Fazıla Mavioğlu İYİ Parti’den aday adayı oldu
Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Mavioğlu’nun eşi Fazıla Mavioğlu, İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Aday Adayı oldu.
1966 ANKARA DOĞUMLU
İYİ Parti’den milletvekili aday adaylığı başvurusunu yapan emekli opera sanatçısı Fazıla Mavioğlu kendini şu şekilde tanıttı: “08.01.1966 yılında Ankara’da dünyaya geldim. 1972 yılında Ankara Şeker İlkokulu’nda eğitim hayatına başladım. 1983 yılında Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü’ne, 1984 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’na başladım.
2016’DA EMEKLİ OLDU
1988 yılında mezun olup aynı yıl Devlet Opera Balesi kadrosuna koro sanatçısı olarak dahil oldum. 1990 yılında eşim İlhan Mavioğlu ile evlendim. 1998 yılına kadar görev yaptığım Ankara operasından eşimin kariyeri nedeniyle geçici görev ile Mersin Devlet Opera ve Balesi’ne geçtim ve 2011 yılına kadar Mersin’de çalıştım. Aynı yıl İstanbul Devlet Opera ve Balesi kadrosuna geçerek 2016 yılında kurumdan emekli oldum.
PEK ÇOK ESER SESLENDİRDİ
Mesleki olarak birçok solo ve koro eserinde görev aldım. Çeşitli nedenlerle Roma, Viyana, Brüksel, Varna’da sanatsal etkinliklerde gözlemci ve katılımcı olarak yer aldım. Üçüz 16 yaşında erkek, biri 9 yaşında kız çocuk olmak üzere toplam dört çocuk sahibiyim. Orta derecede İngilizce biliyorum.
EMEKLİLİK, OLAYLARA DAHA GENİŞ PENCEREDEN BAKMA FIRSATI VERDİ
Kalp damar cerrahı olarak Çerkezköy Özel İrmet Hastanesi’nde görev yapan eşim Profesör Doktor İlhan Mavioğlu ve çocuklarımla birlikte Çorlu’da yaşıyoruz. Emekli olmam, benim dünya ve ülkem ile ilgili olayları daha geniş pencereden, daha ince detayların farkına vararak algılamama yol açtı. Ulusal, geleneksel, ailevi ve ahlaki değerlerimizin gün be gün yozlaştığını, en önemlisi Atatürk Türkiye’sinin çok değerli kazanımlarının sadece sistemden değil, belleklerimizden de sistemli silindiğini görmek içimi çok acıttı.
SAYIN AKŞENER’İ SONUNA KADAR DESTEKLİYORUM
Çocuklarımızın sağlık, adalet endişesi olmadan, gelecek korkusu duymadan bu ülkede bayrağımıza ve milletimize sahip çıkarak yaşayabilmeleri için, elimi benim de taşın altına koymam gerektiğine karar verdim. Sayın genel başkan Meral Akşener’in başından beri kararlı tutumu, yumruğunu masaya vurma şekli beni çok etkiledi. Anne ve kadın olarak Sayın Akşener’i sonuna kadar destekliyorum.
ÖRNEK TEŞKİL ETMELİYİZ
Siyasetin temiz, arındırılmış, başkalarına çamur atmadan ülkemiz, milletimiz ve çocuklarımız için katkı sağlamaya yönelik ufku açık projeler geliştirmek ve yapmak olduğunu düşünüyorum. Önce bunun için Meclisimizde konuşma ve hitabet konusunda örnek teşkil etmeliyiz diye düşünüyorum.
EŞİT ŞARTLARDA İŞ VE EĞİTİM
Kadınlara erkeklerle eşit şartlarda çalışma olanağı sağlanması ve yine eşit şartlarda iyi eğitim alabilmeleri için çalışacağım. Eğer biz annelerimizi iyi eğitemez, iyi koşullarda yaşamalarını ve çalışmalarını sağlayamazsak çocuklarımızı iyi yetiştirmelerini nasıl bekleyebiliriz?
