Aygun: Yetersiz destek, çiftçimizi tarımdan vazgeçiriyor
CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, bitkisel yağ ihtiyacının yüzde 85’ini karşılayan ayçiçek yağında Türkiye’nin AKP iktidarları döneminde yüzde 66 oranında dışa bağımlı hale getirildiğini söyledi. Türkiye’nin artık Moldova, Bulgaristan, Romanya, Rusya ve Ukrayna’dan bile ayçiçeği ve ayçiçek yağı ithal ettiğine vurgu yapan Aygun, “Kanola ve soya gibi ayçiçeğine de destek verilmeli. Ayçiçek üreticisine yönelik yetersiz destek, çiftçimizi tarımdan vazgeçiriyor, bu da ithalatı arttırıyor” dedi.
Aygun, ayçiçeği ve ayçiçek yağında yaşanan sıkıntıların incelenmesi için TBMM’ye Araştırma Önergesi verdi.
ELEŞTİRİDE BULUNDU
Ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatının sürekli artış eğiliminde olduğuna dikkat çeken Aygun, “Ayçiçek yağı, 2017 yılında 619 bin 115 ton, 2018 yılının ilk altı ayında 259 bin 346 ton ithal edilmiştir. Ayçiçek ise 2017 yılında 595.000 ton ithal edilmiş iken 2018 yılının sadece ilk altı ayında bu rakam 436 bin tona fırlamıştır!” eleştirisini yaptı.
TARIM DESTEKLEME ORANLARINDA ARTIŞ YOK”
Aygun; 2018 yılında da ayçiçek için verilen tarımsal destekleme oranlarında artış olmadığını söyledi. 2017 yılı Tüketici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 11,92; Üretici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 15.47 düzeyinde olmasına rağmen ayçiçek üreticisine verilen desteğin sabit kaldığını anlatan Aygun, “Sadece mazot desteğinde dönüme 2 TL artış uygulanmıştır. Oysa sadece gübre ve mazotta yıllık fiyat artışı yüzde 25’in üzerindedir” dedi.
AYGUN, ÇİFTÇİYE DESTEK VERİLMEDİĞİNİ ŞU RAKAMLARLA ORTAYA KOYDU:
“Ayçiçek üreten bir çiftçimiz; 2018 yılı için dönümüne 19 TL mazot desteği, 4 TL gübre desteği, 0,8 TL toprak analiz desteği alacaktır. TÜİK verileri ışığında; bir çiftçi ortalama olarak dönümüne 264 kilogram ayçiçek almaktadır. Ayçiçekte alınan fark ödemesi desteği her dönüm için 105.6 TL’dir. Üretici fiyatları yüzde 15 artarken, destek artışı yüzde 1,5’ta kalmıştır. Oysa sadece gübre ve mazotta yıllık fiyat artışı yüzde 25’in üzerindedir. Çiftçimiz son 3 yıldır girdilerdeki artışa rağmen, destekleme oranlarının yetersizliği nedeniyle geçim sıkıntısı çekmektedir. Ayçiçeğe; devlet tarafından 1,7-1,9 TL/kg aralığında fiyatlama yapılmaktadır. 1 Ağustos 2018 tarihinden itibaren, ayçiçekte gümrük vergisi oranı yüzde 13’den yüzde 27’ye, ayçiçek yağı gümrük vergisi yüzde 23’den yüzde 36’ya çıkarılmıştır.”
ÇİFTÇİMİZ ÜRETİMDEN SOĞUYOR!
Ayçiçek üreticisine yönelik yetersiz desteğin çiftçimizi üretimden soğuttuğunu vurgulayan CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “Bu yüzden de ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatıı her geçen gün arttırmaktadır. İthalat her yıl olduğu gibi hasat zamanında da devam edecektir. Bu durum maalesef ayçiçek üreticisini mağdur edecektir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kanola, soya ve aspir üretimi için uyguladığı sözleşmeli üretim modeli ayçiçek için de uygulanmalı, girdi üretim değerleri dikkate alınmalıdır” önerisini getirdi.
İTHALATA DAYALI TARIM POLİTİKALARI, ÜLKEMİZİ BATAKLIĞA SÜRÜKLEMEKTEDİR
Aygun, Türkiye’nin ayçiçekte dışa bağımlı olmaktan kurtarılmasını isteyerek, şöyle devam etti: “Cari açığımızın giderek arttığı süreçte yerli ve milli tarım üretimine dönük teşvik politikaları hem vatandaşımızı, hem çiftçimizi memnun edecek, hem ekonomimize büyük katkılar sağlayacaktır. İthalata dayalı tarım politikaları, ülkemizi bataklığa sürüklemektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı tarım sektörünü özel şirket mantığı yönetmekten derhal vazgeçmelidir.”
