Gebelik zehirlenmesi hakkında bilmedikleriniz

Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Sezer Arda, Preeklampsi (Gebelik Zehirlenmesi) hakkında bilgiler vererek sorularımızı yanıtladı. Dr. Arda, “Takip altında olunduğu sürece preeklampsi sanıldığı kadar korkulacak bir durum değildir.” diye konuştu

Gebelik zehirlenmesi hakkında bilmedikleriniz
29 Ekim 2015 Perşembe 15:07

PREEKLAMPSİ NEDİR?

“Gebeliğe bağlı ortaya çıkan ve anne ile bebeğin her ikisinin birden sağlığını hatta yaşamını tehdit edebilen en önemli gebelik komplikasyonlarından birisi de halk arasında gebelik zehirlenmesi adı verilen durumdur ve preeklampsi olarak adlandırılır.”

GEBELİK ZEHİRLENMESİ KAÇ SINIFA AYRILIR?

“Preeklampsi gebeliğin 20 haftasından sonra ortaya çıkan ve idrarda protein atımı ve/veya ödem ile birlikte görülen hipertansiyondur. Preeklampside kendi içinde hafif, orta, şiddetli preeklampsi ve eklemsi olarak 4 sınıfa ayrılır. Preeklampsinin görülme sıklığı %10 civarında iken şiddetli preeklampsi %1 oranında saptanır. En ağır formu olan eklempsi ise bin gebelikten birinde görülür.”

RİSK ALTINDA OLAN YAŞ GRUPLARI NELERDİR?

“Hastaların üçte ikisi ilk gebeliklerini yaşamaktadırlar. Daha önceden preeklampsi öyküsü olanlar, şeker hastalığı, böbrek hastalığı gibi sistemik hastalığı olanlar, çok genç ya da 35 yaşın üzerinde olanlar, çoğul gebeliği olanlar ile mol gebelik, vb gibi obstetrik problemleri olan hastalar preeklempsi açısından risk altınadır. Nedeni tam olarak bilinmediği için ileride preeklampsi gelişip gelişmeyeceğini önceden saptamak pek mümkün değildir ancak bu konuda çalışmalar devam etmektedir.”

BELİRTİLERİ NELERDİR?

“Böbrek süzücü sistemindeki hasra bağlı olarak idrarla protein kaybı başlar, bu da sonuç olarak ödemi beraberinde getirir. Ödem tek başına bir kriter değildir. Normal gebelerin % 30 kadarında saptanabilirken %40 kadar preeklampsili kadında ödem saptanmaz. Preeklampsili bir kadında sara nöbeti şeklinde kasılmalar ve nöbetler saptanırsa bu preeklampsinin en ağır formu olan eklempsi adını alır. Çoğu zaman hafif preeklampsi bir belirti vermez, rutin kontroler sırasında fark edilir. Ellerde ve ayaklarda şişmeler, yüzüklerin dar gelmesi en sık rastlanılan şikayettir. Özellikle sabahları uyanıldığında yüzde ve göz kapaklarında şişme ilk belirti olabilir.”

HASTALIĞIN ANNEYE ETKİLERİ NELERDİR?

“Yüksek tansiyon annede kasılmalara, beyin kanamasına ve körlüğe neden olabilir. Böbreklerdeki hasara bağlı olarak böbrek yetmezliği ortaya çıkabilir. Karaciğer ile onu çevreleyen zar arasında kanama meydana gelebilir, bu tablo karaciğerde yırtılmaya yol açabilir. Kalp yükündeki ani artışlar kalp yetmezliği ile sonuçlanabilir. Akciğer ödemi tabloya eşlik edebilir. Yine anne kanında pıhtılaşma bozukluğuna bağlı olarak dissemine intvavasküler koagülasyon adı verilen ölümcül tablo görülebilir.”

BEBEĞE ETKİ EDER Mİ?

“Bebekte ise en sık karşılaşılan sorun gelişme geriliğidir. Şidetli preeklampsisi olan kadınlardan doğan bebeklerin yaklaşık %55inde gelişme geriliği saptanır. Yine bu tür annelerde erken doğum daha sık görülür. Bebeğin eşinin zamansız ayrılması neticesinde bebek ölümleri nadir değildir.”

GEBELİK ZEHİRLENMESİ NEDEN OLUR?

“Preeklampsinin altında yatan nedenler tam olarak aydınlığa kavuşturulamamıştır. Tüm dünyada bu durumun hem nedeni hem de önlenmesine yönelik pek çok araştırma devam etmekte ve her geçen gün yeni bilgiler elde edilmektedir.”

PREEKLAMPSİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIN SON DURUMU NEDİR?

“1990 lı yıllarda bu hastaların dolaşımında serbest oksijen radikallerinin saptanması nedeni ile durumu tetikleyen nedenin oksidasyon ile ilgili olabileceği ileri sürülmüş ve E vitamini gibi anti oksidanların hastalığın ortaya çıkışını engelleyebileceği iddia edilmişti. Bununa beraber geçtiğimiz haftalarda sonuçları yayınlanan çok geniş kapsamlı bir çalışma durumun sanıldığı gibi olmadığını ortaya koydu. Amerika Birleşik Devletlerinde 10.000 den fazla kadının katıldığı bu çalışmanın amacı gebeliğin erken dönemlerinde alınmaya başlayan C ve E vitamini desteğinin ortalama riske sahip gebe kadınlarda gebeliğe bağlı gelişen yüksek tansiyon riskini azaltıp azaltmadığını saptamaktı. Daha önceden bu vitamin desteğinin yararlı olabileceğini ileri süren küçük hasta sayısında sahip çalışmaların aksine sonuçları 8 Nisan’da yayınlanan bu çalışma C ve E vitamini alınmasının gebeliğe bağlı yüksek tansiyon riskini azaltmadığını açıkça ortaya koydu. Çalışmada ilk bebeklerine hamile olan 5000 kadına günde 1000 miligram C vitamini ile 400 IU E vitamini desteği verilirken aynı özelliklere sahip 5000 kadına da içinde hiçbir etken madde içermeyen plasebo yani boş ilaç verildi. Sonuçta her iki grup arasında yüksek tansiyon gelişme oranları açısından bir fark olmadığı ortaya kondu. Çalışmayı yapan bilim adamları bu sonuçların gebe kadınların günlük vitamin almaktan vazgeçmeleri gerektiği şeklinde yorumlanmaması gerektiğini aksine gebeleri için üretilen vitaminlerin alınmasının yararlı olabileceğini belirtmektedirler.”

KORUNMA YOLLARI NELERDİR?

“Gebeliğe bağlı yüksek tansiyon anne ölümlerinin oldukça önemli bir kısmını oluşturmaktadır. Özellikle bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde bu tür durumların önüne geçilmesinde en etkili yöntem dengeli beslenmenin yanı sıra gebelik süresince düzenli olarak kontrollere gitmek ve doktorunuzun önerilerin mutlaka uymaktır. Takip altında olunduğu sürece preeklampsi sanıldığı kadar korkulacak bir durum değildir.”

Haber: Uğur Kılıç

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.