Anne sütünün önemi
Çerkezköy Özel Optimed Hastanesi tarafından Anne sütünün önemi ile ilgili düzenlenen toplantıda anne adaylarıyla bir araya gelen Uzm. Dr. Hakan Görmüş toplantıya katılan anne adaylarını anne sütünün önemi, inek sütünün bebek üzerindeki olumsuz etkileri ve bebeklerde ek beslenmede dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgilendirdi.
Çerkezköy Özel Optimed Hastanesi tarafından Anne sütünün önemi ile ilgili bir toplantı düzenlendi. Golden Palace Otel’de düzenlenen toplantıda konuşan Uzm. Dr. Hakan Görmüş, toplantıya katılan anne adaylarını anne sütünün önemi, inek sütünün bebek üzerindeki olumsuz etkileri ve bebeklerde ek beslenmede dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında bilgilendirdi.
ANNE SÜTÜNÜN ÖZELLİKLERİ
Konuşmasının başında bebek beslenmesinin ne zaman başlaması gerektiğine ve anne sütünün önemine değinen Görmüş, anne sütünün özelliklerinden faydalarından bahsederek, "Anne sütü sterildir, ısı derecesi idealdir. Solunum yolu ve mide barsak hastalıklarına daha az rastlanır. Orta kulak iltihabı riskini azaltır. Bazı kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır. Alerjiye karşı koruyucudur. Bebeğin ruhsal, bedensel ve zekâ gelişimine yardımcı olur. Bebeğin su ihtiyacını tam olarak karşılar, ayrıca su vermeye gerek yoktur" diye konuştu.
BESLENME SORUNU KRONİK
Ardından Türkiye’de yaşanan sorunlara ve çocuklarda görülen hastalıklara dikkat çeken Görmüş, "Türkiye’de 2-3 aylık bebeklerin %28’i anne sütü ile beraber su almaktadır. 3 aylık bebeğin mide hacmi sadece 150 ml’dir. Oysa bu bebeğin midesinin anne sütü dışında bir şeyle doldurulmaması gerekiyor. Ek gıdaya başlama yaşı halen çok küçüktür. 6 aydan küçük bebeklerin %4’ü, 4 yaşından sonra %12’si bodur. Doğu’da yaklaşık her 10 çocuktan 1’i yaşına göre ciddi derecede kısa" dedi ve sonuç olarak beslenme sorununun ülkemizde kronik olduğunu dile getirdi.
İNEK SÜTÜ ALTERNATİF OLMAMALI
Ardından, annelerin, anne sütü yetmediğinde bebek beslenmesi için ne gibi çözümler aradığı hakkında bilgi veren Görmüş, bebeklere inek sütü verilmesinin ne kadar doğru olduğu hakkında anne adaylarını bilgilendirdi. Görmüş, Dünya Sağlık Örgütü’nün ilk 6 ay anne sütü verilmesini önerdiğini kaydederek "Anne sütü verilmiyorsa, inek sütü bir alternatif olmamalıdır. Çoğu gelişmiş ülkede inek sütü kullanımına, 3 yaşından önce başlanmamaktadır. Anne sütünün verilmediği durumlarda, ilk 1 yıl, inek sütünün (sokak sütü, pastörize süt) kullanılmaması gerektiği, tüm tıp otoritelerince kabul edilen bir gerçektir" dedi.
SAKINCALARI NELER?
İlk 1 yıl inek sütünün bebeğe sakıncaları hakkında da anne adaylarını bilgilendiren Görmüş şöyle konuştu; "İnek sütü demir ve C vitamini açısından fakirdir. Bağırsaklarda kanamalara ve demir eksikliği anemisine (kansızlığa) neden olabilir. İnek sütü bebeğin ihtiyacından çok fazla protein, sodyum, potasyum, klor alırlar. Bebeklerin henüz tam gelişmemiş böbreklerine hasar verir. Solunum hastalıkları başta olmak üzere, alerjik hastalıklara yakalanma riski çok yüksektir. Bebeğin göz, beyin hücreleri, sinir sistemi gelişiminde rol oynayan Omega-3/ Omega-6 yağlarını içermez. İçerdiği yağ nedeniyle, sindirimi oldukça güçtür. Düşük D vitamini ve yüksek fosfor içeriğiyle, normal kemik ve iskelet gelişimi sağlanamaz."
DOĞRU BESLENME İLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ
Görmüş, toplantıda ‘Demir Eksikliği’ sorunu hakkında da detaylı bilgi verirken, ‘Demir eksikliği’nin Türkiye’de bir halk sorunu olduğunu belirtti ve demir eksikliğini önlemek için anne adaylarına tavsiyelerde bulundu.
