VÜCUDUN HER YERİNİ ETKİLEYEN HASTALIK HİPOTİROİDİ

Son yıllarda sıkça karşılaşmanın mümkün olduğu hastalıklardan biri olan hipotiroidi öyleki insan vücudunun tümünü birden etkileyen bir hastalık. İşte bu kadar önemli olan bu hastalıkla ilgili olarak Özel Optimed Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Hasan Yardım, neler yapılabileceğine dair önemli açıklamalar yaptı

VÜCUDUN HER YERİNİ ETKİLEYEN HASTALIK HİPOTİROİDİ
14 Eylül 2012 Cuma 08:29

Boynumuzda bulunan tiroid, vücudun farklı organ ve dokularına gönderilmek üzere hormon salgılayan bir bezdir. Burada salgılanan T3 ve T4 hormonları metabolizma hızını belirleme özelliğine sahiptir. Trioid hormonlarının gereğinden çok salgılanması durumunda metabolizma hızlanır ve hipotiroidi hastalığı görülür. Bunun sonucunda vücuttaki tüm metabolik faaliyetler yavaşlar, denge bozulur. İşte bu kadar önemli bir hastalık olan tiroidi ile ilgili Özel Optimed Hastanesi Dahiliye Uzmanı Uzm. Dr. Hasan Yardım, neler yapılabileceğini anlattı.
 "En önemli belirtileri yorgunluk, halsizlik, kilo alma, kilo verememe, soğuğa tahammülsüzlük, cilt kuruluğu ve saç dökülmesidir. Tiroid hormonlarının( T4, T3 ) eksikliğine bağlı oluşur. Hayat kalitesini ciddi oranda düşürdüğü için bu hastalığı erken tanımak ve hastalığa karşı önlem almak gerekir" diye trioidinin önemini belirten Uzm. Dr. Hasan Yardım şunları dedi:
"Düzenli bir  diyet ve spor yapmanıza rağmen kilo veremiyorsanız hormanal kökenli kilo kazanımlarından birine sahip olabilirsiniz. Bunlardan en önemlisi de hipotiroidi hastalığıdır. Hipotiroidinin en önemli nedeni vücudun kendini yanlış algılaması sonucu oluşur. Vücut kendi dokularına bilinmeyen nedenlerle yabancılaşıyor ve bu yabancı dokuyu bağışıklık sistemiyle vücuttan uzaklaştırmaya yönelik girişimler yapıyor. Bu doğrultuda bağışıklık sistemi vücudun aslında sağlam olan tiroid bezini tahrip ediyor ve işlevlerini daha az yapar hale gelmesine yol açıyor."
HASTALIĞIN ÇEŞİTLERİ
Bu hastalığın çeşitlerini anlatan Uzm. Dr. Hasan Yardım, daha sonra ortaya çıkış nedenlerinden bahsetti. Yardım sözlerini şöyle sürdürdü: "En sık rastlanan nedeni tiroid bezinin kendisinde olan bir problem nedeniyle yeteri kadar tiroid hormonu üretememesidir. Buna "primer hipotiroidi" denir. Tiroid bezinin fonksiyonlarını kontrol eden vücudun diğer kısımlarında sorun bulunmaz. Salgıladıkları hormonlarla tiroid bezi fonksiyonlarını kontrol eden hipofiz veya hipotalamus gibi beyin kaynaklı hipotiroidilere (Sekonder  ve tersiyer) ise çok daha az rastlanır. 
Hashimoto tiroidit yada Otoimmün tiroidit en sık görülen nedendir. Burada vücut, tiroid antijenlerini yabancı olarak kabul ederek uzun süreli  bir bağışıklık reaksiyonu oluşturur. Bu da zaman içerisinde tiroid bezinin tahrip olmasına yol açar. Nedeni tam olarak  bilinmiyor bununla birlikte kalıtsal özellikler etkili olabilmektedir. Anne veya babasında tiroid hastalığı olduğu bilinen çocukların Hashimoto tiroidit/otoimmün tiroidit açısından araştırılmaları gerekebilir. Hipotiroidinin diğer nedenleri arasında doğum sonrası oluşan tiroid bezi iltihabı, bazı bölgelerde görülen iyot eksikliği, tiroid bezinin fazla hormon ürettiği bazı hastalıklarda kullanılan radyoaktif iyot  tedavisi ve tiroid bezinin ameliyatla çıkarılması sayılabilir. Kalp hastalıklarının kullandığı Cordarone , bazı psikyatri hastalarının kullandığı Lityum isimli ilaçlar gene Hepatit  hastalarında kullanılan inteferon veya interlökin-2 gibi ilaçlar tiroid bezi yetmezliğine yol açabilir. Kanser nedeniyle baş ve boyun bölgesine uygulanan Radyoterapi (Işın tedavisi) sonrası hastaların 1/4’ünde tiroid bezi yetmezliği gelişebilmektedir."
