Safra kesesi hastalıklarında beslenme
Özel Çerkezköy Hastanesi Diyetisyeni Burcu Akca, safra kesesi hastalıklarında diyet ve beslenmenin çok önemli olduğunu söyledi. Safra kesesi hastalığı bulunanların beslenirken dikkat etmesi gereken hususları belirten Akca, safra kesesi ameliyatı olmuş kişilerin de nasıl beslenmesi gerektiği konusunda bilgi verdi

Özel Çerkezköy Hastanesi Diyetisyeni Burcu Akca, safra kesesi hastalarına yönelik diyet ve beslenme bilgileri verdi. Akca, daha sonra safra kesesi ameliyata olanların bundan sonra beslenmede dikkat etmeleri gereken hususları anlattı.
SAFRA KESESİ HASTALARINDA BESLENME
Karaciğer hastalarıyla safrakesesi hastalarının çoğunlukla karıştırıldığını söyleyen Diyetisyen Akca, "Bu hastalıklar birbirine benzemekle birlikte, karaciğer hastalıkları ile safrakesesi hastalıkları ayırt edilmelidir. Öncelikle, bu hastalıkların nedenleri farklıdır. Buna ek olarak, hastalıkların ilaç ve diyetle tedavileri de büyük farklılıklar gösterir. Safrakesesi hastalıklarından en önemlileri safra taşı hastalıkları ve akut ya da kronik safrakesesi iltihabıdır (Kolesistit). Safrakesesinin kasılma özelliğinin azalması (Atoni) daha az önem taşır. Bu nedenle beslenme farklılıkları buna göre belirlenmeli" diye konuştu.
BESLENMEDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Kronik ve akut safrakesesi iltihabında (Kolesistit), uygulanan beslenme programı tek başına hastalığın iyileşmesini sağlamasa da, hastaların sürekli yakındığı sindirim güçlüğünü ve ağrıları önlediğini söyleyen Akça, "Sakıncalı gıdaların alınması safrakesesinin aşırı derecede kasılmasına ve buna bağlı olarak ağılara yol açabilir. Bütün besinler safrakesesinin aynı ölçüde kasılmasına yol açmaz. Şekerli besinlerin böyle bir etkisi yokken, proteinler ve orta derecede yağlı besinler bu açıdan son derece etkilidir. Sindirim güçlüğü de bu duruma bağlanabilir. İltihaplanan ve uyarılan safrakesesinden ve safra kanallarından kaynaklanan sinirsel uyanlar, bulantı ve kusmalara neden olarak midenin normal çalışmasını engeller. Bağırsaklardaki sindirim açısından, yağların parçalayıcı enzimler tarafından işlenerek emilebilmesi için mutlaka safra gereklidir.
Safranın bağırsağa akışının azalması ya da durması yağların sindirimini de engeller. Bütün bu nedenler göz önünde tutulursa, safrakesesi hastalarının yemeklerinden yağlarım çıkarılması gerektiği sonucuna varılabilir. Ne var ki, uygulamalar yağsız besinlerdeki tat kaybının yapıları nedeniyle zaten iştahsız olan bu hastalarda yetersiz ve dengesiz beslenme gibi önemli bir tehlikeye yol açtığını, bu nedenle yağ yasağının çok uygulanmaması gerektiğini göstermiştir."
Safra kesesi hastalarının beslenirken minarellere ağırlık vermesi gerektiğini belirten Özkan, "Oğün aralan uzarsa safra koyulaşarak keseye zarar verir. Bu hastaların beslenmesinde dikkat edilmesi gereken başka bir nokta ise hastanın kilosudur. Zayıf ve şişman hastalar uygun diyetlerle normal kiloya getirilmelidir. Son olarak safra yapımını azaltan karbonhidratlar kısıtlanmamalı, buna karşılık, doku yıkımını önleyen vitamin ve minerallere ağırlık verilmelidir. Kabızlık varsa bol posalı yiyecekler ve iltihabın azaltılması için bol sıvı önerilir" diye sözlerini tamamladı.
