Madımak’ın Dumanı Hala Tütüyor

Madımak Oteli’nde yaşanan ve 35 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan olayların yıldönümünde bir açıklama yapan CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Sivas Katliamı’nın hafızalarda tüm tazeliği ile yerini koruduğunu dile getirirken, Geçen uzun yıllar içerisinde devletin kendinden beklenen sorumluluğu yerine getirecek bir irade ortaya koyamadığını, olayların faillerinin yargı önüne çıkarılamadığını hatırlatarak, “Bir daha böyle acılarının yaşanmaması, nefret ve kinin yerini, hoşgörünün alması temennisiyle, Madımak’ta hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor; sevgi, saygı ve minnetle anıyorum” dedi. Yüceer ayrıca, Başbakan Erdoğan’ı da tutumları sebebiyle eleştirdi

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili ve aynı zamanda Parti Meclisi Üyesi Dr. Candan Yüceer, 2 Temmuz 1993 yılında Sivas’ta yaşanan ve 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan Madımak Oteli Olayı’nın yıldönümü dolayısıyla bir açıklama yaptı.

35 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Yakın tarihimizin en acı olaylarından bir olan Sivas Katliamı’nın hafızalarda tüm tazeliği ile yerini koruduğunu dile getiren Candan Yüceer, “2 Temmuz 1993’te gözünü kan bürüyen, insani değerlerini yitirmiş güruhun Madımak Oteli’ni yakması sonucu, aralarında aydınlarımızın ve sanatçılarımızın da bulunduğu 35 kişi yanarak ya da dumandan boğularak yaşamlarını yitirdi” dedi.

DEVLET KENDİNDEN BEKLENEN SORUMLULUĞU YERİNE GETİREMEDİ

Geçen uzun yıllar içerisinde devletin kendinden beklenen sorumluluğu yerine getirecek bir irade ortaya koyamadığını, olayların faillerinin yargı önüne çıkarılamadığını kaydeden Yüceer, “Toplum adalet beklemekte, ancak beklenen adalet bir türlü gelmemektedir. O nedenledir ki Madımak’ın kara dumanı hala yüreklerde ve vicdanlarda tütmektedir. Geçmişte yaşanan örneklerden de çok iyi biliyoruz ki bu insanlık dışı olayları gerçekleştirenlerin cezasız kalması, bu topraklara yeni acılar yaşatacaktır” ifadelerine yer verdi.

TUTUMLARI SEBEBİYLE BAŞBAKANI ELEŞTİRDİ

Ardından, Başbakan Erdoğan’ı tutumları sebebiyle eleştiren Yüceer, “Siz- biz söylemlerinden bir türlü vazgeçmeyen Başbakan Erdoğan, yurttaşların mezhepsel farklılıklarını kullanarak toplumu ayrıştırmaktan, Alevi yurttaşlarımızın incineceğini bile bile Boğaz’daki 3. Köprü’ye Yavuz Sultan Selim adını vermekten, Reyhanlı katliamında ‘53 sünni vatandaşımız şehit edildi’ ifadesini kullanmaktan çekinmemektedir. Başbakan bu dil ve üslupla, sistematik ve bilinçli bir şekilde, ülkeyi bölmeye çalışmakta, kutuplaştırmakta, kardeşi kardeşe düşman etmek için çabalamakta, yeni acılara çanak tutmaktadır.

BAŞBAKAN’IN KİBİR VE NEFRETİ YURTTAŞLARI KARŞI KARŞIYA GETİREMEYECEK

Ancak, Başbakan’ın kibri ve nefreti, yurttaşlarımızı karşı karşıya getirmeye yetmeyecek;

mezhepçilik üzerinden siyaset yapanlar asla emeline ulaşamayacak; binlerce yıldır barışa, kardeşliğe ve hoşgörüye ev sahipliği yapan Anadolu topraklarında insanlarımız Alevi’si Sünni’si, Kürt’ü Türk’ü, Çerkez’i ve Laz’ıyla kardeşçe, dostça yaşamaya devam edecektir” cümlelerini kullandı.

HİÇBİR KAVRAM BARIŞ VE KARDEŞLİKTEN ÜSTÜN DEĞİLDİR

Yüceer açıklamasını şöyle tamamladı: “Bir daha böyle acılarının yaşanmaması, nefret ve kinin yerini, hoşgörünün alması temennisiyle, Madımak’ta hayatını kaybedenlere bir kez daha Allah’tan rahmet diliyor; sevgi, saygı ve minnetle anıyorum. Madımak’ın yıl dönümünde tek temennimiz, geciken adaletin tecelli etmesi, sorumluların yargı önünde hesap vermesi, demokrasi ve insan hakları mücadelesinin kazanmasıdır. Unutulmamalıdır ki hiçbir kavram barıştan, kardeşlikten, birlik, beraberlikten, huzur dolu bir ülke özleminden daha üstün değildir.”