Hayatını spora adadı

38. Vodafone İstanbul Maratonu’nda 42 bin 195 metrelik parkuru, geçtiğimiz sene olduğu gibi bu sene de koşan Hamdi Baygın, bu koşuyu gerçekleştiren ilk ve tek Çerkezköylü oldu. Türkiye’nin dört bir yanında katıldığı koşularla adından sıkça söz ettiren Baygın, spora olan ilgisini ve bakış açısından bahsetti

Hayatını spora adadı
29 Kasım 2016 Salı 11:40

VODAFONE İSTANBUL MARATONU’NA KATILDI
Geçtiğimiz yıl 37.’sine, bu yıl da 38.’sine katıldığı Vodafone İstanbul Maratonu’nda 42 bin 195 metrelik parkuru 4 saatin altında koşmayı başaran Çerkezköylü amatör sporcu Hamdi Baygın, bu koşudan bir hafta sonra katıldığı Galatasaraylı Sporcular Derneği’nin geleneksel kır koşusunda zorlu Validebağ parkurunda üçüncü olup Çerkezköy’e kupayla dönerek bugüne dek ulaşılamayan bir başarıya imza attı.
42 BİN 195 KİLOMETREYİ 4 SAATİN ALTINDA TAMAMLADI
Yılda 15 – 20 yarışa katıldığını ifade eden Baygın, “9 Eylül İzmir’in Kurtuluşu Yarı Maratonu’nda koştuktan sonra 2 Ekim’de Turkcell Gelibolu Barış Maratonu ve 9 Ekim’de de Uluslar arası Darıca Yarı Maratonu’nda koştum. 28 Ekim’de 3. Çerkezköy Kurtuluş Koşusu’nda kürsü yapıp ertesi gün Zeytinburnu Cumhuriyet Koşusu’nda 10 kilometrelik parkurda ter döktüm. 13 Kasım Pazar günü gerçekleşen 38. Vodafone İstanbul Maratonu’nda 42 bin 195 metrelik parkuru 4 saatin altında tamamladım.” ifadelerini kullandı.
SPORA OLAN BAĞLILIĞINI ANLATTI
Koşu başta olmak üzere spora olan ilgi ve yatkınlığını büyük bir heyecan ve tutkuyla anlatan Çerkezköylü amatör sporcu Hamdi Baygın, hayatının büyük bir bölümünü kaplayan spor sevdasını şu şekilde aktardı:
SPOR YALNIZCA KAZANMAKTAN İBARET DEĞİL
“Ortaokul yıllarımda katıldığım bir yarışta birinci olup kürsüye çıktım. Bu bana inanılmaz bir duygu yaşattı ve koşunun büyüsüne kapılıp hiç ara vermedim. O günden bu güne haftanın en az 4-5 günü koştum. Koştukça dünyam değişti. Koşu; yaşam felsefem, aldığım nefes oldu. Daha sonra büyük yarışlara, maratonlara katılmaya başladım. İlk zamanlarda kürsülerde yer almak hayaliyle yaşıyordum. Ancak yıllar geçtikçe sporun yalnızca kazanmaktan ibaret olmadığını anladım. Hiç gitmeyeceğim, belki de hiç göremeyeceğim yerlerde buldum kendimi.
HER KOŞUCU AYNI YAŞTA
Urfa, Trabzon, Adana, Yunanistan, Bursa, Erzurum, Antalya’da; hatta 50 dereceye yakın bir sıcaklıkta Peri Bacaları’nın arasında, Kızılırmak kenarında, Kızılcahamam’da en zorlu parkurlarda koşarken spor sayesinde vücut direncimin artmış olduğunu, sınırlarımı aşmış olduğumu öğrendim. Çevrem genişledi, sporcu arkadaşlarım oldu. Koşu dostu insanları tanıdıkça sporun yaşının olmadığını, her koşucunun aynı yaşta olduğunu anladım. Çünkü 60, 70, 80 hatta 90’lı yaşlara merdiven dayamış insanların koşu sayesinde ne denli sağlıklı kaldıklarına tanık oldum ve sporun bu ödülünden benim de payımı aldığımı düşünmeye başladım.
APAYRI BİR DÜNYANIN İNSANI
Şöyle ki, spor yapıyorsunuz ve yaptığınız sporun faydalarını 10, 20 hatta 30 yıl sonra falan fark ediyorsunuz. Yani spor yaparak, dinç, zinde ve sağlıklı kalmanın özelliğini, güzelliğini yaşayabiliyorsunuz. Ayrıca, haftanın 4-5 gününü ve günün bir bölümünü koşuya ayırmak beni tüm kötülüklerden uzaklaştırıyor. Koştuğum için cennetlik olduğum bile aklımdan geçiyor bazen. Apayrı bir dünyanın insanı olmanın ayrıcalığı ile yaşamım anlam kazanıyor.