SAFRA KESESİ
AMELİYATI SONRASI
BESLENME
Diyetisyen Akça, kronik ve akut safra kesesi iltihabında, uygulanan beslenme programı tek başına hastalığın iyileşmesini sağlamasa da, sindirim güçlüğünü ve ağrıları önleyebileceğini kaydetti. Akça şunları dedi: "Bazı gıdalar semptomları artırabilir. Proteinler ve yağlı besinler semptomları arttırır.Yağların enzimler tarafından işlenerek emilebilmesi için mutlaka safra gereklidir. Safranın bağırsağa akışının azalması ya da durması yağların sindirimini de engeller. Hastalarının yağsız beslenmesi çok önemlidir. Ancak uygulamalar yağsız besinlerdeki tat kaybı nedeniyle zaten iştahsız olan bu hastalarda yetersiz ve dengesiz beslenme gibi önemli bir tehlikeye yol açtığını, bu nedenle yağ yasağının çok katı uygulanmaması gerektiğini göstermiştir.
Ayrıca, yağların besinlerden tümüyle çıkarılmasını sakıncalı kılan iki neden daha vardır. Yağlar safra akımını hızlandırdığından, safra kesesinde birikmenin , bunun sonucunda iltihabın artmasını önler; ayrıca, birçok safra kesesi hastası normal düzeyde yağ içeren besinleri kolayca sindirebilir . Koyun, ördek, kaz, domuz ve sığır etlerindeki yağlardan da kaçınmalıdır. Bu nedenle, etleri pişirmeden önce yağlı bölümlerinden iyice ayırmak gerekir."
Akca, "Safra kesesinde aşırı derecede kasılmaya yol açarak safrakesesi koliğine neden olduğu bilinen yumurta da sınırlandırılmadır. Çok az alındığında bile yakınmalar ortaya çıkıyorsa tümüyle yasaklanmalıdır. Buna karşılık hasta iyi uyum gösteriyorsa yumurta (yağda kızartılarak pişirilmemek koşuluyla) son derece iyi bir besin kaynağıdır. Genel olarak sindirimi zor olan yağda kızarmış yiyeceklerin kısıtlanması yararlıdır" diye sözlerini tamamladı.
SAFRA KESESİ HASTALARINDA BESLENME
Karaciğer hastalarıyla safrakesesi hastalarının çoğunlukla karıştırıldığını söyleyen Diyetisyen Akca, "Bu hastalıklar birbirine benzemekle birlikte, karaciğer hastalıkları ile safrakesesi hastalıkları ayırt edilmelidir. Öncelikle, bu hastalıkların nedenleri farklıdır. Buna ek olarak, hastalıkların ilaç ve diyetle tedavileri de büyük farklılıklar gösterir. Safrakesesi hastalıklarından en önemlileri safra taşı hastalıkları ve akut ya da kronik safrakesesi iltihabıdır (Kolesistit). Safrakesesinin kasılma özelliğinin azalması (Atoni) daha az önem taşır. Bu nedenle beslenme farklılıkları buna göre belirlenmeli" diye konuştu.
BESLENMEDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR
Kronik ve akut safrakesesi iltihabında (Kolesistit), uygulanan beslenme programı tek başına hastalığın iyileşmesini sağlamasa da, hastaların sürekli yakındığı sindirim güçlüğünü ve ağrıları önlediğini söyleyen Akça, "Sakıncalı gıdaların alınması safrakesesinin aşırı derecede kasılmasına ve buna bağlı olarak ağılara yol açabilir. Bütün besinler safrakesesinin aynı ölçüde kasılmasına yol açmaz. Şekerli besinlerin böyle bir etkisi yokken, proteinler ve orta derecede yağlı besinler bu açıdan son derece etkilidir. Sindirim güçlüğü de bu duruma bağlanabilir. İltihaplanan ve uyarılan safrakesesinden ve safra kanallarından kaynaklanan sinirsel uyanlar, bulantı ve kusmalara neden olarak midenin normal çalışmasını engeller. Bağırsaklardaki sindirim açısından, yağların parçalayıcı enzimler tarafından işlenerek emilebilmesi için mutlaka safra gereklidir.