Toplantıda anne adaylarını doğru beslenme ve doğru beslenme zamanları hakkında da aydınlatan Görmüş şöyle devam etti; "Tüm bebeklere doğumdan başlayarak 6 ay sadece anne sütü verilmeli. Tamamlayıcı beslenmeye 6 aylıkken başlanmalı ve 2 yaşına dek sürdürülmeli. Doğru seçim, demirden zengin uygun beslenme yapılmalı (Çay, kolalı yiyecekler, hazır meyve suyu, çikolata, hazır çorba verilmemeli). Tamamlayıcı beslenmeye geç başlama anemi sıklığını artırır. Bebek inek sütüne 12 aydan önce başlamamalıdır. Anne sütü yetersizliğinde 6-12 aylık bebekler için demir ile zenginleştirilmiş biberon mamalarının kullanımını önermektedir. Bebek hiçbir şekilde anne sütü alamıyorsa litresinde 6-12 mg demir içeren formül mama tercih edilmelidir. 1 yaşından sonra da inek sütü yerine çocuğun ihtiyacına yönelik büyüme sütleri tercih edilebilir. Yağ asitleri ve demir içeriğine dikkat edilmelidir. "
ANNE SÜTÜNÜN ÖZELLİKLERİ
Konuşmasının başında bebek beslenmesinin ne zaman başlaması gerektiğine ve anne sütünün önemine değinen Görmüş, anne sütünün özelliklerinden faydalarından bahsederek, "Anne sütü sterildir, ısı derecesi idealdir. Solunum yolu ve mide barsak hastalıklarına daha az rastlanır. Orta kulak iltihabı riskini azaltır. Bazı kronik hastalıkların oluşma riskini azaltır. Alerjiye karşı koruyucudur. Bebeğin ruhsal, bedensel ve zekâ gelişimine yardımcı olur. Bebeğin su ihtiyacını tam olarak karşılar, ayrıca su vermeye gerek yoktur" diye konuştu.
BESLENME SORUNU KRONİK
Ardından Türkiye’de yaşanan sorunlara ve çocuklarda görülen hastalıklara dikkat çeken Görmüş, "Türkiye’de 2-3 aylık bebeklerin %28’i anne sütü ile beraber su almaktadır. 3 aylık bebeğin mide hacmi sadece 150 ml’dir. Oysa bu bebeğin midesinin anne sütü dışında bir şeyle doldurulmaması gerekiyor. Ek gıdaya başlama yaşı halen çok küçüktür. 6 aydan küçük bebeklerin %4’ü, 4 yaşından sonra %12’si bodur. Doğu’da yaklaşık her 10 çocuktan 1’i yaşına göre ciddi derecede kısa" dedi ve sonuç olarak beslenme sorununun ülkemizde kronik olduğunu dile getirdi.
İNEK SÜTÜ ALTERNATİF OLMAMALI
Ardından, annelerin, anne sütü yetmediğinde bebek beslenmesi için ne gibi çözümler aradığı hakkında bilgi veren Görmüş, bebeklere inek sütü verilmesinin ne kadar doğru olduğu hakkında anne adaylarını bilgilendirdi. Görmüş, Dünya Sağlık Örgütü’nün ilk 6 ay anne sütü verilmesini önerdiğini kaydederek "Anne sütü verilmiyorsa, inek sütü bir alternatif olmamalıdır. Çoğu gelişmiş ülkede inek sütü kullanımına, 3 yaşından önce başlanmamaktadır. Anne sütünün verilmediği durumlarda, ilk 1 yıl, inek sütünün (sokak sütü, pastörize süt) kullanılmaması gerektiği, tüm tıp otoritelerince kabul edilen bir gerçektir" dedi.
SAKINCALARI NELER?
İlk 1 yıl inek sütünün bebeğe sakıncaları hakkında da anne adaylarını bilgilendiren Görmüş şöyle konuştu; "İnek sütü demir ve C vitamini açısından fakirdir. Bağırsaklarda kanamalara ve demir eksikliği anemisine (kansızlığa) neden olabilir. İnek sütü bebeğin ihtiyacından çok fazla protein, sodyum, potasyum, klor alırlar. Bebeklerin henüz tam gelişmemiş böbreklerine hasar verir. Solunum hastalıkları başta olmak üzere, alerjik hastalıklara yakalanma riski çok yüksektir. Bebeğin göz, beyin hücreleri, sinir sistemi gelişiminde rol oynayan Omega-3/ Omega-6 yağlarını içermez. İçerdiği yağ nedeniyle, sindirimi oldukça güçtür. Düşük D vitamini ve yüksek fosfor içeriğiyle, normal kemik ve iskelet gelişimi sağlanamaz."
DOĞRU BESLENME İLE İLGİLİ BİLGİ VERDİ
Görmüş, toplantıda ‘Demir Eksikliği’ sorunu hakkında da detaylı bilgi verirken, ‘Demir eksikliği’nin Türkiye’de bir halk sorunu olduğunu belirtti ve demir eksikliğini önlemek için anne adaylarına tavsiyelerde bulundu.
Toplantıda anne adaylarını doğru beslenme ve doğru beslenme zamanları hakkında da aydınlatan Görmüş şöyle devam etti; "Tüm bebeklere doğumdan başlayarak 6 ay sadece anne sütü verilmeli. Tamamlayıcı beslenmeye 6 aylıkken başlanmalı ve 2 yaşına dek sürdürülmeli. Doğru seçim, demirden zengin uygun beslenme yapılmalı (Çay, kolalı yiyecekler, hazır meyve suyu, çikolata, hazır çorba verilmemeli). Tamamlayıcı beslenmeye geç başlama anemi sıklığını artırır. Bebek inek sütüne 12 aydan önce başlamamalıdır. Anne sütü yetersizliğinde 6-12 aylık bebekler için demir ile zenginleştirilmiş biberon mamalarının kullanımını önermektedir. Bebek hiçbir şekilde anne sütü alamıyorsa litresinde 6-12 mg demir içeren formül mama tercih edilmelidir. 1 yaşından sonra da inek sütü yerine çocuğun ihtiyacına yönelik büyüme sütleri tercih edilebilir. Yağ asitleri ve demir içeriğine dikkat edilmelidir. "