Dr. Yardım, tiroid bezi yetmezliğiyle ilgili sözlerini şöyle tamamladı: "Beyinden tiroid bezine tiroid hormonu salgılatan hipofiz bezi kaynaklı hastalıklarda, hipofiz bezinin salgıladığı TSH hormonu salgılanmasında yetersizlik sonucu tiroid bezi yeterince uyarılamaz dolayısıyla yeterli tiroid hormon salgılayamaz ve tiroid bezi yetmezliği hasıl olur."
HİPOTİROİDİ İÇİN RİSK GRUBUNA GİREN HASTALAR
Burada bazı kişilerde hipotiroidi hastalığının daha fazla görüldüğünü kaydeden Uzm. Dr. Yardım, " Ailesinde otoimmün tiroid hastalığı (Graves hastalığı yada Haşimato hast.) olanlar. Kadınlarda erkeklere göre 8-10 kat daha fazla görülmektedir (Özellikle gebelikte, doğumdan sonraki ilk yılda  ve menopoz döneminde kadınlarda hipotiroidi sıklığı fazladır). Kadınlarda özellikle 50 yaşın üzerinde tiroid yetmezliği sıklığı artar. 70 yaşın üzerindeki kadınların %15’inde hipotiroidi vardır. Erkeklerde ise 60 yaşın üzerinde  daha fazla görülür. Daha önceden tiroid hastalığı  veya tiroid ameliyatı geçirenler. Ameliyat olanlarda yeteri kadar hormon yapacak tiroid bezi kalmayınca hipotiroidi gelişir. Guatrı olanlarda (Tiroid bezi boyutları normalden büyük olanlarda) hipotiroidi gelişme riski fazladır" diye konuştu.
ŞEKER HASTALARI DİKKAT
Şeker  hastalarının % 10’unda  Hashimoto hastalığı ve buna bağlı hipotiroidi geliştiğini söyleyen Dr. Yardım, şöyle devam etti: "Doğum yapan şeker hastalarının 1/4’ünde  tiroid bezi iltihabı ve buna bağlı tiroid yetmezliği ortaya çıkmaktadır. Otoimmün hastalığı olanlarda, vücudun kendi organlarını tahrip etmesiyle ortaya çıkan böbreküstü bezi yetmezliği (Addison), saçlarda belirli bölgelerde dökülme/saçkıran (Alopesi), deride renksiz bazı alanlar olması (Vitiligo) ve  tip 1 şeker hastalığı gibi hastalığı olan kişilerde tiroid bezi yetmezliği daha fazla görülür. Demans veya depresyonu olanlar, Manik-depresif hastalığı olanlarda hipotiroidi daha sık görülebilmektedir."
Bazı ilaçlar kullananlarda da görülebildiğini söyleyen Dr. Yardım, bunları şöyle aktardı: "Bazı psikyatrik hastalıkların tedavisinde kullanılan Lityum ilacı   guatr ve hipotiroidizm gelişmesine neden olabilir.  Lityum kullanan hastaların % 5’inde tam tiroid yetmezliği, % 25’inde hafif tiroid yetmezliği gelişmektedir. Kalp ritm bozukluklarının tedavisinde kullanılan Cordarone (Amiodaron) ilacı da tiroid bezi yetmezliğine neden olabilmektedir."
Dr. Yardım, koelstrolü yüksek olanlar ile gebe kalamayan kadınlarda tiroid bezi yetmezliği olabileceğini bu yüzden test yaptırmaları gerektiğinin altını çizdi. Yardım, sözlerine şunları ekledi: "Yeni doğan bebeklerde görülür. Doğumsal olarak tiroid bezinin olmaması veya tiroid hormonları yapımında etkili olan enzimlerin yetersizliği gibi yapısal bir bozukluktan, iyod eksikliğinden veya gebelik sırasında annede görülen geçici veya kalıcı otoimmün tiroid hastalığından kaynaklanabimektedir. Tiroid hormonları bebeğin özellikle beyin ve sinir sistemi gelişiminde çok önemli rol oynadığı için gebelikte annede saptanan tiroid hastalıklarının tedavisi hayati öneme sahiptir. Tedavi edilmeyen hastalarda ciddi zeka gerilikleri ve asimetrik cücelikler ortaya çıkmaktadır. Türkiye’de doğumdan sonra tüm çocuklarda tiroid hormon tetkikleri yapmaktadır."
