Kalça çıkığında tedaviyi ertelemeyin! ​

Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi’nde hasta kabule başlayan Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Ayaz Afandiyev, ‘Girişimsel Kalça Çıkıklığı’ hakkında bilgi verdi

Kalça çıkığında tedaviyi ertelemeyin! ​
28 Kasım 2018 Çarşamba 12:40

ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ
“Gelişimsel kalça çıkığı özellikle kız çocuklarda doğuştan görülen, erken dönemde tedavi edilmediği takdirde ciddi sakatlıklara yol açan bir hastalıktır. Hiçbir kırık-çıkık veya kas-sinir hastalığı olmaksızın, kalça eklemini oluşturan uyluk kemiğinin başı ile leğen kemiğinin arasındaki ilişkinin bozulması sonucu ortaya çıkan bu rahatsızlık, erken teşhis edildiğinde modern tıbbi yöntemler sayesinde başarı ile tedavi edilebilmektedir.

‘GELİŞİMSEL’ OLARAK TANIMLANIYOR
Geçmişte, hastalığın doğum sırasında meydana gelen zorlanmalar sonucu geliştiği düşünüldüğü için uzun yıllar ‘doğumsal’ olarak nitelendirilen kalça çıkığı, günümüzde ‘gelişimsel’ olarak tanımlanmaktadır. ‘Gelişimsel kalça çıkığı’ olarak adlandırılmasının en önemli nedeni, kalça çıkığının temellerinin, bebeğin anne karnındaki gelişimini sürdürdüğü, bebeğin ilk dokularının oluşmaya başladığı dönemde atılmasıdır.

RİSK, KIZ ÇOCUKLARINDA DAHA FAZLA
Gelişimsel kalça çıkığı riski kız çocuklarında daha fazladır. Bebeğin anne karnındaki gelişimi sırasında ortaya çıkan kalça çıkığının bir diğer nedeni ise genetik faktörlerdir. Ailesinde kalça çıkığı olan çocukların kalça çıkığı olma ihtimali de artmaktadır. Ayrıca doğuma bağlı olarak beynin oksijensiz kalması (beyin felci) veya sırt omurgasının oluşmasında yaşanan bazı aksaklıklar gibi nörolojik sebeplerin yanı sıra; boyun eğriliği (tortikolis) ve ayak eğrilikleri (PEV) de kalça çıkığı riskini tetikleyen faktörler arasındadır. Anne karnındaki bebeğin ters pozisyonuna bağlı olarak, ters doğumla dünyaya gelen bebeklerde de hastalık görülebilmektedir. Kalça çıkığına eğilimi olan bir bebeğe doğduğu zaman yapılan kundaklama da, bebekte kalça çıkığı olmasına neden olabilir.

ULTRASON ETKİLİ BİR YÖNTEM
Kalça çıkığının tespitinde ve tanısında anne gözlemi büyük önem taşımaktadır. 0-6 ay arası dönemde yapılan kalça taraması ve uygulanan fizik muayene tanı için gereklidir. Bu muayene sırasında, uzman doktorlar tarafından yapılan bazı özel testler yapılmakta ve kalça ekleminde bir bozukluk olup olmadığı tespit edilmektedir. Ayrıca ultrason doğru teşhis koymak için son derece etkili bir yöntemdir. 6 ayını doldurmuş bebeklerde teşhiste röntgen kullanılmaktadır. Erken dönemde teşhis koyulamamışsa, çocuk büyüdüğünde, yürürken görülen aksamalar (topallamalar), kalça çıkığının en somut göstergesidir.

SON DERECE BAŞARILI SONUÇLAR ALINMAKTADIR
Tedavinin ilk adımı kundak uygulamasının yasaklanmasıyla atılır. İlk 6 ayda yapılan tanı sonucunda pavlik bandajı dediğimiz, bebeğinizin dizlerini birbirinden ayırarak karnına doğru çekilmesini sağlayan yöntem, kalça kemiğinin belli bir pozisyonda durması sağlanmaktadır. Bu yöntemle son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır. İlk 6 ayda tedavi edilemeyen kalça çıkıklarında anestezi altında kalçanın yerine koyulması da kullanılan bir başka tedavi yöntemidir.

CERRAHİ MÜDAHALEYE İHTİYAÇ DUYULABİLİR
Tüm bu yöntemlerle sonuç alınamıyorsa cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulmaktadır. Bebek 18. ayını doldurduktan sonra, ameliyatların da şekli değişmektedir. Tanıda ve tedavide yaşanan gecikmeler ameliyatın zorlaşmasına yol açmaktadır.

TEDAVİYİ ERTELEMEMEK GEREKİYOR
Yaş ilerledikçe çıkık ağırlaşacağı için operasyonların büyüklüğü de artar. 6 yaşına kadar başarılı ameliyatlar yapılabiliyor olmasına karşın, 10 yaşından büyük çocuklarda yapılacak cerrahi uygulamaları maalesef genellikle olumlu sonuç vermiyor. Bu gibi durumlarda daha ileri yaşlarda ancak kalça eklemi dondurulması ya da fonksiyonel açıdan avantajlı kalça protezi yöntemleri uygulanmaktadır.”
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.