CHP Ecevit’i eski Genel Başkan’ın katılımıyla andı

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP)Çerkezköy İlçe Teşkilatı Bülent Ecevit ölümün 5. yılı dolayısıyla anma toplantısı düzenledi. CHP Eski Genel Başkanı Altan Öymen ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Eski Başkan Vekili Uluç Gürkan’ın konuşmacı olarak katıldığı toplantıda, Ecevit’in siyasete kazandırdığı üsluba dikkat çeken Altan Öymen, “Bülent Ecevit üslubu, davranışı ve duruşu ile siyasetimize düzey kazandırmayı başarmış bir şahsiyettir” dedi

CHP Ecevit’i eski Genel Başkan’ın katılımıyla andı
29 Kasım 2011 Salı 00:00

CHP Çerkezköy İlçe Teşkilatı’nın düzenlediği Bülent Ecevit’i anma törenine Partinin Eski Genel Başkanı Altan Öymen ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Eski Başkan Vekili Uluç Gürkan konuşmacı olarak katıldı. Ecevit’in üslubunun ve siyasi duruşunun öne plana çıkarıldığı toplantıda konuşan Uluç Gürkan, “Bülent Ecevit inancın cesaretine sahip olan bir kişiydi.  Ama Ecevit’in inancının cesareti Kasımpaşa kabadayılığı şeklinde değildi” dedi.
CHP İlçe Teşkilatı tarafından Güneşler Otel’de yapılan anma törenine CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü, CHP Eski Genel Başkanlarından Altan Öymen, TBMM Eski Başkan Vekili Uluç Gürkan, İl Genel Meclis üyeleri M.Zeki Gürcün ve Sami İkizler, CHP Çerkezköy İlçe Başkanı Vahap Akay, CHP Saray İlçe Başkanı Ali Osman Yaşar, CHP Çerkezköy Kadın Kolları Başkanı Ayfer Dönmez, Kapaklı Meclis Üyesi Nedim Yılancı, CHP Çerkezköy Belediye Meclis Üyeleri, Yönetim Kurulu Üyeleri ile çok sayıda partili katıldı.
UMUD 88 YILLIK ÇINAR CHP’DİR
Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasıyla başlayan programda açılış konuşmasını CHP Çerkezköy İlçe Başkanı Vahap Akay gerçekleştirdi.
Konuşmasına “Birinci Genel Başkanımız partimizin kurucusu Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten başlayan tarihi sürecinde liderlik yapmış sayın İsmet İnönü, Sayın Bülent Ecevit, Sayın Hikmet Çetin, aramızda bulunan sayın Altan Öymen, Deniz Baykal ve şu anki liderimiz Kemal Kılıçdaroğlu’na kuruluşlarından bugüne emeği geçenlere vermiş oldukları bu onurlu mücadele adına şükranlarımı sunuyorum” diyerek konuşmasına başlayan Akay, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Türkiye nezaket, hoşgörü, dürüst ve ilkeli siyaseti en son sayın Ecevit’in başbakanlığında yaşadı. Son 10 yılda hoşgörü ve siyasi nezaketten uzak bir ileri demokrasi yalanı ile yaşayan Türkiye’nin gelecek adına umudu yine 88 yıllık çınar Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Partimizin tarihsel köklerinden aldığı güçle dürüst ve ilkeli siyasi mücadelesine birlik ve beraberlik içinde taviz vermeden devam edeceğine ve demokratikleşme sürecindeki öncü misyonunu önümüzdeki 88 yıllarda da kararlılıkla sürdüreceğine olan inancım tamdır. Ecevit’in de dediği gibi biz içimizde her şeyi özgürce tartışır, sonucuna vardıktan sonra tek yürek tek ses oluruz.”
