‘Meme kanserinin ilk ziyaret ettiği yer koltuk altıdır’

Çerkezköy Belediyesi ile Özel İrmet Hospital işbirliğinde meme kanseriyle ilgili olarak seminer düzenlendi. Halk Eğitimi Merkezi’nde düzenlenen seminerde konuşan Özel İrmet Hospital Genel Cerrah Uzmanı Op. Dr. Burak Korkmaz, “Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Her 9 kadından biri bu hastalığa yakalanır. Hatta o kadar hain bir kanserdir ki, her 100 kadına karşılık, 1 erkekte de görülebilir. İlk ziyaret ettiği yer, koltuk altınız olur. Eğer ihmal ederseniz, karaciğerinize, akciğerinize, kemiklerinize ve beyninize yolculuklar düzenler ve oralara yerleşir. Meme kanseri en çok, meme sağlığını ihmal edenleri ve yaşı ileri kadınları sever” dedi.

‘Meme kanserinin ilk ziyaret ettiği yer koltuk altıdır’
24 Ekim 2014 Cuma 07:57

SEMİNER HALK EĞİTİMİ MERKEZİ’NDE VERİLDİ
'Meme Kanserinde Erken Teşhis Hayat Kurtarır' sloganı ile yola çıkan Çerkezköy Belediyesi, Özel İrmet Hospital işbirliğiyle Halk Eğitim Merkezi’nde seminer düzenledi. Halk Eğitim Merkezi’nde saat 14.00’da başlayan seminere Çerkezköy Belediye Başkan Yardımcısı Atilla Can, Özel İrmet Hospital Başhekimi Ahmet Türker, Özel İrmet Hospital Müdürü Alper Atasoy, Özel İrmet Hospital Halkla İlişkiler Sorumlusu Leyla Alkan ile çok sayıda bayan katıldı.

100 KADINA KARŞILIK BİR ERKEKTE GÖRÜLÜR
Meme kanseriyle ilgili olarak bilinmesi gerekenler hakkında konuşan Özel İrmet Hospital Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr. Burak Korkmaz, “Meme kanseri kadınlarda en sık görülen kanser türüdür. Siz de dahil olmak üzere çevrenizde bildiğiniz her 9 kadından biri bu hastalığa yakalanır. Hatta o kadar hain bir kanserdir ki, her 100 kadına karşılık, 1 erkekte de görülebilir. Üstelik erkeklerde çok saldırgan olup çabuk ilerler. Bir erkek, memesinde eline gelen bir kitleyi asla hafife almamalıdır” dedi.

İLK ZİYARET ETTİĞİ YER KOLTUK ALTI OLUR
Memede sadece süt bezleri olmadığını ifade eden Korkmaz, “Damarlar, yağ, destek dokuları ve lenf dokuları da vardır. Bu nedenle ben çok kolayca damarlardan ve lenf yollarından diğer organlara da ulaşabilir. İlk ziyaret ettiği yer, koltuk altınız olur. Eğer ihmal ederseniz, karaciğerinize, akciğerinize, kemiklerinize ve beyninize yolculuklar düzenler ve oralara yerleşir. Meme kanseri en çok, meme sağlığını ihmal edenleri ve yaşı ileri kadınları sever. Birinci derece akrabasında meme kanseri olanlar ile daha önce meme kanseri olanların öbür memesine de çok yakın bir ilgi gösterir” diye konuştu.

BİRDEN BİRE HIZLANDIĞINA İNANAMAZSINIZ
Dr.Burak Korkmaz, meme kanserinin hangi kadınları seçtiği hakkında da bilgi vererek, “İlk adet kanamasını çok erken yaşta görenler, geç menopoza girenler, doğurmayan ve emzirmeyen bayanlar, alkol, sigara, şişmanlık ve sağlıksız diyetin kokusunu çok uzaklardan alabilir. Meme kanseri başlangıçta çok yavaş büyür. Yedi yılda ancak bir santim boyuna gelir. Bu aşamada muayene, ultrason ve mammografi ile çok kolay yakalanır. Ama hafife alınıp büyümesine izin verilirse, birden bire nasıl hızlandığına inanamazsınız” açıklamasında bulundu.

