Adalet AKP İstanbul Taksim Şişli İlçe binasında mı dağıtılıyor?
Cumhuriyet Halk Partisi Çerkezköy İlçe Teşkilatı’nda, Veliköy Mahallesi’ndeki referandum çalışmaları esnasında çıkan ve iki gencin darp edilmesiyle sonuçlanan kavgayla ilgili yeni bir açıklama yapıldı. CHP Çerkezköy İlçe Teşkilatı’nın olayla ilgili yaptığı ilk açıklamaları, düzenlediği basın toplantısında yalanlayan AK Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Abdullah Öğe’ye cevap veren CHP’liler, “Samimiysen, gerçekten samimiysen; kardeşlerimizi bu hale getirenlerin cezasını çekmeleri için bizim yaptığımız gibi siz de hukuki süreci başlatın. Bu gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak. Öldüresiye dövüldüğünü söyleyen gençler, AKP İlçe Başkanı ne söyledi de şikayetçi olmadılar?” gibi ifadeler kullandılar
ŞAHİTLER DİNLENDİ
Cumhuriyet Halk Partisi Çerkezköy İlçe Teşkilatı’nda yapılan basın açıklamasına CHP Çerkezköy İlçe Başkanı Engin Camcı, CHP Çerkezköy İlçe Kadın Kolları Başkanı Ebru Alaca, CHP Çerkezköy İlçe Gençlik Kolları Başkanı Uğur Can Avcılar ile Veliköy Mahallesi’nde yaşanan olaya şahit olduklarını ifade eden CHP Çerkezköy İlçe Kadın Kolları Üyeleri Kadriye Öztürk ve Cemile Kuşkan katıldı.
KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMA YAPILDI
Olayın şahitlerinden Kadriye Öztürk yapmış olduğu açıklamada, “Bizler kimliğimizi, rozetimizi kaldırıp; bayraklarımızı alıp yaklaşık 3 haftadır referandum çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diyerek açıklamalarına başlayan Cumhuriyet Halk Partisi Çerkezköy İlçe Başkanı Engin Camcı, “Biz bu mücadelemizin çok hayırlı sonuçlanacağına inanıyoruz. Çalışma arkadaşlarımızla meydanlardayız. Ayın 13’ünde de Veliköy Mahallemizde Kadın Kolları arkadaşlarımızla beraber çalışmadaydık. Düğün salonunun oradan ayrıldık ve sağlı-sollu iki grup halinde broşür dağıtmaya başladık. O gün AKP İlçe Teşkilatı’nın da bir çalışması varmış. Olabilir, her yerde karşılaşabiliriz. Sonuçta onlar da bir şeyi ifade ediyorlar; bizim de anlatmaya çalıştığımız bir düşünce var. Kadın arkadaşlarımız Pazar yerinin girişindeki kahvehaneyi de boş geçmemek istemiş ve ‘Burada evetçiler var’ denildiğinde anlayışla karşılayıp dışarı çıkmışlar.” dedi ve sözü, olaya şahit olduklarını ifade eden CHP Çerkezköy İlçe Kadın Kolları üyelerinden Kadriye Öztürk ve Cemile Kuşkan’a bıraktı.” ifadelerini kullandı.
BROŞÜR DAĞITIYORDUK
Öztürk: “O gün çalışma için Veliköy’e gittik. Yolun sağ tarafında 5-6 kişilik bir genç grubu gördüm ve onlara doğru gittim. Öncelikle o grubun arkasında yer alan 2 kişiye gittim ve ‘Broşür alır mısınız?’ dedim. Almayacaklarını söylediklerinde 5-6 kişilik grubun yanına gittim. Onlara da aynı şekilde hitap edince ‘Yok almayacağız’ ya da ‘Biz aldık’ diyenler oldu. Daha sonra ilerlemeye başladık. Pazarın girişine doğru yaklaştığımızda diğer arkadaşlarımızı göremeyince onları arama gereği duydum. Onlarla birlikte hareket edebilmek anlamında telefonumu elime aldım.
