FETÖ’yi bahane ederek muhalifleri cezalandırıyorlar
CHP PM Üyesi ve Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, İstanbul Büyükada’da yaptıkları toplantı sırasında gözaltına alınan on insan hakları savunucusundan altısının tutuklanmasına tepki gösterdi. “Ne oldukları, kime hizmet ettikleri belli olmayan gizli tanık ifadelerine dayanarak, insan haklarını savunmaktan başka suçu olmayan insanları tutuklamak, iktidarın insan haklarına olan alerjisini açık seçik göstermektedir” dedi
YARGI SKANDALI
Aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in yanı sıra İsveç vatandaşı eğitmen Ali Gharavi, Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran, İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Veli Acu ve Günal Kurşun ile Peter Steudtner bulunduğu altı insan hakları savunucusunun gözaltına alındıktan on iki gün sonra tutuklanmasına yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösteren Yüceer, “Gizli tanık ifadelerine dayanılarak hangi örgüt olduğu bile belirtilmeden 'terör örgütüne yardım etmek' gibi bir suçtan tutuklanmaları bir yargı skandalıdır” dedi.
İKTİDARIN İNSAN HAKLARINA ALERJİSİ VAR
İnsan haklarını çiğnemekte hiçbir sakınca görmeyen iktidarın, buna karşı çıkanlara ve insan haklarını savunanlara karşı alerjisi olduğunu belirten Yüceer, “İktidar kendi uydurduğu üst akıl masalına kendini inandırarak, komplo teorileri üzerinden vatandaşlarına, hak savunucularına, gazetecilere açıkça saldırmaktadır” dedi
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE VE HAK SAVUNUCULUĞUNA TAHAMMÜLSÜZLÜK
Kanuna aykırı olmayan bir destekleme ve bilgilendirme toplantısı düzenleyen ve evrensel insan haklarını savunmak dışında herhangi bir dertleri olmayan insanları, önce havuz medyasının kalemşorlarıyla tehdit etmek, sonra neye hizmet ettiği belli olmayan gizli tanık ifadelerine dayanarak tutuklamanın Türkiye’de adalet sisteminin çarpıklığını ortaya koyduğunu ifade eden Yüceer, “İktidar ve iktidarın güdümünde hareket eden yargı sivil toplum örgütlerine ve insan hakları savunuculuğuna tahammülsüzdür. Çünkü bu örgütler iktidarın insan haklarını çiğneyen uygulamalarını ortaya dökmekteler” diye konuştu.
TÜM MUHALİFLERE GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR
2016 yılının 20 Temmuz’unda TBMM’den darbeye kalkışan FETÖ ile mücadele etmek için 45 günlük süreyle OHAL ilan etmek için yetki alan iktidarın, bu yetkisini hem OHAL süresi hem OHAL uygulamaları açısından kötüye kullandığının altını çizen Yüceer, “İktidar eline aldığı OHAL sopasıyla FETÖ’yü bahane ederek tüm muhalifleri cezalandırma ve gözdağı verme amacındadır” ifadelerini kaydetti.
Aralarında Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser'in yanı sıra İsveç vatandaşı eğitmen Ali Gharavi, Yurttaşlık Derneği'nden Özlem Dalkıran, İnsan Hakları Gündemi Derneği üyeleri Veli Acu ve Günal Kurşun ile Peter Steudtner bulunduğu altı insan hakları savunucusunun gözaltına alındıktan on iki gün sonra tutuklanmasına yaptığı yazılı açıklama ile tepki gösteren Yüceer, “Gizli tanık ifadelerine dayanılarak hangi örgüt olduğu bile belirtilmeden 'terör örgütüne yardım etmek' gibi bir suçtan tutuklanmaları bir yargı skandalıdır” dedi.
İKTİDARIN İNSAN HAKLARINA ALERJİSİ VAR
İnsan haklarını çiğnemekte hiçbir sakınca görmeyen iktidarın, buna karşı çıkanlara ve insan haklarını savunanlara karşı alerjisi olduğunu belirten Yüceer, “İktidar kendi uydurduğu üst akıl masalına kendini inandırarak, komplo teorileri üzerinden vatandaşlarına, hak savunucularına, gazetecilere açıkça saldırmaktadır” dedi
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNE VE HAK SAVUNUCULUĞUNA TAHAMMÜLSÜZLÜK
Kanuna aykırı olmayan bir destekleme ve bilgilendirme toplantısı düzenleyen ve evrensel insan haklarını savunmak dışında herhangi bir dertleri olmayan insanları, önce havuz medyasının kalemşorlarıyla tehdit etmek, sonra neye hizmet ettiği belli olmayan gizli tanık ifadelerine dayanarak tutuklamanın Türkiye’de adalet sisteminin çarpıklığını ortaya koyduğunu ifade eden Yüceer, “İktidar ve iktidarın güdümünde hareket eden yargı sivil toplum örgütlerine ve insan hakları savunuculuğuna tahammülsüzdür. Çünkü bu örgütler iktidarın insan haklarını çiğneyen uygulamalarını ortaya dökmekteler” diye konuştu.
TÜM MUHALİFLERE GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR
2016 yılının 20 Temmuz’unda TBMM’den darbeye kalkışan FETÖ ile mücadele etmek için 45 günlük süreyle OHAL ilan etmek için yetki alan iktidarın, bu yetkisini hem OHAL süresi hem OHAL uygulamaları açısından kötüye kullandığının altını çizen Yüceer, “İktidar eline aldığı OHAL sopasıyla FETÖ’yü bahane ederek tüm muhalifleri cezalandırma ve gözdağı verme amacındadır” ifadelerini kaydetti.
