Glokom tedavi edilmezse, körlükle sonuçlanabilir!

Çerkezköy Özel Optimed Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Ceyhun Özkök, çok duyulan ancak geç fark edilen ‘Glokom’ diğer adıyla ‘Karasu Hastalığı’ hakkında bilgilendirmede bulundu.

Glokom tedavi edilmezse, körlükle sonuçlanabilir!
16 Mayıs 2018 Çarşamba 12:55

GLOKOM (GÖZ TANSİYONU) NEDİR?
“Görme sinirinde ilerleyici harabiyetle giden bir gurup hastalığın ismi. Burada çeşitli risk faktörleri var, bu risklerden en önemlisi göz içi basıncının yüksek olması, sıklıkla görme sinirinde harabiyete neden oluyor, dolayısıyla halk arasında göz tansiyonu olarak biliniyor.
Göz içi basıncın yüksek olması görme sinirinde ilerleyici sinir tahribatına, görme sinirinde incelmeye, kurumaya ve en nihayetinde de görme kaybı ile sonuçlanabiliyor. Glokom kronik bir hastalıktır, tedavi sürdürülmediği zamanlarda ilerlemeye devam eder.

BELİRTİLERİ NELER? KAÇ TÜR GLOKOM MEVCUT?
Açık açılı glokom, dar açılı glokom ve konjenital glokom olmak üzere üçe ayırabiliriz. Bunlar arasında en sık görüleni açık açılı glokomdur. Hastalarımızın %90’ı genelde bu tip göz tansiyonu sorunu yaşıyor. Ve ne yazık ki glokomun bu türünde çoğunlukta bir belirti göstermiyor.
Açık açılı glokomda hastalık son noktaya gelene kadar hiçbir belirti vermiyor ancak son aşamada görme ağında bir daralma oluyor, hastalar sanki bir tünelin içinden bakıyor hissi yaşıyorlar hatta bazen son aşamada tamamen bir körlükle de karşılaşabiliyoruz.
Zaten glokom hastalığının tehlikeli olmasının nedeni hastalarda bu süreçte herhangi bir şikayet, belirti göstermemesi. O nedenle herkes için senede bir kere mutlaka bir göz muayenesi olmasını öneriyoruz.

Dar açılı glokom ise biraz daha gürültülü bir hastalık. Bu türünde hastanın gözünde çok şiddetli ağrı, beraberinde baş ağrısı, gözde kızarıklık, bulanık görme hatta mide bulantısı ve kusmaya kadar belirtiliyor olabiliyor.

Üçüncü tip yani konjenital glokom (doğumsal glokom), bu yeni doğan çocuklarda gördüğümüz glokom türüdür. Bu durumda ailenin çok dikkatli olması gerekiyor, bu tip bebeklerde gözler daha iri oluyor, daha mavimtırak renk oluyor, yine gözün o ön tabası dediğimiz korneada bulanıklık oluyor, çocuklarda ışığa karşı aşırı bir hassasiyet, gözlerde aşırı bir sulanma olabiliyor. Bu tip şikayetleri olan bebeklerde göz tansiyonu olabilir. O nedenle ailelerin çok ama çok dikkatli olması gerekiyor. Bu nedenle yeni doğan bebeklerde ailelere mutlaka ilk 3 ayda göz muayenesi öneriyoruz.

Bu göz muayenesinin ilk 3 ayda yapılmasını istememizin bir diğer sebebi de yeni doğanlarda görülen konjenital (doğumsal) kataraktta varsa tespit edilebiliyor.

Yani katarakt bir yaşlı hastalığı değildir. Bebeklerde de görülebilir, bu durum bazen anne karnında geçirilen enfeksiyonlara, bazen genetik rahatsızlıklara bağlı olarak görülebilir.

GLOKOM NEDEN OLUR?
Glokomda çeşitli risk faktörleri var, ancak en önemlisi aile öyküsü, genetiğinde olan kişilerde olma olasılığı çok daha yüksektir. İkinci faktör ise yaş, yani 40 yaş üstü kişilerde çok daha fazla görülebilir.

Diğer etkenler arasında ise sistemik hastalıklar var, mesela şeker hastalığı, hipertansiyon hastalığı ya da düşük tansiyon hastalığı gibi.
Ayrıca göz bozukluğu olan hastalarda da glokom görülme oranı yüksektir. Örneğin yüksek derecede miyopi ya da hipermetropi varsa ya da katarakt cerrahisi geçirmiş ise, göz içi iltihaplanma gibi bir rahatsızlık yaşamış ise bu kişilerde de görülme olasılığı oldukça yüksektir.

