Çerkezköy’ün dünyaya açılan ismi: Prof. Dr. İlhan Mavioğlu
Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Mavioğlu, 5-8 Nisan 2018 tarihleri arasında Antalya Royal Seginus Kongre Merkezi’nde gerçekleşen 14. UKKVC’de Yenilikler Kongre’sine katılarak ‘Çok Damar Hastalığında Sol Toroktomi ile Çaşışan Kalpte Koronor Bypass (MIDCAB)’, ‘80 Yaş Üzerindeki Hastalarda EVAR'da Püf Noktaları’ ve ‘Aorta iliyak tıkayıcı hastalıklarda endovasküler tedavi’ konularında konuşma gerçekleştirdi.
DÜNYANIN PPEK ÇOK ÜLKESİNDEN KATILIM OLDU
Yüksek bilimsel düzey, her yıl gelişen ve yenilenen bilimsel program formatı, kardiyolog ve cerrahlar için özgün bir bilimsel tartışma ortamı, ulusal ve uluslararası kongreye Almanya, Amerika, İngiltere, Fransa, İsviçre, Suudi Arabistan, İran, Birleşik Arap Amirlikleri, Çin gibi ülkelerden ve Türkiye'den doktorlar katıldı. 14. UKKVC’de Yenilikler Kongre'sinde Ulusal ve uluslararası kateter laboratuvarları ve ameliyathanelerden canlı yayınlar ve interaktif sunumlarda yapıldı.
ULUSLARARASI ALANDA TÜRKİYE’Yİ TEMSİL ETTİ
Koroner bypass oturumunda Amerika, İngiltere, Portekiz, İtalya'dan gelen konuşmacılarla birlikte Türkiye’yi temsil eden Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Mavioğlu, meme altından küçük kesi ile atan kalpte çok damar bypass (MIDCAB) ameliyatlarını anlattı.
DR. MAVİOĞLU, MIDCAB YÖNTEMİNİ ANLATTI
Mavioğlu, “Uzun adı ‘Minimal Invasive Direct Coronary Artery Bypass’ olan MIDCAB yöntemiyle kastedilen sol meme altından yapılan kesiyle göğüs kafesine kaburgalar arasından girilerek bir pencere yaratılıp bu pencereden koroner bypass ameliyatı yapılmasıdır. Teknik olarak görüş alanının sınırlı olması, kalbin yan ve arka duvarlarına ulaşmanın zor olması nedeniyle özel bir takım ekipmanlar kullanılmasını ve tecrübe gerektirir.
TÜM DAMARLARA UYGULANABİLİYOR
Kliniğimizde, uygun olan hastalarda bu yöntem ile kalbin tüm damarlarına bypass yapabiliyoruz. Hastaların büyük çoğunluğunda açık kalma oranı bacaktan alınan toplardamarlara göre belirgin üstün olduğu için memeye giden atardamarı ve koldan çıkardığımız atar damarı kullanıyoruz.
DAHA DÜŞÜK RİSK
Bu teknik ile genelde kalbi durdurmadan, çalışan kalpte bypassları gerçekleştirdiğimiz için kalp akciğer makinasının olumsuz etkilerinden kaçınmış oluyoruz ve daha düşük risk ile ameliyatları gerçekleştirebiliyoruz.
İNME VE FELÇ DAHA AZ GÖRÜNÜYOR
Benzer şekilde klasik yöntemde bypass yapılan damarları kalpten çıkan ana şah damarına bağladığımız için hastaların bir kısmında karşılaştığımız emboli sonucunda gelişen inme ve felçleri bu yöntemde çok daha az görüyoruz. Böylece daha ileri yaştaki şah damarlarında da ileri derecede kireç bulunan ve daha yüksek riskli hastalara da bu yöntemle daha uygun ameliyat gerçekleştirebiliyoruz.
DAHA İYİ UZUN DÖNEM SONUÇLARA SAHİP
Dünyada da yapılan çok merkezli çalışmalarda bacaktan alınan toplardamar yerine her iki memeye giden atardamarların ve/veya koldan alınan atar damarların kullanılmasının daha iyi uzun dönem sonuçlara sahip olduğu yönünde raporlar artarak bildirilmektedir. Yine kalpten çıkan ana damar olan aortaya dokunulmadan yapılan bypass ameliyatlarında diğer tüm yöntemlere göre çok daha düşük oranda inme-felç geliştiği bildirilmektedir. Kliniğimizde bu prensiplere göre hasta bazında uygun olan en uygun yöntemi kullanarak ve en son gelişmeler doğrultusunda koroner baypas ameliyatlarını yapmaktayız.
