Türkiye bu kriz ortamında büyümeyi başaran bir ülke

Türkiye Cumhuriyeti Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Stratejik Düşünce Enstitüsü ve Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi tarafından düzenlenen '10 Yıllık Kalkınma Planı Çerçevesinde Büyüyen Türkiye' konulu panele katıldı. Bakan Yılmaz, seminerde yaptığı konuşmada "Türkiye artık değişimi yönetebilen bir ülke haline geldi" ifadelerini kullandı

Türkiye bu kriz ortamında büyümeyi başaran bir ülke
21 Aralık 2014 Pazar 18:11

 Düzenlenen panele Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Tekirdağ Vali Yardımcısı Mustafa Yel, Çerkezköy Kaymakamı Metin Kubilay, Kapaklı Kaymakamı Mehmet Ali Gürbüz, Namık Kemal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek, AK Parti Tekirdağ İl Başkanı Ahmet Akçay, Ak Parti Çerkezköy İlçe Başkanı Abdullah Öğe, AK Parti Kapaklı İlçe Başkanı Salih Bezgin, Tekirdağ İl Emniyet Müdürü Halil Turan Erol, İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Hakan Saraç, Çerkezköy İlçe Emniyet Müdürü Murat Ogan, Çerkezköy İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Binbaşı Rüştü Eryılmaz, Kapaklı İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yüzbaşı Ferhat Kağanoğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Erdoğan, ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu, ÇOSB Bölge Müdürü Mehmet Özdoğan, Çerkezköy Kent Konseyi Başkanı Serkan Karagöz ve çok sayıda davetli katıldı.

EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜR ETTİ

Panel Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından ilk olarak ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu'nun konuşması ile devam etti. Başkan Ömer Sarıoğlu düzenlenen, Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı Çerçevesinde Büyüyen Türkiye konulu bu toplantının panelistleri olan İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dündar Murat Demiröz, Dr. Cemil Ertem ve Levent Yılmaz olmak üzere panelin gerçekleştirilmesinde emekleri olan Stratejik Düşünce Enstitüsü yetkililerine ve emeği geçenlere teşekkür etti.

TEK İLAÇ ÜRETMEK ÜRETMEK ÜRETMEK

Ömer Sarıoğlu yaptığı konuşmada, sanayicilerin Türkiye'nin istikrarlı bir büyüme sağlamasını istediğini belirtirken "Bizler bunun için çalışırız. Türkiye’nin rekabet gücünü artıracak yeni yatırımlar, istihdamın artması ve kaliteli üretim bizi mutlu eder. Biz dünya sahnesinde hep güçlü bir Türkiye görmek isteriz. Güçlü Türkiye’nin tek ilacı üretmek, üretmek, üretmektir” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE'NİN YÜZ AKI HALİNE GETİRDİK

Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi'nde 242 fabrikanın üretim yaptığını ve 60 binin üzerinde çalışanın bulunduğunu dile getiren Sarıoğlu "Tekstil, kimya, plastik, metal, lastik, kauçuk, elektrik-elektronik, gıda ve sağlık sektörlerinde pek çok işletmenin olduğu Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde yurtdışı menşeli 30 firma bulunmaktadır. ÇOSB yönetimi olarak katılımcılarımızın en kaliteli, en verimli ve en karlı üretimi gerçekleştirebilmeleri için üstümüze düşen görevleri yaptık. Hep birlikte ÇOSB’yi Türkiye’nin yüz akı, çevreci OSB’lerinden biri haline getirdik” şeklinde konuştu.

HER BİLİMSEL ÇALIŞMAYI DESTEKLİYORUZ

Türkiye'nin gelişme potansiyelinin çok yüksek olduğunu belirten Sarıoğlu, Türkiye'nin hedeflenen gelişmişlik düzeyine ulaşabilmesi için uygulamaya dönük planlamaları ÇOSB olarak önemsediklerini dile getirdi. Sarıoğlu, konuşmasının sonunda "Küresel gelişmelerin ve eğilimlerin başta biz sanayicilerimiz olmak üzere tüm vatandaşlarımızı etkilediği bu ortamda yeni gelişme eksenlerinin tespiti çok önem taşımaktadır. Başta inovasyon olmak üzere, enerji hammaddeleri fiyatlarının düşürülmesi, dijital teknolojideki gelişmelerin sanayimize aktarılması artık hepimizi ilgilendiren ana konular haline geldi. Küresel ölçekte rekabet imkanımızı artıracak her bilimsel çalışmayı desteklediğimizin bilinmesini isteriz” şeklinde konuştu.