KİMLERDE GLOKOM GÖRÜLÜR?
•Ailede göz tansiyonu varsa
•40 yaş üstüyse
•Herhangi bir sistemik hastalığı varsa
•Gözüyle alakalı herhangi bir cerrahi işlem geçirmişse
•Herhangi bir şekilde göz travması geçirmişse
•Tedavi edilmemiş şeker hastalarında

Göz içerisinde göz dokularını besleyen bir sıvı üretimi var. Bu sıvı gözün normal anatomik boşluklarından geçerek gözü terk ediyor. Glokom hastalarında genellikle bu sıvı gözü terk etmesinde bir problem oluyor. Açık açılı glokomda bu sıvının aktığı yol açık ama bir direnç gösteriyor, kapalı açı glokomda ise çoğu zaman sıvının aktığı yol kapalı oluyor.

Eğer hasta bir katarakt operasyonu geçirmişse ve hatta bu zor bir operasyon geçmişse, daha sonrasında glokom görülme olasılığı oldukça yüksektir, bu nedenle dikkat edilmeli ve kontroller aksatılmamalı.

Ya da tedavi edilmemiş kataraktlarda da göz merceğinin aşırı şişmesine bağlı olarak göz tansiyonu olabiliyor.

NORMAL GÖZ TANSİYONU NEDİR?
Normal göz tansiyonu değeri 10mm ila 20mm arasında değişir. Genelde göz içi baskı 20mm olunca biz bunu glokom için risk olarak değerlendiririz.

GLOKOM NASIL TEŞHİS EDİLİYOR?
Glokom teşhisi ne yazık ki hastalığın hiçbir belirti vermemesi nedeni ile kişi kendi kendine anlayamaz ancak bir doktora gitmesi gerekir. Hastalarımıza gerekli göz testlerini yaparız ve bunun sonucunda tanı konur. Tetkikler esnasından en önemlisi göz içi basınç ölçümüdür, eğer yaptığımız tetkikler sonucu göz içi basıncı normal değerlerin üstünde ise hemen diğer tetkiklere geçeriz. Hemen bir görme alanı testi yaparız. Daha sonra görme sinirinin kalınlığını ölçeriz. Görme sinirinde herhangi bir incelme, kuruma görüyorsak bu durumda göz tansiyonu tanısı değerlendirilip uygun tedaviye başlarız.
 
Unutmayın! Glokom kronik bir hastalıktır, 'Ben ilaçlarımı aldım kullandım glokomdan kurtuldum' diyemezsiniz.

GLOKOM TEDAVİSİ
Glokomun 3 tür tedavisi vardır. Birinci tedavi medikal tedavidir, şayet bu ilaç tedavisinden sonuç alamazsak hastadan o zaman ikinci tedaviye yani lazer tedavisine geçeriz. Lazer tedavisinde de sonuç alınamıyorsa son seçenek olan cerrahi tedaviye geçeriz.

MEDİKAL TEDAVİ
İlaç tedavisi, bu tedavi aşamasında verdiğimiz ilaçlarla ve belirlenen kullanım dozları ile hastanın göz içi basıncını düşürmeye, dengelemeye çalışıyoruz.

LAZER TEDAVİ
Yine göz içi sıvısının gözü terk ettiği yerdeki tıkanıklığı açmak için bu işlemi yapıyoruz. Çok sık kullanılan bir tedavi şekli değil. Ama ilaçla sonuç alınamayan hastalarda olumlu etkileri görülen bir tedavi yöntemidir. SLT dediğimiz bu lazer tedavisiyle o kanalı genişletiyoruz.

CERRAHİ TEDAVİ
Lazer tedavi uygulandığı halde göz tansiyonu düşürülemiyorsa ve hastanın gözde görme sorunu devam ediyorsa bu durumda cerrahi tedaviye başvuruyoruz. Cerrahi operasyonda göz içi sıvısının gözden dışarı çıktığı yerde tıkanıklık olduğu için biz de gözün sıvısının akacağı, dışarı çıkacağı yeni bir yol yaratıyoruz. Cerrahi çözüm her zaman iyi sonuç veriyor olsada çok nadir görülen bu yeni açılan yolda da tıkanıklık oluşabiliyor bu durumda tekrar oraya müdahale etmek ya da tekrar bir glokom ameliyatı yapmak gerekebiliyor.

GLOKOM TEDAVİ EDİLMEZSE NE OLUR?
Glokom görme sinirimizi etkileyen bir hastalık. Görme siniri; beyin ile göz arasında görmemizi sağlayan sinirdir. Gözümüz ve beynimiz sağlam olmasına rağmen aradaki bu görme siniri hasar gördüğünde artık göremez hale geliriz. Yani glokom tedavi edilmezse körlükle sonuçlanabilir!”
 
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.