KISA SÜREDE NORMAL HAYATA DÖNÜLEBİLİYOR
Göğüs kemiği kesilmeden kaburgalar arasından pencere açılarak yapılan bu ameliyat sonrasında hastalar çok kısa sürede normal hayatlarına dönebiliyor, hastaneden çıkar çıkmaz otomobil kullanabiliyor, işlerinin başına erkenden dönebiliyor ve kozmetik olarak özellikle kadınlarda mükemmel sonuç alınabiliyor. Ameliyat olması sakıncalı veya yüksek riskli olan, fazla kilolu, obez veya 80 yaşını geçmiş ileri yaştaki hastalarda da güvenle uygulanabiliyor.” açıklamalarını yaptı.
Yüksek bilimsel düzey, her yıl gelişen ve yenilenen bilimsel program formatı, kardiyolog ve cerrahlar için özgün bir bilimsel tartışma ortamı, ulusal ve uluslararası kongreye Almanya, Amerika, İngiltere, Fransa, İsviçre, Suudi Arabistan, İran, Birleşik Arap Amirlikleri, Çin gibi ülkelerden ve Türkiye'den doktorlar katıldı. 14. UKKVC’de Yenilikler Kongre'sinde Ulusal ve uluslararası kateter laboratuvarları ve ameliyathanelerden canlı yayınlar ve interaktif sunumlarda yapıldı.
ULUSLARARASI ALANDA TÜRKİYE’Yİ TEMSİL ETTİ
Koroner bypass oturumunda Amerika, İngiltere, Portekiz, İtalya'dan gelen konuşmacılarla birlikte Türkiye’yi temsil eden Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Mavioğlu, meme altından küçük kesi ile atan kalpte çok damar bypass (MIDCAB) ameliyatlarını anlattı.
DR. MAVİOĞLU, MIDCAB YÖNTEMİNİ ANLATTI
Mavioğlu, “Uzun adı ‘Minimal Invasive Direct Coronary Artery Bypass’ olan MIDCAB yöntemiyle kastedilen sol meme altından yapılan kesiyle göğüs kafesine kaburgalar arasından girilerek bir pencere yaratılıp bu pencereden koroner bypass ameliyatı yapılmasıdır. Teknik olarak görüş alanının sınırlı olması, kalbin yan ve arka duvarlarına ulaşmanın zor olması nedeniyle özel bir takım ekipmanlar kullanılmasını ve tecrübe gerektirir.
TÜM DAMARLARA UYGULANABİLİYOR
Kliniğimizde, uygun olan hastalarda bu yöntem ile kalbin tüm damarlarına bypass yapabiliyoruz. Hastaların büyük çoğunluğunda açık kalma oranı bacaktan alınan toplardamarlara göre belirgin üstün olduğu için memeye giden atardamarı ve koldan çıkardığımız atar damarı kullanıyoruz.
DAHA DÜŞÜK RİSK
Bu teknik ile genelde kalbi durdurmadan, çalışan kalpte bypassları gerçekleştirdiğimiz için kalp akciğer makinasının olumsuz etkilerinden kaçınmış oluyoruz ve daha düşük risk ile ameliyatları gerçekleştirebiliyoruz.
İNME VE FELÇ DAHA AZ GÖRÜNÜYOR
Benzer şekilde klasik yöntemde bypass yapılan damarları kalpten çıkan ana şah damarına bağladığımız için hastaların bir kısmında karşılaştığımız emboli sonucunda gelişen inme ve felçleri bu yöntemde çok daha az görüyoruz. Böylece daha ileri yaştaki şah damarlarında da ileri derecede kireç bulunan ve daha yüksek riskli hastalara da bu yöntemle daha uygun ameliyat gerçekleştirebiliyoruz.
DAHA İYİ UZUN DÖNEM SONUÇLARA SAHİP
Dünyada da yapılan çok merkezli çalışmalarda bacaktan alınan toplardamar yerine her iki memeye giden atardamarların ve/veya koldan alınan atar damarların kullanılmasının daha iyi uzun dönem sonuçlara sahip olduğu yönünde raporlar artarak bildirilmektedir. Yine kalpten çıkan ana damar olan aortaya dokunulmadan yapılan bypass ameliyatlarında diğer tüm yöntemlere göre çok daha düşük oranda inme-felç geliştiği bildirilmektedir. Kliniğimizde bu prensiplere göre hasta bazında uygun olan en uygun yöntemi kullanarak ve en son gelişmeler doğrultusunda koroner baypas ameliyatlarını yapmaktayız.
KISA SÜREDE NORMAL HAYATA DÖNÜLEBİLİYOR
Göğüs kemiği kesilmeden kaburgalar arasından pencere açılarak yapılan bu ameliyat sonrasında hastalar çok kısa sürede normal hayatlarına dönebiliyor, hastaneden çıkar çıkmaz otomobil kullanabiliyor, işlerinin başına erkenden dönebiliyor ve kozmetik olarak özellikle kadınlarda mükemmel sonuç alınabiliyor. Ameliyat olması sakıncalı veya yüksek riskli olan, fazla kilolu, obez veya 80 yaşını geçmiş ileri yaştaki hastalarda da güvenle uygulanabiliyor.” açıklamalarını yaptı.
