Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Tekirdağ Milletvekilleri Dr. İlhami Özcan Aygun ve Dr. Candan Yüceer, Çerkezköy, Kapaklı ve Saray’da bir dizi ziyarette bulunarak vatandaşlarla buluştu.
CHP heyeti ziyaretler kapsamında önce Kapaklı’da üç ilçenin mahalle muhtarlarıyla buluştular. CHP’li heyet muhtarların istek ve taleplerini dinlerken, ülke gündemini değerlendiren Öztrak, Ankara’da derin bir yönetim krizi yaşandığına işaret ederek, “Bu yönetim krizinin uzun zamandır sebep olduğu ekonomik bir kriz var. Bu iktidarın benimsediği büyüme stratejisi artık iflas etmiştir” dedi.
BEN NEREDEYSEM ORADA OLURLAR
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Kapaklı ziyareti esnasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kapaklı Belediyesi CHP’li Meclis Üyeleri Nalan Çolak, Kemal Kenar, Muzaffer Yıldıran ve Ender Dubaz’ın partili üyelikten çekilip görevlerine bağımsız devam etmeyi düşündükleri, kesin kararlarını CHP’li Öztrak’la görüştükten sonra verecekleri iddialarına yanıt veren CHP Sözcüsü Öztrak, “Kapaklı’da özellikle belediye meclisindeki arkadaşlarımızın birlik, beraberlik içerisinde partimizle yürüyeceklerine kendim kadar eminim. Bu arkadaşlarımızın hepsine kefil oldum. Meclis üyesi arkadaşlarım ben neredeysem orada olurlar” dedi.
Kapaklı Belediyesi Özel Kalem Müdürü Ufuk Bayraktar’ın, istinaf yolu açık olmak üzere 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığı halde hala açığa alınmadığı konusunda CHP Kapaklı İlçe Teşkilatı muhalefetinin yetersiz kalıp kalmadığı sorusuna yanıt veren CHP Kapaklı İlçe Başkanı Erdinç Yılmaz, “Kendisinin aldığı cezayı biliyoruz. Ancak detaylı bir bilgi olmadan eksik veya yanlış bir basın açıklaması yapmak istemediğimiz için partimiz bu konuyu araştırıyor. Eğer yerinde durması gerekmediğine dair karar verilirse gereken açıklamayı yapacağız.” ifadelerini kullandı.CHP Sözcüsü Öztrak da konu hakkında görüş bildirerek, “Bu konuya bir bakacağız. Eğer yüz kızartıcı bir suçsa yerinde duramaz." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Tekirdağ Milletvekilleri Dr. İlhami Özcan Aygun ve Dr. Candan Yüceer ve partilililerden oluşan heyet, Kapaklı, Çerkezköy ve Saray mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek, fikir alışverişinde bulundu.
ANKARA’DA YÖNETİM KRİZİ VAR
Ankara’da derin bir yönetim krizi yaşandığını kaydeden Cmuhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “ Özellikle bu kriz son yangın sürecinde daha da görünür hale geldi. Ormanlar yandı kül oldu, bir türlü söndüremediler. 20 yılda kazandığımız ormanları bir yılda kaybettik. Ama ülkeyi yönetenler yangınların söndürülmesini kısalttık diyerek bir sürü laf söylediler. Uçağınız var ise neden kullanmadınız. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Büyükşehir Belediyelerinin sorumluluğunda diyerek bir takım laf etti ama biz bunu kabul etmedik. Tek adam rejiminde kendisinin sorumluluğundadır. Ülke uçacak diye hava atıyorlar ülke uçmadı yangını söndürmek için uçak bulamadılar” dedi.
Öztrak konuşmasının devamında, ” Sayın Cumhurbaşkanı bir TV kanalında istişare ettiğini söylüyor. İstişare programı ama gazeteciler ellerindeki soruları okuyor, Erdoğan ise promterden okuyup cevaplıyor. Nasıl bir istişare programıdır. Mental yorgunluğu ve her gün biraz daha ülkeyi yönetme kabiliyetinin azaldığı ortaya çıkıyor. Sözün bittiği yer dedim. Türk Hava Kurumu uçaklarını uçuramamasının sorununun CHP olduğunu söylediler. 20 yıldır bu ülkeyi biz yönetmiyoruz. Bu ülkeyi Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor. Kendisi THK’nın bir kamu kurumu olmadığını söylüyor. THK kamu yararına bir kurumdur.
