Yüceer: Emekçilerimizle meydanlarda olacağız
Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
ÜLKEMİZDE 1 MAYIS BAYRAM OLARAK KUTLANMAKTAN UZAKTIR
1 Mayıs, emek sömürüsüne karşı, sosyal adalet ve eşitlik için, sendikal haklar için, onurlu bir yaşam için mücadele edenlerin, alın terinin en yüce değer olduğuna inananların günüdür.
Temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı, işsizlik ve iş kazalarının arttığı, yoksulluğun kökleştiği; gelir adaletsizliği ve eşitsizliğin 'kader' haline getirildiği ülkemizde 1 Mayıs bayram olarak kutlanmaktan uzaktır.
İş cinayetlerinde, Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada yer alan Türkiye’de OHAL rejimi ile güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma koşulları daha da ağırlaşmaktadır.
Günde yaklaşık 190 iş kazası meydana gelmekte, her gün 5 işçi hayatını kaybetmektedir. Meslek hastalıkları ise buz dağının görünmeyen yüzüdür.
Sendikal örgütlenme üzerindeki baskıların arttığı Türkiye’de bugün 11 milyon işçinin sadece yüzde 9’u sendikalıdır.
Emekçilerin örgütlü mücadelesinden korkan iktidar OHAL’i bahane ederek emekçilerin hak arama mücadelesi engellemekte, Anayasal grev haklarını ellerinden almaktadır.
Grev yapmak isteyen işçiler karşılarında OHAL sopasını bulmaktadır.
1 Mayıs ancak bütün emekçiler sendikal haklarına kavuştuğunda, insan onuruna yaraşır ücret ve koşullarda çalıştıklarında, bayram olarak kutlanabilecektir.
Bizler 1 Mayıs’ta sendikalarımızla, emekçilerimizle kol kola, omuz omuza meydanlarda olacağız.
Emeğin, dayanışmanın, özgürlüğün, demokrasinin ve barışın bayrağını emekçilerimizle birlikte dalgalandıracağız.
Her şeye rağmen haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin olmadığı, emeğin sömürülmediği bir dünya umuduyla, haktan, hukuktan, adaletten, emekten, alın terinden yana olan herkesin ve emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlarım.
1 Mayıs, emek sömürüsüne karşı, sosyal adalet ve eşitlik için, sendikal haklar için, onurlu bir yaşam için mücadele edenlerin, alın terinin en yüce değer olduğuna inananların günüdür.
Temel hak ve özgürlüklerin yok sayıldığı, işsizlik ve iş kazalarının arttığı, yoksulluğun kökleştiği; gelir adaletsizliği ve eşitsizliğin 'kader' haline getirildiği ülkemizde 1 Mayıs bayram olarak kutlanmaktan uzaktır.
İş cinayetlerinde, Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada yer alan Türkiye’de OHAL rejimi ile güvencesiz, esnek ve kuralsız çalışma koşulları daha da ağırlaşmaktadır.
Günde yaklaşık 190 iş kazası meydana gelmekte, her gün 5 işçi hayatını kaybetmektedir. Meslek hastalıkları ise buz dağının görünmeyen yüzüdür.
Sendikal örgütlenme üzerindeki baskıların arttığı Türkiye’de bugün 11 milyon işçinin sadece yüzde 9’u sendikalıdır.
Emekçilerin örgütlü mücadelesinden korkan iktidar OHAL’i bahane ederek emekçilerin hak arama mücadelesi engellemekte, Anayasal grev haklarını ellerinden almaktadır.
Grev yapmak isteyen işçiler karşılarında OHAL sopasını bulmaktadır.
1 Mayıs ancak bütün emekçiler sendikal haklarına kavuştuğunda, insan onuruna yaraşır ücret ve koşullarda çalıştıklarında, bayram olarak kutlanabilecektir.
Bizler 1 Mayıs’ta sendikalarımızla, emekçilerimizle kol kola, omuz omuza meydanlarda olacağız.
Emeğin, dayanışmanın, özgürlüğün, demokrasinin ve barışın bayrağını emekçilerimizle birlikte dalgalandıracağız.
Her şeye rağmen haksızlıkların, eşitsizliklerin, adaletsizliklerin olmadığı, emeğin sömürülmediği bir dünya umuduyla, haktan, hukuktan, adaletten, emekten, alın terinden yana olan herkesin ve emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlarım.
