50’li yaşlarda görülen diz ağrısı ve kireçlenme

Özel Optimed Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op.Dr. Emre Minareci, 50’li yaşlarda görülen diz ağrıları ve kireçlenme konularında açıklamalarda bulundu

50’li yaşlarda görülen diz ağrısı ve kireçlenme
28 Ocak 2015 Çarşamba 18:34

 DİZ AĞRISI VE KİREÇLENME HAKKINDA BİLGİ VERDİ

Özel Optimed Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op.Dr. Emre Minareci, 50’li yaşlarda görülen diz ağrıları ve kireçlenme hakkında bilgilendirmede bulundu. Minareci yaptığı açıklamada, bu yaş grubunda ki hastalarda sık görülen diz ağrısının sebepleri hakkında bilgi vererek, “Genellikle bu sebepler eklem kıkırdağını  bozan, (osteoartrit, kireçlenme), menisküs yaralanmaları, eklem içi bağlarda yırtıklar ve kopmalar (ön çapraz ve iç-dış, yan bağ), eklem içi zarlarda iltihaplanma (sinovit), diz kapağında yara çıkmasıyla birlikte olan dizin anormal hareketleri, dizilim bozukluklarıdır” diye konuştu.

YILLAR İÇİNDE AĞRI ARTAR

Dizin osteoartriti herhangi bir hastalığa bağlı olmadan yaşlanma süreci ile beraber görülebilir diyerek konuşmasını sürdüren Emre Minareci, “Yıllar içindeki eklem kıkırdağına binen aşırı yüklenmeler, zorlanmalar kıkırdak deformasyonu yapıp ilerleyen yıllarda kireçlenmeye sebep olabilir. Romatizmal hastalıklar, travma sonrası eklem bozulması ve eklemi oluşturan kemiklerde kemik içi hücrelerin çeşitli nedenlerle ölmesi (kortizol kullanımı) gibi osteonekroz sonucu kireçlenme görülebilir. Genellikle ağrı yavaş yavaş başlar ve zamanla artarak devam eder. Eklemde sertlik, şişme görülebilir. Dizin bükülmesinde ve tam olarak açılmasında hastalar güçlük çekerler. Eklem hareket açıklığı azalır. Uzun süre hareketsiz kaldıktan sonra ağrı ve şişlik şikayetleri genellikle daha çok artar. Hareketin başlangıcı ağrılıdır bir süre sonra hafifleyip eklem açılabilir” açıklamasında bulundu.

DAHA ÇOK BİLGİ İÇİN MR İNCELEMESİ İSTENEBİLİR

Ağrıyı en çok artıran hareketler hakkında da konuşan Minareci, “Yürüme, çömelme ve merdiven çıkma özellikle ağrıyı en çok arttıran hareketlerdir. Hastalar genel içten gelen bir sızı, eklemde güçsüzlük olarak ifade ederler. Bazen dizde kilitlenme ve ağrıyla birlikte ses veya çıtırtı hissi alabilirler. Ayrıntılı bir muayene yapmalı gereklidir. Öncelikle dizin dıştan inspeksiyonu yani gözle muayenesi yapılır. Dizlerde parantez şeklinde “o bine deformitesi” ya da L harfi şeklinde dışa açılamama “x bine deformitesi” görülebilr. Ardından rol oyn dediğimiz patella ve ağrının lokalzasyonunu yaptığımız ve ardından eklem açıklığının derecesine baktığımız ROM ölçümü ve çeşitli stres testleri yapılır. Tetkiklere gelirsek esas olarak görüntüleme tetkikleri yapılmaktadır. Bunlar her iki dizin basarak ayakta çekilen filmleri ve gerekli görülürse kıkırdak kayıp miktarını tespit, menisküslerin iç-dış bağların durumu hakkında daha çok bilgi elde etmek için diz MR incelemesi istenilebilir” dedi.