Ama daha ilginç bir şey var. THK’nın tüzüğüne bakınız. Üçüncü maddede THK Cumhurbaşkanı ve Başbakanın himayelerinde faaliyet gösterir diyor. 20 yıldır bu ülkede başbakan ve Cumhurbaşkanı kim olmuştur. O zaman dönüp baktığımız zaman bu kurumun bu hale düşmesinin sorumlusu kimdir. Tabi ki Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanıdır. Yangında bu dönemde bu ülkenin bütün unsurlarını kucaklayan, herkesi birlik ve beraberliğe yönlendiren bir Cumhurbaşkanı olsaydı, bu yaşadıklarımızı yaşamazdık. Ben bu konuşmayı buradan yapmak zorunda kalmazdım. Cumhurbaşkanlığı sarayına 13 uçağı almasını biliyorsunuz ama sizin himayenizde faaliyet gösteren THK’ya ait altı uçağı uçurarak tedbiri almıyorsunuz. Sonra çıkıp CHP’yi suçluyorsunuz. Orman Bakanlığı'nın ihalesine THK’nın uçaklarının attığı sudan altı fazla damacana su atan uçak yazdırıp, bu uçakları Orman Bakanlığı'nın ihalesine sokmayanda mı CHP’dir? İhale şartnamesini Orman Bakanlığı yapıyor, kontrolünü ise siz yapıyorsunuz. Gerçekten bu manzara hazindir. İşleri götüremiyorlar. Bu ucube rejim Türkiye’nin her yerinde büyük bir umursamazlıkla insanlarımızın ve çocuklarımızın hayatını düşüren bir tablodur” dedi.
CAN VE MAL KAYIPLARININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Öztrak, Karadeniz’de sel felaketlerinin yaşandığını ve ciddi mal kayıplarının yaşandığını ifade ederek, “Can ve mal kayıplarının önüne geçilmesi gerekiyor. Çok büyük afetler yaşıyoruz. Bu tür afetlere hazırlıklı olması gerekiyor. İklim değişti. Bunlar bilinmeyen veya tahmin edilmeyen hususlar değildir. Bunlar biliniyor ve hepsi uluslararası kuruluşlar tarafından söyleniyor. Biz tedbir almıyoruz. Ülkede yönetim krizi var. Bu yönetim krizinin uzun zamandır sebep olduğu ekonomik bir kriz var. Bu iktidarın benimsediği büyüme stratejisi artık iflas etmiştir. Ekonomiyi dışarıdan borç alıp şişirme stratejisi iflas etmiştir. Onlar hala ısrar ediyorlar. Türkiye’yi dünyanın en fazla faiz ödeyen yedinci ülkesi yaptılar. Türkiye ayrıca enflasyonu en yüksek olan 15 ülkeden birisidir. İşsizlikte ise en yüksek olan ülkelerden bir tanesidir. Türkiye iyi yönetilmiyor. Cumhurbaşkanı ve damadı ikisi birlikte ülkede istikrar var algısı yaratarak merkez bankasının kasanını bu milletin varlığı olan öz imkanlarıyla biriktirdiği 128 milyar doları bir gecede buharlaştırdı. 128 milyar dolar merkez bankasının kayıtlarında böyle satış görünmüyor. Bu paraları hazine üzerinden götürdünüz. Ne yapmaya çalışıyorsunuz dedik. Bu sorularımıza cevap vermediler. 128 milyar dolar nerede diye afişleri yazdık. Pandemi gerekçesi ile afişleri yasakladılar” dedi.
