PSAKD’den Madımak anması

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği(PSAKD) Çerkezköy Şubesi Sivas Katliamının 18. yılı dolayısıyla anma töreni düzenledi. Dernek binasında yapılan anmada konuşan PSAKD Çerkezköy Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Baba, “Halkları kin ve nefretle bileyip onları katliamlara sürükleyen duyguyu yok etmenin koşulu; geçmişte olup bitenleri görmezlikten gelmek değil, yapılanın ancak utanç verici ve insanlık suçu olduğunu unutmamaktan ve hesap sormaktan geçer” dedi

PSAKD’den Madımak anması
05 Temmuz 2011 Salı 00:00

PSAKD Çerkezköy Şubesi, 2 Temmuz 1993’te Pir Sultan Abdal Şenlikleri için bulundukları Sivas’ta, Madımak Oteli’nin kuşatılması ve ateşe verilmesi sonucunda yaşamını yitiren 33 aydın için anma töreni düzenledi. Dernek binasında yapılan anmaya alevi yurttaşların yanı sıra, TKP ve BDP üyeleri de katıldı.
Dernek binasında yapılan anma töreni Madımak Oteli’nde yaşamını yitirenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.
Saygı duruşunun ardından söz alan PSAKD Çerkezköy Şube Başkanı Mehmet Ali Bingöltekin, insanlık tarihinin kara lekesi olan Sivas katliamının toplumsal hafızada, yaralı bilinçlerde, kanayan vicdanlarda büyüdükçe büyüdüğünü söyledi.  2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşanan katliamın, 1977’de Taksim’de, 1979’da Kahramanmaraş’ta, 1980’de Çorum’da yaşananların ve yaşatılmaya çalışılanların devamı olduğunu söyleyen Bingöltekin, “ Çorum’un, Maraş’ın izinde giden ve halkları birbirine düşman etmeyi amaçlayan bu aydın kıyımının, bu insanlık kıyımının unutulması, unutturulması mümkün değildir. Kaldı ki, sorumluların ellerini kolları sallayarak gezdikleri, katillerin aramızda dolaştığı düşünülürse, Madımak ateşinin 18 yıldır söndürülemediği gerçeği bir kere daha gözler önüne gelecektir.  Sivas katliamı, Türkiye’de aydınlığa, çağdaşlığa, demokrasi ve laikliğe, kardeşliğe, bir arada yaşama kültürüne, çok kültürlülüğe ve demokratik bir ülke yaratma düşüncesine karşı bir saldırıdır. O gün Sivas’ta yanan aydınlarımızı, insanlarımızı unutmadığımız gibi, o kara ateşi tutuşturan karanlık elleri de unutmayacağız asla. O katilleri, insanların yakılışını izleyenleri hafızalarımızdan asla silmeyeceğiz. Onların karanlık siluetleri, bu ülkede demokrasi ve özgürlük mücadelesine ne kadar kararlı bir biçimde sahip çıkmamız gerektiğini her daim hatırlatmaktadır” ifadelerini kullandı.
Sivas katliamı sırasında devlet görevlileri tarafından hiçbir şey yapılmamasını ve yapılan katliama seyirci kalınmasını eleştirerek konuşmasına başlayan PSAKD Çerkezköy Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ertan Baba, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“2 Temmuz 1993’te Sivas Madımak oteli önüne toplanan gerici faşist güruh, devlet organizasyonu ve korumasında, Anadolu’nun aydınlık yüzleri olan canlarımızın, Ozan Pir Sultan Abdal’ı, memleketi Sivas’ta anmalarına fırsat vermedi. Madımak Oteli ateşe verildi ve 33 canımız hunharca katledildi. Katliamın üzerinden 18 yıl geçti.