DİZ OSTEOARTRİT TEDABİSİ NASIL UYGULANIR

Emre Minareci diz osteoartrit tedavisi hakkında da bilgi vererek şöyle devam etti; “Erken evrelerdeki hastalarda yaşam tarzı değişiklikleri, egzersiz, yük dağılımını kolaylaştıran baston veya değnek kullanımı gibi yöntemler uygulanır. Egzersizi yatak içi veya oturarak yapılan gibi hem güçlendirici hem de esnetici hareketler olarak veriyoruz. Bastonu ise sağlam tarafta kullanabilirler. Yaşam tarzına gelirsek düz ayak evlerde ikamet etmelerini varsa asansör kullanmalarını merdiven çıkmamalarını öneriyoruz. İlaç tedavisine gelirsek, genel olarak ağrı kesiciler, steroid dışı antienflavatur ilaçlar kullanılır, akut ağrı atakları olduğunda, sinovit varlığında veya hastanın cerrahi tedaviyi istemediği durumlarda geçici olarak ağrı kontrolü için verilebilir”

HASTALIĞIN EVRESİNE GÖRE DEĞİŞİR

Özellikle ilaçların uzun süreli kronik kullanımlarında karaciğer, böbrek ve mide hastalıklarına yol açtığının kesin olarak bilindiğinin altını çizen Minareci, “Erken evre osteoartritte piyasada bulunan çeşitli markaların besin takviyeleri (glukozamin-kondroitin MSM içeren preparatlar) kıkırdak bozulmasını yavaşlatmak için verilebilir. Daha çok orta düzeyli osteoartritlerde akut atağının olmadığı ve ağrının kısmen kontrol altında olduğu durumlarda kullanılır. Diz eklemi kireçlenmelerindeki cerrahi tedavi seçenekleri artroskopik, yani kapalı yöntemler bozulmuş olan kıkırdağın temizlenmesi ve eklemi bozan sıvıların yıkanması, diz ekleminde uyluk ve kaval kemiği arasında bir dizilim bozukluğu varsa kemiklerin yeniden şekillendirilmesi, yarım veya tam diz protezi ameliyatları ile bozulmuş olan kıkırdağın miktarına göre kıkırdak trasnferi şeklinde özetlenebilir. Bir başka deyişle hastalığın evresine göre değişir” şeklinde konuştu.

PROTEZ CERRAHİSİ DÜŞÜNÜLMELİDİR

Emre Minareci konuşmasının devamında ise, “Erken evre kireçlenme hastalarında, artroskopik olarak diz içerisinin temizlenmesi ile, özellikle mekanik bir takılma hissi yaşayan hastalarda faydalı olmaktadır. Diz eklemimiz iç ve dışta kalan kısım olmak üzere iki ana bölgeden oluşur. Kireçlenme çok büyük oranda daha fazla yük binen iç kısımdan başlar. Zaman içerisinde kıkırdaktaki aşınma, dizin iç bölümüne daha fazla yük binmesine neden olur ve hastalık bu şekilde ilerler. Açılanma dediğimiz deformitenin çok fazla olmadığı orta dönem kireçlenme hastalarında, kemiklerin yeniden şekillendirilmesi ile ağırlık merkezinin tekrar dizin orta kısmına gelmesi sağlanabilir. Böylece mevcut şikayetler azaltılır ve hastalığın ilerlemesi yavaşlatılır. İleri dönem kireçlenme hastalarında, hastaların şikayetleri diğer tedavi seçenekleriyle kontrol altına alınamıyorsa protez cerrahisi düşünülmelidir. Genellikle bu hastalar, sürekli ağrı kesici ilaç almak zorunda kalan, günlük yaşam konforu diz ağrısı nedeniyle bozulmuş, yürüme ve günlük işlerini yapmakta zorluk çeken hastalardır” dedi.

İKİ ÇEŞİT PROTEZ MEVCUTTUR

İki çeşit protez olduğunu ifade eden Emre Minareci, “Ünikondiler yarım ve tam protez dediğimiz iki çeşit protez mevcuttur. Diz ekleminin iç kısmının etkilendiği nispeten erken dönem hastalarda bu protezler tercih edilebilir. Böylece tam proteze göre daha küçük bir cerrahi ile hastaların şikayetleri giderilebilir ve tam eklem protezi uygulama zamanı daha ileri evrelere ötelenebilir. Diz protezi ameliyatları eklemin erken dönemde hareketine izin vermesi, ameliyattan bir gün sonra üzerine yük verip yürüyebilmesi ve rehabilitasyonun kolay olması nedeniyle son zamanlarda hastalar ve cerrahlar tarafından daha çok tercih edilmektedir. Yaklaşık dört hafta walker yürüteci ile mobilize edilirler ve genelde üç ay tam alışma ve fonksiyona dönmek için yeterlidir” ifadelerine yer verdi.

Haber: Emrah ÇOĞALAN

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.