ECEVİT AĞIRLIĞINI TÜRKİYE SİYASETİNE HİSSETTİRDİ
Akay’ın ardından kürsüye gelen CHP Tekirdağ Milletvekili Emre Köprülü ise şu şekilde konuştu: “Düzenlenen anma programı benim ve Çerkezköy İlçe Teşkilatı açısından gurur kaynağıdır. Büyük bir lideri her sene anmak ve bunu gelenekselleştirmek Tekirdağ’ın ilçeleri arasında Çerkezköy’e nasip oldu. Ben bundan dolayı Çerkezköy’e ve Çerkezköy CHP nazarında ilçe başkanımıza teşekkür ediyorum. Bu gerçekten bu süreçte ihtiyacı olduğu lider profilini ve Türkiye’nin ihtiyacı olduğu siyasi söylem birliğinin yaratabilmek adına Çerkezköy büyük bir görevi üstleniyor. Bizde bu önemli göreve katkı koyabilmek adına burada olmaktan dolayı ayrı bir mutluluğu ve gururu yaşıyoruz. Tabi siyaseten üstatlarımızın yanında bizlerin çok fazla söyleyebileceği bir şey yok. Ecevit, Mustafa Kemal ve İsmet İnönü’nün koltuğuna onlardan sonra oturmuştur. Beklide 2 lider kişilikten sonra bu koltuğu devir almak ve Türkiye’de siyaset yapabilmek onun için o dönem açısından belki çok daha zordu. Çünkü iki liderin Türkiye nazarında yarattığı güçlü etkinin devamı olabilmek bir insana büyük bir ağırlık yüklemekteydi. Ama Ecevit o ağırlığı fazlasıyla taşıdı, o ağırlığı bütün Türkiye’ye hissettirdi ve Türkiye’de Karaoğlan oldu.”
ECEVİT’İN ŞİİRLERİ OKUNDU
Köprülü’nün konuşmasının ardından Bülent Ecevit’in hayatından karelerinde yer aldığı görüntüler sinevizyon sunumu ile programa katılanlara aktarıldı. Sinevizyon sunumunun ardından CHP Çerkezköy Kadın Kolları Başkanı Ayfer Dönmez Ecevit’in Halk şiirini, Gençlik Kolları’ndan Eda Demir ise “Pülümür’ün yaşsız kadını” isimli şiiri okudu.
Şiirlerin okunmasından sonra CHP Eski Genel Başkanı Altan Öymen ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Eski Başkan Vekili Uluç Gürkan sahneye gelerek Bülent Ecevit’in siyasi kişiliğini yaşadıkları örneklerden yola çıkarak anlattılar.
ECEVİT ÜSLUBUNU MİTİNG ALANLARINDA BİLE KORUDU
Konuşmasına Ecevit’le Ulus Gazetesi’nde tanışmasını anlatarak başlayan Öymen, “İlk tanışmamızda Ecevit üslubu ile dikkatimi çekmişti. Tanıştığımız ilk andan yaşamının sonuna kadar üslubunu ve çizgisini korumayı başarmıştır. Bu üslubunu miting alanlarında bile korumayı başarmıştır. Bu davranışı ile siyasetimize düzey kazandırmayı da başarmıştır. Üslubunun yanında Türk diline yaptığı katkılarda önemlidir” dedi.
ECEVİT ULUS GAZETESİ’NİN KAPATILMASINDAN SONRA CHP’YE ÜYE OLDU
Ecevit’in CHP’ye katılma süreci hakkında bilgi vererek konuşmasına devam eden Öymen, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“ 1953 yılında Demokrat Parti bir kanun çıkararak CHP’nin ne kadar malı varsa hepsine el koydu. Ulus Gazetesi’ne de CHP’nin malı olduğu için el konuldu. İsmet Paşa bizi arayarak gazeteden hiçbir şey almadan ayrılmamızı istedi. Biz bu isteği yerine getirdik ama gazetenin duvarlarına da Demokrat Parti hakkında düşündüklerimizi yazdık. Bu günün ertesinde Ecevit bana gelerek CHP katılmak istediğini söyledi ve hızlıca partiye üye yapıldı. Daha sonra Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde de beraber çalıştık.
1957’de Ecevit Milletvekili Adayı gösterildi ve seçilerek meclise gitmeyi başardı. Gazetedeki yazılarına da devam eden Ecevit 1961 Kurucu Meclisi’nde de yer aldı. 1961 sonunda yeniden vekil seçilerek Çalışma Bakanı oldu. Ecevit bu süreçte sinema filmlerine sansür olmaması gerektiğini belirterek kanun teklifi sundu ama bu girişimi başarılı olmadı. 1961 Anayasası’nın getirdiği özgürlük ortamında işçi haklarının gelişmesi için çok önemli çalışmalar yaptı. Daha sonra Zonguldak Milletvekili olarak işçiler içinde çok daha önemli bir noktaya geldi.  1965 öncesi sosyal demokrasiye yönelen CHP, bu dönemde İsmet Paşa öncülüğünde ortanın solu sloganı öne çıkarıldı. 1965 seçimi sağın bu söze yaptığı hücumla gerçekleşti.  