EĞİTİM SİSTEMİ ÇAĞIMIZA UYGUN DEĞİL
Bir anne olarak çocuklarımın iyi eğitim alabilmeleri için verdiğim mücadeleye baktığım zaman eğitim sistemimizin çocuklarımızın gelişmesine ve yeniliklere açık olmasına yardımcı olamadığını görüyorum. Ezbere dayalı eğitim sistemi ödevlerle pekiştirilerek özellikle de moda olan proje ödevleriyle yenilikçi gibi görünürken aslında internetten kopyalamaya alıştırmakta, çocuklarımızı okulda boğup sıkarken evde de ödev yaparak zamanlarını iyice azaltmaktadır. Bu eğitim sistemi birçoğunun okuldan soğumasına, araştırma yönlerinin kaybolmasına, hayal güçlerinin körelmesine neden oluyor. Bunun yerine çocuklarımızın bol bol hayal kurabilecekleri, çok çeşitli oyunlarla yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri bir eğitim sistemiyle gelecekteki değişen dünya koşullarında daha uyumlu ve başarılı yer alabileceklerini düşünüyorum.
EZBERCİ EĞİTİMDEN YARATICI EĞİTİME GEÇİLMESİ GEREKLİDİR
Değişen dünya şartlarında bilgisayar ve dijital teknoloji çok hızlı yeni ufuklar açmakta bununla birlikte de robotik teknoloji ve yapay zeka çok hızlı bir şekilde günlük yaşamda yer almaya başlamıştır. Teknolojik ilerlemeler, hali hazırdaki çalışma olanaklarını robotlar ve yapay zeka ile azaltacaklardır. Bu nedenle yeni çalışma olanaklarının yaratılması için eğitim sistemimizin buna uygun hale getirilmesi, ezberci eğitimden yaratıcı eğitime geçilmesi gereklidir.
BİLGİ VE DENEYİM SAHİBİYİM
Mesleki olarak üniversiteden sonra emekli olana kadar kültür bakanlığına bağlı Devlet Opera Balesi Genel müdürlüğüne bağlı Ankara, Mersin ve İstanbul da koro sanatçısı olarak görev aldım. Mesleğim nedeniyle sanat, sanat tarihi, sanatın güncel durumu ve sanat politikaları konusunda bilgi ve deneyim sahibiyim. Ahlaki değerlerin korunması, çocukların daha iyi eğitim alması, eğitim sistemlerinin güncel durumu ilgi alanlarımı oluşturmaktadır.
İYİ Parti’den milletvekili aday adaylığı başvurusunu yapan emekli opera sanatçısı Fazıla Mavioğlu kendini şu şekilde tanıttı: “08.01.1966 yılında Ankara’da dünyaya geldim. 1972 yılında Ankara Şeker İlkokulu’nda eğitim hayatına başladım. 1983 yılında Ankara Atatürk Lisesi’nden mezun olduktan sonra Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Müzik Bölümü’ne, 1984 yılında Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarı’na başladım.
2016’DA EMEKLİ OLDU
1988 yılında mezun olup aynı yıl Devlet Opera Balesi kadrosuna koro sanatçısı olarak dahil oldum. 1990 yılında eşim İlhan Mavioğlu ile evlendim. 1998 yılına kadar görev yaptığım Ankara operasından eşimin kariyeri nedeniyle geçici görev ile Mersin Devlet Opera ve Balesi’ne geçtim ve 2011 yılına kadar Mersin’de çalıştım. Aynı yıl İstanbul Devlet Opera ve Balesi kadrosuna geçerek 2016 yılında kurumdan emekli oldum.
PEK ÇOK ESER SESLENDİRDİ
Mesleki olarak birçok solo ve koro eserinde görev aldım. Çeşitli nedenlerle Roma, Viyana, Brüksel, Varna’da sanatsal etkinliklerde gözlemci ve katılımcı olarak yer aldım. Üçüz 16 yaşında erkek, biri 9 yaşında kız çocuk olmak üzere toplam dört çocuk sahibiyim. Orta derecede İngilizce biliyorum.
EMEKLİLİK, OLAYLARA DAHA GENİŞ PENCEREDEN BAKMA FIRSATI VERDİ
Kalp damar cerrahı olarak Çerkezköy Özel İrmet Hastanesi’nde görev yapan eşim Profesör Doktor İlhan Mavioğlu ve çocuklarımla birlikte Çorlu’da yaşıyoruz. Emekli olmam, benim dünya ve ülkem ile ilgili olayları daha geniş pencereden, daha ince detayların farkına vararak algılamama yol açtı. Ulusal, geleneksel, ailevi ve ahlaki değerlerimizin gün be gün yozlaştığını, en önemlisi Atatürk Türkiye’sinin çok değerli kazanımlarının sadece sistemden değil, belleklerimizden de sistemli silindiğini görmek içimi çok acıttı.
