Osteoporoz bir toplum sağlığı sorunudur

Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Serpil Yılmaz Erdoğan osteoporoz hakkında bilgilendirmelerde bulundu. “Osteoporoz bir toplum sağlığı sorunudur” diyen Dr. Erdoğan, “Çünkü hastalık sonucunda görülen kırık, ağrı, kamburluk ve hareket kısıtlılığı kişide günlük yaşam aktivitelerinde sınırlılık, yaşam kalitesinde azalma ve psikolojik olarak kişinin kendine güveninin azalması ile sonuçlanır” ifadelerini kullandı

Osteoporoz bir toplum sağlığı sorunudur
31 Ağustos 2016 Çarşamba 18:24

OSTEOPOROZ NEDİR?

Osteoporozun en sık görülen metabolik kemik hastalığı olduğunu dile getiren Dr. Erdoğan, “Osteoporoz, düşük kemik kütlesi ve kemik mikro yapısının bozulması sonucu kemik kırılganlığının ve kırık olasılığının artması ile karakterize bir iskelet sistemi sorunudur. 50 yaş üzerinde her 3 kadından birinde (meme kanserinden fazla) 50 yaş üzeri her 5 erkekten birinde (prostat kanserinden fazla) görünmektedir.” dedi.

KAMBURLUKLA SONUÇLANABİLİR

Osteoporoz tanısının kemik yoğunluğu ölçümü (DEXA) ile konduğunu belirten Dr. Erdoğan, “DEXA dünyada en yaygın kullanılan ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından altın standart olarak önerilen tekniktir. Kemik yoğunluğu ölçümü kısa süren ve kolay bir ölçümdür. Osteoporozda kemiklerin hem yoğunluğu azalmış hem de kalitesi bozulmuştur. Osteoporozda kırıklar en sık omurga, el bileği, kalça ve üst kol kemiğinde omuza yakın bölgede görülmektedir. Osteoporozda ortaya çıkan boy kısalması hastalığın tanımlanmasında önemli bir ipucu olarak ortaya çıkar. Bunun nedeni omurlardaki çökme kırıklarıdır ve şiddetli sırt ağrılarına yol açabilir. Sonrasında kamburluklarla sonuçlanabilir.” ifadelerini kullandı.

RİSK FAKTÖRLERİ

“Osteoporozun oluşumunda genetik yatkınlık önemli olup, hormonal etkenler, kemik sağlığı açısından uygun olmayan beslenme tarzı, olumsuz yaşam koşulları fiziksel aktivite ve egzersiz eksikliği, kemik sağlığını olumsuz etkileyen çeşitli hastalıklar ile kullanılan ilaçlar gibi etkenler hastalığın ortaya çıkmasında önem taşımaktadır.” diyen Dr. Erdoğan, osteoporoz oluşumu ile ilişkili belli başlı risk faktörlerini şu şekilde sıraladı:
“*Yaş ilerledikçe osteoporoz riski artmaktadır. Özellikle kadınlarda 65 yaş üzerinde ve erkeklerde 70 yaş üzerinde risk artmaktadır.
*Kadınlarda düşük östrojen, erkeklerde düşük testesteron düzeyleri. Kadınlarda menopoz sonrası ilk 1-2 yıl kemik yıkımı çok artmaktadır.
*40 yaşından sonra travma olmaksızın ve çok ufak travma ile geçirilmiş kırık öyküsü.
*Kadın ve erkeklerde düşük vücut ağırlığı.
*Sigara ve alkol kullanımı.
*1.derece yakınlarında osteoporoz ve kırık öyküsü
*KOAH, hiperparatroidi, hipertroidi, RA, çölyak hastalığı, inlamatuar bağırsak hastalığı gibi hastalıklar.
*Kortizon, epilepsi ilaçları, protron pompa inhibitörleri, meme kanserinde kullanılan bazı ilaçlar, lityum, antiasitler.”

OSTEOPOROZDAN KORUNMA VE BESLENME

Osteoporozun önlenmesi çocukluk, ergenlik ve gençlik dönemlerinde optimal kemik gelişimi ile başladığına dikkat çeken Dr. Erdoğan, “20’li yaşlarda kemik dokusu maksimum güce ulaşır. Bu yüzden çocukluk ve ergenlik döneminden itibaren yeterli kalsiyum ve D vitamini almak, düzenli fiziki aktivite çok önemlidir. Günlük diyetimizde kalsiyumdan zengin gıdalara yer vermeliyiz. Bunlar süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, badem, susam ve pekmez gibi gıdalardır. D vitamini açısından güneşin dik geldiği saatlerde günde 15-20 dakika direk güneş ışınına maruz kalarak günlük ihtiyacımızı karşılayabiliriz. Hareketlilik ve egzersizde kemiklerimizi güçlendirir. Osteoporoz için en faydalı egzersizler kendi vücut ağırlığıyla ve yer çekimine karşı karşı yapılan egzersizlerdir. Yürüyüş, kasları güçlendirmeye yönelik ağırlıkla yapılan egzersizler, duruş ve denge egzersizleri osteoporozda önemli yeri olan egzersizlerdir.” bilgilerini verdi.

GÜVEN KAYBINA NEDEN OLUR

Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. Serpil Yılmaz Erdoğan son olarak, “Osteoporoz bir toplum sağlığı sorunudur. Çünkü hastalık sonucunda görülen kırık, ağrı, kamburluk ve hareket kısıtlılığı kişide günlük yaşam aktivitelerinde sınırlılık, yaşam kalitesinde azalma ve psikolojik olarak kişinin kendine güveninin azalması ile sonuçlanır.” dedi.

Haber: Uğur Kılıç
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.