Gebelikte karşılaşılabilecek rahatsızlıklar ve çözümleri ​

Çerkezköy Özel Optimed Hastanesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Orhan Özen, gebelik sürecinde olabilecek durumları ve bu gibi zamanlarda yapılması ya da yapılmaması gerekenleri anlattı

Gebelikte karşılaşılabilecek rahatsızlıklar ve çözümleri ​
05 Aralık 2018 Çarşamba 18:25

GEBELİKTE KASIK AĞRISI NEDENLERİ
Kasık ağrısı genellikle ilk haftalarda yaşanabileceği gibi gebeliğinin son trimester  (son 3 ay) dönemde sancılar olabilir. Hamileliğinin ilk 6-8 haftası içerisinde yumurtanın rahme yerleşiyor ya da rahmin büyüyor olması nedeniyle hafif bir ağrı hissedilebilir. Hamileliğinin son aylarında yalancı doğum sancıları dediğimiz sancılar yaşanabilir. Düzenli olarak devam eder ve geçmezse doktora başvurulmalı. Rahmin büyümesi, vücudunun doğuma hazırlanması, gaz sancısı ya da sadece bebeğinin büyümesi gibi oldukça zararsız sancılar olabileceği gibi enfeksiyon ve düşük tehdidi şeklinde tehlikeli sebepleri de var. Bu durumda doktora görünmek gerekli.  

YUVARLAK BAĞ (ROUND LİGAMENT) AĞRILARI
Yuvarlak bağ, rahminin iki üst köşesinden başlayarak genital organlara kadar uzanan bağlardır. Rahim büyüdüğü için yatakta dönerken ya da ani hareket edildiğinde bir ağrı hissedilebilir. Genellikle kramp tarzı olur ve bir süre hareketsiz bırakabilir. Hamilelik döneminin 2. trimester (ikinci 3 aylık ) dönemde sık görülür.

DİĞER NEDENLER
•Gaz sancısı ve kabızlık
•Dış gebelik
•Plasentanın erken ayrılması ve kanama
•Gebelik kaybı (Düşük)
•İdrar yolu enfeksiyonu
•Gastrointestinal sistem enfeksiyonları
•Preeklampsi (gebelik zehirlenmesi)

GEBELİKTE İSHAL SANCISINA NE İYİ GELİR?
•Bolca su içilmeli
•Meyve ve sebzeler iyice yıkanmalı
•Gebelik dönemi dışında ya da gebelikte ishali önlemek için sağlıklı ve hijyenik beslenmek en doğru yaklaşım olacaktır.
 
Bu bağlamda; Marketlerden satın alınan tüm paketli ürünlerin üzerindeki üretim tarihi ve son tüketim tarihine mutlaka bakılmalıdır. İshal daha çok sağlıksız ürünlerin tüketilmesinden kaynaklandığı için ülkemizde tüketim için hazırlanmış besinlerin kalite standartlarını belirleyen TSE kurumunun denetiminden geçmiş olması sağlıklı olduğunun göstergesidir.
 
Bu bakımdan ishal de dahil pek çok sağlık sorunundan korunmak için TSE belgeli besinler tercih edilmelidir. Bağırsak ve sindirim sağlığı için her türlü çiğ et, çiğ kıyma, çiğ yumurta, salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünleri ve sakatatları tüketmekten kaçınılmalıdır. Bu tür besinler mutlaka çok iyi pişirilmiş ve mutlaka hijyenik koşullarda hazırlanmış şekilde tüketilmelidir. Bu bağlamda hayvansal ürünlerin daha çok ev koşullarında hazırlanması, iyice pişirilerek tüketilmesi en doğru yaklaşım olur.
 
Gün içinde binlerce müşteriye hizmet eden fast food ürünlerin tüketiminden özellikle kaçınılmalıdır.
Hijyenik ortamlarda hazırlandığından emin olunmayan hazır besinler tüketmek ishal de dahil pek çok sindirim sistemi ve bağışıklık sistemi hastalığına sebep olabilir. Bu bakımdan aslında gebelikte beslenme ile ilgili en temel kural besinlerin evde hazırlanarak tüketilmesidir.
 
Gebelikte sindirimle ilgili tüm sorunları önleyebilmek adına bağırsaklar yormayacak şekilde beslenmeye özen göstermek gerekiyor. Gebelikte ishal durumunda da yine bağırsağı yormayacak, sindirimi kolay besinler tüketilmelidir. Bu bağlamda yağsız hazırlanmış pirinç lapası, haşlanmış patates, yoğurt, elma, havuç, muz, bayat ekmek, peksimet gibi ürünler ishalin kısa sürede doğal olarak geçmesine yardım edecektir.
 
Gebelikte günde 2 fincandan fazla çay tüketmek kabızlığa sebep olabiliyor. Bu bakımdan ishal durumunda günde çok koyu olmayacak şekilde 3 fincan çay tüketmek de faydalı olabilir.

Gebelikte ishal tedavisinde tıbbi uygulamalar önemli!
 
