Yemek Borusu Kanseri Tanı ve Tedavi Yöntemleri

En sık görülen kanserler arsasında 7. Sırada yer alan “Yemek Borusu” kanseri ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Gastro Cerrahisi ve Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ali Tardu Beslenmenin ve bazı sosyal alışkanlıkların yemek borusu kanseri riskini arttırdığını belirtti.

Yemek Borusu Kanseri Tanı ve Tedavi Yöntemleri
Tamer Avcılar
Tamer Avcılar
23 Ağustos 2022 Salı 10:21

İrmet Hospital Gastro Cerrahisi ve Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Ali Tardu “Yemek Borusu Kanseri” hakkında merak edilenleri soruları cevapladı.

Yemek Borusu (Özofagus) Kanseri Nedir?
 

Boyundan başlayıp mideye kadar uzanan yaklaşık 25-30 cm uzunluğundaki yemek borusunda meydana gelen kanserler yemek borusu kanseri veya özofagus kanseri olarak isimlendirilir.

Yemek borusu kanseri de diğer kanser türlerinde olduğu gibi yemek borusunda bulunan hücrelerin anormal ve kontrolsüz bir şekilde büyümesi sonucu oluşur. Kanser, genellikle yemek borusunun iç yüzeyinde bulunan hücrelerde başladığı bilinmektedir.

Yemek Borusu Kanserinin Nedenleri Nelerdir?
 

Sigara kullanımı, alkol ve madde bağımlılığı, kötü beslenme, obezite, radyasyon maruziyeti, genetik ve çevresel faktörler risk faktörlerindendir. Midede reflü varlığı da özofagus kanserine neden olabilmektedir.
 

Yemek Borusu Kanseri Belirtileri Nelerdir?

Yemek borusu yani özofagus kanserinin en önemli belirtisi yutma güçlüğü, takılma hissi ve ağrılı yutmadır.

Diğer başlıca belirtileri: İştahsızlık, İstemsiz kilo kaybı, Göğüste baskı hissi, Ses kısıklığı, Kanama, Öksürük, Boğulma hissi, Gıdaların ağıza geri gelmesi, Midede yanma hissi

Yemek Borusu Kanseri Kimlerde Daha Sık Görülür?

Yemek borusu kanserinin belirli bir nedeni olmasa da kanser riskini artıran bazı faktörler bulunmaktadır.

Yaş: İleri yaşlarda, özellikle 60-70 yaşından sonra yemek borusu kanseri olma riski artmaktadır.

Cinsiyet: Erkeklerde yemek borusu kanseri olma ihtimali kadınlara oranla iki kat daha fazladır. Dünya Sağlık Örgütüne göre erkeklerde bu oran yüzde 4.2 iken kadınlarda  yüzde 2 olarak açıklanmıştır.

Obezite: Fazla kilolu olmak, diğer kanser türlerinde olduğu gibi yemek borusu kanseri için de risk oluşturmaktadır.

Sigara ve Alkol: Sigara ve alkol tüketimi yemek borusu kanseri riskini artırmaktadır. Ayrıca çay, kahve gibi içecekleri aşırı sıcak içmek de risk faktörü olabilmektedir.

Aile Hikayesi: Birincil derece akrabalarında yemek borusu kanseri olan kişiler risk grubundadır.
 

Yemek Borusu Kanserinin Tanısı Nasıl Konur?

Yemek borusu kanserinin teşhisi için yemek borusunun ilaçlı filminin çekilmesi yapılan ilk tetkiktir. Ayrıca yemek borusunda anormal bir durum ya da tahriş olup olmadığını tespit etmek amacıyla endoskopi yapılabilir.

Hastalığın yayılımın derecesinin anlaşılması için veya tedavi sonrası takibi amacıyla endoskopik ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, MR veya pozitron emisyon tomografi (PET) gibi görüntüleme yöntemleri de kullanılmaktadır.

Yemek Borusu Kanserinin Tedavi Yöntemleri Nelerdir?


Yemek borusu kanserinin tedavisi, evresi ve bulunduğu bölgeye göre farklılık göstermektedir. Yemek borusu kanserinin tedavisinde kullanılan ana tedavi yöntemleri cerrahi, ilaç (kemoterapi) ve ışın/şua (radyoterapi) tedavisidir.

Açık (Klasik) Yöntem

Mideye çok yakın olan tümörlerde karından veya göğüs boşluğundan yapılan kesi ile yemek borusunun sadece alt kısmı çıkarılır. Çıkarma işlemini takiben mide göğüs boşluğu içinde tekrar yukardaki yemek borusu bölümü ile birleştirilir. Bazen bu işlem için hem karnı hem de göğüs boşluğunu açmak gerekir.

Açık (klasik) cerrahi yönteminde diğer bir ameliyat şekli yemek borusunun tamamının çıkarılmasıdır. Bu işlem iki veya üç ayrı kesi kullanılarak yapılabilir. Bazı hastalarda karnından ve boynundan yapılan iki ayrı kesi ile yapılır. Yemek borusu çıkarıldıktan sonra hastaya midesinden veya kalın bağırsağından yeni bir yemek borusu yapılır.

Kapalı (Laparoskopik) Yöntem

Yemek borusu tedavisindeki önemli gelişmelerden biri de tüm bu ameliyatların kapalı olarak yapılabilmesidir. Yemek borusu kanserlerinin kapalı yöntemle yeterli bir şekilde tedavi edilebileceği son yıllardaki çalışmalarda gösterilmiştir. Bu yöntemde ameliyat sonrası dönemin çok daha iyi geçmesini sağlamak amacıyla laparoskopik (karından yapılan) ve torakoskopik (göğüs boşluğundan) yöntemler birlikte kullanılır.

Ameliyat hastanın karnına ve göğüs boşluğuna yapılan çok küçük 4-5 kesiden içeriye sokulan çapları 0.5-1 cm arasında değişen borucuklar yardımı ile yapılır. Yemek borusu ve etrafındaki lenf bezleri birlikte çıkarılır. İşlem deneyimli ellerde güvenilir bir işlemdir. Ameliyat sonrası solunum problemleri daha az görülür. Hastalar daha az ağrı duyar, hastanede daha kısa süre yatar ve daha kısa bir süre içinde normal yaşantılarına dönerler. Ameliyat küçük deliklerden yapıldığı için de yara izleri azdır.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.