ANLATTIKLARIMLA YETİNMEYİP ISRARCI SORULAR SORDULAR
Rehberde daha aradığım ismi bulamadan karşımda bir bey belirdi. Kafamı kaldırdım. Bu bey bana ‘Neden hayır dememiz gerektiğini bizi anlatır mısınız? Anlatın ki ikna olalım.’ dedi. Daha sonra beyefendinin arkasında kalabalık oluşmaya başladı. Fazla vaktimizin olmadığını söyledim ancak ısrarlı bir şekilde anlatmamız istendi. Etrafımız bir kalabalık tarafından sarıldığı için kendimi mecbur hissettim ve anlattım. Benim anlattığımla yetinmeyerek başka başka sorular sormaya başladılar. Ortamın çok hoş olmadığını ve gerilmeye başlayacağını hissettim ve oradan uzaklaşmak istedim ancak etrafımız sarılı olduğu için hareket edemedim. O arada o beyefendi yüksek sesle ‘Siz insanları aldatıyorsunuz, kandırıyorsunuz’ demeye başladı. Bu laflar söylendikten sonra etrafımızdaki kalabalık da bizi yuhaladı. Bizim orada bulunma amacımız sadece broşür dağıtmaktı. Çalışma planımız içerisinde vatandaşlara açıklama yapmak ya da toplu bir konuşma yapmak yoktu. Ben arkamdaki kadın arkadaşlarıma dönmeye çalışırken sol tarafımda ‘Yuh’ diyen gence ‘Yapma oğlum çok ayıp. Arkamdakiler ve ben senin annen yaşındayız’ dedim.
DÜŞEN ÇOCUĞA TEKMELER ATILDI
Sonrasında arkamı dönmemle şok geçirdim. Kavganın nasıl başladığını anlayamadım. Karşımdan gelen ısrarcı sorular beni meşgul ediyordu. Olaylar başladığımda bir anda dondum. Cemile Hanım’ı kalabalığın ortasında görünce kenara almaya çalıştım. Bu esnada gördüğüm şeyler şöyle: Bir genç çocuk, kaldırıma yakın bir şekilde duran arabanın yanına yüzüstü düştü. Düşen çocuğa tekmeler atıldı. Başka bir genç de çocuğun üzerine çıkarak tepindi.
‘HAYIR DİYECEĞİM. BEN ATATÜRKÇÜYÜM’ DEDİĞİ ANDA KATLİAM YAŞANDI
Öztürk’ün ardından olay anında yaşananları aktaran Cemile Kuşkan da, “Arkadaşımın anlattığı duruma harfiyen katılıyorum. Arkadaşımız o çocuğu uyarırken bizim sol tarafımızda istekleri üzerine form verdiğimiz iki genç vardı ve o gence gruptan uzun boylu sarışın bir çocuk, ‘Sen bu formu neden aldın? dedi. Gençlerden birinin, ‘Eveti de alırım hayırı da’ demesi üzerine gence ‘Ne düşünüyorsun?’ diye bir soru yöneltildi. Genç, ‘Hayır diyeceğim. Ben Atatürkçüyüm’ dediği anda bir katliam yaşandı.
ÇOCUĞU SIKIŞTIRIP ÜZERİNDE TEPİNDİLER
Ben bir anne olarak o çocukların o şekilde dövülmelerine, linç edilmelerine karşı koymak için kendimi siper ettim. Çocukların kafasına vurmasınlar diye bir arkadaşım çocuğun üzerine yattı. Bizler iki çocuğu da korumaya çalıştık. Çocuklardan biri kaldırımın olduğu yere öyle bir düştü ki yüzünün yan tarafı resmen parçalandı. Çocuğu kaldırmadılar. Çocuğu arabanın yanına sıkıştırıp üzerinde tepindiler. Bizler, çocukları darp edenlerin montların çektik ‘Yapmayın’ diyerek. Bunlar olurken pazar yerinden oranın yerlisi bir hanım yaklaştı. Bize sorular yönelten beye ‘Seni tanıyorum. Sen bizim mahalleye de geleceksin. Senin bizim çocuklarımıza evetçi ya da hayırcı diyerek bunları yapmaya hakkın yok. Bir kadın olarak ben senden bunun hesabını soracağım.’ dedi. Bu konuşmalar geçerken bir olay olduğu için pazardan da insanlar gelmeye başladı.
O ÇOCUKLAR ORADA LİNÇ EDİLDİ
Bize o soruları yönelten ve daha sonradan AKP yöneticisi olduğunu öğrendiğimiz beyefendinin, ‘Yeter artık, kavgayı kesin!’ diye bağırmasıyla kavga kesildi. Daha sonra çocuklardan birini arabaya bindirip götürmeye kalktılar. Benim arkadaşım ‘Bu çocukları ne hakla, nereye götürüyorsunuz?’ diye bağırıyordu. Çocuğu aldılar ve gittiler. O çocuklar orada linç edildi.” diye konuştu.