NASIL BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ
Konuşmasının devamında Nasıl bir ülkede yaşıyoruz diyen Öztrak, ‘Yangın ile ilgili tespitleri ve görüntüleri göstermeyin diyorlar. Bazı TV’lere yangın videolarını paylaşıyor diye soruşturma açıyorlar. Kendisi sosyal medyadan memnun olmadığını söylemiş. Çünkü sosyal medya seni eleştiriyor. Eksi sözlükten de hiç memnun değilmiş. Demokrasi yok. Yani öyle bir hukuk devleti yok. Bununla ilgili gerekenleri yapacaklardır. Ülkenin ekonomisini bu hale getiriyorlar, ondan sonra arkasından çıkıp ‘biz finansı iyi biliriz’ diyor. Bilmediğin belli ama finansı iyi biliriz dedikten sonra ‘biz ülkeye kim gelirse gelsin alacağız’ diyor. Özellikle sen buraya Afganistan’dan kaçan gürbüz gençleri alacaksın, İstanbul’a getireceksin, benim verdiğim şekilde Afganistan’a Kabil’e göndereceksin, bunu kimse kabul etmez. Bugün Suriye’den almış olduğumuz düzensiz göçün getirdiği çok ciddi, derin hasarlar var ekonomimizde. Bunları da görmezlikten geleceksin, Avrupalı diyor ki ‘sakın bana gönderme, al şu 3-5 milyarı onları kendi memleketinde tut’ diye. Sende biz finansı iyi biliriz, ne kadar milyar verirseniz o kadar tutarız’ demeye getiriyorsun ama burada şöyle bir tablo var, çok ciddi, insani sıkıntılar var. Hem kendi milletimiz için hem de bu ülkeye gelen sığınmacılar için. Dün akşam çıktı dedi ki; ‘bizim bu ülke yol geçen hanı değil, öyle isteyen geçemez, düzensiz göç diye bir şey de yok her şeyi kontrol ediyoruz’ dedi. Bunu biliyoruz, Türkiye’de her şeyin kendisinin kontrolü altında olduğunu iyi biliyoruz. Dışarıdan 3-5 avro almak için kendisinin kontrolü altında bu insanların buraya geldiğini ve tutulduğunu iyi biliyoruz. İnsanlar burada kalmak için buraya gelmiyor, Avrupa’ya gitmek için geliyor. Ama bakın burada da çok ciddi bir sorun var. Başından itibaren salgınla mücadeleyi hatırlayın, önce aşı bulamadık şimdi Çin aşısına ülkeyi bağladılar, daha sonra aşı buldular ama en önemlisi millete 5 tane maskeyi bedava dağıtamadılar. Sığınmacıya bak, bir sürü ülkeye yardım var ama kendi insanına gelince bedava 5 maske bile yok” dedi.
YERLİ MİLLİ OLAN HERŞEYE KARŞILAR
Öztrak, “ Böyle bir idare ile karşı karşıyayız. Yerli milliyiz diyorlar ama yerli milli olan her şeye karşılar. Çok açık olarak ifade etmek istiyorum; bu iş ancak bir şekilde çözülür. Yeni kurallarla, Türkiye yeniden istişarenin hakim olduğu, güçlü bir parlamenter demokrasiye geçmek zorundadır. Türkiye kurumlarını yerinden güçlendirmeli, kurumlarına sahip çıkmalı, her şeyi tek adama bırakmamalıdır. Tek adamın ağzından çıkacak talimatla bu ülke yönetilmemelidir ve son olarak bu kadrolar artık miladını doldurmuştur. Ülkenin yeni kadrolara ihtiyacı var. Bu ülkede yapılan ilk seçim 1833 yılında yapılmış. 1833 yılında yapılmış bu seçim muhtarlık seçimi. O günden bugüne muhtarlarla ilgili çeşitli düzenlemeler yapılmış ama muhtarların hayatını kolaylaştıracak hiçbir şey yapılmamış. Millete hizmet etmesini kolaylaştıracak doğru düzgün hiçbir şey yapılmamış. 82 tane kanun ve 354 maddede muhtarların görev, yetki ve sorumlulukları düzenlenmiş, bunda hangi birisine bakacak. Biz CHP olarak şunu vaat ediyoruz; bütün bu düzenlemelerin hepsini toplayan tek bir kanun yapacağız adı da: Muhtar kanunudur. Bir başka önemli konu da muhtarların seçiminde devlet nedense çok az yaptı. Milletvekili seçiminde birleşik oy pusulasını devlet bastı ama muhtarlık seçiminde muhtarın oy pusulasını muhtar kendi bastı. Muhtarlık seçimlerinde birleşik oy pusulası diye bir şey yok. Kabine girdiniz, seçmek istediğiniz muhtarın pusulası varsa atıyorsunuz yoksa çıkıyorsunuz. Böyle bir şey mi var? Dolayısıyla muhtarlık seçimlerinde birleşik oy pusulasına geçilmeli. Belediyelerimiz Allah razı olsun yardımcı oluyorlar. Muhtarlarımızın rahat çalışabilecekleri mekanları belediyelerimiz yapıyor ama Ankara’da benim TBMM’de bir çalışma ofisim var ama muhtarlara resmen verilmiş bir çalışma ofisi yok” dedi.
