Doğru bir hak arayışınız var
Sendika faaliyetleri yürüttükleri iddiasıyla Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’ndeki bir ilaç firmasındaki işlerine son verilen işçileri MHP MYK Üyesi Erdem Karakoç bir kez daha ziyaret etti. Direnen işçilere destek vermenin önemine dikkat çeken Karakoç, “Bardağı taşıran bir damla sudur. Bizim yaptıklarımız, desteğimiz bu vazifeyi görebilir. Doğru bir hak arayışınız var. Kimi güç merkezleri bunu istemese de bu iş böyle olacak. Psikolojik savaşın doğru yürütülmesi gerekiyor. Gözünü gözümüze dikene biz de aynı şekilde yapacağız” dedi.
İKİNCİ KEZ İLAÇ FİRMASINI ZİYARET ETTİ
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) MYK Üyesi Erdem Karakoç, bir ilaç firması önünde hak arayışlarını 72 gündür sürdüren işçilerle bir kez daha bir araya geldi. Söz konusu firma önündeki çadırı ziyaret eden Erdem Karakoç’a MHP Çerkezköy İlçe Başkanı Koray Önsel, Çerkezköy Ülkü Ocakları Başkanı Tuncay Aktuğ, Başkan Yardımcısı Fatih Berber eşlik ederken, ziyaretçileri Petrol-İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Baranlı, Örgütlenme Uzmanı Ali Bayram ve işçiler karşıladı.
DİRENEN İŞÇİLERE DESTEK OLMAYI AMAÇLIYORUZ
Direnen işçilere destek olmayı amaçladıklarını belirten Karakoç, “Bardağı taşıran bir damla sudur. Bizim yaptıklarımız, desteğimiz bu vazifeyi görebilir. Emekçinin tek çaresi sendikadır ancak bunu yasalaştırmak zor. Siyasiler de sendikaların sesini duymuyor. Doğru bir hak arayışınız var. Kimi güç merkezleri bunu istemese de bu iş böyle olacak. Psikolojik savaşın doğru yürütülmesi gerekiyor. Gözünü gözümüze dikene biz de aynı şekilde yapacağız” açıklamasında bulundu.
BUNLAR YASA BENİM DİYOR
Erdem Karakoç merkez iktidarın, hak arayışını yasadışı gibi göstermeye çalıştığını ifade ederek, “Bunu Tekel sürecinde gördük. Dönem dönem bu olur. Nefes kestiğini zannedenler, asıl kendileri kaybeder. Bizler yanınızdayız, hak arayışı ile ilgili engellemeler sürdükçe de sizlerin yanında olacağız. Türkiye küçük bir ülke değil. Türkiye, Ortadoğu diktatörlüğüne özenenlerin at koşturabileceği bir yer de değil. Bunlar, savcı da, polis de yasa da benim diyor. İrtibatlı bir şekilde, gayret ederek bunun böyle olmadığını göstereceğiz” dedi.
BİZE YAR OLMUYORSA BAŞKASINA DA YAR ETMEYECEĞİZ
12 Eylül darbesinin, çalışanlara yönelik yapıldığını ifade eden Örgütlenme Uzmanı Ali Bayram ise, “O dönemde nüfusumuz 40-50 milyonken, sendikalı işçi sayısı 5-6 milyondu. Bugün Çalışma Bakanı 22 milyon çalışanın 10 milyonunun kayıt dışı olduğunu ve sadece 500-600 bin sendikalı işçi olduğunu söylüyor. Kısacası, Türkiye’de örgütlenmenin hali içler acısı. Direnişte 72 günü geride bıraktık ve mücadelemize yılmadan devam edeceğiz. Şu an 1640 çalışanın hepsini örgütledik ancak ilaç mümessillerini aynı çatı altında gösterdikleri için yüzde 40 oranına ulaşamıyoruz. Üretimde çalışanları örgütlememize rağmen Çalışma Bakanı buna sessiz kalıyor. Bu firmaya örgütlü bir şekilde girene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Firmanın hiçbir şansı yok. Eğer bize yar olmuyorsa başkanı da yar etmeyeceğiz” diye konuştu.
Haber: Emrah ÇOĞALAN
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) MYK Üyesi Erdem Karakoç, bir ilaç firması önünde hak arayışlarını 72 gündür sürdüren işçilerle bir kez daha bir araya geldi. Söz konusu firma önündeki çadırı ziyaret eden Erdem Karakoç’a MHP Çerkezköy İlçe Başkanı Koray Önsel, Çerkezköy Ülkü Ocakları Başkanı Tuncay Aktuğ, Başkan Yardımcısı Fatih Berber eşlik ederken, ziyaretçileri Petrol-İş Sendikası 1 No’lu Şube Başkanı Ahmet Baranlı, Örgütlenme Uzmanı Ali Bayram ve işçiler karşıladı.
DİRENEN İŞÇİLERE DESTEK OLMAYI AMAÇLIYORUZ
Direnen işçilere destek olmayı amaçladıklarını belirten Karakoç, “Bardağı taşıran bir damla sudur. Bizim yaptıklarımız, desteğimiz bu vazifeyi görebilir. Emekçinin tek çaresi sendikadır ancak bunu yasalaştırmak zor. Siyasiler de sendikaların sesini duymuyor. Doğru bir hak arayışınız var. Kimi güç merkezleri bunu istemese de bu iş böyle olacak. Psikolojik savaşın doğru yürütülmesi gerekiyor. Gözünü gözümüze dikene biz de aynı şekilde yapacağız” açıklamasında bulundu.
BUNLAR YASA BENİM DİYOR
Erdem Karakoç merkez iktidarın, hak arayışını yasadışı gibi göstermeye çalıştığını ifade ederek, “Bunu Tekel sürecinde gördük. Dönem dönem bu olur. Nefes kestiğini zannedenler, asıl kendileri kaybeder. Bizler yanınızdayız, hak arayışı ile ilgili engellemeler sürdükçe de sizlerin yanında olacağız. Türkiye küçük bir ülke değil. Türkiye, Ortadoğu diktatörlüğüne özenenlerin at koşturabileceği bir yer de değil. Bunlar, savcı da, polis de yasa da benim diyor. İrtibatlı bir şekilde, gayret ederek bunun böyle olmadığını göstereceğiz” dedi.
BİZE YAR OLMUYORSA BAŞKASINA DA YAR ETMEYECEĞİZ
12 Eylül darbesinin, çalışanlara yönelik yapıldığını ifade eden Örgütlenme Uzmanı Ali Bayram ise, “O dönemde nüfusumuz 40-50 milyonken, sendikalı işçi sayısı 5-6 milyondu. Bugün Çalışma Bakanı 22 milyon çalışanın 10 milyonunun kayıt dışı olduğunu ve sadece 500-600 bin sendikalı işçi olduğunu söylüyor. Kısacası, Türkiye’de örgütlenmenin hali içler acısı. Direnişte 72 günü geride bıraktık ve mücadelemize yılmadan devam edeceğiz. Şu an 1640 çalışanın hepsini örgütledik ancak ilaç mümessillerini aynı çatı altında gösterdikleri için yüzde 40 oranına ulaşamıyoruz. Üretimde çalışanları örgütlememize rağmen Çalışma Bakanı buna sessiz kalıyor. Bu firmaya örgütlü bir şekilde girene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Firmanın hiçbir şansı yok. Eğer bize yar olmuyorsa başkanı da yar etmeyeceğiz” diye konuştu.
Haber: Emrah ÇOĞALAN