BAK ABDULLAH
Konuyu toparlamak adına bir açıklama daha yapan CHP Çerkezköy İlçe Başkanı Engin Camcı, “Ben de arabayla tur atıyordum. Oradan geçerken kalabalığı gördüm ve durdum. Kadınlarımıza fiili bir saldırı yapıldığını düşündüm. O yüzden kadınları oradan alıp uzaklaştırdım. Daha sonra kadınlarımız bana olayı anlattılar. AKP İlçe Başkanını arayarak dedim ki: ‘Bak Abdullah, Sayın İlçe Başkanım. Burada bir sıkıntı var. Burada bir yönetici arkadaşınız var.’ Abdullah Öğe de bana ‘Oradaki arkadaşımız en sakin, en iyi arkadaşımızdır’ dedi. Ben de ona böyle bir olay olduğu söyledim ve ‘Bunu çözün’ dedim. Sonrasında da jandarmaya bildirdik. Savcılığa da suç duyurusunda bulunalım dedik.” şeklinde konuştu.
BAZI BÖLÜMLERİ YENİDEN OKUDU
“Bizim konuyla ilgili yaptığımız basın açıklaması burada. Benim burada imzam olmadığı söyleniyor.” diyen Camcı, basın açıklamasını imzalayarak, “Benim burada imzam var” ifadelerini kullandı. “Biz bu basın açıklamasını yaptık. Çünkü biz çocuklara ulaşamadık. Biz, hastaneye gittiğimizde çocukların isimlerini alamadık. Bizim açıklamamız gayet net. Biz bu açıklamada CHP’li, AKP’li, MHP’li ya da başka bir partili birinin dövüldüğünü belirtmedik. Bunu bilin.” ifadeleriyle konuşmasını devam ettiren Camcı, basın açıklamasının bazı bölümlerini yeniden okudu.
SAMİMİYSEN FAİLLERİN BULUNMASI İÇİN HUKUKİ SÜREÇ BAŞLAT
Olayın çok net olduğunu dile getiren Camcı, “Biz yaşayıp gördüklerimizi anlatıyoruz. Çocuklarımız, AKP’li yöneticinin kontrolünde darp edilmiştir; ardından da hastaneye götürülmüştür. Öyle anlaşılıyor ki bu çocuklar korkutulmuştur. Neredeyse, çocukların kadınlarımız tarafından darp edildiği söylenecek. Bu bir tiyatrodur. Bu senaryoyu yazanların amacı bellidir. Buradan Çerkezköy halkının huzurunda AKP İlçe Başkanı’na sesleniyorum: Samimiysen, gerçekten samimiysen; kardeşlerimizi bu hale getirenlerin cezasını çekmeleri için bizim yaptığımız gibi siz de hukuki süreci başlatın. ‘Evet’ diyen de ‘Hayır’ diyen de bizim kardeşimiz. Biz bununla ilgili konuşmuyoruz. Bizim tahammülsüzlüğe tahammülümüz yok. Bugün bu tiyatroyu yazanlar gerçeklerden kaçıyor. Bu gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak. Biz Pazartesi gecesi gençlerimizi bu hale getirenlerin bulunması için 4 saat boyunca gerekli girişimleri gerçekleştirdik. Biz CHP İlçe Yönetimi olarak siyasi, hukuki ve vicdanen rahatız.
ADALET AKP İLÇE BİNASINDA MI DAĞITILIYOR
Bu gençleri AKP İlçe binasına açıklama yapmak için getirmektense suçluların yakalanmasını sağlamak değil midir bizim görevimiz? Neyi saklıyoruz? Bize ‘Yalancı’ diye iftirada bulunanlar… Size 4 tane soru soruyorum: 1- Öldüresiye dövüldüğünü söyleyen gençler, AKP İlçe Başkanı ne söyledi de şikayetçi olmadılar? 2- Adalet AKP İlçe binasında mı dağıtılıyor? 3- Dayak yiyip baygınlık geçiren gençlerimize hangi Hekim ‘Basit Tıbbi Müdahale ile Giderilebilir’ raporunu vermiş? 4- AKP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi, bu gençleri döven grubun içinde miydi, değil miydi?
