Çocuklarda kırık ve çıkıklar

Yaz mevsiminin pek çok hastalıkta olduğu gibi kırıklarında arttığı bir mevsim olduğunu dile getiren Özel Optimed Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Recep Çalışkan, “Çocuk yaralanmalarının değerlendirilmesi bazen kolay olmayabilir. Bunun önemli nedeni çocukta birden çok yaralanma bulunabilmesi ve çocuklarla iletişimin her zaman çok kolay olmamasıdır. Kaza geçiren bir çocuk görüldüğünde öncelikle solunum ve dolaşımı kontrol edilmelidir. Kas ve hareket sisteminde boyun, kol ve bacaklardaki eklem ve kemiklerde ki kırık ve çıkıklar tek tek değerlendirilir” dedi

 Çocuklarda kırık ve çıkıklar
16 Ağustos 2015 Pazar 19:18

 TRAFİK KAZALARI ÇOCUK KIRIKLARININ EN SIK NEDENLERİNDENDİR

 

Özel Optimed Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Recep  Çalışkan Çocuklarda meydana gelen kırık ve çıkıklar hakkında bilgilendirmede bulundu. Yaz mevsiminin pek çok hastalıkta olduğu gibi kırıklarında arttığı bir mevsim olduğunu dile getiren Çalışkan, “Yüksekten veya yola oyun ve koşma esnasında düşmeler ile trafik kazaları çocuk kırıklarının en sık nedenlerindendir. Bunun sebebi de insanların en çok hareket ettiği mevsimin yaz olmasıdır. Bu yaralanmalarının %15 inde kol ve bacak yaralanmaları görülür” diye konuştu

 

SABİTLEME DE ÇOK SIKMAMAK ÖNEMLİDİR

 

Çocuk yaralanmalarının değerlendirilmesinin bazen kolay olmayabileceğini ifade eden Recep Çalışkan, “Bunun önemli nedeni çocukta birden çok yaralanma bulunabilmesi ve çocuklarla iletişimin her zaman çok kolay olmamasıdır. Kaza geçiren bir çocuk görüldüğünde öncelikle solunum ve dolaşımı kontrol edilmelidir. Kas ve hareket sisteminde boyun, kol ve bacaklardaki eklem ve kemiklerde ki kırık ve çıkıklar tek tek değerlendirilir. Çocukta kol ve bacakta bozulma, anormal hareket olup olmadığına bakılır. Kırık olan bölgede hareket ettirememe söz konusu olabilir. Ciltte yara olup olmadığı tedavide önem taşır. Nazikçe yapılan değerlendirmeden sonra zedelenen bölge dikkatlice sabitlenir. Eldeki imkânlara göre sabitleme bir ağaç parçası veya bir mukavva kartonla da yapılabilir. Sabitleme yapılırken çok sıkmamak önemlidir. Hasta fazla kıpırdatılmadan kısa zamanda en yakında ki hastaneye götürülmelidir” dedi.

 

İSTİRAHAT İLE ŞİKAYETLER KISA SÜREDE GERİLER

 

Çalışkan konuşmasının devamında ‘hastaneye getirilen çocukta his ve nabız muayenesi yapıldıktan sonra ki en önemli değerlendirme problemli yerlerin röntgen çekiminden sonra yapılmaktadır’ diyerek, “Çocuklarda epifiz diye adlandırdığımız büyüme filizi kırıkları da önemli kırıklardandır. Büyüme filiz kırıklarından sonraki zedelenmeler ileri yaşlarda kısalık ve eğriliklere neden olabiliyor. Epifiz denen büyüme filizlerinin değerlendirilmesi röntgen ile her zaman kolay olmayabilir. Bu durumda özel değerlendirme teknikleri kullanılır. Çocuklarda yaralanma öyküsü çok dikkatli olarak değerlendirilmelidir. Bazen çok basit diye düşünülüp araştırılmayan durumlarda önemli yaralanmalar ve kırıklar gözden kaçabilir. Bunun sonucunda tedavi gecikip kalıcı sakatlıklar meydana gelebilir. Unutulmamalıdır ki basit düşme ve yaralanmalarda istirahat ile şikâyetler kısa sürede geriler. Gerileme olmaması durumunda çocuk hekime götürülmelidir” ifadelerini kullandı.

 

KIRIK KAYNAMASI ÇOK HIZLIDIR

 

Çocuklarda bağların kemiklerde daha güçlü olduğunun altını çizen Çalışkan şöyle devam etti; “Bu nedenle yetişkinlerde bağ yırtığına neden olan yaralanmalar, çocuklarda kırığa neden olabilir. Bu sebeple el bileği, ayak bileği ve diz burkulmaları önemsenmelidir. Çocuklarda eklem kıkırdağı yaralanmaları çok önemlidir.Kıkırdak parçaları dönüp eklem içine dönme yapabilir ve eklemde bozulmaya neden olabilir. Çocuk kemikleri erişkinlere göre çok esnektir.Bunun iyi tarafı çok fazla düşen çocuklarda yetişkinlerdeki düşme oranlarından daha az oranda kırık olmasıdır. Ayrıca perost denen kemik zarı çok kalındır. Bütün bunların sonunda yetişkinlere göre çok parçalı kırık olması çocuklarda çok çok azdır ve kırık kaynaması çok hızlıdır”

 

ÇOCUKLARA HAS KIRIKLAR VARDIR

 