ECEVİT’İN CHP’Sİ KİTABİ BİR HAREKETTİR
Bu seçimlerde CHP’nin oyu önemli oranda azaldı. Seçimlerden sonra CHP’de iki kanat ortaya çıktı. İlk kanat ortanın solu söyleminden vazgeçilmesi gerektiğini, bu söylemeni partiye zarar verdiğini söyledi. İkinci kanat ise Sosyal Demokrasi’nin günümüz gerçeği olduğunu ve Ortanın Solu söyleminde devam edilmesi gerektiğini söyledi. Ecevit’te bu ikinci kanatta yer aldı ve bu söylemi savunan Ortanın Solu kitabını yazdı. Ecevit bu kitapta ‘Türkiye’de devrimlerin ve reformlarının öncüsü ve yapıcısı olan CHP, demokrasinin de kurucusu ve inançlı savunucusudur. Onun için CHP’nin demokrasiye bağlılığı bu partinin soldaki sınırı çizer’ demişti. Yani solda olacağız ve sınırımız demokrasi olacaktır. Ecevit hareketi bu noktadan bakıldığında kitabi bir harekettir.  Bu dönemde Ecevit 1966’da Genel Sekreter seçildi. 1971’de 12 Mart dönemi olduktan sonra İnönü ile parti içi mücadeleye girdi. İnönü bu süreçte istifa edince Ecevit CHP’nin Genel Başkanlığı’na seçildi. 1973 seçiminde Ecevit’le beraber CHP’nin oyu %36’lara çıktı. 1977’de ise %41,4’e çıktı. Hemen ardından yapılan yerel seçimlerde de CHP’nin oyu biraz daha yükseldi. Bu süreçte sola karşı eylemlere girişilirken Ecevit’e de iki defa suikast girişiminde bulunuldu.
CHP’DEN AYRILSA DA FİKRİ BİRLİKTELİĞİ DEVAM ETTİ
1980’de CHP muhalefette iken 12 Eylül darbesi oldu ve yeni bir demokrasi mücadelesi yine CHP’nin üzerine düştü. Ecevit bu dönemde hapse girdi ve hakkında açılan soruşturmalara gerekli cevabı vererek üzerine düşen görevi yerine getirdi. Ecevit CHP’den ayrılıp DSP’yi kurmuş olsa da CHP ile fikri birliliği sürekli devam etti. Ecevit CHP’nin 3. Genel Başkanı ve büyük bir siyasetçi olarak, Türk politikasına kazandırdıklarının devam etmesi gerekiyor. Bugün üsluptan çok söz ediliyor. Bugünkü iktidar tarafından kullanılan siyasi üsluba bakın, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir üslubun kullanıldığını görmezsiniz. Ben yıllardır gazetecilik ve siyaset yaptım fakat bugünkü siyasi iktidarın kullandığı üslubun bir örneğini ile karşılaştığımı hatırlamıyorum. Bir Başbakan’ın çok amiyane sözler söylemesi bu iktidar öncesinde yaşanmamıştır. Ecevit’in hatırlanması bu açıdan önemlidir. Sosyal Demokrasi’nin hatırlanması yönünde de oldukça önemlidir.  Türkiye’yi daha ileriye götürmek, Atatürk başlattığı çağdaşlaşma hareketini daha güçlü kılmak için Ecevit’i hep birlikte hatırlamalıyız.”
ECEVİTİN CESARETİ KASIMPAŞA KABADAYILIĞI DEĞİLDİR
Öymen’in ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi Eski Başkan Vekili Uluç Gürkan Ecevit’in siyasi duruşunu ve son başbakanlığı sürecinde yaşadıklarını anlattı. Atatürk’ün “Büyük ölülere matem gerekmez. Fikirlerine bağlılık gerekir” sözünü hatırlatarak konuşmasına başlayan Gürkan, “Ecevit bu sözünü gerçekten hak ediyordu. Bunun için bu toplantıları sadece bir anma değil, o insanları fikirleri ile yeniden hatırlama ve içselleştirme olarak değerlendirmek gerekiyor. Ecevit’in inancının cesaretine sahip olan ender kişilerden birisiydi. 1982 anayasasında bir kişi bir yıl hapis cezası alırsa o kişiye siyaset yasağı getiriliyordu. Ecevit bu süreçte 12 Eylül’e karşı direniyordu ve 11 ay ceza almıştı. Ecevit 3 haftalık bir ceza daha alırsa siyasi hayatı sona erecekti. BBC Ecevit’e neden 12 Eylül’e karşı mücadele etmeye devem ettiğini sorunca, ‘Dışarıdaki tutsak olmaktansa içeride özgür olurum’ cevabını vermişti.  İşte bu inancın cesareteydi. Ama Ecevit’in inancının cesareti Kasımpaşa kabadayılığı şeklinde değildi” dedi.