MUHTARLARA OFİS VERİLMELİ
Öztrak, Muhtarlara bir çalışma ofisinin verilmesi gerektiğini kaydederek, “ O ofiste muhtarlarımızın kendi seçecekleri ve muhtarlarımızın yapacakları görevlere yardımcı olacak üniversite mezunu bir eleman mutlaka olacak. Muhtarlarımız tatile çıksa, muhtarlık kapandı. Muhtarlıklarımızın bir bütçesi olsun. Belediye Başkanlarımız hiç kusura bakmasın, yani ulusal vergi tabanından bir miktar parayı da muhtarlarımıza vereceğiz. Bir başka önemli konu da bütün bu sosyal yardımlarda milletimize, vatanına, kendi hemşerisine en yakın seçilmiş olan muhtardır. Bu sosyal yardımların dağıtılmasında en etkili insandır. Muhtarlarımıza kendi mahalleleri ile ilgili konular görüşüldüğünde belediye meclislerinde söz hakkı vereceğiz. Muhtarlıkları kamu kurumu haline getireceğiz çünkü muhtarlık kamu kurumu sayılmadığı için belediye ile muhtarlık yeteri kadar etkili iş birliği yapamıyor. Son olarak da muhtarlarımıza maaş verilmiyor. Muhtarlarımız ödenek alıyor. Ödenek ne demek? İşinin başındaysan alıyorsan alıyorsun, işinin başında değilsen tatile gidiyorsan ödenek kesiliyor. Doğru düzgün emekli maaşın da yok. Bu konuları da ele alıp, muhtarlarımıza doğru düzgün maaş, doğru düzgün de emekli maaş vereceğiz. Eğer demokrasi diyorsak, eğer milletin sesinin gerçekten duyulması, millete hizmet diyorsak biz Türkiye’de muhtarlık kurumunu süratle güçlü, kendilerinden beklenen hizmeti en iyi şekilde verilebilir hale getirmeliyiz” dedi.
Öztrak, muhtarlar toplantısının ardından CHP Çerkezköy İlçe Teşkilatı’nı ziyaret ederek partililerle bir araya geldi. Burada konuşan Öztrak ülke gündemini muhtarlar toplantısında değerlendirdiğini hatırlatarak, “Milletimiz bunları görüyor. Ne yaptıklarını biliyor. Bir an önce de noktayı vermek için sandık önüne gelsin diye bekliyor. Bu işin bir tarafı. Diğer tarafında da her geçen gün giderek yönetme kabiliyetini kaybeden bir hükümetle karşı karşıyayız. Bu kifayetsizlik ortada iken daha fazla bu işi götüremezler ve bence çok da ani bir biçimde biz bu işi götüremiyoruz deyip seçime gitmek zorunda kalacaklar. O nedenle ben örgütlerimden her an seçime hazır olmalarını, milletimizin içinde olmalarını, insanlarımızın dertleriyle hemhal olmalarını istiyorum. Biliyorum böyle olduklarını ama bunu daha fazla yapmalarını istiyorum. Pandemide nedeniyle bir takım sıkıntılar vardı. Ama o da bugün büyük ölçüde bu aşılamalar nedeniyle aşıldı. Bir noktada gerçi sorun hala devam ediyor, çok sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz ama bir miktar aşılmış gibi gözüküyor. O nedenle ben gençlerin, kadınların ve örgütümün tamamının artık Çerkezköy’de halkın içinde, halkın nabzını tutar durumda olmalarını bekliyorum” şeklinde konuştu.