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bitkisel yağ ihtiyacımızın yüzde 85’i ayçiçeğinden karşılanmasına karşın, bu ürüne hak ettiği destek verilmemektedir. Ne yazık ki ülkemiz yağlık ayçiçeğinde yüzde 66 oranda dışa bağımlıdır. Ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatı ağırlıkla Moldova, Bulgaristan, Romanya, Rusya ve Ukrayna’dan yapılmaktadır.
Ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatı sürekli artış eğilimindedir. Ayçiçek yağı, 2017 yılında 619 bin 115 ton, 2018 yılının ilk altı ayında 259 bin 346 ton ithal edilmiştir. Ayçiçek ise 2017 yılında 595.000 ton ithal edilmiş iken 2018 yılının sadece ilk altı ayında bu rakam 436 bin tona fırlamıştır.
Ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatının her yıl artarak devam etmesi, yerli üreticimize sunulan desteğin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Aspir, kanola ve soyada sözleşmeli üretimi teşvik eden AK Parti iktidarları ne yazık ki bugüne kadar ayçiçek üretimine destek olmamıştır.
2017’den 2018 yılına geçerken; ayçiçek için devletin verdiği tarımsal destekleme oranlarında yine bir artış uygulanmamıştır. 2017 yılı Tüketici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 11,92; Üretici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 15.47 düzeyinde olmasına rağmen çiftçimize verilen destekler sabit kalmış, sadece mazot desteğinde dönüme 2 TL artış uygulanmıştır.
Ayçiçek üreticimize yönelik ürün-fiyat politikasındaki ve destekleme modellerindeki yanlışların araştırılması; çözüm yollarının belirlenerek uygulanmasının sağlanması amacıyla İçtüzüğümüzün 104. ve 105. maddeleri gereğince Araştırma Komisyonu kurularak konunun araştırılmasını arz ederiz.
GEREKÇE
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü’nün Haziran 2018 tarihli Ayçiçek Raporu’nda; “Ayçiçek üreticilerinin üretim maliyetlerini düşürerek daha etkin bir üretim yapmalarına imkân verecek desteklemeler ve ayçiçeği üretimini destekleyici politikalar; daha etkin bir üretim yapılmasına imkân sağlayacaktır” tespitlerine yer verilmiştir. Ne var ki Tarım ve Orman Bakanlığı; kendi raporunun gereğini yerine getirmemekte, tam aksine ayçiçek üreticisinin sorunlarını görmezden gelmeye devam ederek, ithalata dayalı bir politika izlemektedir.
Ayçiçek üreten bir çiftçimiz; 2018 yılı için dönümüne 19 TL mazot desteği, 4 TL gübre desteği, 0,8 TL toprak analiz desteği alacaktır. TÜİK verileri ışığında; bir çiftçi ortalama olarak dönümüne 264 kilogram ayçiçek almaktadır. Ayçiçekte alınan fark ödemesi desteği her dönüm için 105.6 TL’dir. Üretici fiyatları yüzde 15 artarken, destek artışı yüzde 1,5’ta kalmıştır. Oysa sadece gübre ve mazotta yıllık fiyat artışı yüzde 25’in üzerindedir.
Çiftçimiz son 3 yıldır girdilerdeki artışa rağmen, destekleme oranlarının yetersizliği nedeniyle geçim sıkıntısı çekmektedir. Ayçiçeğe; devlet tarafından 1,7-1,9 TL/kg aralığında fiyatlama yapılmaktadır.
1 Ağustos 2018 tarihinden itibaren, ayçiçekte gümrük vergisi oranı yüzde 13’den yüzde 27’ye, ayçiçek yağı gümrük vergisi yüzde 23’den yüzde 36’ya çıkarılmıştır.
Ayçiçek üreticisine yönelik yetersiz destek çiftçimizi üretimden soğutmaktadır. Bu da ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatını her geçen gün arttırmaktadır. İthalat her yıl olduğu gibi hasat zamanında da devam edecektir. Bu durum maalesef ayçiçek üreticisini mağdur edecektir.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kanola, soya ve aspir üretimi için uyguladığı sözleşmeli üretim modeli ayçiçek için de uygulanmalı, girdi üretim değerleri dikkate alınmalıdır.
Bitkisel yağ ihtiyacımızın yüzde 85’ini karşılayan ayçiçek üretimi teşvik edilmeli, ülkemiz dışa bağımlı olmaktan kurtarılmalıdır. Ayçiçekte yüzde 66 oranında dışa bağımlı olan ülkemizde ekonomik dengelerimiz açısından da ithalat azaltılmalıdır. Cari açığımızın giderek arttığı süreçte yerli ve milli tarım üretimine dönük teşvik politikaları hem vatandaşımızı, hem çiftçimizi memnun edecek, hem ekonomimize büyük katkılar sağlayacaktır.
