İrmet Bahçeağıl’da bronşit ve veremi anlattı

Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi ve Kapaklı Kent Konseyi Kadın Meclisi işbirliğiyle, Kapaklı Bahçeağıl Mahallesi’nde ‘Bronşit ve Tüberküloz’ konulu bir seminer düzenlendi. Seminere konuşmacı olarak Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Bahar Özçelik Handemir katıldı

İrmet Bahçeağıl’da bronşit ve veremi anlattı
06 Mart 2016 Pazar 16:19

 YOĞUN KATILIM YAŞANDI

Bahçeağıl Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen seminere Kapaklı Belediye Başkanı İrfan Mandalı, Kapaklı Kent Konseyi Başkanı Fahrettin Gür, Kapaklı Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Arzu Özdemir, Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi  Kurumsal İletişim ve Pazarlama Direktörü Çağlar Demirtaş, Kurumsal İletişim ve Pazarlama Uzmanı Ayşe Akgün ve çok sayıda vatandaş katıldı.

VEREM ÖNLENEBİLEN VE İYİLEŞTİRİLEBİLEN BİR HASTALIKTIR

Gerçekleştirdiği seminerde öncelikle Tüberküloz (verem) hakkında bilgilendirmelerde bulunan Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Bahar Özçelik Handemir, veremin önlenebilen, tedavi edilip iyileştirilebilen ve toplumsal açıdan önemli bir hastalık olduğuna dikkat çekti.

VEREM NEDİR?

Verem hastalığının tanımlamasını yapan Dr. Handemir, “Verem hastalığı; verem mikrobunun solunum yolu ile alınmasıyla oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. En sık akciğerleri olmak üzere tüm organları tutabilir (Lenf bezleri, kemik, böbrek, beyin vb.).” ifadelerini kullandı.

“DÜNYADA VE ÜLKEMİZDE ÖNEMLİ BİR SORUNDUR”

Veremin, dünyada ve ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ettiğini belirten Dr. Handemir, “Dünya nüfusunun üçte birinin vücuduna verem mikrobu yerleşmiştir. Bu insanların yüzde 10’unun yaşamlarının bir döneminde verem hastası olma ihtimali vardır. Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon yeni hasta ortaya çıkmakta, 1 buçuk milyon insan veremden ölmektedir.” diye konuştu.

TÜRKİYE VERİLERİ

Verem hastalığı hakkında ülkemiz açısında değerlendirmelerde bulunan Dr. Handemir, “Türkiye’nin 2014 yılı toplam verem hasta sayısı 13 bin 387’dir. Tedavi başarısı yeni olgularda yüzde 87,9 ve önceden tedavi görmüş olgularda yüzde 67dir. 2013 yılı hastalarında ölüm oranı yüzde 4,7’dir.” bilgilerini paylaştı.

VEREM MİKROBUNUN ÖZELLİKLERİ

Verem mikrobunun özelliklerinden bahseden Dr. Handemir, “Verem mikrobu, güneş görmeyen ortamlarda havada uzun süre canlı kalabilir. Güneşten gelen ultraviyole ışınları verem mikrobunu kısa sürede öldürür.” dedi.

 

 

VEREM HASTALIĞI NASIL BULAŞIR?

Verem hastalığının nasıl bulaştığı konusunda bilgiler veren Dr. Handemir, “Verem, tedavi görmemiş veya düzenli tedavi görmeyen hastaların aksırma, öksürme ve konuşmaları sırasında havaya yayılan mikropların solunum yoluyla alınması ile bulaşır. Hava yolu ile bulaşır ancak grip veya nezle gibi kolay bulaşmaz. Hasta ile yakın ve uzun süreli teması olan kişilere bulaşma riski fazladır, özellikle kapalı ortamda temasın olduğu aile bireyleri, aynı evi paylaştığı arkadaşları, işyeri arkadaşlarına bulaşma olabilir. Hastalar tarafından; konuşma ile 0-210 damlacık, öksürme ile 0 – 3 bin 500 damlacık ve hapşırma ile 4 bin 500-1 milyon arası damlacık çıkarılır. Hastaların öksürme ve hapşırma sırasında ağızlarını mendille kapatmaları gerekmektedir. Tedavi olmayan bir verem hastası her yıl yaklaşık 10-15 kişiyi enfekte eder. Tedavi olmayan dirençli bir hastada dirençli mikropları bulaştırır.” açıklamalarında bulundu.

