Zengin daha zengin oluyor Yoksul daha yoksullaşıyor

Saadet Partisi Tekirdağ il Ekonomik işler Başkanı Tunç Yalçın, “Zenginin daha zenginleşip yoksulun daha da yoksullaşması gizlendi” dedi.

Zengin daha zengin oluyor Yoksul daha yoksullaşıyor
26 Eylül 2014 Cuma 07:25

Saadet Partisi ‘’Ekonomi, Yatırım ve İstihdam Komisyonu’ ülkemizde yaşanan gelişmeler ve ekonomik durumla ilgili bir rapor hazırladı. Bu rapor hakkında bilgi veren Saadet Partisi Tekirdağ il Ekonomik İşler Başkanı Tunç Yalçın, “İktidar rakamlarla oynuyor, hesaplama yöntemlerini değiştiriyor, gerçekler iktidar süzgecinden geçirilip aktarılıyor. Zenginin daha zenginleşip yoksulun daha da yoksullaşması gizlendi. Hükümet milletimize bardağın dolu tarafını gösteriyor. Milli gelir 12 yılda 3’e katlandı, deniyor. Bakıyoruz ki ekonomide ancak 1950-2002 dönemindeki ortalama kadar büyüme sağlanmış” dedi.

REFAH-YOL HÜKÜMETİ ZAMANINDA 16. SIRADAYDIK, ŞİMDİ 18. SIRADAYIZ
Tunç Yalçın, açıklamasına şöyle devam etti; “2023’te dünyanın 10. büyük ekonomisi olacağız” göz boyamasına rağmen Türkiye sıralamada geriye düştü. 1976’da büyüklük olarak dünya sıralamasında 17. sırada olan ekonominin 1997 Refah-Yol Hükümeti döneminde 16. sıraya yükseldi. Tek parti yönetiminde istikrarı sağladığı söylenen ekonomide 18. sıraya geriledik.

GELİR DAĞILIMINDAKİ ADALETSİZLİK ARTTI

En zengin yüzde 20 toplam gelirin neredeyse yarısını alırken, milli gelirin diğer yarısı yüzde 80 tarafından paylaşılmaktadır. Gelir dağılımındaki adaletsizliğin derinleştiği gizlenmektedir. Kişi başına borç yükünün de arttığı hesaba katıldığında büyüme yalnızca rakamlarda kalmaktadır. Finans ve diğer benzeri hizmet sektörleri büyümektedir. Faiz kazançları reel sektördeki kar oranlarının düşmesine inat her geçen gün artmaktadır. İşsizliği bir türlü düşüremeyen Türkiye’deki büyümenin sanal büyüme olduğu açık bir şekilde ortadadır.

GELİR ADALETİNDE 60. SIRADAYIZ
Türkiye’de kişi başına GSYH 11.000 dolar civarındadır. Basit bir hesapla 4 kişilik bir ailenin yıllık geliri 44.000 dolar olmaktadır. Yaklaşık 95.000 Türk Lirası’na ve aylık yaklaşık 8.000 TL’ye denk gelmektedir. Türkiye’de nüfusun yüzde 95’ini oluşturan işçi ve memurların, esnafın, emeklinin, KOBİ sahipleri işadamlarının, doktorların, mühendislerin, öğretim üyelerinin vb. serbest meslek sahiplerinin çok büyük bir kısmının aylık gelirlerinin 1.000 lira ile 5.000 lira arasında olduğu düşünülürse Kişi Başına GSYH rakamlarının bir anlam ifade etmediği anlaşılacaktır. Her bir ailenin yukarıda hesaplanan 8.000 liradan eksik aldığı miktar, yüzde 5’lik zengin kesimin kasasına aktarıldığı anlaşılmaktadır.
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu bu ekonomik çıkmazın sebebi faizci kapitalist ekonomik sistemin tavizsiz uygulanmaya devam edilmesidir. IMF’ye borç bitti demek ancak onun emirlerini yerine getirmemekle ve yeni borç almamakla anlam kazanabilir. IMF’nin dayattığı yoksullaştırıcı ekonomi politikaları tavizsiz uygulandıktan ve bu borcun birkaç katını daha yüksek faizli ve daha kısa vadeli olarak yabancı bankalardan aldıktan sonra borcun bitmesinin hiçbir anlamı yoktur.”

SORUN NASIL ÇÖZÜLÜR?

Tunç Yalçın sorunun çözüm konusunu ise şöyle ifade etti; “Çözüm, halkın gerçek anlamda gelirlerini artırmak için bütçedeki faiz hortumunu kesip, bu imkânları işçiye, memura, esnafa, çiftçiye yönlendirerek gerçek anlamda gelirlerin artmasını sağlamak ve üreticiye destek olmaktır. Dışarıdan dayatılan tüketimi kamçılayan ekonomi politikalarını bir an önce terk edip, üretime, bilişime, sanayiye, istihdama kısaca ekonomik kalkınmaya yönelik gerçek refah artırıcı adil bir ekonomik düzenin uygulanmasıdır.”  

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
esnaf - 10 yıl önce
12 sene bunları desteklediniz sesiniz çıkmadı şimdi mi jetonunuz düştü?