ADALET ÖNÜNDE HESAP VERSİNLER
Buraya okumaya gelen gençler bize emanet. Onlara böyle mi davranmamız gerekiyor? Biz bu olayın faillerinin bulunması için çaba harcıyoruz. Bunu yapanlar yakalansın ve adalet önünde hesap versinler. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Doğrular er ya da geç gün yüzüne çıkacak. Biz bunun peşindeyiz.” açıklamalarında bulundu.
Cumhuriyet Halk Partisi Çerkezköy İlçe Teşkilatı’nda yapılan basın açıklamasına CHP Çerkezköy İlçe Başkanı Engin Camcı, CHP Çerkezköy İlçe Kadın Kolları Başkanı Ebru Alaca, CHP Çerkezköy İlçe Gençlik Kolları Başkanı Uğur Can Avcılar ile Veliköy Mahallesi’nde yaşanan olaya şahit olduklarını ifade eden CHP Çerkezköy İlçe Kadın Kolları Üyeleri Kadriye Öztürk ve Cemile Kuşkan katıldı.
KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMA YAPILDI
Olayın şahitlerinden Kadriye Öztürk yapmış olduğu açıklamada, “Bizler kimliğimizi, rozetimizi kaldırıp; bayraklarımızı alıp yaklaşık 3 haftadır referandum çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diyerek açıklamalarına başlayan Cumhuriyet Halk Partisi Çerkezköy İlçe Başkanı Engin Camcı, “Biz bu mücadelemizin çok hayırlı sonuçlanacağına inanıyoruz. Çalışma arkadaşlarımızla meydanlardayız. Ayın 13’ünde de Veliköy Mahallemizde Kadın Kolları arkadaşlarımızla beraber çalışmadaydık. Düğün salonunun oradan ayrıldık ve sağlı-sollu iki grup halinde broşür dağıtmaya başladık. O gün AKP İlçe Teşkilatı’nın da bir çalışması varmış. Olabilir, her yerde karşılaşabiliriz. Sonuçta onlar da bir şeyi ifade ediyorlar; bizim de anlatmaya çalıştığımız bir düşünce var. Kadın arkadaşlarımız Pazar yerinin girişindeki kahvehaneyi de boş geçmemek istemiş ve ‘Burada evetçiler var’ denildiğinde anlayışla karşılayıp dışarı çıkmışlar.” dedi ve sözü, olaya şahit olduklarını ifade eden CHP Çerkezköy İlçe Kadın Kolları üyelerinden Kadriye Öztürk ve Cemile Kuşkan’a bıraktı.” ifadelerini kullandı.
BROŞÜR DAĞITIYORDUK
Öztürk: “O gün çalışma için Veliköy’e gittik. Yolun sağ tarafında 5-6 kişilik bir genç grubu gördüm ve onlara doğru gittim. Öncelikle o grubun arkasında yer alan 2 kişiye gittim ve ‘Broşür alır mısınız?’ dedim. Almayacaklarını söylediklerinde 5-6 kişilik grubun yanına gittim. Onlara da aynı şekilde hitap edince ‘Yok almayacağız’ ya da ‘Biz aldık’ diyenler oldu. Daha sonra ilerlemeye başladık. Pazarın girişine doğru yaklaştığımızda diğer arkadaşlarımızı göremeyince onları arama gereği duydum. Onlarla birlikte hareket edebilmek anlamında telefonumu elime aldım.
ANLATTIKLARIMLA YETİNMEYİP ISRARCI SORULAR SORDULAR
Rehberde daha aradığım ismi bulamadan karşımda bir bey belirdi. Kafamı kaldırdım. Bu bey bana ‘Neden hayır dememiz gerektiğini bizi anlatır mısınız? Anlatın ki ikna olalım.’ dedi. Daha sonra beyefendinin arkasında kalabalık oluşmaya başladı. Fazla vaktimizin olmadığını söyledim ancak ısrarlı bir şekilde anlatmamız istendi. Etrafımız bir kalabalık tarafından sarıldığı için kendimi mecbur hissettim ve anlattım. Benim anlattığımla yetinmeyerek başka başka sorular sormaya başladılar. Ortamın çok hoş olmadığını ve gerilmeye başlayacağını hissettim ve oradan uzaklaşmak istedim ancak etrafımız sarılı olduğu için hareket edemedim. O arada o beyefendi yüksek sesle ‘Siz insanları aldatıyorsunuz, kandırıyorsunuz’ demeye başladı. Bu laflar söylendikten sonra etrafımızdaki kalabalık da bizi yuhaladı. Bizim orada bulunma amacımız sadece broşür dağıtmaktı. Çalışma planımız içerisinde vatandaşlara açıklama yapmak ya da toplu bir konuşma yapmak yoktu. Ben arkamdaki kadın arkadaşlarıma dönmeye çalışırken sol tarafımda ‘Yuh’ diyen gence ‘Yapma oğlum çok ayıp. Arkamdakiler ve ben senin annen yaşındayız’ dedim.