GEBELİKTE İSHALE İYİ GELEN BESİNLER
•Haşlanmış, tuzsuz, yağsız patates
•Yağsız, tuzsuz pirinç lapası
•Muz
•Havuç
•Yoğurt (mümkünse ev yoğurdu)
•Elma
•Bayat tam buğday ekmeği

GEBELİKTE BESLENME
Gebelikte annenin ortalama 10 kg ağırlık kazanması önerilmektedir. (her ay ortalama 1 kg)

YİYECEK GRUPLARI
•Proteinden zengin: Et, tavuk, balık, yumurta, peynir ve kuru baklagiller Beyin, kas ve kemik gelişimi yanı sıra büyümeyi sağlar.
•Kalsiyum, A ve B vitaminlerinden zengin: Süt ve yoğurt. Özellikle kemik ve diş gelişiminde etkilidir.
•C vitamininden zengin: Sebze ve meyveler. Gebelikte sık görülen kabızlığın giderilmesinde de yardımcı olurlar.
•Karbonhidratlardan zengin: Tahıl grubu. Büyüme ve gelişmeye yardımcı olurlar.

DİĞERLERİ
•Bitkisel ve sıvı yağlarda bulunan E vitamini. Kalsiyum ve demir den zengin pekmez iyi bir seçenek.
•Ayrıca çay ve kahve tüketiminin azaltılması, asitli içeceklerde uzun durulması. Sigara ve alkol kullanmamak, sigara içilen ortamlarda bulunmamak.
•Hazır yiyecek ve içecek tüketilmemesi, iyotlu tuz kullanılması, günde 2-3 litre su tüketilmesi önerilir.
•Yağlı baharatlı, kokulu yiyeceklerden uzak durulmalı.

GEBELİKTE DİŞ AĞRISI
Anne adaylarını en çok korkutan ihtimallerden biri de gebelik sürecinde diş ağrısı çekmek. Ağrı kesici kullanımına çoğunlukla izin verilmeyen bu dönemde, haliyle dişe uygulanabilecek tedaviler de kısıtlı.
Hamile kalmayı planlayan kadınlara ilk önce sıkı bir diş kontrolünden geçmeleri tavsiye edilir.

HAMİLEYKEN DİŞİNİZ AĞRIRSA
Anne adaylarının karşılaştığı diş problemleri karşısında neler yapılması gerektiğini diş hekimleri tarafından şöyle açıklanır. Gebelik döneminde anne adayında aniden başlayan diş ağrısının nedeninin diş sinirinin etkilendiğinin göstergesi olduğu bu durumda da kanal tedavisine gerek duyulabileceğini söylerler. Hamilelikte diş eti problemlerine ise, gebeliğin her ayında müdahale edilebileceğini, gömülü olan 20 yaş dişlerinin genelde ağrıya sebep olup, akut bir alevlenmeden sonra tekrar pasif döneme geçtiğini belirtirler. Bu tür ağrılarda diş hekiminin muayenesinden sonra yapılacak olan tedavinin doğum sonrasına ertelenebileceği ifade edilir.

DİŞ AĞRISI NASIL GEÇER?
Diş ağrılarının birçok nedeni olabileceğini belirten diş hekimleri; 20 yaş diş ağrıları, eklem ağrıları, diş ve diş eti iltihabı ağrıları ve diş sinirinden kaynaklanan ağrıların en çok rastlanan diş ağrıları olduğunu belirtirler. Diş ağrısı geçirmeye çalışmadan önce diş ağrısının neden kaynaklandığı tespit edilmesi gerektiğini ifade eden uzman hekimler bunun için uygun bir tedavi yönteminin uygulanması gerektiğini belirtirler. Diş ağrısı tespitinin sadece diş hekimi tarafından yapılmakta olduğu unutulmaması gerektiğinin altı çizilirken, diş hekimine gidinceye kadar ağrıyı hafifletmek bazı çözüm önerilerinin uygulanabileceğini belirtirler.   

ÖNLEMLER
•Basit ama etkili; diş fırçalamak
•Gargara yapmayı ihmal etmeyin
•Soğuk kompresle rahatlatın
•Dişe kesinlikle kolonya, aspirin, alkol koymayın
•Beslenmeye dikkat

GEBELİKTE KANAMA NEDEN OLUR?
Gebeliğin başlangıcında, implantasyon denilen bebeğin rahim içine yerleşme kanaması olabilir. Bu kanama lekelenmeler şeklinde meydana gelebilir. Bu kanamalar adet kanamaları sanılabilir.
Bunun dışında hamileliğin ilerleyen haftalarında düşük ile ilgili kanamalar olabilir, bunlar da adet değildir. Hamilelik süresince meydana gelen az veya çok herhangi bir kanama durumunda, hemen doktora başvurulması gerekir. Gebelik esnasında oluşan kanamaların hiç birisi normal kabul edilmez. Bu kanamalar yukarıda belirttiğimiz yerleşme kanaması gibi masum bir kanama olabilir.
 