İthalata dayalı tarım politikaları, ülkemizi bataklığa sürüklemektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı tarım sektörünü “özel şirket” mantığı yönetmekten derhal vazgeçmelidir.
ELEŞTİRİDE BULUNDU
Ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatının sürekli artış eğiliminde olduğuna dikkat çeken Aygun, “Ayçiçek yağı, 2017 yılında 619 bin 115 ton, 2018 yılının ilk altı ayında 259 bin 346 ton ithal edilmiştir. Ayçiçek ise 2017 yılında 595.000 ton ithal edilmiş iken 2018 yılının sadece ilk altı ayında bu rakam 436 bin tona fırlamıştır!” eleştirisini yaptı.
TARIM DESTEKLEME ORANLARINDA ARTIŞ YOK”
Aygun; 2018 yılında da ayçiçek için verilen tarımsal destekleme oranlarında artış olmadığını söyledi. 2017 yılı Tüketici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 11,92; Üretici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 15.47 düzeyinde olmasına rağmen ayçiçek üreticisine verilen desteğin sabit kaldığını anlatan Aygun, “Sadece mazot desteğinde dönüme 2 TL artış uygulanmıştır. Oysa sadece gübre ve mazotta yıllık fiyat artışı yüzde 25’in üzerindedir” dedi.
AYGUN, ÇİFTÇİYE DESTEK VERİLMEDİĞİNİ ŞU RAKAMLARLA ORTAYA KOYDU:
“Ayçiçek üreten bir çiftçimiz; 2018 yılı için dönümüne 19 TL mazot desteği, 4 TL gübre desteği, 0,8 TL toprak analiz desteği alacaktır. TÜİK verileri ışığında; bir çiftçi ortalama olarak dönümüne 264 kilogram ayçiçek almaktadır. Ayçiçekte alınan fark ödemesi desteği her dönüm için 105.6 TL’dir. Üretici fiyatları yüzde 15 artarken, destek artışı yüzde 1,5’ta kalmıştır. Oysa sadece gübre ve mazotta yıllık fiyat artışı yüzde 25’in üzerindedir. Çiftçimiz son 3 yıldır girdilerdeki artışa rağmen, destekleme oranlarının yetersizliği nedeniyle geçim sıkıntısı çekmektedir. Ayçiçeğe; devlet tarafından 1,7-1,9 TL/kg aralığında fiyatlama yapılmaktadır. 1 Ağustos 2018 tarihinden itibaren, ayçiçekte gümrük vergisi oranı yüzde 13’den yüzde 27’ye, ayçiçek yağı gümrük vergisi yüzde 23’den yüzde 36’ya çıkarılmıştır.”
ÇİFTÇİMİZ ÜRETİMDEN SOĞUYOR!
Ayçiçek üreticisine yönelik yetersiz desteğin çiftçimizi üretimden soğuttuğunu vurgulayan CHP Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygun, “Bu yüzden de ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatıı her geçen gün arttırmaktadır. İthalat her yıl olduğu gibi hasat zamanında da devam edecektir. Bu durum maalesef ayçiçek üreticisini mağdur edecektir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kanola, soya ve aspir üretimi için uyguladığı sözleşmeli üretim modeli ayçiçek için de uygulanmalı, girdi üretim değerleri dikkate alınmalıdır” önerisini getirdi.
İTHALATA DAYALI TARIM POLİTİKALARI, ÜLKEMİZİ BATAKLIĞA SÜRÜKLEMEKTEDİR
Aygun, Türkiye’nin ayçiçekte dışa bağımlı olmaktan kurtarılmasını isteyerek, şöyle devam etti: “Cari açığımızın giderek arttığı süreçte yerli ve milli tarım üretimine dönük teşvik politikaları hem vatandaşımızı, hem çiftçimizi memnun edecek, hem ekonomimize büyük katkılar sağlayacaktır. İthalata dayalı tarım politikaları, ülkemizi bataklığa sürüklemektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı tarım sektörünü özel şirket mantığı yönetmekten derhal vazgeçmelidir.”
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Bitkisel yağ ihtiyacımızın yüzde 85’i ayçiçeğinden karşılanmasına karşın, bu ürüne hak ettiği destek verilmemektedir. Ne yazık ki ülkemiz yağlık ayçiçeğinde yüzde 66 oranda dışa bağımlıdır. Ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatı ağırlıkla Moldova, Bulgaristan, Romanya, Rusya ve Ukrayna’dan yapılmaktadır.
Ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatı sürekli artış eğilimindedir. Ayçiçek yağı, 2017 yılında 619 bin 115 ton, 2018 yılının ilk altı ayında 259 bin 346 ton ithal edilmiştir. Ayçiçek ise 2017 yılında 595.000 ton ithal edilmiş iken 2018 yılının sadece ilk altı ayında bu rakam 436 bin tona fırlamıştır.
Ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatının her yıl artarak devam etmesi, yerli üreticimize sunulan desteğin yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Aspir, kanola ve soyada sözleşmeli üretimi teşvik eden AK Parti iktidarları ne yazık ki bugüne kadar ayçiçek üretimine destek olmamıştır.
2017’den 2018 yılına geçerken; ayçiçek için devletin verdiği tarımsal destekleme oranlarında yine bir artış uygulanmamıştır. 2017 yılı Tüketici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 11,92; Üretici Fiyatları Endeksi’nin yüzde 15.47 düzeyinde olmasına rağmen çiftçimize verilen destekler sabit kalmış, sadece mazot desteğinde dönüme 2 TL artış uygulanmıştır.
Ayçiçek üreticimize yönelik ürün-fiyat politikasındaki ve destekleme modellerindeki yanlışların araştırılması; çözüm yollarının belirlenerek uygulanmasının sağlanması amacıyla İçtüzüğümüzün 104. ve 105. maddeleri gereğince Araştırma Komisyonu kurularak konunun araştırılmasını arz ederiz.
GEREKÇE
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü’nün Haziran 2018 tarihli Ayçiçek Raporu’nda; “Ayçiçek üreticilerinin üretim maliyetlerini düşürerek daha etkin bir üretim yapmalarına imkân verecek desteklemeler ve ayçiçeği üretimini destekleyici politikalar; daha etkin bir üretim yapılmasına imkân sağlayacaktır” tespitlerine yer verilmiştir. Ne var ki Tarım ve Orman Bakanlığı; kendi raporunun gereğini yerine getirmemekte, tam aksine ayçiçek üreticisinin sorunlarını görmezden gelmeye devam ederek, ithalata dayalı bir politika izlemektedir.
Ayçiçek üreten bir çiftçimiz; 2018 yılı için dönümüne 19 TL mazot desteği, 4 TL gübre desteği, 0,8 TL toprak analiz desteği alacaktır. TÜİK verileri ışığında; bir çiftçi ortalama olarak dönümüne 264 kilogram ayçiçek almaktadır. Ayçiçekte alınan fark ödemesi desteği her dönüm için 105.6 TL’dir. Üretici fiyatları yüzde 15 artarken, destek artışı yüzde 1,5’ta kalmıştır. Oysa sadece gübre ve mazotta yıllık fiyat artışı yüzde 25’in üzerindedir.
Çiftçimiz son 3 yıldır girdilerdeki artışa rağmen, destekleme oranlarının yetersizliği nedeniyle geçim sıkıntısı çekmektedir. Ayçiçeğe; devlet tarafından 1,7-1,9 TL/kg aralığında fiyatlama yapılmaktadır.
1 Ağustos 2018 tarihinden itibaren, ayçiçekte gümrük vergisi oranı yüzde 13’den yüzde 27’ye, ayçiçek yağı gümrük vergisi yüzde 23’den yüzde 36’ya çıkarılmıştır.
Ayçiçek üreticisine yönelik yetersiz destek çiftçimizi üretimden soğutmaktadır. Bu da ayçiçek ve ayçiçek yağı ithalatını her geçen gün arttırmaktadır. İthalat her yıl olduğu gibi hasat zamanında da devam edecektir. Bu durum maalesef ayçiçek üreticisini mağdur edecektir.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kanola, soya ve aspir üretimi için uyguladığı sözleşmeli üretim modeli ayçiçek için de uygulanmalı, girdi üretim değerleri dikkate alınmalıdır.
Bitkisel yağ ihtiyacımızın yüzde 85’ini karşılayan ayçiçek üretimi teşvik edilmeli, ülkemiz dışa bağımlı olmaktan kurtarılmalıdır. Ayçiçekte yüzde 66 oranında dışa bağımlı olan ülkemizde ekonomik dengelerimiz açısından da ithalat azaltılmalıdır. Cari açığımızın giderek arttığı süreçte yerli ve milli tarım üretimine dönük teşvik politikaları hem vatandaşımızı, hem çiftçimizi memnun edecek, hem ekonomimize büyük katkılar sağlayacaktır.
İthalata dayalı tarım politikaları, ülkemizi bataklığa sürüklemektedir. Tarım ve Orman Bakanlığı tarım sektörünü “özel şirket” mantığı yönetmekten derhal vazgeçmelidir.