ÇOSB’YE ZİYARET
İlçe teşkilatları ziyaretlerinin ardından Çerkezköy Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ve beraberindekiler, ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler ile bir süre görüştü.
BEN NEREDEYSEM ORADA OLURLAR
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Kapaklı ziyareti esnasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Kapaklı Belediyesi CHP’li Meclis Üyeleri Nalan Çolak, Kemal Kenar, Muzaffer Yıldıran ve Ender Dubaz’ın partili üyelikten çekilip görevlerine bağımsız devam etmeyi düşündükleri, kesin kararlarını CHP’li Öztrak’la görüştükten sonra verecekleri iddialarına yanıt veren CHP Sözcüsü Öztrak, “Kapaklı’da özellikle belediye meclisindeki arkadaşlarımızın birlik, beraberlik içerisinde partimizle yürüyeceklerine kendim kadar eminim. Bu arkadaşlarımızın hepsine kefil oldum. Meclis üyesi arkadaşlarım ben neredeysem orada olurlar” dedi.
Kapaklı Belediyesi Özel Kalem Müdürü Ufuk Bayraktar’ın, istinaf yolu açık olmak üzere 6 yıl 3 ay hapis cezası aldığı halde hala açığa alınmadığı konusunda CHP Kapaklı İlçe Teşkilatı muhalefetinin yetersiz kalıp kalmadığı sorusuna yanıt veren CHP Kapaklı İlçe Başkanı Erdinç Yılmaz, “Kendisinin aldığı cezayı biliyoruz. Ancak detaylı bir bilgi olmadan eksik veya yanlış bir basın açıklaması yapmak istemediğimiz için partimiz bu konuyu araştırıyor. Eğer yerinde durması gerekmediğine dair karar verilirse gereken açıklamayı yapacağız.” ifadelerini kullandı.CHP Sözcüsü Öztrak da konu hakkında görüş bildirerek, “Bu konuya bir bakacağız. Eğer yüz kızartıcı bir suçsa yerinde duramaz." ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, Tekirdağ Milletvekilleri Dr. İlhami Özcan Aygun ve Dr. Candan Yüceer ve partilililerden oluşan heyet, Kapaklı, Çerkezköy ve Saray mahalle muhtarlarıyla bir araya gelerek, fikir alışverişinde bulundu.
ANKARA’DA YÖNETİM KRİZİ VAR
Ankara’da derin bir yönetim krizi yaşandığını kaydeden Cmuhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili, Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, “ Özellikle bu kriz son yangın sürecinde daha da görünür hale geldi. Ormanlar yandı kül oldu, bir türlü söndüremediler. 20 yılda kazandığımız ormanları bir yılda kaybettik. Ama ülkeyi yönetenler yangınların söndürülmesini kısalttık diyerek bir sürü laf söylediler. Uçağınız var ise neden kullanmadınız. Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan Büyükşehir Belediyelerinin sorumluluğunda diyerek bir takım laf etti ama biz bunu kabul etmedik. Tek adam rejiminde kendisinin sorumluluğundadır. Ülke uçacak diye hava atıyorlar ülke uçmadı yangını söndürmek için uçak bulamadılar” dedi.
Öztrak konuşmasının devamında, ” Sayın Cumhurbaşkanı bir TV kanalında istişare ettiğini söylüyor. İstişare programı ama gazeteciler ellerindeki soruları okuyor, Erdoğan ise promterden okuyup cevaplıyor. Nasıl bir istişare programıdır. Mental yorgunluğu ve her gün biraz daha ülkeyi yönetme kabiliyetinin azaldığı ortaya çıkıyor. Sözün bittiği yer dedim. Türk Hava Kurumu uçaklarını uçuramamasının sorununun CHP olduğunu söylediler. 20 yıldır bu ülkeyi biz yönetmiyoruz. Bu ülkeyi Recep Tayyip Erdoğan yönetiyor. Kendisi THK’nın bir kamu kurumu olmadığını söylüyor. THK kamu yararına bir kurumdur.
