Çocuklarda soğuk algınlığı ve nezle

Özel Optimed Hastanesi’nde göreve yeni başlayan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Veysel Öz, havaların ani soğuması ve mevsim geçiş döneminde olmamız nedeni ile çocuklarda en sık görülen hastalığın soğuk algınlığı olduğunu ifade etti

Çocuklarda soğuk algınlığı ve nezle
14 Ekim 2015 Çarşamba 16:14

EN SIK KARŞILAŞILAN ENFEKSİYON HASTALIĞIDIR

Özel Optimed Hastanesi’nde göreve yeni başlayan Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Veysel Öz, soğuk algınlığı hakkında yaptığı açıklamada, “Sık karşılaşılan ve antibiyotik kullanımına kadar giden yanlış tedavilerle yönetilmeye çalışılan bu hastalığa tam zamanı iken dikkat çekmek istedim. Akut nazofarenjit çocuklarda en sık karşılaşılan enfeksiyon hastalığıdır. Çocuk hekiminin ayaktan hasta muayenesinde en sık gördüğü hastalıktır. Ayaktan doktora başvuran hastaların yaklaşık yarısını bu hastalar oluşturur. Hemen her zaman virüs dediğimiz mikroplar nedeni ile oluşur ve bu mikroplar antibiyotikten etkilenmez. Esas bulgular Burun tıkanıklığı ve burun akıntısıdır. Farenjit ve grip ile karıştırılmamalıdır. Çoğu zaman bu enfeksiyon burun ve boğazın yanında, kulak ve sinüslere de yayılabilir” diye konuştu.

MATERYALLER İLE DE BULAŞABİLİR

Soğuk algınlığının nasıl bulaştığı hakkında da bilgi veren Öz, “Yukarıda da belirttiğimiz gibi en sık antibiyotikten etkilenmeyen virüsler neden olmaktadır. Hastalık tüm yıl boyunca görülebilse de kış aylarında sıklığı artar. Çocuklar yaklaşık yılda 3-6 kez soğuk algınlığı geçirirler. 3 ay ile 3 yaş arasında hastalığa yakalanma olasılığı fazladır. Kreş, yuva ortamları gibi kalabalık ortamlarda enfeksiyon sıklığı artar. Beslenmesi kötü olan çocuklarda bu hastalığın ilerlemesi ve ilave durumların gerçekleşmesi daha sık olmaktadır. Esas olarak damlacık(solunum) yolu ile bulaşırsa da eller bulaşmada önemlidir. Burun akıntısına temas etmiş materyaller ile de bulaşma olabilir” ifadelerini kullandı.

BİR KAÇ GÜN İLE 3 GÜN ARASINDA DEĞİŞEBİLİR

Küçük çocuklarda hastalık ateş, halsizlik, huzursuzluk, aksırma gibi belirtilerle hastalığın başladığını sözlerine ekleyen Veysel Öz, “Bu bulguları önceleri sulu ve şeffaf, daha sonra sarı renkli burun akıntısı izler.  Süt çocuklarında emmeyi engelleyecek kadar burun tıkanıklığı olabilir. Burun arkasında toplanan bu salgı yutulduğu için hastalarda iştah azalır, kusma ve ishal görülebilir. Ateşli dönem bir kaç gün ile 3 gün arasında değişebilir. Ateşin daha uzun sürmesi veya düşmüşken tekrar başlaması orta kulak enfeksiyonu veya antibiyotik gerektirecek bazı enfeksiyonların ilave olduğunun göstergesi olabilir. Böyle durumda doktorunuza başvurmanızı ve yapılacak kan tetkiki ile tedavinin düzenlenmesini öneririm” dedi.