Bugün gelinen noktada ise; AKP Hükümeti tek adam, tek düşünce, tek doğru gayreti içerisindedir. Bir taraftan ileri demokrasi söylemiyle halkları kandırmaya çalışırken, diğer taraftan Anadolu’nun kadim halkı Alevilerin inançlarını, Alevisiz Alevi Çalıştaylarıyla, zorunlu din dersleri ve Diyanet eliyle yıllardır uygulanan asimilasyon politikasını yeni bir aşamaya taşıyarak asimilasyonu devam ettiriyor. Devlet kendi Alevi’sini yaratmaya çalışıyor. Madımak oteli kamulaştırılarak seçim malzemesi yapılıyor Otelin beş yıldızlı bir kültür merkezi olarak açılması organize ediyor, kapısına Sivas İl Özel İdaresi Bilim ve Kültür Merkezi tabelası asılıyor. Madımak Katliamının belleklerimizden yitip gitmesi için büyük çaba sarf ediliyor; unutturulmak isteniyor. 1993’te iktidardakilerin katliam yaşanırken takipçisi olan AKP Hükümeti neredeyse yangının ve katliamın sorumluları olarak yananları gösterip Sivas katliamı davasını kapatmak istiyor. Devletin hiçbir mülkü ve idari amirinin, yerel yöneticilerinin sorgulanmasına gidilmeyip; afakî sorumlular üretilerek katliamın üzeri perdelenmeye çalışılıyor. Oysa yangın esnasında ön safta yer alan insan sıfatından çıkmışların kimlik bilgileri, adresleri hükümetçe biliniyorken, ilgili kurumlarca sanıklar mahkeme önüne çıkartılmıyor. Suçluları başka adreslerde arama gayreti içerisindeki AKP Hükümeti süreci bulandırıyor. Bununla da kalmayıp bazı firari sanıklar için, özel yetkili savcı tarafından zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle beraat talep ediliyor, bazı katliam sanıklarına da AKP belediyelerinde kadrolu, ya da ihale yöntemiyle iş veriliyor. Sanık avukatlarına bakanlık verilerek adeta katliamcılar ödüllendiriliyor.
Seçim meydanlarında Alevileri yuhalatan, Hopa halkını eşkıya ilan eden Başbakan, özür dilemesi gerekirken helallik istiyor. Eleştiri ve protestolara karşı tahammülsüzlüğünü acımasızca, insafsızca gösteriyor. Gözaltı ve tutuklamalarla korku imparatorluğu yaratıyor.
Halkları kin ve nefretle bileyip onları katliamlara sürükleyen duyguyu yok etmenin koşulu; geçmişte olup bitenleri görmezlikten gelmek değil, yapılanın ancak utanç verici ve insanlık suçu olduğunu unutmamaktan ve hesap sormaktan geçer.
Ancak Madımak yangın formatında ‘Utanç Müze’si olduğunda, halkın vicdanı ve belleği yeni katliamları önleyecektir. Oysaki bugün gelinen nokta Cumhuriyet tarihi boyunca gerçekleştirilen ve girişilen katliamların unutturulması ve yok sayılması noktasıdır.
O nedenledir ki unutmamak yeni katliamların önüne geçmektir. Katliamların önüne geçilmesinin ve Anadolu’nun zenginliği olan tüm halkların ve kültürlerinin kardeşçe yaşamasının bir diğer yolu da; nefret, kışkırtıcılık, inkâr ve imha girişimlerinin egemen din, egemen dil, egemen kültür anlayışının ortadan kaldırılması için mücadele ile mümkündür. Bölüşümdeki adaletsizlik, tek dil, tek ırk anlayışı ancak eşit yurttaşlığı temel alan, demokratik özgürlükçü, katılımcı ve evrensel değerleri esas alan çağdaş yeni bir anayasa ile ortadan kalkacaktır.”
Baba’nın konuşmasının ardından TKP ve BDP temsilcileri de söz alarak, Sivas katliamını kınadıklarını ve Alevilerin haklı mücadelelerinde her zaman yanlarında olacaklarını söylediler.
PSAKD düzenlediği anma programı Sivas katliamının unutulmaması için yazılan şiirlerin ve türkülerin okunması ile sona erdi.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.