Yasa tasarısı sivil bir darbedir

Türk Eğitim-Sen Çerkezköy Temsilcisi Alper Fidan yaptığı açıklama ile MEB Yasa Tasarısını protesto etti. Fidan yaptığı açıklamada, “Türk Milli Eğitimini yüz yıl geriye götürecek olan bu yasa tasarısı eğitimde torpili, adam kayırmaları, yandaşlığı, ideolojik ve siyasi yapılanmaları hâkim kılacaktır. ‘İktidarın adamı’ mantığını eğitimin her hücresine yerleştirecek olan bu yasa tasarısı çok açık söylüyoruz ki; sivil bir darbedir. Yapılanların demokrasiyle uzaktan yakından alakası yoktur” dedi

Yasa tasarısı sivil bir darbedir
01 Mart 2014 Cumartesi 07:23

HÜKÜMET GENE BİLDİĞİNİ OKUDU
Türk Eğitim-Sen Çerkezköy Temsilciliği düzenlediği basın açıklaması ile MEB Yasa Tasarısını protesto etti. Konu hakkında açıklama yapan Türk Eğitim-Sen Çerkezköy Temsilcisi Alper Fidan, “Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Milli Eğitim Komisyonunda kabul edildi. Bu yasa tasarısının çok tehlikeli olduğunu anlatmamıza, komisyonda sakıncalarını bir bir dile getirmemize, değiştirilmesi gereken hususları gündeme taşımamıza rağmen Hükümet yine bildiğini okudu” diye konuştu.
BU YASA TASARISINI KINIYORUZ
Fidan açıklamasının devamında ise, “4 yılını dolduran okul yöneticilerinin görevlerinin sona erdirilmesi, okul yöneticilerinin kaderinin Valilerin, İl Milli Eğitim Müdürlerinin iki dudağı arasına bırakılması, okul yöneticilerinin atanmasında siyasi partilerin yöneticilerinin etkili olması, iki yıl önce değiştirilen MEB Merkez Teşkilatının yeniden değiştirilmesi, stajyer öğretmenlere getirilen uygulamalar ile AKP iktidarının kendi yandaşlarını öğretmen olarak atamasının önünün açılması, eğitimde korkunun hâkim kılınması, okulların siyasallaştırılması, sindirilmiş, baskılanmış, ezilmiş eğitimci ordusunun yaratılması, bakanlık teftiş kuruluna düşmanca yaklaşımlarda bulunulması, il eğitim denetmenlerinin taleplerinin karşılanmaması, insanların sosyal statülerin ellerinden alınması gibi asla kabul edemeyeceğimiz birçok hususu barındıran bu yasa tasarısını şiddet ve nefretle kınıyoruz” ifadelerini kullandı.
SÖZLÜ SINAV = TORPİL
Okul müdürlerinin, müdür baş yardımcılarının ve müdür yardımcılarının 4 yılını doldurduğu taktirde görevlerinin sona ereceğini ifade eden Fidan, şunları söyledi; “Bu kişilerin yerine getirileceklerde sınav şartı aranmayacak, karar merci Valiler ya da İl Milli Eğitim Müdürleri olacaktır. Bu durumda 73 bin okul yöneticisinin olduğu hesap edildiğinde, eğitimde adeta bir KIYIM yaşanacaktır. Sendikaların mücadelesi sonucu okul yöneticilerine getirilen sınav uygulamasının bu tasarı ile kaldırılması, 19 yıl öncesine dönülmesi adil olmayı, kul hakkı yememeyi, ehliyeti, liyakati hayatın merkezine alan hiç kimsenin kabul edeceği bir durum değildir. Eğitim fakültesini kazanmanın ne kadar zor olduğu hepimizin malumudur. Tasarıyla eğitim fakültelerinden mezun olanların artık KPSS’de yeterli puan alması yeterli olmayacaktır. KPSS’den yeterli puan alanlar, performans değerlendirmesinde başarılı olursa bir yılın sonunda yazılı veya sözlü sınava girmeye hak kazanacaktır. Peki performansı kim, neye göre ölçecektir? Bu durumda yandaş ve arkası sağlam olanlar, siyasi görüşü AKP ile uyuşanlar mı öğretmen yapılacaktır? Öte yandan sözlü sınav ne anlama gelmektedir? Sözlü sınav; akılla, izanla açıklanabilecek bir şey asla değildir. Herkes bilmektedir ki, sözlü sınav eşittir torpildir.”
TASARI BAKANLIK DENETÇİLERİ İLE EĞİTİM DENETMENLERİNİ MUTLU ETMEDİ