Ama daha ilginç bir şey var. THK’nın tüzüğüne bakınız. Üçüncü maddede THK Cumhurbaşkanı ve Başbakanın himayelerinde faaliyet gösterir diyor. 20 yıldır bu ülkede başbakan ve Cumhurbaşkanı kim olmuştur. O zaman dönüp baktığımız zaman bu kurumun bu hale düşmesinin sorumlusu kimdir. Tabi ki Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan AK Parti Genel Başkanıdır. Yangında bu dönemde bu ülkenin bütün unsurlarını kucaklayan, herkesi birlik ve beraberliğe yönlendiren bir Cumhurbaşkanı olsaydı, bu yaşadıklarımızı yaşamazdık. Ben bu konuşmayı buradan yapmak zorunda kalmazdım. Cumhurbaşkanlığı sarayına 13 uçağı almasını biliyorsunuz ama sizin himayenizde faaliyet gösteren THK’ya ait altı uçağı uçurarak tedbiri almıyorsunuz. Sonra çıkıp CHP’yi suçluyorsunuz. Orman Bakanlığı'nın ihalesine THK’nın uçaklarının attığı sudan altı fazla damacana su atan uçak yazdırıp, bu uçakları Orman Bakanlığı'nın ihalesine sokmayanda mı CHP’dir? İhale şartnamesini Orman Bakanlığı yapıyor, kontrolünü ise siz yapıyorsunuz. Gerçekten bu manzara hazindir. İşleri götüremiyorlar. Bu ucube rejim Türkiye’nin her yerinde büyük bir umursamazlıkla insanlarımızın ve çocuklarımızın hayatını düşüren bir tablodur” dedi.
CAN VE MAL KAYIPLARININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ
Öztrak, Karadeniz’de sel felaketlerinin yaşandığını ve ciddi mal kayıplarının yaşandığını ifade ederek, “Can ve mal kayıplarının önüne geçilmesi gerekiyor. Çok büyük afetler yaşıyoruz. Bu tür afetlere hazırlıklı olması gerekiyor. İklim değişti. Bunlar bilinmeyen veya tahmin edilmeyen hususlar değildir. Bunlar biliniyor ve hepsi uluslararası kuruluşlar tarafından söyleniyor. Biz tedbir almıyoruz. Ülkede yönetim krizi var. Bu yönetim krizinin uzun zamandır sebep olduğu ekonomik bir kriz var. Bu iktidarın benimsediği büyüme stratejisi artık iflas etmiştir. Ekonomiyi dışarıdan borç alıp şişirme stratejisi iflas etmiştir. Onlar hala ısrar ediyorlar. Türkiye’yi dünyanın en fazla faiz ödeyen yedinci ülkesi yaptılar. Türkiye ayrıca enflasyonu en yüksek olan 15 ülkeden birisidir. İşsizlikte ise en yüksek olan ülkelerden bir tanesidir. Türkiye iyi yönetilmiyor. Cumhurbaşkanı ve damadı ikisi birlikte ülkede istikrar var algısı yaratarak merkez bankasının kasanını bu milletin varlığı olan öz imkanlarıyla biriktirdiği 128 milyar doları bir gecede buharlaştırdı. 128 milyar dolar merkez bankasının kayıtlarında böyle satış görünmüyor. Bu paraları hazine üzerinden götürdünüz. Ne yapmaya çalışıyorsunuz dedik. Bu sorularımıza cevap vermediler. 128 milyar dolar nerede diye afişleri yazdık. Pandemi gerekçesi ile afişleri yasakladılar” dedi.
