Altı aydır direniyorlar

Avrupa Serbest Bölgesi’nde faaliyet gösteren Polyplex Europa Polyester Film San. Tic. A.Ş. yönetiminin sendikayı destekleyen 21 işçiyi işten çıkarmasının üzerinden 6 ay geçmesine rağmen  eylemler devam ediyor. Çorlu Cumhuriyet Meydanı’nda eylem gerçekleştiren işçiler, Petrol-İş tarafından düzenlenen direnişte fabrika yönetimini protesto ederek, işten çıkarılan işçilerin tekrar göreve başlaması gerektiğini haykırarak, "Zafer direnen emekçilerin olacak" sloganı attılar

Altı aydır direniyorlar
05 Haziran 2011 Pazar 00:00

Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi’nde 6 yıldır üretim yapan Hindistan kökenli Polyplex Europa Polyester Film San. ve Tic. A.Ş. firmasının, Petrol-İş Sendikası’nda örgütlenen işçileri işten çıkarmasının ardından eylem başlatan işçiler, son olarak Çorlu Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya geldiler. Hükümet aleyhine sloganlarında atıldığı direniş eylemine Petrol-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri İbrahim Doğangil, Petrol-İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova, TKP üyeleri, bazı siyasi parti temsilcileri, sendikalar ve sendika üyeleri katıldı.
İŞÇİLERİN HAKKINI VERMEDİLER
Düzenlenen eylemde bir konuşma gerçekleştiren Petrol-İş Sendikası Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova, Çorlu Avrupa Serbest Bölgesi’nde kısa sürede büyüyerek üretimini 2 bin 500 metrik tondan 5 bin 500 metrik tona çıkardığını, ihracatını katladığını, ancak 6 yıldır özveriyle çalışan işçilere vaat ettiği haklarını vermediğini söyledi.
Polyplex Europa işçilerinin, insanca yaşanacak bir ücret, insanca çalışılacak bir ortam sağlayabilmek için Kasım ayı başından itibaren Petrol-İş’in Trakya Şubesinde örgütlendiğini belirten Düşova, sendikanın sözleşme yetkisi için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurduğu bir süreçte, firmanın sendikaya üye işçileri işten çıkardığını ifade ederek şöyle konuştu:
"Petrol İş, örgütlenme mücadelesi veren Polyplex Europa işçilerinin mücadelesine sonuna kadar sahip çıkıyor. Bu fabrikada yaklaşık 250 kişi çalışıyor. Şu an 170 üyemiz var. Yani yasal olarak yetki almaya hak kazandık
İŞVEREN SUÇ İŞLİYOR
Ancak işveren suç işliyor. İşveren, fabrikada sendikal çalışmalarımızı yürüten arkadaşlarımızı da çeşitli nedenlerle işten çıkardı. İş yeri 5 yıl süreyle işçi arkadaşlarımızı sömürdü. Arkadaşlarımız, yaklaşık 200 gün önce; biz bu zulme, bu sömürüye hayır diyerek Petrol-İş Sendikası’na üye oldular. Ancak Polyplex Europe işvereni önce 6, daha sonra da 15 arkadaşımızı işten atarak, içeride ki sendikal örgütlülüğü kırmak için her türlü baskıya başvurdu. Defalarca işverene çağrı yapmamıza rağmen, Türkiye’deki yasaları da kötüye kullanarak, masaya gelmeyerek sendikasızlaştırma ile ilgili baskılara devam etti. Biz ilk günkü heyecanımızla mücadeleyi kazanmak için direnişimize devam ediyoruz. Mücadeleye 6 ay değil 6 yılda olsa direnmeye devam edeceğiz.
AKP’NİN İLERİ DEMOKRASİNİN YALAN OLDUĞUNU GÖRDÜK
Hükümete ciddi anlamda bir şeyler söylemek gerekiyor. Bugünün buraya gelmesinde sorumlu, insanların hak ve özgürlüklerini kullanamamasında, çok uluslu şirketlerin çalışanları alabildiğine sömürmesinin olanaklarını sağlayan hükümettir. Hükümeti de buradan protesto ediyoruz. Öte yandan Refarandum öncesinde Sayın Başbakan, Edirne’den Kars’a kadar yaptığı mitinglerde ve astığı afişlerde, ‘Bundan sonra ileri demokrasi gelecek, demokrasi gelecek, çalışanlar birden fazla sendikaya üye olabilecek" diyordu. Bunun bir yalan olduğunu, yaşayarak görüyoruz. Bizler bu arkadaşımızın işe tekrar alınmalarını ve Anayasal hakkımız olan sendikanın iş yerine girmesini istiyoruz" dedi.
SERMAYENİN DİNİ, İMANI, VATANI, MİLLETİ YOK
Düşova’nın ardından konuşan Petrol-İş Sendikası Genel Mali Sekreteri İbrahim Doğangil ise konuşmasında, Çorlu Belediye logosuna dikkat çekerek, logo üzerinde ayçiçeği yapraklarının tarımı ve çarkın da sanayiyi temsil ettiğini söyleyerek, "Çok güzel özetlemişler. Ama keşke böyle bir sanayileşme olmasaydı diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye, uluslararası kapitalist tekeller tarafından yıllardır belli bir iş bölümüne maruz bırakılıyor. Bir zamanlar Türkiye’ye demişlerdi ki, ‘Siz bir tarım ülkesisiniz, coğrafyanız buna müsait. Siz fabrika falan işletmekle uğraşmayın, siz buğday, fındık, ayçiçeği, pamuk ve tütün üretin. Bizlerde sanayimizde üretim yapalım ve bunları size satarak kardeş kardeş geçinelim’ demişlerdir. Sonra işler değişti ve dediler ki, ‘Artık Türkiye bir miktar sanayileşebilir. Bizde ki, kirletici sanayilerin bir kısmı Türkiye gibi ülkelere gitmeli. Orada nasıl olsa hazır iş bekleyen işsizler ordusu var.’ Yerli işbirlikçilerini de hatırlarsınız, çok geriye gitmeye gerek yok. Hepinizin hatırladığı, tırnak içinde söylüyorum, 'Rahmetli Özal', elindeki tükenmez kalemle icraatın içinde bütün televizyonlarda o kalemi gözümüzün içine soka soka, diyordu ki, 'Ülkemize yabancı sermaye gelmeli.' O günleri geçtik, 9 yıldır iktidarda olan bu ülkenin Başbakanı da hatırlar mısınız, 'Ben ülkemi pazarlamakla görevliyim' demişti. Pazarlıyorlar bu ülkeyi, çünkü bunları kafası tüccar kafası.
Bu ülke onların sayesinde bu hale geldi. Aslında kökenleri belki Hintli bir sermaye şirketi ama araştırırsanız dünyanın dört bir yanından bir araya gelmiş sermayecilerin kurduğu bir şirket. Yani artık sermayenin, dini, imanı, vatanı, milleti yok. Nerede ucuz sömürülebilecek, üretim yapılacak alanlar varsa oraya gidiyorlar. Sonucunu da görüyorsunuz, sadece daha iyi çalışma koşulları ve daha iyi ücret isteyen arkadaşlarımızın bir kısmı şu anda karşımızda ve işsiz durumdalar" diye konuştu.
Konuşmaların ardından işveren ve hükümet karşıtı sloganlar atan işçiler olaysız bir şekilde dağıldılar.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.