ATLETİZM SPORUNU SEVDİRMEYE ÇALIŞTIM
Uzun yıllar futbolun içinde yer aldım. Futbol oynadım, yöneticilik yaptım, takım çalıştırdım. O dönemlerde araba kiralayıp gençleri Avrasya Maratonu’na götürdüm. Çevremdeki gençlere atletizm sporunu sevdirmeye çalıştım.
HİÇ KİMSE BANA ‘KOŞ’ DEMEDİ
Çerkezköy’de futbolcu, voleybolcu, tekvandocu, güreşçi gibi başarılı sporcular yetişti, yetişiyor ve yetişmeye de devam edecek. Her birinin antrenörü, takım arkadaşları, onları kamplara götürüp destekleyen kişiler vardır. Ancak benim hiçbir zaman antrenörüm, takım arkadaşım ya da yönetici sıfatlı destekçim olmadı. Hiç kimse de ‘koş’ demedi bana.
BEN BİR SPORCUYUM
Sporla kendimi keşfettim. Kendimle barışık olmayı öğrendim. Hayatta her şeye pozitif bakmaya başladım. En başta belirttiğim gibi, sporu bir yaşam felsefesi olarak benimsedim. Sporcunun antrenmanının yalnızca birkaç saat koşmak olmadığını; attığı her adımın, yediği her lokmanın antrenman niteliğinde olması gerektiğinin bilinciyle sporcu gibi uyuyup, sporcu gibi hareket etmeye başladım. Dolayısıyla dünyanın en mutlu kişisi oldum. ‘Evet, ben bir sporcuyum’ dedim. Bağımlılık yapan tüm kötü alışkanlıklardan uzak durdum.
MADDE BAĞIMLILIĞINA SPORLA ‘DUR’ DENEBİLİR
Bugün, sigaraya başlama yaşının 12’li yaşlara kadar düştüğünden bahsediliyor. Kötü madde bağımlılığının gençler arasında yayıldığından söz ediliyor. Buna, sporla dur denebilir. Spor bilinci aşılanıp spor yapan bir toplum olursak mutlu insanlar oluruz.
DÜNYA BARIŞININ SPORLA OLACAĞINA İNANIYORUM
En son Rio Olimpiyatları’nda tanık olduğumuz üzere bir spor tesisinde ya da bir spor alanında dili, dini, ırkı ne olursa olsun insanların aynı duygularla, yalnızca sporun büyüsünde buluşturmak mümkün. Ve yine sporun heyecanında harcanan emeklerin, sevinçlerin, paylaşılan duyguların tüm insanlar için birleştirici gücünün spor olduğuna tanıklık ettik. Dünya barışının, bir ülkede iç barışın sporla olacağına inanıyorum.
DÜNYAYI SPOR YAPANLAR YÖNETSİN
Ben istiyorum ki, dünyayı spor yapan, spor bilinci olan insanlar yönetsin. Amerika’nın, Rusya’nın, Çin’in başında sporcu insanlar olsun. Ülkemizin seçilmişleri sporcun felsefesine inanmış kişiler olsun. Böyle bir dünyada yaşamak daha güzel olacaktır mutlaka.
BAŞKAN AKAY’A ÖVGÜ DOLU SÖZLER
Belediyelerin, yerel yönetimlerin tek görevi yol yapmak, suları akıtmak, çöp toplamak değil elbette. Ekonomik ve sosyo-kültürel anlamda gelişmiş bir toplum için emek harcamaktır hiç şüphesiz. Çerkezköy bu yönüyle şanslı. Çünkü gerçekten sporun birleştirici gücüne, sevgiye, dostluğa, kardeşliğe değer veren ve değer katan bir Belediye Başkanına sahip. Bu, Sayın Vahap Akay’ın farkını ortaya koyuyor.
KOŞMAYA DEVAM
Önümüzdeki günlerde Ankara’da, Adana’da, Trabzon’da, Antalya’daki yarışlarda, yarı maratonlarda koşmak istiyorum. Adana ve Antalya için uçak biletimi aldım. Yani koşmaya devam. Allah sağlık verdiği sürece de ömrümün sonuna kadar koşmak, Çerkezköyümüzün adını daha güzel yerlere en iyi şekilde kazımak istiyorum.
Haber: Uğur Kılıç
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.