HASTALIĞIN OLUŞUMU

Verem hastalığının oluşumunu anlatan Dr. Handemir, “Solunum yoluyla alınan verem mikrobu verem enfeksiyonuna yol açar. Bu, bir hastalık durumu değildir. Vücutta verem basilinin sessiz durduğu ve adeta hapsedildiği bir durumdur. Enfekte olan kişilerin yüzde 5’i 1-2 yıl içinde aktif verem hastası olur, yüzde 5’inde ise verem mikrobu vücutta sessiz olarak bekler. Vücut direncinin düştüğü durumlarda, vücutta beklemekte olan verem mikrobu çoğalarak verem hastalığına yol açar.” bilgilerini verdi.

ENFEKSİYONUN HASTALIĞA DÖNÜŞÜMÜ

Verem enfeksiyonunun verem hastalığına dönüşmesini kolaylaştıran durumlardan bahseden Dr. Handemir, “Bunlar; 5 yaş altındaki çocuklar, yaşlılar; HIV enfeksiyonu olan kişiler; bağışıklığı baskılayan tedavi alan kişiler; silikoz, diabetes mellitus, kronik böbrek yetmezliği, lösemi, lenfoma ya da baş, boyun, akciğer kanseri olanlar; İdeal vücut ağırlığının yüzde 90’ından daha az kiloda olanlar ve sigara içenler, ilaç bağımlılığı olanlar ya da alkol kullananlardır.” ifadelerini kullandı.

BELİRTİLERİ

Verem hastalığının belirtilerini sıralayan Dr. Handemir, “Bunlar; 2-3 haftadan uzun süren öksürük, ateş, gece terlemesi, iştahsızlık, kilo kaybı, yorgunluk, halsizlik, balgam çıkarma, kan tükürme, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısıdır.” dedi.

VEREM HASTALIĞININ TEDAVİSİ

Verem hastalığının tedavisi konusunda bilgilendirmelerde bulunan Dr. Handemir, “Bugün var olan ilaçlarla verem hastalarının hemen hemen hepsi başarı ile tedavi edilebilmektedir. Ülkemizde verem ilaçları verem birimlerinde (verem savaşı dispanserleri) ücretsiz olarak verilmektedir. Dört veya beş ilaçla 6-9 ay süre ile tedavi verilmektedir. İlaçların düzenli kullanılması esastır. İlaçların bir gün bile aksatılmaması gereklidir.” açıklamalarında bulundu.

BRONŞİT NEDİR?

Bronşit hastalığı hakkında da bilgiler veren Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Bahar Özçelik Handemir, “Akut bronşit bronş adı verilen büyük solunum yollarında; virüs, bakteri ve mantarlar tarafından oluşturulan akut bir iltihabi hastalığıdır. Ayrıca asidik ve alkali maddelerin solunması ile de iltihabi olmayan akut bronşit tablosu da gerçekleşebilir.” ifadelerini kullandı.

RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Hastalığın risk faktörlerinden bahseden Dr. Handemir, “Çevre ve iklim şartlarının büyük önemi vardır. Hava sıcaklığındaki ani değişiklikler, hava kirliliği, soğuk ve kuru hava akut bronşite zemin hazırlayan faktörlerdir. Sigara içilmesi, burundan nefes almayı engelleyen hastalıklar (burun kemiği eğriliği, polip, geniz eti…) da akut bronşit için risk yaratan faktörlerdir.” dedi.

