Çorlu'da kardeşlik deklerasyonu

Çorlu'da MÜSİAD Tekirdağ Şubesi’nde gerçekleşen basın açıklamasında STK ve siyasi parti başkanları ve yöneticileri bir araya gelerek son günlerde meydana gelen olaylarla ilgili bir deklerasyon yayınladılar

Çorlu'da kardeşlik deklerasyonu
14 Ekim 2014 Salı 07:57

MÜSİAD Tekirdağ, Anadolu Gençlik Derneği, Memursen, Çimder, Alperen Ocakları, Saadet Partisi, Adalet Ve Kalkınma Partisi, Büyük Birlik Partisi, İlim Yayma Cemiyeti,Cansuyu Yardımlaşma Ve Dayanışma Derneği, Mostar İşadamları Oluşumu, İştrak, MTTB, Kalemder, Yokuş Spor Kulübü, İhsander, Kuran Halkaları, Hayrat Vakfı, Niyaziye Vakfı, Ümide Yolculuk Derneği, İhyader, Çorlu İlim Kültür Vakfı, Mehmet Emin Derneği, Hasender, Hayrat İnsani Yardım Vakfı, Hak-İş, Tümkasder, Bayburtlular Derneği, Sinoplular Derneği, Samsunlular Derneği, Yozgatlılar Derneği,Tokatlılar Derneği, Konyalılar Platformu, Hamidiye Derneği, Kuba Vakfı,Büro Memursen, Ulaştırma Memmursen, Toçbirsen, Birlik Habersen, Emekli Memursen, Diyanetsen, Eğitim-Birsen, Sağlıksen, Öğ-Der, Sosyal Girişim Derneği adına  ortak açıklamayı Saadet Partisi Çorlu İlçe Başkanı Murat Vakitçi deklere etti.

Çorlu’da faaliyet gösteren STK'ların kardeşlik deklerasyonunun tam metni şöyle:
"Bizler Çorlumuzda faaliyet gösteren STK‘lar ve Siyasi partiler olarak son günlerde Cennet Vatanımızın sürüklenmek istendiği ateş çemberi dolayısıyla bu deklarasyonu sunuyoruz.

Sınırımızın hemen yanı başında IŞİD diye bir bela hasıl oldu. Bu belayı bu coğrafyaya ithal eden silah ve petrol baronları, kaostan beslenen emperyalistlerdir. IŞİD İslam adına Müslüman kıyımı yapan taşeron bir terör örgütüdür. Bu güruhun İslamı ve Müslümanları temsil etmediği ortadadır. Çünkü kandırılmış saf insan yığınlarını koordine eden üst yöneticilerinin çoğu batı mihraklıdır. O bakımdan kandan beslenen bu çeteyi lanetliyoruz. Günahlarınıza Müslümanları alet etmeyin. IŞİD başımıza bela eden küresel çete, Ortadoğu’daki ateşi IŞİD maşasıyla karıştırıp harlamaktadır. Bir sizi Esed’ten kurtaracağız diye mazlumları daha vahşi IŞID’e teslim olmaya mecbur bırakıyorlar.

Ölümün Türkçesi de, Kürtçesi de, Arapçası da, yüreği olan herkese hüzün verir. Barışın Türkçesi de, Kürtçesi de, Arapçası da, yüreği olan herkese huzur verir.
Her zaman mazlumun yanında zalimin karşısında olan aziz milletimiz Suriyeli kardeşlerimize olduğu gibi Kobani’den göç etmek zorunda kalan 200 bin kardeşimize de kucak açarken masum çocuğun gözyaşını silen Mehmetçiğimize kimi kendini bilmez, merhametten anlamaz güruh,taş atmaktadır. Ama bizim kardeşlerimiz kendisine taş atan el ile kendisine aş veren eli ayırt edecek ferasete sahiptir.

TEZKEREYE NEDEN DESTEK VERMEDİLER

O zaman şu soruyu sormak gerek, Kobani’ye girin diye ülkemizi savaş alanına çevirenler, niçin sınır ötesi operasyon yetkisi veren tezkereye destek vermediler? Bu ateşi harlayıp kabartanlar, bu ateş önce sizi yakar. Kürt halkı için yola çıktık diyorsunuz en büyük zararı kendi soydaşlarınıza yapıyorsunuz.

AMACINIZ NE SİZİN?
İnsanlara sokağa çıkın emri vererek ‘Ben sokağa çıkın dedim, yakın yıkın demedim’ diyen parti başkanının vekili hem de bayan Mehmetçiğimize taş atarken görüntülendi.

