Bilinçsiz yapılan diyet kemik erimesini tetikliyor!

Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Dyt. Burcu Akca, diyet konusunda uyarılarda bulunarak, “Bilinçsiz yapılan diyet kemik erimesini tetikliyor.” dedi

Bilinçsiz yapılan diyet kemik erimesini tetikliyor!
13 Nisan 2016 Çarşamba 15:33

BESLENME ÖNERİLERİNDE BULUNDU

Bir insanın sağlıklı bir yaşam sürmesinde, sağlıklı bir kemik yapısına sahip olmasının da rolü olduğunu belirten Dyt. Akca, “İster çocuk olsun isterse de yetişkin bireyler olsun sağlıklı bir kemik yapısı önemlidir. Çocuklarda sağlıklı kemik yapısı onların sağlıklı gelişimi için gereklidir. Yetişkinlerde ise daha iyi bir yaşam için gereklidir.” dedi.

KALSİYUM YÖNÜNDEN ZENGİN BESİNLER TÜKETİLMELİ

Sağlıklı bir kemik yapısının oluşumunda beslenmenin önemli bir rolü olduğuna değinen Dyt. Akca, “Çocukların sağlıklı gelişiminde ve sağlıklı bir kemik yapısına sahip olmasında kalsiyumun büyük rolü vardır. Çocuğun beslenmesinde kalsiyum yönünden zengin besinleri tüketmesi yerinde olacaktır.” açıklamalarında bulundu.

ÇOCUKLUK VE ERGENLİK DÖNEMİ ÇOK ÖNEMLİ

Çocukluk ve ergenlik dönemindeki iskelet gelişiminin, hayatın ileri dönemindeki kemik sağlığını etkilediğini dile getiren Dyt. Akca, “Çalışmalarda, fiziksel olarak aktif çocuklarda kemik kitle artışının daha fazla olduğu belirtilmiştir. Yer reaksiyon kuvvetini arttıran jimnastik ve bale gibi sporlardaki kemik kitle artışı, ağırlık destekli veya düşük etkili kuvvetlerin yaptığından daha fazladır. Yüksek etkili zıplama programı, olağan aktivitelerden daha fazla kemik yoğunluğu artışına neden olur.” ifadelerini kullandı.

“SAĞLIKLI BESLENME VE YAŞAM KRİTERLERİNİ TERCİH ETMEK GEREKİR”

Osteoporoz, yani kemik erimesinin yaşlıların ve özellikle menopoz sonrası kadınların sorunu olarak bilindiğini söyleyen Dyt. Akca, “Son yıllarda çocukluk çağı ve ergenlik çağlarında kemik sağlığı da önemli bir endişe konusu haline geldiğini. Küçük, genetik veya edinsel kronik hastalığı olan, hareketsiz ve yetersiz beslenen çocuklarda kemikler beklenen boyut, kütle ve kuvvete ulaşamaz ve bu durum çocukları kırığa yatkın hale getirmektedir. Genetik özellikleri değiştiremediğimize göre osteoporozu önlemek veya yavaşlatmak için sağlıklı beslenme ve yaşam kriterlerini tercih etmek gerekir.” dedi.

“OSTEOPORUZUN ÖNLENMESİNDE, DENGELİ BESLENMENİN ÖNEMİ AÇIKTIR”

