. yıldönümüdür bugün, aziz ruhları şad olsun! Vatan size minnettardır.”
“Çanakkale’de, yüce bir milletin makûstalihinin döndüğü, binlerce şehitlerin al kanlarıyla tarihe ‘Çanakkale geçilmez’ diye yazdığı o kutlu günün 103. yıldönümündeyiz.
18 Mart sadece şahitlerimizin aziz ruhlarını andığımız ve hatıralarını yâd ettiğimiz bir gün değildir. 18 Mart, dünya tarihinde emperyalizme kaşı kazanılan en büyük zaferin yıl dönümüdür. 18 Mart, yorgun bir ulusun onurunu koruma aşkıyla, imkânsız denileni başardığı, kahramanlıklarla örülü bir destandır; kutlu olsun!
Tam 103 yıl önce bugün, saat 21.55’te Çanakkale müstahkem mevkii komutanı Cevat Paşa, başkomutanlık vekâletine sunduğu raporunda, “Bir düşman muhribi batırılmış, Bouvet mayınla batmış, İrresistable ve Ocean pek ağır hasara uğramış bir durumda sulara sürüklenmiştir. Diğer gemiler üzerinde kaydedilen isabetlerin sonucunu tespit etmek mümkün olmadı” diye yazmıştır. Türk tabyalarından atılan 2250 adet top mermisi, İtilaf donanmasının 3’te birini yok etmiş, kalan yarısını da ağır hasara uğratmış ve bir milletin emperyalist güçleri bozguna uğrattığı, kanıyla, canıyla kazandığı bir zafer olarak tarihteki yerini almıştır.
Çanakkale Zaferi’nin 103. yıldönümünü kutlayacağımız şu günlerde Atatürk’ün adını anmaktan kaçınanlar dahi onun adını ağzından bırakmayarak kendi gelecekleri için medet ummaktadırlar.
‘Kurtuluş Savaşı’nı keşke Yunanlılar kazansaydı.’ diyen bir zihniyetin; tüm bu olumsuz algı yöntemlerine rağmen Türk Milleti Mustafa Kemal Atatürk’e ve Çanakkale şehitlerine gittikçe daha çok sahip çıkıyor, onların değerini daha iyi anlıyorlar.
Atatürk’ün olmadığı bir tarih düşünenler, Atatürksüz bir Cumhuriyet yazmak isteyenler, karşılarında Atatürk’ün kurduğu CHP’yi ve halkı bulacaklardır. CHP’li olarak, halk olarak, Çanakkale Zaferi’ni kazananların torunları olarak laik Cumhuriyet’imizin ilelebet ayakta durmasını sağlamanın bilinci içinde olacağız.
18 Mart günü kıvılcımlanan tam bağımsızlık isteği, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün canlandırdığı milli egemenlik davası ile birlikte alev almış, Anafartalar’da, Sakarya’da, Dumlupınar’da bir milletin küllerinden yeniden doğduğu bir yangına dönüşmüş ve 9 Eylül 1922’de İzmir’de Ulusumuzu şereflendirmiştir.
18 Mart bu anlamda tam bağımsızlığın ve milli egemenliğimizin habercisi, bir Dünya Harbi’nin ve Kurtuluş Harbi’nin sonuncunda bir milletin hürriyet şevk ve hayalini tattığı andır 18 Mart. Vatanları uğuna nice yiğitlerin gözlerini kırpmadan ölmek için yarıştığı günün 103. yıldönümüdür bugün, aziz ruhları şad olsun! Vatan size minnettardır.”