DÜŞEN ÇOCUĞA TEKMELER ATILDI
Sonrasında arkamı dönmemle şok geçirdim. Kavganın nasıl başladığını anlayamadım. Karşımdan gelen ısrarcı sorular beni meşgul ediyordu. Olaylar başladığımda bir anda dondum. Cemile Hanım’ı kalabalığın ortasında görünce kenara almaya çalıştım. Bu esnada gördüğüm şeyler şöyle: Bir genç çocuk, kaldırıma yakın bir şekilde duran arabanın yanına yüzüstü düştü. Düşen çocuğa tekmeler atıldı. Başka bir genç de çocuğun üzerine çıkarak tepindi.
‘HAYIR DİYECEĞİM. BEN ATATÜRKÇÜYÜM’ DEDİĞİ ANDA KATLİAM YAŞANDI
Öztürk’ün ardından olay anında yaşananları aktaran Cemile Kuşkan da, “Arkadaşımın anlattığı duruma harfiyen katılıyorum. Arkadaşımız o çocuğu uyarırken bizim sol tarafımızda istekleri üzerine form verdiğimiz iki genç vardı ve o gence gruptan uzun boylu sarışın bir çocuk, ‘Sen bu formu neden aldın? dedi. Gençlerden birinin, ‘Eveti de alırım hayırı da’ demesi üzerine gence ‘Ne düşünüyorsun?’ diye bir soru yöneltildi. Genç, ‘Hayır diyeceğim. Ben Atatürkçüyüm’ dediği anda bir katliam yaşandı.
ÇOCUĞU SIKIŞTIRIP ÜZERİNDE TEPİNDİLER
Ben bir anne olarak o çocukların o şekilde dövülmelerine, linç edilmelerine karşı koymak için kendimi siper ettim. Çocukların kafasına vurmasınlar diye bir arkadaşım çocuğun üzerine yattı. Bizler iki çocuğu da korumaya çalıştık. Çocuklardan biri kaldırımın olduğu yere öyle bir düştü ki yüzünün yan tarafı resmen parçalandı. Çocuğu kaldırmadılar. Çocuğu arabanın yanına sıkıştırıp üzerinde tepindiler. Bizler, çocukları darp edenlerin montların çektik ‘Yapmayın’ diyerek. Bunlar olurken pazar yerinden oranın yerlisi bir hanım yaklaştı. Bize sorular yönelten beye ‘Seni tanıyorum. Sen bizim mahalleye de geleceksin. Senin bizim çocuklarımıza evetçi ya da hayırcı diyerek bunları yapmaya hakkın yok. Bir kadın olarak ben senden bunun hesabını soracağım.’ dedi. Bu konuşmalar geçerken bir olay olduğu için pazardan da insanlar gelmeye başladı.
O ÇOCUKLAR ORADA LİNÇ EDİLDİ
Bize o soruları yönelten ve daha sonradan AKP yöneticisi olduğunu öğrendiğimiz beyefendinin, ‘Yeter artık, kavgayı kesin!’ diye bağırmasıyla kavga kesildi. Daha sonra çocuklardan birini arabaya bindirip götürmeye kalktılar. Benim arkadaşım ‘Bu çocukları ne hakla, nereye götürüyorsunuz?’ diye bağırıyordu. Çocuğu aldılar ve gittiler. O çocuklar orada linç edildi.” diye konuştu.