UYGUN ARALIKLARLA YAPILAN MUAYENELER İLE MEME KANSERİ KAÇAMAZ
Meme kanserinin büyürken gösterdiği belirtilerden de bahseden Korkmaz, “Memede bulunduğu yerde bölgesel sertleşme yapar. Bulunduğu yerde kızarıklık yapabilir, Meme başından akıntı yapar, damarları çok belirgin görünür hale getirir, Her iki memenin büyüklüğünü farklı hale getirir, biri durup dururken büyük, biri küçük olur. Bulunduğu yerin üstündeki deriyi portakal kabuğu gibi kabarık ve nokta nokta yapar. Bulunduğu yerde cildinizi içeri doğru çeker ve çukurlaşmalar yapabilir. Bulunduğu yerde büzüşme yapabilir, Üzerinde iyileşmeyen yara açabilir ve elinize kitle gelecek şekilde büyür. Koltuk altınızda ve köprücük kemiğinizin altında ve üstündeki lenf bezlerini şişirir, ama aslında o kadar haindir ki, bu belirtilerin hiç birini vermeden de sinsice büyüyebilir. Ama uygun aralıklarla yapılan muayene, ultrason ve mammografiden pek kaçamaz, yakalanır” ifadelerini kullandı.

KÜÇÜK YAŞTA YAKALANIRSANIZ KOLAYCA KURTULURSUNUZ
Meme kanserinden korunmanın kolay olduğunun altını çizen Burak Korkmaz, şöyle devam etti; “20 yaşın üzerindeki her kız ve kadın, her ay kendi kendine meme muayenesi yaparsa, küçükken fark edilebilir. 40 yaşına gelen bir kadın her yıl meme muayenesi ve jinekolojik muayene olursa, kendisinden uzak tutabilir veya yakalanmışsa bile kolay kurtulabilir. 40 yaşından itibaren her yıl düşük radyasyonlu dijital Mammografi ve gerekirse Meme Ultrasonografisi yaptırırsa, meme kanserine yakalanma olasılığı oldukça azalır. Mamografide görülen küçük kireçlenmeler, (mikrokalsifikasyonlar) kolayca ele verir. Çok haindir ama iyi saklanamaz. Saklanmama izin verirseniz, sizi ve sizi sevenleri üzer. Meme kanseri küçükken yakalanırsa, % 98 olasılıkla kolayca kurtulursunuz. Ama büyüdükçe çok sıkı tutunur.”

MEME KORUYUCU CERRAHİ İLE TEMİZLENİR
Çok geç kalınmadan meme kanserinden nasıl kurtarılması hakkında da konuşan Burak Korkmaz, “Tümörün büyüklüğü 2 cm den küçükse metaztaz yok ise memenin boyutu uygun ise meme koruyucu cerrahi ile temizlenir. Pek çok çalışmada gerek hormonoterapi gerekse kemoterapinin kullanılmasının lokal-bölgesel kontrole ve hastalıksız ve genel sağkalıma değişik derecelerde katkısı gösterilmiştir. Adjuvan tedavi premenopoze ve postmenopoze olgularda mortalite riskini %20-25 düşürmüştür. Nodal duruma göre fayda değerlendirildiğinde adjuvan tedavinin yararı oransal olarak benzer bulunmuştur. Yani nod negatif olgular nod pozitif olgular ile aynı şekilde fayda görebilir. Ancak nod pozitif olguların nüks riski daha yüksek olduğu için sistemik tedaviden faydalanma oranı biraz daha yüksektir. EBCTCG’nin 1998 yılında yaptığı metaanalizde polikemoterapi ile kemoterapi almayanları karşılaştırılmıştır. Nod durumu ve ER durumu ne olursa olsun kemoterapi alan grubta rekürrenste ve ölüm hızında azalma saptanmıştır” dedi.