HASTALIĞIN ETKENLERİ

Bronşit hastalığının etkenleri hakkında bilgiler veren Dr. Handemir, “Akut bronşit yapan nedenlerin başında solunum yolları virüsleri yer almaktadır. Bakterilerle meydana gelen akut bronşit nispeten daha seyrektir.” şeklinde konuştu.

ŞİKAYETLER NELERDİR?

Bronşit hastalığının genellikle burun ve boğaz enfeksiyonu şikayetleriyle başladığını belirten Dr. Handemir, “Bazen de üst solunum yollarına ait herhangi bir şikayet olmaksızın akut bronşit tablosu kendini gösterebilir. Hastalığın başlangıcında sık tekrarlayan ve kuru bir öksürük vardır. Birkaç gün sonra öksürükle beraber balgam çıkarma şikayeti de olaya dahil olur. Önceleri normal vasıflarda olan balgam, bir süre sonra iltihaplı bir özellik kazanır. Bazı vakalarda yüksek ateş, halsizlik, kırgınlık şikayetleri de görülebilir. Bir kısım hastada büyük hava yollarının tahrişine bağlı olarak gelişen göğüs ağrısı da bulunabilir.” bilgilerini verdi.

BRONŞİT HASTALIĞININ FİZİKİ BULGULARI

Hastalığın fiziki bulgularından bahseden Dr. Handemir, “Fizik muayene bulguları normal olabilir. Solunum yollarının ödem ve koyu balgam ile tıkanmış olduğu durumlarda ronküs denilen anormal sesler duyulabilir. Bronşlarda yumuşak balgam varsa ral adı verilen anormal solunum sesleri duyulabilir. Raller genellikle her iki akciğer sahasında yaygın olarak duyulursa da bazı sahalarda daha az, bazı sahalarda daha belirgin olabilir.” açıklamalarında bulundu.

MUAYENE BULGULARI VE LABORATUVAR TETKİKLERİ BİR ARADA DEĞERLENDİRİLİR

Hastalığın tanısını anlatan Dr. Handemir, “Akut bronşitte solunum yollarının tutulması ve akciğer dokusunun normal olması nedeniyle akciğer grafisi normal olarak bulunabilir. Bazı vakalarda akciğer dokusu da iltihaptan etkilenebilir ve akciğer grafisinde solunum yolları ve damarsal yapılarda belirginleşmeler izlenebilir. Bakterilerin neden olduğu akut bronşitte kanda beyaz küre hücrelerinin sayısında ve kan çökme hızında artış görülebilir. Balgam tetkiklerinde etken bakteri ya da mantar üretilebilir, virüslerin tespit edilmesi zordur. Akut bronşit tanısı hastanın şikayetleri, muayene bulguları ve laboratuvar tetkikleri bir arada değerlendirilerek konulur.” ifadelerini kullandı.

BRONŞİT HASTALIĞININ TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Son olarak hastalığın tedavi yöntemlerinden bahseden Çerkezköy Özel İrmet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Bahar Özçelik Handemir, “Birkaç günlük ev istirahatinin belirtilerin çabuk düzelmesi bakımından büyük önemi vardır. Hasta soğuktan korunmalı, oda havası nemli olmalıdır. Kesinlikle sigara içilmemeli, hava kirliliği, deodorant, böcek ilaçları ve diğer tahriş edici maddelerden kaçınılmalıdır. Akut bronşitin etkeni çoğu kez virüsler olduğu için antibiyotik kullanılması gerekli değildir. Öksürük kesici ilaçlar ancak doktor önerisiyle alınmalıdır. Bronşit nedeniyle fazla balgam çıkaran hastalarda öksürük refleksini kesmek sakıncalıdır. Koyu ve yapışkan balgamı olan hastalara bol miktarda sıvı içmelidir. Yüksek ateşi olan hastalar ateş düşürücü ilaç alabilirler.” açıklamalarını kaydetti.

Haber: Uğur Kılıç

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.