Sanmıyorum!...
Günler uzayıp güneş kendini daha fazla hissettirince, hislerim sevinçle yeşillenir.<br>
Takvime baktım Kasım 98 günlerin uzaması 1 dakika
Rahmetli annemin ölçüleri vardı bu konularda: “90 olsam da yazı koksam.” gibi.
Sonra: toprağa, havaya, suya düşen cemreler…
Göçmen kuşların dönmesi, hidrellez şenlikleri, nevruz, kakava…
Yani Kasım 90 olmadan baharın ya da yazın kokusunu duyamazsın.
Hidrellez geldiğinde yaz’dır. Rahmetlinin deyişiyle “150 yaz belli.”
Daha İlkokul yıllarımdan anımsarım bunları. Çünkü hep bana sorardı; “günler kaç oldu?”, “Kasımın kaçı?”, “Muharrem’e ne kadar var?”, “Üç aylar ne zaman?”…
***
Bahçemizdekidut ve zerdaliler de halâ anılarımı süslemekte. Ağaçlara tırmanıp olgun zerdalileri ve dutları koparıp koparıp yemenin ayrıcalıklı tadı. Gündöndü tarlasında karga kovaladığım günler… Sonra dere de yüzdüğümüz yıllar. Gerçi bunu daha önce de yazmıştım. Ama ne olur yani bir daha yazdım. Bazı kanallar bir şarkıyı günde en az 8 kere çalmıyor mu!?..
***
Ortaokul yıllarından anımsadığım sert hocalar ve yediğimiz dayaklar… Tirtir titrediğimiz dersler…
Ayrıca unutulmaz maçlar, kavgalar falan filan…
İstanbul’u keşfettiğim yıllar aynı zamanda… Terörün kol gezdiği sokaklar, kurtarılmış bölgeler, bombalar, eylemler…
Bunlara rağmen bugünkü kalabalıktan uzak bir İstanbul’da yaşamanın ayrıcalığı… Şehir yaşamı, kütüphane ve dershane üçgeninde şarj olmak…
Sonra çok kısa bile olsa Şeref Stadı’ndan amatör muhabirlik… Necmi Tanyolaç, Ergun Hiçyılmaz, Büşah Gencer gibi ustalarla tanışma onurunu yaşamak…
Avrasya Maratonu’nda ilk yarış…
***
Kızılpınar’a dönüş… Polijüt’te 2-3 ay fabrika hayatı ve Çerkezköy Lisesi’nin açılışı…
Çerkezköy Lisesi’ne ilk kayıt yaptıranlardan biri de bendim…
Galip Erkmen, Ahmet Kenar, Oktay Becerik, H.Güngör Gökçe, Kıymet Başaran… efsane hocalar olarak belleğimde şimdi…
***
Bir de bakmışsın Asker üniforması… Derken, iş hayatında Tekirdağ ile Çerkezköy arasında gidip gelmeler…Kızılpınarspor’da yöneticilik dönemi…Gençlerle paylaşılan maçlar… İzmir, Ankara, Samsun, Bursa, Eskişehir…Şehir, şehir maratonlar, yarı maratonlar, yarışlar, yarışmalar…
***
“Ömrün neresindesin?” diye sorarım bazen kendime…Yani Hıdrellez mi?.. ya da, 150 yaz belli…Ama, hiç sanmıyorum!