NE KADAR DOZ ALINACAĞI BELİRLENMEYE ÇALIŞILDI
Mastektomi sonrası radyoterapide amaç, operasyon sonrası göğüs ön duvarında, ciltte, kalan meme dokusunda ve bölgesel lenfatiklerde bulunan tümöral hücrelerin yok edilmesi olduğunu sözlerine ekleyen Korkmaz, “Radyoterapi uygulamasında hangi alanın ne kadar doz alacağı prospektif ve retrospektif çalışmalarla belirlenmeye çalışılmıştır. Ancak bu pekçok merkezde uygulama farklılıklarının doğmasına sebep olmuştur. Mesela histolojik incelemelerde mamaria interna lenf zincirinde patolojik infiltrasyon %20-50 arasında değişirken, histolojik verifikasyona rağmen tedavi edilmeyen olgularda mamaria internanın klinik nüksü hiçbir zaman bu kadar yüksek olmamaktadır” açıklamasında bulundu.

POSPOT-MEME IŞINLAMASI STANDART BİR UYGULAMA OLMUŞTUR
Genel Cerrahi uzmanı Dr. Burak Korkmaz, konuşmasının devamında ise, “Radyoterapi meme kanseri tedavisinde gerek primer gerekse adjuvan olarak önemli bir yere sahiptir. Erken evre meme kanserinde kemoterapi ve hormonoterapi ile 10 yıllık sağkalım % 70-80’lere ulaşırken, lokal kontrol uzun yaşam süresi olan bu hastalarda ciddi bir problem olmaya devam etmiştir. bunun üzerine yapılan metaanalizlerde postoperatif radyoterapinin lokal kontrolu arttırdığı gösterilmiştir. Artmış lokal kontrolün yanı sıra uzak metastaz üzerine de olumlu katkılar sağladığı gösterilmiştir. Meme koruyucu cerrahi uygulanmış tüm hastalarda postop.meme ışınlaması bugün için rutin-standart bir uygulama olmuştur” diye konuştu.

YÜZDE 99 KADINLARIN HAYATLARINI KURTARIR
Mamografinin hiçbir zararı olmadığını ifade eden Korkmaz, “her yaştaki kadına güvenle mamografi filmi çekilir. Mamografi sırasında en fazla 2  akciğer filmi kadar ışın alınır. Ve mammografi yılda bir kez çekilmekle birlikte bir kadının ortalama çektirdiği aç filmi rakamı kaçtır. Mamografi hayat kurtaran bir tetkiktir. Özellikle % 99 oranında kadınların hayatını kurtarır. Ben mamografinin kadınlar arasında bu kadar önemli olmasına rağmen, yine kadınlar tarafından sürekli yıpratılmasını anlamakta güçlük çekiyorum. Mamografinin eğer tüy kadar zararı varsa ki bence yok onu tehlikeli ve zararlı gibi gösteren çabaların insanlığa fil kadar zararı vardır” dedi.

KATILIMCILARA TEŞEKKÜR ETTİLER
Dr. Burak Korkmaz’ın konuşmasını tamamlamasının ardından Özel İrmet Hospital Başhekimi Ahmet Türker, sahneye gelerek katılımcılara meme kanserini dikkate almaları gerektiğini ifade ederek katılımlarından dolayı teşekkür etti. Çerkezköy Belediye Başkan Yardımcısı Atilla Can ise, erken tanının hayat kurtardığını belirterek, hem semineri verilmesinde büyük pay sahibi olan Özel İrmet Hospital yönetimine hem de katılımcılara teşekkür ettiği ifade etti.

SEMİNERİN SONUNDA SORU CEVAP KISMINA GEÇİLDİ
Yapılan konuşmaların ardından Burak Korkmaz’ın meme kanserine yakalanmış eski bir hastası sahneye gelerek kendisine teşekkür ederek, erken tanının çok önemli olduğunu söyledi. Seminer soru cevap kısmının ardından sona erdi.

Haber: Emrah ÇOĞALAN


Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.