Alışveriş hastalığı ciddi bir bağımlılık türüdür
‘Alışveriş Hastalığı’ hakkında konuşan Özel Optimed Hastanesi Psikoloğu Nur Kök, hastalığın bir bağımlılık türü olduğunu ifade ederek, “Alışveriş bağımlılığı, tedavi edilmesi gereken psikolojik bir rahatsızlık olmasının yanı sıra aslında ciddi bir bağımlılık türüdür. Bu psikolojik hastalık; kişinin alışveriş yaparak rahatlaması, mutlu, güçlü ve kendini diğer insanlardan daha üstün hissetmesi gibi belirtiler gösterir. Alışveriş bağımlılarının tek derdi markalı giyinmek ya da trendy olmak değildir. Onlar bunun çok ötesinde bir haz yaşarlar. Bağımlılık durumunda ki bu hastalık psikoterapi yoluyla çözümlenebilmektedir” dedi.

KİŞİNİN ALIŞVERİŞ YAPARAK RAHATLAMASI BİR BELİRTİDİR
Özel Optimed Hastanesi’nde görevli Psikolog Nur Kök, ‘Alışveriş hastalığı’ diye tabir edilen bağımlılık hakkında açıklamalarda bulundu. Kök yaptığı açıklamada, “Arkadaşlarınızla olmak yerine alışverişe gidiyorsanız, hiç ihtiyacınız olmayan ürünleri satın alıyorsanız, paranız yokken bile alışveriş yapma isteğinizin önüne geçemiyorsanız, alışveriş bağımlısı olabilirsiniz. Alışveriş bağımlılığı, tedavi edilmesi gereken psikolojik bir rahatsızlık olmasının yanı sıra aslında ciddi bir bağımlılık türüdür. Bu psikolojik hastalık; kişinin alışveriş yaparak rahatlaması, mutlu, güçlü ve kendini diğer insanlardan daha üstün hissetmesi gibi belirtiler gösterir” diye konuştu.
ERKEKLER DE ALIŞVERİŞ HASTALIĞINA YAKALANABİLİYOR
Genelde kişinin kendini depresyonda, yalnız ve problemleriyle başa çıkamaz hissettiğinde gittikçe artarak kontrolsüz alışveriş yapmasıyla bu bağımlılığın ortaya çıktığının altını çizen Nur Kök, “Çoğunlukla insanlar alışverişi severler. Özellikle bayanlar için alışveriş büyük bir rahatlama aracıdır. Alışverişi seviyor olmakla alışveriş hastalığı aynı şey değildir. Tanımda da verdiğimiz gibi bunun hastalık sayılabilmesi için aşırı bir şekilde yapılıyor ve düşünülüyor olması gerekiyor. Kadınlar için rahatlama aracı dedik ancak bu sizi yanıltmasın bugün erkekler de alışveriş hastalığına yakalanabiliyorlar. Özellikle metroseksüel erkeklerin alışverişe düşkün oldukları bilinen bir gerçektir” ifadelerini kullandı.
RAHATSIZLIĞA SAHİP KİŞİLER DUYGUSAL BOŞLUKLARI ALIŞVERİŞ YAPARAK DOLDURUR
Psikolog Nur Kök konuşmasının devamında ise şunları söyledi: “Bugün modern dünyanın bir getirisi olan tüketim kültürü, insanları medya aracılığıyla daha fazla almaya ve tüketmeye zorluyor. Alışveriş hastalığını körükleyen albenili reklamlar, narsist sloganlar ve bunların yanı sıra sezon sonu indirimler, kampanyalar ve kredi kartlarına bol taksit seçenekleri de alma dürtüsünü daha da arttırıyor. Alışveriş hastalığı dürtü kontrol bozukluğu ve bağımlılık sınıfındadır. Altında doyumsuzluk, mutsuzluk, ikili ve sosyal ilişkilerde problem yaşama gibi sorunlar vardır. Kişiler daha çok gergin ya da üzgünken alışveriş yaparlar. Ayrıca depresyon, kaygı bozuklukları, bastırılmış duygularda alışveriş hastalığa yol açabilmektedir. Bu rahatsızlığa sahip kişiler hayatlarındaki duygusal boşlukları alışveriş yaparak doldurmaya çalışırlar.”
ALIŞVERİŞLE RAHATLAR ANCAK BİR SÜRE SONRA PİŞMANLIK DUYGUSU BAŞLAR
Evli bayanlar için alışveriş bazen eşlerinden intikam alabilme aracı olabilmektedir diyerek konuşmasını sürdüren Kök, “Evliliklerinde yakalamadıkları mutluluğu alışveriş yaparak sağlamaktadırlar. Alışverişle, yalnızlık ve mutsuzluk anlık da olsa giderilmektedir. Alışveriş yapmak beyindeki mutluluk hormonu serotonin de artışa sebep olur. İşte alışverişi neden çok sevildiğinin yanıtı budur. Yapılan araştırmalara göre kadınlar, alışverişte ortalama 4-6 saat arasında zaman geçirmekteler. Bu da o kadar saat mutluluk demek. Alışveriş hastaları tipik olarak alışverişle beraber rahatlar ancak bir süre sonra bir pişmanlık duygusu yaşamaya başlar. Gerilimle alışverişe başlayıp, aldıkça rahatlayan kişi akabinde pişmanlık duyar, içi içini yer. Bu kadar çok duyguyu bir arada yaşatmasıyla, ruhsal yönden yıpratıcı olan bu hastalık bir süre sonra, ne kadar alışveriş yapılırsa yapılsın tatmin sağlayamamaya neden olur” dedi.
PSİKOTERAPİ YOLUYLA ÇÖZÜMLENEBİLMEKTEDİR
Psikolog Kök konuşmasının sonunda ise, “Alışveriş hangi noktada zevk, hangi noktada bağımlılık olduğu konusunda da şunu demek mümkündür. Temel yaşamsal ihtiyaçları fazlasıyla aşıyorsa bu bağımlılıktır. Alışveriş bağımlılarının dolapları etiketi kesilmemiş, bir kez bile giyilmemiş giysi veya eşyalarla doludur. Alışveriş bağımlılarının tek derdi markalı giyinmek ya da trendy olmak değildir. Onlar bunun çok ötesinde bir haz yaşarlar. Bağımlılık durumunda ki bu hastalık psikoterapi yoluyla çözümlenebilmektedir” diye konuştu