BAK ABDULLAH
Konuyu toparlamak adına bir açıklama daha yapan CHP Çerkezköy İlçe Başkanı Engin Camcı, “Ben de arabayla tur atıyordum. Oradan geçerken kalabalığı gördüm ve durdum. Kadınlarımıza fiili bir saldırı yapıldığını düşündüm. O yüzden kadınları oradan alıp uzaklaştırdım. Daha sonra kadınlarımız bana olayı anlattılar. AKP İlçe Başkanını arayarak dedim ki: ‘Bak Abdullah, Sayın İlçe Başkanım. Burada bir sıkıntı var. Burada bir yönetici arkadaşınız var.’ Abdullah Öğe de bana ‘Oradaki arkadaşımız en sakin, en iyi arkadaşımızdır’ dedi. Ben de ona böyle bir olay olduğu söyledim ve ‘Bunu çözün’ dedim. Sonrasında da jandarmaya bildirdik. Savcılığa da suç duyurusunda bulunalım dedik.” şeklinde konuştu.
BAZI BÖLÜMLERİ YENİDEN OKUDU
“Bizim konuyla ilgili yaptığımız basın açıklaması burada. Benim burada imzam olmadığı söyleniyor.” diyen Camcı, basın açıklamasını imzalayarak, “Benim burada imzam var” ifadelerini kullandı. “Biz bu basın açıklamasını yaptık. Çünkü biz çocuklara ulaşamadık. Biz, hastaneye gittiğimizde çocukların isimlerini alamadık. Bizim açıklamamız gayet net. Biz bu açıklamada CHP’li, AKP’li, MHP’li ya da başka bir partili birinin dövüldüğünü belirtmedik. Bunu bilin.” ifadeleriyle konuşmasını devam ettiren Camcı, basın açıklamasının bazı bölümlerini yeniden okudu.
SAMİMİYSEN FAİLLERİN BULUNMASI İÇİN HUKUKİ SÜREÇ BAŞLAT
Olayın çok net olduğunu dile getiren Camcı, “Biz yaşayıp gördüklerimizi anlatıyoruz. Çocuklarımız, AKP’li yöneticinin kontrolünde darp edilmiştir; ardından da hastaneye götürülmüştür. Öyle anlaşılıyor ki bu çocuklar korkutulmuştur. Neredeyse, çocukların kadınlarımız tarafından darp edildiği söylenecek. Bu bir tiyatrodur. Bu senaryoyu yazanların amacı bellidir. Buradan Çerkezköy halkının huzurunda AKP İlçe Başkanı’na sesleniyorum: Samimiysen, gerçekten samimiysen; kardeşlerimizi bu hale getirenlerin cezasını çekmeleri için bizim yaptığımız gibi siz de hukuki süreci başlatın. ‘Evet’ diyen de ‘Hayır’ diyen de bizim kardeşimiz. Biz bununla ilgili konuşmuyoruz. Bizim tahammülsüzlüğe tahammülümüz yok. Bugün bu tiyatroyu yazanlar gerçeklerden kaçıyor. Bu gerçekler er ya da geç ortaya çıkacak. Biz Pazartesi gecesi gençlerimizi bu hale getirenlerin bulunması için 4 saat boyunca gerekli girişimleri gerçekleştirdik. Biz CHP İlçe Yönetimi olarak siyasi, hukuki ve vicdanen rahatız.
ADALET AKP İLÇE BİNASINDA MI DAĞITILIYOR
Bu gençleri AKP İlçe binasına açıklama yapmak için getirmektense suçluların yakalanmasını sağlamak değil midir bizim görevimiz? Neyi saklıyoruz? Bize ‘Yalancı’ diye iftirada bulunanlar… Size 4 tane soru soruyorum: 1- Öldüresiye dövüldüğünü söyleyen gençler, AKP İlçe Başkanı ne söyledi de şikayetçi olmadılar? 2- Adalet AKP İlçe binasında mı dağıtılıyor? 3- Dayak yiyip baygınlık geçiren gençlerimize hangi Hekim ‘Basit Tıbbi Müdahale ile Giderilebilir’ raporunu vermiş? 4- AKP İlçe Yönetim Kurulu Üyesi, bu gençleri döven grubun içinde miydi, değil miydi?
ADALET ÖNÜNDE HESAP VERSİNLER
Buraya okumaya gelen gençler bize emanet. Onlara böyle mi davranmamız gerekiyor? Biz bu olayın faillerinin bulunması için çaba harcıyoruz. Bunu yapanlar yakalansın ve adalet önünde hesap versinler. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Doğrular er ya da geç gün yüzüne çıkacak. Biz bunun peşindeyiz.” açıklamalarında bulundu.