Op.Dr. Recep Çalışkan, Kemiklerde ki farklılık nedeniyle çocuklara has kırıklar olduğunu sözlerine ekleyerek, “Kemik zarının sağlam kaldığı kırıklarda yeliş ağaç ve torus kırığı denen kırıklar olur.Bunlar ayrışmamış kırıklardır.Bu tip kırıklarda çocukların çok az ağrı duyduğu için aile bunları önemsemeyebilir. Ağrı olmamasına rağmen çocuk elini ve bacağını kullanmayacağından uzun süreli hareket kısıtlılığında doktora başvurulmalıdır. Çocuk kırıkları yetişkinlerden farklı olarak çoğu zaman kırığın düzeltilmesi ve alçı tespiti ile kolayca iyileşebilmektedir. Kırıkta olabilecek hafif açılanma zaman içinde vücut tarafından düzeltilebilmektedir” diye konuştu.

 

ÇOCUKLARDA AMELİYAT GEREKTİREN KIRIKLARDA VARDIR

 

Çocuklarda en sık görülen kırıkların el bileği ve dirsek kırıkları olduğunu belirten Çalışkan, “Çocuklarda iyileşme hızı çocuğun yaşı ve kırığın yerine göre değişir. Çocuk ne kadar küçükse iyileşme o kadar hızlı olur. Örneğin yetişkin de 3-4 aydan önce kaynamayan uyluk kemiği çocuklarda 3 hafta kadar bir sürede kaynayabilir. Çocuklarda ameliyat gerektiren kırıklarda vardır. Eklemi ilgilendiren ayrılmış kırıklarda ameliyat gerekir. En sık ameliyat edilen dirseğin ayrılmış kırıklarıdır. Açık kırık dediğimiz ciltteki yaralanmalar ile birlikte olan kırıklar çok önemlidir. Bu tip kırıklarda tedaviye Antibiyotik ve tetanos aşısı ilave edilmektedir. Ayrıca yara temizliği çok önemlidir. Burada gelişebilecek enfeksiyon tedavisi çok zor olan ve bazen bir ömür boyu devam edilebilecek kemik iltihabına neden olabilir.

 

Çocuklarda bağlar sağlam olduğu için çıkıklar çok nadir görülmekte olup en sık görülen dadı çıkığı dirsekte ki yarı çıkıktır. Özellikle 1-4 yaşlarında dirseğin hoyratça çekilmesi ile olmaktadır. Bu nedenle çocukların kolunu tutarken dikkatli olunmalıdır. Çok ağrılı bir tablodur” açıklamasında bulundu.

 

BAZEN FİZİK TEDAVİ GEREKEBİLİR

 

‘Ortopedi uzmanı tarafından yapılan müdahale ile çok çabuk olarak şikâyetleri geriler ve çocuk kolunu hemen oynatabilir’ diyerek konuşmasını sürdüren Recep Çalışkan, “Kırık sonrası alçı takibi çok önemlidir. Aile ilk günlerde alçı yapılan kol ve bacakta ki parmakların dolaşımına dikkat etmelidir. Dolaşımda fark edilen değişiklerde hemen doktora başvurulmalıdır. Alçı içinde ki şişlik dolaşımı bozacağı için alçı gevşetilmelidir. Dolaşımın etkilenmesini azaltmak için alçılı uzuv ilk üç gün kalp seviyesinden yukarıda olacak şekilde tutulmalıdır. Böylece dolaşım bozulduğunda alçı gevşetme ve dolayısıyla kırıkta kayma riski azaltılacaktır. Her kırığın kayma, kötü kaynama riski olduğundan kırık çekilen röntgenler ile izlenir. Kayma veya kırıkta açılanma saptanırsa kırık tekrar düzeltilip alçıya alınır. Çekilen grafiler de kaynama saptanırsa alçı çıkarılır. Alçı çıkarıldığında tedavi bitmiş değildir. Sonrasında düzenli bir egzersiz programı verilmelidir yoksa hareket kısıtlılığı kalabilir. Bazen hareketi sağlamak için fizik tedavi gerekebilmektedir” dedi.

 

MÜDAHALE ETTİRİLMEDEN HASTANEYE GÖTÜRÜLMELİDİRLER

 

Çalışkan konuşmasının sonunda ise, “Sonuç olarak çocuklarda yaralanmalar ve kırıklar yazın hareketin çok olduğu mevsimde çok sık olmaktadır. Bunu engellemek için; Çocukların trafiğin olmadığı, tehlikeli olmayan oyun alanlarında oynamalarına dikkat edilmelidir. Çocuklar araç ile seyahat esnasında iken çocuk koltuğunda oturmalı, büyük çocuklarda ise mutlaka emniyet kemeri takılmalıdır. Apartmanlarda veya evlerde merdivenlerin kenarlarında korkuluk ve merdivenlerde kaymamak adına bant konulmalıdır. Yaralanma olduğunda kişi en yakın hastaneye götürülmeli ve yaralanan bölge sabitlenerek götürülmelidir. Yara varsa imkânlar doğrultusunda temiz bez ile kapatılmalıdır. Kırıkçı ve çıkıkçı adı altında eğiti olmayan kişilerin yaptıkları müdahaleler nedeniyle çok sayıda çocuk sakat kalabilmektedir. Bu nedenle mümkünse müdahale ettirmeden hastaneye götürülmelidir” diye konuştu.

 

Haber: Emrah ÇOĞALAN

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.