Safranın bağırsağa akışının azalması ya da durması yağların sindirimini de engeller. Bütün bu nedenler göz önünde tutulursa, safrakesesi hastalarının yemeklerinden yağlarım çıkarılması gerektiği sonucuna varılabilir. Ne var ki, uygulamalar yağsız besinlerdeki tat kaybının yapıları nedeniyle zaten iştahsız olan bu hastalarda yetersiz ve dengesiz beslenme gibi önemli bir tehlikeye yol açtığını, bu nedenle yağ yasağının çok uygulanmaması gerektiğini göstermiştir."
Safra kesesi hastalarının beslenirken minarellere ağırlık vermesi gerektiğini belirten Özkan, "Oğün aralan uzarsa safra koyulaşarak keseye zarar verir. Bu hastaların beslenmesinde dikkat edilmesi gereken başka bir nokta ise hastanın kilosudur. Zayıf ve şişman hastalar uygun diyetlerle normal kiloya getirilmelidir. Son olarak safra yapımını azaltan karbonhidratlar kısıtlanmamalı, buna karşılık, doku yıkımını önleyen vitamin ve minerallere ağırlık verilmelidir. Kabızlık varsa bol posalı yiyecekler ve iltihabın azaltılması için bol sıvı önerilir" diye sözlerini tamamladı.
SAFRA KESESİ
AMELİYATI SONRASI
BESLENME
Diyetisyen Akça, kronik ve akut safra kesesi iltihabında, uygulanan beslenme programı tek başına hastalığın iyileşmesini sağlamasa da, sindirim güçlüğünü ve ağrıları önleyebileceğini kaydetti. Akça şunları dedi: "Bazı gıdalar semptomları artırabilir. Proteinler ve yağlı besinler semptomları arttırır.Yağların enzimler tarafından işlenerek emilebilmesi için mutlaka safra gereklidir. Safranın bağırsağa akışının azalması ya da durması yağların sindirimini de engeller. Hastalarının yağsız beslenmesi çok önemlidir. Ancak uygulamalar yağsız besinlerdeki tat kaybı nedeniyle zaten iştahsız olan bu hastalarda yetersiz ve dengesiz beslenme gibi önemli bir tehlikeye yol açtığını, bu nedenle yağ yasağının çok katı uygulanmaması gerektiğini göstermiştir.
Ayrıca, yağların besinlerden tümüyle çıkarılmasını sakıncalı kılan iki neden daha vardır. Yağlar safra akımını hızlandırdığından, safra kesesinde birikmenin , bunun sonucunda iltihabın artmasını önler; ayrıca, birçok safra kesesi hastası normal düzeyde yağ içeren besinleri kolayca sindirebilir . Koyun, ördek, kaz, domuz ve sığır etlerindeki yağlardan da kaçınmalıdır. Bu nedenle, etleri pişirmeden önce yağlı bölümlerinden iyice ayırmak gerekir."
Akca, "Safra kesesinde aşırı derecede kasılmaya yol açarak safrakesesi koliğine neden olduğu bilinen yumurta da sınırlandırılmadır. Çok az alındığında bile yakınmalar ortaya çıkıyorsa tümüyle yasaklanmalıdır. Buna karşılık hasta iyi uyum gösteriyorsa yumurta (yağda kızartılarak pişirilmemek koşuluyla) son derece iyi bir besin kaynağıdır. Genel olarak sindirimi zor olan yağda kızarmış yiyeceklerin kısıtlanması yararlıdır" diye sözlerini tamamladı.