Sizin amacınız ne? Etrafımızdaki ateş hoşunuza mı gidiyor? Dış güçlerin ve hain işbirlikçilerinin tahriklerine kapılıp gaza gelmeyin. Hani Ortadoğu’da barış? Hani baharlar nerde? Bahar Libya’ya geldi mi? Tunus’a geldi mi? Irak’a geldi mi? Mısır’a geldi mi? Fas’a geldi mi? Suriye’ye geldi mi? Bunları görmüyor musunuz.?

Topraklarımız da gözü olan, Sevr’de alamadıklarını alma derdindeler. Bunun nihayette kime yarayacağı malumdur. Güvenliğimizin teminatı polise, askere taş atarak, sokakları yakarak yıkarak, kamu malına zarar vererek, masum halkı katlederek, dükkanları evleri yakarak yağmalayarak eline ne geçecek? Bu ateşten kimseye hayır gelmez. Bu millete yazık değimli? Bu zararı kim ödeyecek?

TEPKİLER VE İSTEKLER DEMOKRATİK PLATFORMDA DİLE GETİRİLMELİDİR

Bu millet dahili ve harici birçok ihanetle mücadele etmiştir. Kendi dininden dilinden ırkından olandan bile ihanete uğradığı zamanlar olmuştur.Ama ihanet edenler tarihin karanlık sayfalarına gömülüp gitmiştir. Ama islama bin yıl hizmet etmiş bu aziz millet hala ayaktadır. Allah nasib ederse ebediyete kadar ayakta duracaktır.

Bu coğrafyanın tüm vicdan sahipleri, tüm merhamet sahipleri, insanlıktan ve İslamlıktan nasib almış tüm yiğitleri bir araya gelmelidirler. Irkçı, mezhepçi, meşrepçi, cemaatçi yaklaşımlardan vazgeçilerek İslam Kardeşliği tesis edilmelidir.

BİZ KAYGILIYIZ

Bizim bu duruşumuzu eleştirenler var. onlara diyoruz ki: Biz kaygılıyız. Burada bulunan bütün başkanlarım kaygılı. Tabiî ki kendi kurumlarımız adına kaygılıyız.Ama önce vatan gelir. Bu vatan olmazsa, şanlı bayrağımız semamızda dalgalanmazsa, ezanımız susar, Kuran okuyan diller müslümana beddua ederse bizim temsil ettiğimiz kurumun ne önemi var..

Bu duruşumuz kendisinin 15 katı orduyu duman eden Alparslan’ın duruşudur.
Yenilmez yıkılmaz surları yerle yekzan eden Fatih’in duruşudur.
En kritik anda 250 kiloluk mermiyi ‘Ya Allah’ deyip namluya süren Seyit Çavuş’un duruşudur. Bacımın peçesine el uzatan kafirin elini kıran sütçü imamın duruşudur.

‘Gavur bayrağının altında Cuma namazı kılınmaz’ diyen Şahin Bey’in duruşudur.
Bir milletin küllerinden bu cennet vatanı bize emanet eden Gazi Mustafa Kemalin duruşudur.

Uluslararası arenanın hukukun belirlediği evrensel gerekçelerle birlikte müdahil olduğu bir ortamda, Türkiye’yi haksız gerekçelerle hiçbir kimsenin ve hiçbir grubun her türlü provokasyona açık hale getirmeye hakkı yoktur. Bununla birlikte gruplar üzerinde söz sahibi olan kanaat önderlerini; sağduyuya, aklıselim olmaya ve her türlü provokasyona yol açacak söylem ve fiillerden kaçınmaya davet ediyor, kardeşlik sürecini baltalayacak her türlü oluşumun da karşısında yer alacağımızı belirtmek istiyoruz.

Bizler nu topraklarda bin yıldır omuz omuza mücadele verdik. Ve yine bu topraklarda ebediyete kadar omuz omuza yaşamak istiyoruz.
Günde beş defa bu topraklarda minarelerimizden ilahi çağrı yapılırken ve bu çağrıya hep beraber koşarken, kapıdan çıkınca birbirimizin canına kasdetmemiz mümkün olamaz. Çünkü o mesaja kulak veren bizler birlik olduğumuz zamanlar dünya bize selam durmuştur.

Birlikte rahmet ayrılıkta azab vardır.Bu birlik ‘Allah’ın ipine toptan sımsıkı sarılın’ emrine vakıf olmakla olur. Bu birlik ‘Müslümanlar ancak kardeştirler’ emrini özümsemekle olur.

Farklılıklarımıza tahammül etmekle olur. Bir lokma ekmeğimizi paylaşmakla olur. Kadim kardeşliğimizi, akrabalığımız bozmak isteyenlere fırsat vermeyeceğiz. Kesinlikle şiddetin,zalimin,hainin yanında yer almayacağız. Bu bayrak inmeyecek, bu ezan dinmeyecek ve kardeşliğimiz bitmeyecek."

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.