Buna karşılık hamileyken kan gelmesi durumu gebeliğin dönemlerine göre;
•Dış gebelik, mol gebeliği (üzüm gebeliği), bebeğin eşinin önde yer alması (plasenta praevia), eşin yerinden erken ayrılması (dekolman plasenta) gibi nedenler ile kanama olabilir.
•Yine gebelik esnasında vajinadan rahim ağzından iyi veya kötü huylu tümörler hamileyken kanama belirtisi verebilir.
•Hamileliğin özellikle ilk haftalarında kahverengi leke tarzı kanamalar sık görülür. Bu yüzden hamileliğin ilk aylarında leke gelmesi normal sayılır. Asıl korktuğumuz açık kırmızı renkli kanamadır.
•Vajinal kanama ilk üç aylık dönemde normal bir bulgu değildir. Fakat hamilelikte tüm gebelerin %20’sinde görülebilir.
•Pek çok kişinin üste görme diye tanımladığı olay aslında bir adet görme şekli değil hamilelikte yerleşme kanaması ya da düşük tehditlidir.
•İlk oluşan kanama sıklıkla kırmızı bir nokta olarak çamaşırınıza bulaşır.
•Bunu sıklıkla kahverengi akıntılar izler.
•Rahimden boşalan kan vajina içerisinde beklerken vajinada bulunan mikroplar tarafından değişime uğratılır, sindirilir ve rengi kahverengiye dönüşür. Yani bu kahverengi lekele şeklinde akıntı aslında çoğunlukla eski beklemiş kandır. Bu beklenen bir olaydır. Kahverengi akıntı, kanamanızın çok az olduğunun bir ifadesidir.
•Dış gebelik, düşük söz konusu olduğunda, yerleşme kanaması veya rahim büyüdükçe gebelik kesesinin bir miktar yer değiştirmesi ile oluşur.
•Örneğin 5 haftalık gebelikte kanama neden olur sorusunun cevapları, yerleşme, büyüme dış gebelik ve düşük kanamaları olabilir.
•Hamileliğin son aylarında (son üç ayda) oluşan kanamalar plasenta yani bebeğin eşi ile ilgili problemlerde ortaya çıkar. Plasenta praevia özellikle ağrısız kanama ile kendini gösterirken plasentanın erken ayrılmasında ağrı kanamaya eşlik eder.
•Yine erken doğum başladığında da aynı klinik vardır. Tabii rahim ağzında polip, miyom ya da kanser her gebelik haftasında kanamaya yol açabilir.
•Ayrıca gebelikte hemoroit ile (basur) alakalı makattan olan kanamalar ve idrar yolundan olan kanamalar da, bazı durumlarda vajinal kanamalar ile karışabilmektedir.

GEBELİKTE ÖDEM NEDEN OLUR, NASIL ATILIR?
Hamilelikte ödem sorunu yaşamak, belki de hamilelik sürecinde yaşanan en önemli zorluklardan biridir. Vücutta yaşanan şişlik olarak adlandırılan ödem, aslında vücudun su tutmasıdır. Özellikle eller, ayaklar ve hatta yüzde yaşanan şişkinlik bazen o kadar zorlayıcı olabilir ki, eller kapanmakta, ayakta durmakta ve hatta yürümekte zorlanmaya kadar ilerleyebilir.

HAMİLELİKTE ÖDEM NEDEN YAŞANIR VE NASIL ÖNLENEBİLİR?
Hamilelik döneminde hamile kadınların damarlarında dolaşan kan hacmi yaklaşık olarak % 50 oranında artar. Bu şekilde artan kan hacmiyle birlikte damarlarda da bir miktar kan miktarına göre genişleme olur. Fazla sıvının bir kısmı doku içinde, hücrelerin arasında birikir. Bu durumda oluşan şişliklere de ödem adı verilir. Hafif ödem hamilelikte beklenen bir durumdur fakat ani ve şiddetli oluşan ödem durumlarında preeklamsi açısından dikkatli olmak gerekir.

ÖDEMİ ARTTIRAN DURUMLAR
•Sıcak hava
•Uzun süre ayakta kalmak
•Düşük potasyum alımı
•Dehidratatsyon (az su içme, kusma, ishal vb nedenlerden dolayı
•Vucudun susuz kalması)
•Yüksek miktarda kafein tüketimi
•Hareketsiz (sedanter) yaşam
•Yüksek miktarda tuz tüketimi
•Yanlış beslenme
•Genetik yatkınlık

NASIL GEÇER, NE YAPMALI?
•Bol sıvı tüketimi
•Potasyum içeriği yüksek gıdalar tüketme (muz kayısı, patates)
•Lifli gıdalarla beslenme
•Tuzu azaltma
•Ödemli bölgeye soğuk kompres
•Ödemli bölgeye masaj
•Ara ara ayakları yüksekte tutmak
•Bol ve rahat kıyafet seçimi
•Gerekli görülen durumlarda varis çorabı
•Egzersiz Özellikle yüzme
•Topuklu ayakkabı kullanımından kaçınma
•Sıcak havalarda dışarı çıkmaktan kaçınma
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.