Koroner Arter hastalığına dikkat!

Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Mavioğlu, Koroner Arter hastalığıyla ilgili bilgi vererek risk faktörleri, belirtileri, tetkikleri ve tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulundu

Koroner Arter hastalığına dikkat!
22 Mayıs 2016 Pazar 08:12

KORONER ARTER HASTALIĞI NEDİR?

Koroner Arter hastalığının (KAH) tanımını yapan Prof. Dr. Mavioğlu, “Kalp adalesini besleyen ve koroner arterler olarak adlandırılan atardamarların daralma veya tıkanması ile kan akımının kısmi ya da tam kesilmesine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklara Koroner Arter hastalığı denir. Koroner Arter hastalığı günümüzde en sık görülen ve en önemli sağlık sorunlarından biridir. Bu hastalığın en önemli özelliği ileri evrelerde hayatı tehdit edebilen miyokard enfarktüsüne (kalp krizine) yol açabilmesidir.” dedi.

ERKEKLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR

Koroner arter hastalığının sıklıkla 40 yaş sonrasında görüldüğünü dile getiren Prof. Dr. Mavioğlu, “Erkeklerde kadınlara göre yaklaşık dört kat daha sıktır. Kadınlarda bulunan östrojen hormonu koruyucudur. Bu nedenle kadınlarda görülme sıklığı bu hormonun azaldığı menopoz sonrası dönemde artar. Erkeklerde en fazla 50-60 yaşları arasında, kadınlarda ise 60-70 yaşları arasında görülür.” bilgilerini verdi.

KORONER ARTER HASTALIĞI RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?

Önlenebilir risk faktörlerini “Sigara, şeker hastalığı, yüksek tansiyon, kan yağlarının ve kötü kolesterolün yüksekliği, stres, şişmanlık ve hareketsizlik” olarak belirten Prof. Dr. Mavioğlu, önlenemeyen risk faktörlerini ise “Erkek cinsiyet, ileri yaş ve aile hikâyesinde genç yaşlarda koroner kalp hastalıklarının olmasıdır. Bunların dışında doğumsal bozukluklar, damar büzülmesi(spasm)  ve pıhtı atması(koroner emboli), atar damar yırtılması(diseksiyon),  ve kalp dışındaki nedenlere bağlı düşük tansiyon ile seyreden ( kanama, sıvı kaybı, oksijensizlik ) durumlar” olarak sıraladı.

BELİRTİLERİ NELERDİR?

KAH’ın şikayet olmaksızın, uzun süre sessiz seyredebilen bir hastalık olduğuna değinen Prof. Dr. Mavioğlu, “Göğüs ağrısı en sık belirtidir. Kalbe kan ve oksijen sevkinin azalmasına bağlıdır. Ağrının şiddeti kişiye göre değişir. Ağrı tipik veya atipik olabilir. Tipik göğüs ağrısı, göğsün orta yerinde baskı veya sıkışma tarzında, eforla veya stres ile ortaya çıkar, istirahat ile azalır. Atipik göğüs ağrısı karında, sırtta, sol veya sağ kolda, boğaz veya çenede olabilir. Keskin ve değişken karakterde olabilir. Kadınlarda daha sık rastlanmaktadır.” ifadelerini kullandı. Koroner kalp hastalığının diğer belirtilerini nefes darlığı, sersemlik hissi, soğuk terleme ve bulantı olarak belirten Prof. Dr. Mavioğlu, “Kalp krizi (infarktüs) bazen, koroner kalp hastalığının ilk belirtisi olabilir. Koroner damarlardaki aterom plaklarının yırtılması ve bu yırtığın üstüne pıhtı oturması ile damarın tamamen tıkanması sonucu oluşur. Bu durumda göğüs ağrısı daha şiddetlidir, istirahatle geçmez, bulantı ve terleme eşlik edebilir. Derhal en yakın hastaneye başvurulması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

YAPILABİLECEK TETKİKLER NELERDİR?

Koroner kalp hastalığını tespit etmeye yarayan pek çok tetkik olduğunu söyleyen Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Mavioğlu, “Kesin bir teşhise varabilmek için genellikle birden fazla tetkike ihtiyaç duyulur. Bu testlerin bazıları Elektrokardiyogram (EKG), Egzersiz testi, Ekokardiyogram (EKO), Sintigrafi, Manyetik Rezonans (MR), Koroner anjiyografi, Çok kesitli bilgisayarlı tomografidir.” dedi.

KORONER ANJİYOGRAFİ

Koroner damarların yapısını en iyi gösteren tanı aracının koroner anjiyografi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Mavioğlu, “Koroner anjiyografi bir tanı yöntemi olup bir ameliyat türü değildir. Koroner anjiyografi kalp damarları (koroner arter) içine özel bir ilaç verip, özel bir görüntüleme sistemi kullanılarak görüntülerin alınması işlemidir. Koroner anjiyografi, anjiyografi cihazı ve eğitimli-deneyimli kardiyoloji uzmanı ile sağlık personelinin bulunduğu gelişmiş laboratuvarlarda yapılır. İşlem için hastanın uyutulmasına gerek yoktur, işlem süresince hasta uyanıktır ve konuşabilir. Koroner anjiografi işlemi sonrasında herhangi bir işlem yapılmaksızın ilaç tedavisine karar verilebilir. Uygun darlık veya tıkanıklıkları açmak için balon anjiyoplasti ve/veya stent (çelik kafes) uygulanabilir ya da koroner bypass ameliyatı önerilebilir.” açıklamalarında bulundu.

Haber: Uğur Kılıç

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.