“Osteoporuzun önlenmesinde, dengeli beslenmenin önemi açıktır.” diyen Dyt. Akca, “Dört besin grubundaki besinler; süt ve süt ürünleri; et - yumurta – kuru baklagiller, taze sebze ve meyveler ile ekmek ve tahıl grubu birlikte aynı öğünde çocukların gereksinmesine uygun miktarlarda tüketilmeli ve her defasında grup içerisinden farklı besinler seçilerek, besin çeşitliliği sağlanmalıdır. Özellikle fastfood ile beslenme içerdiği aşırı miktardaki fosfor nedeniyle osteoporoz riskini arttırdığını unutmayın. 2 yaş ve üzerindeki çocuklarda yağ (özellikle doymuş yağlar) ve kolesterol alımı kısıtlanmalı, yaşlarına uygun kaloride beslenme programı hazırlanmalı ve lif içeren (meyve, sebze ve tahıl) gıdaları almaları temin edilmelidir. Rejim yaparken önerilen posalı gıdalar, zayıflama açısından faydalı olmasına rağmen, vücutta kalsiyum emilimini azalttıkları için uzun dönemde metabolizmaya zarar verebiliyor. Kalsiyum emilimi, asidik ortamlarda artar. Lifli besinlerin midedeki asidik ortamı azaltmasının sonucu kalsiyum emilimi de azalır. İyi bir potasyum ve magnezyum kaynağı olan sebze ve meyvelerin tüketiminin kemik mineral yoğunluğunu koruyucu etkisi vardır. Badem, fındık, fıstık gibi sert kabuklu meyveler, kuru baklagiller yeşil yapraklı sebzeler ve tahıllar magnezyumun zengin kaynaklarından olduğunu unutmayın.” diye önerilerde bulundu.

DOĞRU BESİNLERİ TÜKETMEK GEREKİYOR

Azalan kalsiyumu tekrar kazanabilmek için, ilk akla gelen çözümün doğru besinlerin tüketilmesi olduğuna vurgu yapan Dyt. Akca, “Kalsiyum, süt ürünleri içerisinde, en fazla kaşar peynirinde bulunur. Beyaz peynir de zengin. Ancak krem ve lor peyniri kalsiyum açısından zengin değil.” dedi.

KALSİYUM İÇEREN BESİNLER

En çok kalsiyum içeren sebzeleri, “Asma yaprağı, ıspanak, kereviz ve turunçgiller olarak sıralayabiliriz.” diyen Dyt. Akca, “Kuru baklagiller, pekmez, soda, tarhana çorbası ve yumurta da birer kalsiyum deposudur.” ifadelerini kullandı.

D VİTAMİNİNİN ÖNEMİNE DİKKAT ÇEKTİ

Güneş gören bir ülkede yaşadığımız için, her gün 10 dakika dışarıya çıkan birinin bile yeterli miktarda D vitamini cildinde üretebildiğini söyleyen Dyt. Akca, “Eğer evden ya da kapalı mekanlardan çıkılmıyorsa, D vitaminin tablet olarak alınması gerekir.” açıklamalarında bulundu.

EGZERSİZ YAPILMALI

Diyet yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli konulardan birinin egzersiz programı olduğuna dikkat çeken Dyt. Akca, “Vücutta pek çok sistem, ‘kullan ya da kaybet’ prensibine göre çalıştığı için egzersiz yapan birinin kemikleri, hareketsiz birine göre daha fazla güçlenir. Spor sırasında meydana gelen basınç sayesinde, kemikler daha fazla kalsiyum depolayabiliyor. Haftanın 3 günü birer saat ya da 6 gün yarımşar saat yürüyüş öneriyoruz. Birer saatlik yürüyüşler ayrıca kalp ve dolaşım sistemine de yardımcı olduğu için daha faydalıdır.” şeklinde konuştu.

SİGARADAN UZAK DURMAK GEREKİYOR

Yapılması gereken ilk şeyin çocukluk döneminden başlayarak kemikleri güçlendirici şekilde beslenme düzeni oluşturmak olduğunu belirten Dyt. Akca, “Kişi ne kadar güçlü ve sağlıklı bir kemik yapısına kavuşursa ileri de kemik erimesi rahatsızlığının etkilerini daha az hisseder. Kişi yaşlansa da kemikleri sağlığını ve gücünü koruma konusunda daha dirençli olur. Bu anlamda küçüklük dönemlerinden itibaren kalsiyum alımına dikkat etmeli ve mümkün olduğunca gazı içecekler ve şekerden uzak durmalıdır. Kırmızı eti de sık sık tüketmemeye gayret göstermek gerekir. Bilimsel araştırmalar sigara kullanımının da kemiklerin sağlığı ve yapısı için zararlı olduğunu ortaya koymuştur. Sigaradan bu anlamda mümkün olduğunca uzak durmak gerekir.” dedi.

Haber: Uğur Kılıç

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.