NASIL BİR ÜLKEDE YAŞIYORUZ
Konuşmasının devamında Nasıl bir ülkede yaşıyoruz diyen Öztrak, ‘Yangın ile ilgili tespitleri ve görüntüleri göstermeyin diyorlar. Bazı TV’lere yangın videolarını paylaşıyor diye soruşturma açıyorlar. Kendisi sosyal medyadan memnun olmadığını söylemiş. Çünkü sosyal medya seni eleştiriyor. Eksi sözlükten de hiç memnun değilmiş. Demokrasi yok. Yani öyle bir hukuk devleti yok. Bununla ilgili gerekenleri yapacaklardır. Ülkenin ekonomisini bu hale getiriyorlar, ondan sonra arkasından çıkıp ‘biz finansı iyi biliriz’ diyor. Bilmediğin belli ama finansı iyi biliriz dedikten sonra ‘biz ülkeye kim gelirse gelsin alacağız’ diyor. Özellikle sen buraya Afganistan’dan kaçan gürbüz gençleri alacaksın, İstanbul’a getireceksin, benim verdiğim şekilde Afganistan’a Kabil’e göndereceksin, bunu kimse kabul etmez. Bugün Suriye’den almış olduğumuz düzensiz göçün getirdiği çok ciddi, derin hasarlar var ekonomimizde. Bunları da görmezlikten geleceksin, Avrupalı diyor ki ‘sakın bana gönderme, al şu 3-5 milyarı onları kendi memleketinde tut’ diye. Sende biz finansı iyi biliriz, ne kadar milyar verirseniz o kadar tutarız’ demeye getiriyorsun ama burada şöyle bir tablo var, çok ciddi, insani sıkıntılar var. Hem kendi milletimiz için hem de bu ülkeye gelen sığınmacılar için. Dün akşam çıktı dedi ki; ‘bizim bu ülke yol geçen hanı değil, öyle isteyen geçemez, düzensiz göç diye bir şey de yok her şeyi kontrol ediyoruz’ dedi. Bunu biliyoruz, Türkiye’de her şeyin kendisinin kontrolü altında olduğunu iyi biliyoruz. Dışarıdan 3-5 avro almak için kendisinin kontrolü altında bu insanların buraya geldiğini ve tutulduğunu iyi biliyoruz. İnsanlar burada kalmak için buraya gelmiyor, Avrupa’ya gitmek için geliyor. Ama bakın burada da çok ciddi bir sorun var. Başından itibaren salgınla mücadeleyi hatırlayın, önce aşı bulamadık şimdi Çin aşısına ülkeyi bağladılar, daha sonra aşı buldular ama en önemlisi millete 5 tane maskeyi bedava dağıtamadılar. Sığınmacıya bak, bir sürü ülkeye yardım var ama kendi insanına gelince bedava 5 maske bile yok” dedi.
YERLİ MİLLİ OLAN HERŞEYE KARŞILAR
Öztrak, “ Böyle bir idare ile karşı karşıyayız. Yerli milliyiz diyorlar ama yerli milli olan her şeye karşılar. Çok açık olarak ifade etmek istiyorum; bu iş ancak bir şekilde çözülür. Yeni kurallarla, Türkiye yeniden istişarenin hakim olduğu, güçlü bir parlamenter demokrasiye geçmek zorundadır. Türkiye kurumlarını yerinden güçlendirmeli, kurumlarına sahip çıkmalı, her şeyi tek adama bırakmamalıdır. Tek adamın ağzından çıkacak talimatla bu ülke yönetilmemelidir ve son olarak bu kadrolar artık miladını doldurmuştur. Ülkenin yeni kadrolara ihtiyacı var. Bu ülkede yapılan ilk seçim 1833 yılında yapılmış. 1833 yılında yapılmış bu seçim muhtarlık seçimi. O günden bugüne muhtarlarla ilgili çeşitli düzenlemeler yapılmış ama muhtarların hayatını kolaylaştıracak hiçbir şey yapılmamış. Millete hizmet etmesini kolaylaştıracak doğru düzgün hiçbir şey yapılmamış. 82 tane kanun ve 354 maddede muhtarların görev, yetki ve sorumlulukları düzenlenmiş, bunda hangi birisine bakacak. Biz CHP olarak şunu vaat ediyoruz; bütün bu düzenlemelerin hepsini toplayan tek bir kanun yapacağız adı da: Muhtar kanunudur. Bir başka önemli konu da muhtarların seçiminde devlet nedense çok az yaptı. Milletvekili seçiminde birleşik oy pusulasını devlet bastı ama muhtarlık seçiminde muhtarın oy pusulasını muhtar kendi bastı. Muhtarlık seçimlerinde birleşik oy pusulası diye bir şey yok. Kabine girdiniz, seçmek istediğiniz muhtarın pusulası varsa atıyorsunuz yoksa çıkıyorsunuz. Böyle bir şey mi var? Dolayısıyla muhtarlık seçimlerinde birleşik oy pusulasına geçilmeli. Belediyelerimiz Allah razı olsun yardımcı oluyorlar. Muhtarlarımızın rahat çalışabilecekleri mekanları belediyelerimiz yapıyor ama Ankara’da benim TBMM’de bir çalışma ofisim var ama muhtarlara resmen verilmiş bir çalışma ofisi yok” dedi.