ECEVİT DÖNEMİNDE TERÖR BİTME NOKTASINA GELDİ
CHP üye olmak için partiye gittiğinde Ecevit’le tanıştığını ve partililik formuna Ecevit’in imza attığını söyleyen Gürkan, konuşmasına şu şekilde devam etti:
“Ecevit tanıştığımız o ilk andan itibaren nezaketinden hiçbir şey kaybetmemiştir. Ecevit’in günümüzde de içselleştirilmesi gereken çok önemli özellikleri var. Bilindiği gibi Ecevit 1999 yılında azınlık hükümeti ile Başbakan olmuştu. Bülent Ecevit’in Başbakanlığı ile Abdullah Öcalan Türkiye’ye teslim edilmek zorunda kaldı. Türkiye’yi yönetenler siyasi iradesini ortaya koyarsa Dünya’da neye muktedir olduğumuzu bir azınlık hükümeti ile görebiliriz. Ecevit azınlık hükümeti ile birlikte Öcalan dünyanın çok farklı ülkelerinde barınamamış ve sığınma hakkı alamamıştır. Bunun ortaya çıkmasında Ecevit şahsında bütünleşen siyasi karalılığın ortaya çıkması önemlidir. Ecevit’in 1999’dan sonraki yönetimi ile terörün beli kırılmış ve terör örgütü eylem yapamaz hale gelmişti. O dönemde Ahmet Şık’ın Radikal Gazetesinde çıkan yazısında bir taksicinin, ‘Kuzey Irak’a mı gideceksiniz?  Burada her şey bitti ve ortam günlük gülistanlık’ dediğini yazmıştır. İsteyen radikal gazetesinin Kasım 2002 sayılara bakarak bunu görebilir. Ecevit dönemimde insanların etnik kökeni ne olursa olsun Diyarbakır’da insanlar bir arada yaşama iradesine gelmişlerdi. Bu durum ortaya çıkmasında 2002 yılında Anayasada yapılan değişikliklerde çok önemli olmuştur. Bu dönemde Türkiye sadece Abdullah Öcalan’ı yakalayarak değil, aynı zamanda Kuzey Irak’ta meşru müdafaa hakkını kullanarak PKK’yı eylem yapamaz hale getirmiştir. Meşru müdafaa hakkımız askerimizin başına Kuzey Irak’ta çuval geçirerek unutturmuşlardır.
ECEVİT DAHİLİ BEDHAHLARIN KATKISI İLE İKTİDARDAN DÜŞÜRÜLDÜ
Ecevit bu dönemde Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında dahili bedhahların katkısıyla iktidardan düşürülmüştür. Ecevit bu dönemde ABD’nin Irak müdahalesine onay vermeğini için, ABD’ye kara harekatını Meclisten geçerse öyle onay verebiliriz dediği için dahili bedhahların desteği ile iktidardan düşürüldü. Bu dönemde Ecevit’in Beyaz Saray’da çekilen yüzlerce fotoğraftan sadece bir tanesini kullanarak, ülke gündemi manipüle edilmiştir. Bu süreçte IMF ve Kemal Derviş eliyle gündem bulandırılmış ve Türkiye hızlıca seçimlere sürüklenmiştir. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson bu süreçte bir yemek sonrası basının karşısına geçerek olası bir erken seçimin istikrarsızlık yaratmayacağını düşünüyorum dedi. Ayrıca Doğan Medya grubunun Frankfurt matbaasının açılışı tam bir şova dönüştürüldü ve erken seçim çığlıkları atılmaya başladı. Türkiye ABD ile daha uyumlu olunması için erken seçime bilinçli olarak götürüldü ve dahili bedhahların yönetimi ile bugünlere gelinmiş olundu.”
PLAKET VERİLDİ
Konuşmaların ardından Onur Öymen ve Uluç Gürkan programı izlemeye gelenlerin sorularını cevapladılar. Soru cevap kısmının ardından CHP Çerkezköy İlçe Başkanı Vahap Akay ve Kadın Kolları Başkanı Ayfer Dönmez Altan Öymen, Uluç Gürkan ve Erdal Darçın’a günün anlamını ifade eden birer plaket verdiler.
Ecevit’i anma programı Güneşler otelin önünde beyaz güvercilerin gökyüzüne bırakılması ile sona erdi.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.