2-4 GÜN DEVAM EDER

Daha büyük çocuklarda ise hastalığın burunda ve boğaz arkasında kuruluk ile başladığını belirten Dr.Öz, “Bunu bir kaç saat içerisinde gelişen ürperme hissi, aksırma, kas ağrıları, burunda akıntı ve öksürük izler. Baş ağrısı, iştahsızlık, faza yüksek olmayan ateş ise duruma eklenir. Burun akıntısı bir kaç günde koyulaşır ve sarı renkli hale gelir. Burun tıkanıklığı boğaz kuruluğuna ve boğaz ağrısına neden olur. Bu başlangıç ve ağır dönem 2-4 gün devam eder. Hastalık ateşsiz oluşuyorsa, burun akıntısında koyulaşma, sarı renk değişikliği olmuyorsa saman nezlesi yani alerjik rinit olabileceği unutulmamalıdır. Bu hastalığa yakalanan çocukların dörtte birinde orta kulak iltihabı görülür. Boyundaki lenf bezlerinde şişme olabilir. Bu durum enfeksiyona bağlı gelişmekte olup genellikle enfeksiyon sonrası geriler. Daha önce astım olan veya sık bronşiolit geçiren hastalarda soğuk algınlığı bu durumları tetikleyebilir” diye konuştu.

HEKİMİNİZLE İLETİŞİME GEÇİN

Dr.Veysel Öz konuşmasının devamında ise şunları söyledi; “ailelerin en fazla yanlış düşündüğü nokta doktor antibiyotik vermedi ve hastalık ilerledi düşüncesidir. Ancak antibiyotikler bu ilave olan durumların gelişmesini engellememektedir. Sosyal ve etik açıdan en önemli sorun hekimlerin bu hastalıklarda gereksiz yere antibiyotik kullanmasıdır. Burada siz ailelere düşen en önemli görev yukarıdaki durumları bilerek sakin olunması, hekimin antibiyotik başlamaması yönündeki görüşlerine saygı duyulmasıdır. Hastalığı ,çocuğu rahatlatacak destek tedavilerle yakın ve hekiminizle iletişim halinde takip etmenin, en uygun yol olduğu düşüncesindeyim”

ODA HAVASI NEMLİ TUTULMALI

Hastalığa özgü bir tedavi olmadığını ifade eden Veysel Öz, “Antibiyotik kullanımı gereksizdir. Antibiyotiği önceden başlamak sinüzit, orta kulak iltihabı ve astım atağı gibi gelişecek ilave durumları engellemez. Çocuk olabildiğince yatakta tutulmalıdır. Oda yeterince havalandırılarak, oda havası nemli tutulmalıdır. Çocuğun yeterince sıvı alması sağlanmalı, ateş ve huzursuzluğu azaltmak için ilk 3 günde, doktorunuzun önerdiği ağrı kesici ve ateş düşürücü, önerilen miktarlarda verilmelidir. Burun tıkanıklığını önlemek için fizyolojik serumlar(okyanus suyu) kullanılabilir. Tıkanıklık çok kötü ise doktor önerisinde diğer burun açıcı sprey veya damlalar başlanabilir. Burun damlası beslenmeden 15-20 dakika önce ve yatarken her iki burun deliğine uygulanmalıdır. Kullanma zamanlarına özellikle dikkatinizi çekmek isterim. En iyi salgı ilacının bol su içirilmesi olduğunu unutmayın” açıklamasında bulundu.

ÖZEL BİR AŞISI YOK

Hastalığın özel bir aşısının da olmadığını sözlerine ekleyen Öz, “Ufak bebeklerde ciddi durumlar gelişebileceğinden süt çocukları, nezleli ve hasta kişilerden uzak tutulmalıdır. Ellerin yıkanması, hastanın bulunduğu odanın yeterince havalandırılması, çocuğun beslenmesinin düzenli olması diğer önemli noktalardır. Koruyucu özellikleri öne çıkarılarak üretilen bazı ilaçların çocuklarda soğuk algınlığı veya ilave durumları önleyebildiğine ilişkin kanıtlar yetersizdir yani soğuk algınlığından koruyucu ilaç yoktur. Son olarak, ailelerimizin amacı yukarıda belirtilen koruyucu önlemleri almak olmalıdır ancak amaç ateşsiz ve enfeksiyona yakalanmayan bir çocuk yetiştirmek olursa başarısızlık kaçınılmazdır zira bir defa bile nezle olmadan büyüyen kimse yoktur herhalde. Sağlıklı, mutlu, huzurlu bir sonbahar ve kış geçirmeniz dileklerimle” dedi.

Haber: Emrah ÇOĞALAN

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.