BELİRSİZLİK ARTTIKÇA PLANLAMANIN ÖNEMİ ARTIYOR

ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu'nun ardından kürsüye Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz geldi. Konuşmasına, ÇOSB'nin Türkiye'de üretim bölgesi olarak önemli bir yere sahip olduğunu belirterek başlayan Bakan Yılmaz, "Küreselleşme sürecinde belirsizlikler artınca planlamanın önemi artıyor. Geçmişte kalan, işte katılımcı olmayan, merkeziyetçi dar bir çerçeveye sıkışmış planlamayı elbette benimsememiz mümkün değil ancak bugünün şartlarına uygun stratejik bir çerçeveye sahip herkesi kucaklayan hem merkezde hem yerelde katkılarla şekillenen bir planlama ve insan odaklı bir planlama hepimizin arzu etmesi gereken bir süreç. Biz de bu anlayışla planlamalarımızı hazırlıyoruz. Özellikle de küreselleşme süreci içinde belirsizliklerin arttığı bir ortamda planlamanın bir kat daha önem kazandığını vurgulamak istiyorum" dedi.

KRİZ ORTAMINDA BÜYÜMEYİ BAŞARAN BİR ÜLKEYİZ

Özel sektör'ün, sivil toplum kuruşları ve çeşitli toplumların önündeki belirsizliği azalmasının ve öngörülebilirliği arttırmasının yatırımların önünü açtığını dile getiren Yılmaz, "Planlama çalışmalarımızı bu yönde sürdürüyoruz. İster istemez dünyanın şartları değişiyor. Bu da değişime zorluyor. Özellikle kriz yaşayan ülkeler ister istemez değişiyor. Geçmişte bunları yaşadık. Oysa stratejiler geliştirip uzun vadeli bir takım hedefler koyup ileriye dönük değişiyorsanız değişimi yönetiyorsunuz demektir. Türkiye artık değişimi yönetebilen bir ülke haline geldi. Öz güven sahibi ve altyapısı olan bir ülke haline geldi. Bakın bir küresel kriz yaşandı, etkileri hala devam ediyor ama Türkiye bu kriz ortamında büyümeyi başaran bir ülke" ifadelerini kullandı.

KALKINMA SADECE EKONOMİ İLE OLMAZ

Bakan Yılmaz, 2013 hedeflerinden de bahsederken, hedefler çerçevesinde sadece ekonominin değil sanayi ve her alanda büyümeyi ve gelişmeye hedeflediklerini vurguladı. Kalkınmanın sadece ekonomi ile olmadığını sözlerine ekleyen Bakan Yılmaz "Ekonomiyi tartışarak bunu büyütmek mümkün değil. Demokrasiniz yeterince gelişmiş değilse hukuk iyi işlemiyorsa yönetimde bir istikrar oluşturamamışsanız temel hak ve özgürlükler en geniş anlamda yaşanamıyorsa şehirleşmenizi çözemiyorsanız ekonomik politikalarınız bir sınıra gelip duruyor ileri bir ekonomi olmak istiyorsanız bu alanlara da bakmak durumundasınız" şeklinde konuştu. 

SADECE EKONOMİK BÜYÜMEYİ HEDEFLEMEDİK

Türkiye'nin kişi başına düşen milli gelirini 3 bin 500 dolarlardan 10 bin 500 dolarlara çıkarırken, gelir dağılımındaki adaletsizliği de azaltan bir ülke olduğunu belirten Bakan Yılmaz, Türkiye'de 2000 yılında günlük harcaması 4 dolar 30 centin altında olan nüfusun mevcut nüfusun yüzde 30'undan fazla olduğunu anımsattı. O dönemde nüfusun 66 milyon olduğunu belirten Bakan Yılmaz "20 milyondan fazla insanımız 4 dolar 30 cent altında harcamaya sahipti. Bugün en son ölçümlerimizde bu 4 dolar 30 centin altındaki nüfusun, nüfusumuza oranı yüzde 2'lere yaklaştı. 77 milyon nüfusumuz var dolayısıyla 1,5 milyona inmiş durumda. 10. planı hazırlarken sadece ekonomik büyümeyi hedeflemedik. Nitelikli büyümeyi, kalkınmayı hedefleyerek, insan odaklı hazırladık" dedi.

KAPSAYICI VE ÇOK BOYUTLU BİR BAKIŞ AÇIMIZ VAR

Yüksek, kapsayıcı bir ekonominin yanı sıra hukukun üstünlüğü, bilgi topluluğu, uluslararası rekabet gücü, gelişmişlik çevrenin korunması gibi konularda da bu planı hazırladıklarını belirten Bakan Yılmaz "Planda kapsayıcı ve çok boyutlu bir bakış açımız var. Planımızın amacı uluslararası değer zinciri hiyerarşisinde üst basamaklara çıkmış, yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmiş, mutlak yoksulluk sorununu çözmüş ülke konumuna gelmek. Bu 5 yılda başarmaya çalışacağımız hedefler bunlar" ifadelerini kullandı ve ardından konuşmasını sonlandırdı.

TABLO HEDİYE EDİLDİ

Düzenlenen panelde, konuşmaların ardından ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu, Bakan Yılmaz'a tablo hediye etti. 

Haber: Uğur Can Avcılar

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.