SAYIN AKŞENER’İ SONUNA KADAR DESTEKLİYORUM
Çocuklarımızın sağlık, adalet endişesi olmadan, gelecek korkusu duymadan bu ülkede bayrağımıza ve milletimize sahip çıkarak yaşayabilmeleri için, elimi benim de taşın altına koymam gerektiğine karar verdim. Sayın genel başkan Meral Akşener’in başından beri kararlı tutumu, yumruğunu masaya vurma şekli beni çok etkiledi. Anne ve kadın olarak Sayın Akşener’i sonuna kadar destekliyorum.
ÖRNEK TEŞKİL ETMELİYİZ
Siyasetin temiz, arındırılmış, başkalarına çamur atmadan ülkemiz, milletimiz ve çocuklarımız için katkı sağlamaya yönelik ufku açık projeler geliştirmek ve yapmak olduğunu düşünüyorum. Önce bunun için Meclisimizde konuşma ve hitabet konusunda örnek teşkil etmeliyiz diye düşünüyorum.
EŞİT ŞARTLARDA İŞ VE EĞİTİM
Kadınlara erkeklerle eşit şartlarda çalışma olanağı sağlanması ve yine eşit şartlarda iyi eğitim alabilmeleri için çalışacağım. Eğer biz annelerimizi iyi eğitemez, iyi koşullarda yaşamalarını ve çalışmalarını sağlayamazsak çocuklarımızı iyi yetiştirmelerini nasıl bekleyebiliriz?
EĞİTİM SİSTEMİ ÇAĞIMIZA UYGUN DEĞİL
Bir anne olarak çocuklarımın iyi eğitim alabilmeleri için verdiğim mücadeleye baktığım zaman eğitim sistemimizin çocuklarımızın gelişmesine ve yeniliklere açık olmasına yardımcı olamadığını görüyorum. Ezbere dayalı eğitim sistemi ödevlerle pekiştirilerek özellikle de moda olan proje ödevleriyle yenilikçi gibi görünürken aslında internetten kopyalamaya alıştırmakta, çocuklarımızı okulda boğup sıkarken evde de ödev yaparak zamanlarını iyice azaltmaktadır. Bu eğitim sistemi birçoğunun okuldan soğumasına, araştırma yönlerinin kaybolmasına, hayal güçlerinin körelmesine neden oluyor. Bunun yerine çocuklarımızın bol bol hayal kurabilecekleri, çok çeşitli oyunlarla yaratıcılıklarını geliştirebilecekleri bir eğitim sistemiyle gelecekteki değişen dünya koşullarında daha uyumlu ve başarılı yer alabileceklerini düşünüyorum.
EZBERCİ EĞİTİMDEN YARATICI EĞİTİME GEÇİLMESİ GEREKLİDİR
Değişen dünya şartlarında bilgisayar ve dijital teknoloji çok hızlı yeni ufuklar açmakta bununla birlikte de robotik teknoloji ve yapay zeka çok hızlı bir şekilde günlük yaşamda yer almaya başlamıştır. Teknolojik ilerlemeler, hali hazırdaki çalışma olanaklarını robotlar ve yapay zeka ile azaltacaklardır. Bu nedenle yeni çalışma olanaklarının yaratılması için eğitim sistemimizin buna uygun hale getirilmesi, ezberci eğitimden yaratıcı eğitime geçilmesi gereklidir.
BİLGİ VE DENEYİM SAHİBİYİM
Mesleki olarak üniversiteden sonra emekli olana kadar kültür bakanlığına bağlı Devlet Opera Balesi Genel müdürlüğüne bağlı Ankara, Mersin ve İstanbul da koro sanatçısı olarak görev aldım. Mesleğim nedeniyle sanat, sanat tarihi, sanatın güncel durumu ve sanat politikaları konusunda bilgi ve deneyim sahibiyim. Ahlaki değerlerin korunması, çocukların daha iyi eğitim alması, eğitim sistemlerinin güncel durumu ilgi alanlarımı oluşturmaktadır.