Tasarı ile iki yıl önce değiştirilen MEB Merkez Teşkilatı’nın yeniden değiştirileceğini sözlerine ekleyen Alper Fidan, “Şu anda 600 kişinin havuzda olduğu göz önüne alındığında, bu tasarının yasalaşmasıyla da 300 kişinin daha havuza alınacağı düşünüldüğünde, MEB’in hafızasının tamamen silineceği bir gerçektir. İki yılda bir üst düzey bürokrat yemenin amacı ne olabilir doğrusu merak ediyoruz.  Merkez Teşkilatı’ndaki tecrübeli şube müdürlerinin eğitim uzmanı yapılmasını da aklı selim hiç kimse açıklayamaz. Tasarıda teftiş sisteminde yapılan değişiklikler ise büyük sakıncalar doğurmaktadır. Bakanlık denetçileri ve il eğitim denetmenlerinden oluşan teftiş sisteminin, tasarıyla sadece eğitim denetmenlerinden oluşan bir sistem haline getirilmesi, böylece Bakanlık denetçilerinin haklarının gasp edilmesi, mevcut statülerinin ellerinden alınması büyük bir olumsuzluktur. Öte yandan il eğitim denetmenleri Bakanlık denetçilerinin haklarına sahip olmak istiyordu. Bu tasarı ile il eğitim denetmenlerinin talepleri de karşılanmamıştır. Dolayısıyla tasarı, hem Bakanlık denetçilerini hem de il eğitim denetmenlerini mutlu etmemiştir” dedi.
BU YASA TASARISI SİVİL BİR DARBEDİR
Dershane öğretmenlerinin KPSS şartı aranmadan mülakatla MEB kadrosuna atanması bu tasarının ucube maddelerindendir diyen Fidan, “Bu durumun atama bekleyen 350 bin öğretmene, atanamadığı için intihar eden, psikolojileri bozulan, ellerinde diplomalarıyla sokaklara itilen öğretmenlere haksızlık olduğunu göremeyenler ocaklara ateş düşürmüştür. Bu tasarıyla kendi adamlarını MEB kadrolarına alacağı şimdiden belli olan iktidar, eğitimi baştan sona kendi görüşlerine göre dizayn etmektedir. Türk milli eğitimini yüz yıl geriye götürecek olan bu yasa tasarısı eğitimde torpili, adam kayırmaları, yandaşlığı, ideolojik ve siyasi yapılanmaları hâkim kılacaktır. ‘İktidarın adamı’ mantığını eğitimin her hücresine yerleştirecek olan bu yasa tasarısı çok açık söylüyoruz ki; sivil bir darbedir. Yapılanların demokrasiyle uzaktan yakından alakası yoktur” diye konuştu.
KÖLELER EĞİTİMİN HER KADEMESİNDE FİLİZLENECEKTİR
Alper Fidan konuşmasının sonunda ise “Bu tasarı, insan hakkı ihlalleriyle doludur. Kazanılmış hakları budamaktadır. Eğitimin yandaşlıkla birlikte anılmasına neden olacaktır. Ehliyetin, liyakatin, bilginin, tecrübenin değil; AKP iktidarının adamı olmanın temel kıstas yapılmasına yol açacaktır. Sinen, korkan, itiraz edemeyen, bir köşede kendisine çizilen kaderi bekleyen, haksızlıklar karşısında sesini yükseltemeyen ‘köleler’ eğitimin her kademesinde filizlenecektir. Tasarı, tek adam olma hevesiyle nasıl yanıp tutuşulduğunu, milli eğitimde anti demokratik uygulamalarının nasıl yapıldığını görmek açısından da son derece önemlidir. Herkes bilmelidir ki; bu tasarıyı hazırlayanlar tebeşir tozu yutmamıştır, öğretmenlik mesleğinin çilesini bilmemektedir, eğitim camiasının nasıl yönetileceğinden bihaberdir. Bu tasarı MEB’in çalakalem yönetildiğini de göstermektedir. Oysa masa başında alınan kararlarla, makam koltuklarında bacak bacak üstüne oturmakla, burnu kaf dağındaki zatlarla, tek adam olma hevesiyle eğitimde başarı sağlayamazsınız. Çok açık söylüyoruz ki; tasarı bu haliyle yasalaştığında eğitim yönetilemez hale gelecektir, okullardaki başarı düşecektir, MEB’in hafızası silinecektir, MEB yandaş yetiştirme kurumu haline gelecektir. İşte tüm bu nedenlerde Türk Eğitim-Sen olarak bugün Türkiye’yi eylem alanına çeviriyoruz. Türk Eğitim-Sen tüm illerimizde tasarının geri çekilmesi için alanlara inmiştir” dedi.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.