MUHTARLARA OFİS VERİLMELİ
Öztrak, Muhtarlara bir çalışma ofisinin verilmesi gerektiğini kaydederek, “ O ofiste muhtarlarımızın kendi seçecekleri ve muhtarlarımızın yapacakları görevlere yardımcı olacak üniversite mezunu bir eleman mutlaka olacak. Muhtarlarımız tatile çıksa, muhtarlık kapandı. Muhtarlıklarımızın bir bütçesi olsun. Belediye Başkanlarımız hiç kusura bakmasın, yani ulusal vergi tabanından bir miktar parayı da muhtarlarımıza vereceğiz. Bir başka önemli konu da bütün bu sosyal yardımlarda milletimize, vatanına, kendi hemşerisine en yakın seçilmiş olan muhtardır. Bu sosyal yardımların dağıtılmasında en etkili insandır. Muhtarlarımıza kendi mahalleleri ile ilgili konular görüşüldüğünde belediye meclislerinde söz hakkı vereceğiz. Muhtarlıkları kamu kurumu haline getireceğiz çünkü muhtarlık kamu kurumu sayılmadığı için belediye ile muhtarlık yeteri kadar etkili iş birliği yapamıyor. Son olarak da muhtarlarımıza maaş verilmiyor. Muhtarlarımız ödenek alıyor. Ödenek ne demek? İşinin başındaysan alıyorsan alıyorsun, işinin başında değilsen tatile gidiyorsan ödenek kesiliyor. Doğru düzgün emekli maaşın da yok. Bu konuları da ele alıp, muhtarlarımıza doğru düzgün maaş, doğru düzgün de emekli maaş vereceğiz. Eğer demokrasi diyorsak, eğer milletin sesinin gerçekten duyulması, millete hizmet diyorsak biz Türkiye’de muhtarlık kurumunu süratle güçlü, kendilerinden beklenen hizmeti en iyi şekilde verilebilir hale getirmeliyiz” dedi.
Öztrak, muhtarlar toplantısının ardından CHP Çerkezköy İlçe Teşkilatı’nı ziyaret ederek partililerle bir araya geldi. Burada konuşan Öztrak ülke gündemini muhtarlar toplantısında değerlendirdiğini hatırlatarak, “Milletimiz bunları görüyor. Ne yaptıklarını biliyor. Bir an önce de noktayı vermek için sandık önüne gelsin diye bekliyor. Bu işin bir tarafı. Diğer tarafında da her geçen gün giderek yönetme kabiliyetini kaybeden bir hükümetle karşı karşıyayız. Bu kifayetsizlik ortada iken daha fazla bu işi götüremezler ve bence çok da ani bir biçimde biz bu işi götüremiyoruz deyip seçime gitmek zorunda kalacaklar. O nedenle ben örgütlerimden her an seçime hazır olmalarını, milletimizin içinde olmalarını, insanlarımızın dertleriyle hemhal olmalarını istiyorum. Biliyorum böyle olduklarını ama bunu daha fazla yapmalarını istiyorum. Pandemide nedeniyle bir takım sıkıntılar vardı. Ama o da bugün büyük ölçüde bu aşılamalar nedeniyle aşıldı. Bir noktada gerçi sorun hala devam ediyor, çok sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz ama bir miktar aşılmış gibi gözüküyor. O nedenle ben gençlerin, kadınların ve örgütümün tamamının artık Çerkezköy’de halkın içinde, halkın nabzını tutar durumda olmalarını bekliyorum” şeklinde konuştu.
ÇOSB’YE ZİYARET
İlçe teşkilatları ziyaretlerinin ardından Çerkezköy Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü’nü ziyaret eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak ve beraberindekiler, ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler ile bir süre görüştü.