HİPOTİROİDİ BELİRTİLERİ
Hipotiroidi'nin belirtilerini anlatan Dr. Yardım, "İlk bulgu fiziksel ve mental aktivitede yavaşlamadır. Hareketlerde azalma, konuşmada yavaşlama görülebilir. Hastalığın başlangıcında hastalık bulguları belirgin olmayabilir. Aşırı halsizlik ve sürekli uyku hali, kilo artışı, iştah azalması,  konsantrasyon bozukluğu, depresyona eğilim, saç dökülmesi,  soğuk hassasiyeti, cilt kuruluğu, kabızlık, göz kapaklarında şişme, adet düzensizlikleri ve kas ağrıları en sık görülen belirtilerdir. Cinsel isteksizlik hali, doğurganlığın azalması ve düşük yapma gibi bulgulara da rastlanabilir" dedi ve şunları sıraladı:
1- Çabuk yorulma
2- Ciltte kuruluk
3- Unutkanlık
4- Uykuya eğilim
5- Ani kilo alma
6- Düzenli diyet ve spora rağmen kilo verememe
7- Ani öfke patlamaları
8- Saç dökülmesi
9- Uykusuzluk
TANI DA KULLANILAN TESTLER
Tiroid bezi hormonları olan T3 ve T4 ve hipofiz bezi tarafından salgılanan TSH hormonu,  tiroid bezinin fonksiyonlarını değerlendirmek için kullanıldığını söyleyen Dr. Yardım, "Tiroid bezine karşı üretilen antikorlar (AntiTiroglobülin, AntiTPO) ve tiroid ultrasonografisi de yardımcı tanı testleridir. TSH testi dünyada ve ülkemizde tarama testi olarak önerilmekte ve kullanılmaktadır, testin anormal olması halinde diğer yardımcı testlere başvurulur. TSH testiniz 4,5'tan fazlaysa tiroid bezinizde bir problem var demektir."diye konuştu.
TEDAVİSİ
Hastalığın tedavisinde hastalığa yol açan sebebin saptanması önemli olduğunu kaydeden Dr. Yardım, şunları dedi: "Otoimmün tiroiditte  tiroid bezi yıllar içerisinde tahrip olduğu için yeterli hormonu üretemez. Bu durumda hormonların ömür boyu alınması gerekir. Buna yerine koyma tedavisi de denir. Başka bir ifadeyle, tiroid hormonu bir ilaç değildir, normalde herkeste bulunan bir hormondur. Tedavi bu hormonun eksikliğini giderir. Tedaviye genellikle düşük dozlarda hormon ile başlanır. Tiroid hormonları metabolizmayı hızlandıran hormonlar olduğu için özellikle kalp hastalarında riskli olabilir. Bu hastalarda alınan yüksek dozlar hayati tehlike yaratabilir. Hormon dozu kademeli olarak arttırılır, ideal kan değerlerine 1-2 aylık süre içerisinde ulaşması hedeflenir. Hastaya göre değişmekle birlikte genellikle 2-3 aylık aralıklarla doz ayarlanması için kan testlerinin yapılması gerekir. Değerler ideal düzeylere ulaştıktan sonra, bu aralıklar arttırılarak 6-12 aya kadar da uzatılabilir."
ÖMÜR BOYU TEDAVİ GEREKTİRİYOR
Başta belirttiğimiz gibi insanın tüm vücudunu etkileyen önemli bir hastalık olan hipotiroidinin tedavisi de uzun sürüyor. İşte bununla ilgili Dr. Yardım'ın sözleri: "Çoğunlukla kalıcı bir hastalıktır ve ömür boyu dışarıdan hormon tedavisi almayı gerektirir. Bazı hastalıklarda (Sessiz lenfositik tiroidit , Subakut tiroidit  gibi)  tiroid bezi kalıcı olarak tahrip olmadığı için oluşan hastalık geçicidir dolayısıyla hipotiroidi de geçici  olarak görülebilir."
Optimed Hastanesi Uzm. Dr. Yardım sözlerini şöyle tamamladı: "Hastalığın sık görülen bir hastalık olması, tanısının kolay konması, tanıya yönelik test yöntemlerinin ucuz ve oldukça hassas olması ve de kolay tedavi edilebilir olması nedeniyle günümüzde hiçbir şikayet olmasa dahi 30 yaşından itibaren 5 yılda bir, 55 yaşından sonra iki yılda bir TSH testi ölçümüyle tarama yapılması önerilmektedir. Yukarda bahsedilen risk faktörlerine sahip bireylerde ve hemen her tür hormonal bozukluk şüphesinde yapılan incelemelere TSH ölçümünün de eklenmesi hastalığın tanısı açısından elzemdir."

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Zeynep - 7 yıl önce
İkinci paragrafta bilgi yanlışlığı var: T3 ve T4 hormonları metabolizma hızını belirleme özelliğine sahiptir. Trioid hormonlarının gereğinden çok salgılanması durumunda metabolizma hızlanır ve hipotiroidi hastalığı görülür.