En büyük görev öğretmenlerimize düşmektedir
Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili ve TBMM Başkanlık Divan Üyesi Emre Köprülü, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle bir mesaj yayımladı
EĞİTİMİN ÇAĞDAŞ NİTELİĞE KAVUŞTURULMASI OLMAZSA OLMAZIMIZDIR
“Ülkemizin başta ekonomik, toplumsal, siyasal ve kültürel alanları olmak üzere, ihtiyaç duyduğumuz köklü değişimlerin gerçekleştirilmesinin, daha uygar ve gelişmiş bir toplumunun yaratılmasının ön koşulu eğitim düzeyimizin bulunduğu durumdan çok daha nitelikli bir konuma çıkarılmasıdır.
Ancak iyi yetişmiş, yaşadığı toprakların zenginliğini özümsemiş, içinden geldiği tarihin ve toplumun deneyimlerini evrensel bilgilerle besleyen kişilerden oluşan bir toplum geleceğe emin adımlarla yürür, dünya ulusları arasındaki saygın yerini alabilir.
İşte bu değerlerin oluşturulmasında, tabuların değil; aklın ve bilimin yol göstericiliğinde çağdaş toplumun yaratılmasında en büyük görev öğretmenlerimize düşmektedir.
Ülke olarak içinde bulunduğumuz sorunların tek çıkış noktası; mesleğinin getirdiği bütün zorlukları yenme azmi olan, Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlı, demokratik ve laik bir toplum yaratma idealine inanmış öğretmenlerin üstün çabalarıyla olacaktır.
Öğretmenlerimiz, geleceğimiz olan çocuklarımızı ve gençlerimizi, cumhuriyetçi ve Atatürkçü Düşünce Sistemi’ne göre çağdaş, ilerici, eşitliğe inanan, ilkeli bireyler olarak yaşama hazırlamalıdır.
İçinde bulunduğumuz zaman diliminde öğretmenlerin hak ettiği ilgi ve değeri gördüğünü, taleplerinin karşılandığını söylemek mümkün değildir.
AKP iktidarları dönemlerinde başta öğretmenlerin toplumsal statüleri olmak üzere, ekonomik ve sosyal hakları ciddi şekilde gerilemiştir.
Eğitim sisteminde neredeyse her yıl yapılan değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbe, siyasi kadrolaşma ve yandaş yönetici atama gayreti eğitimin içinde bulunduğu sorunları daha da derinleştirmiş; eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi, sözleşmeli ve güvencesiz çalışma uygulamalarıyla öğretmenlerin yaşadığı sorunlar kat be kat artmıştır.
Tüm bu sorunların giderilmesinin yolu, önce eğitimi sonra ülkeyi dönüştürme amacında olan mevcut siyasi iktidarın yerine; çağdaş ve laik, bilimsel eğitimi öncü edinecek yeni bir iktidarın oluşturulmasıdır. Bu amaçla yapacağımız tüm çalışmalar; önce eğitimi sonra geleceğimizi kurtaracaktır.
İlkokula başladığımız ilk günden eğitim hayatımız boyunca her zaman sevgiyle andığımız, örnek aldığımız değerli öğretmenlerimizin, Öğretmenler Günü'nü içten duygularla kutluyor, tüm öğretmenlerimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
“Ülkemizin başta ekonomik, toplumsal, siyasal ve kültürel alanları olmak üzere, ihtiyaç duyduğumuz köklü değişimlerin gerçekleştirilmesinin, daha uygar ve gelişmiş bir toplumunun yaratılmasının ön koşulu eğitim düzeyimizin bulunduğu durumdan çok daha nitelikli bir konuma çıkarılmasıdır.
Ancak iyi yetişmiş, yaşadığı toprakların zenginliğini özümsemiş, içinden geldiği tarihin ve toplumun deneyimlerini evrensel bilgilerle besleyen kişilerden oluşan bir toplum geleceğe emin adımlarla yürür, dünya ulusları arasındaki saygın yerini alabilir.
İşte bu değerlerin oluşturulmasında, tabuların değil; aklın ve bilimin yol göstericiliğinde çağdaş toplumun yaratılmasında en büyük görev öğretmenlerimize düşmektedir.
Ülke olarak içinde bulunduğumuz sorunların tek çıkış noktası; mesleğinin getirdiği bütün zorlukları yenme azmi olan, Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlı, demokratik ve laik bir toplum yaratma idealine inanmış öğretmenlerin üstün çabalarıyla olacaktır.
Öğretmenlerimiz, geleceğimiz olan çocuklarımızı ve gençlerimizi, cumhuriyetçi ve Atatürkçü Düşünce Sistemi’ne göre çağdaş, ilerici, eşitliğe inanan, ilkeli bireyler olarak yaşama hazırlamalıdır.
İçinde bulunduğumuz zaman diliminde öğretmenlerin hak ettiği ilgi ve değeri gördüğünü, taleplerinin karşılandığını söylemek mümkün değildir.
AKP iktidarları dönemlerinde başta öğretmenlerin toplumsal statüleri olmak üzere, ekonomik ve sosyal hakları ciddi şekilde gerilemiştir.
Eğitim sisteminde neredeyse her yıl yapılan değişiklikler, 4+4+4 gerici eğitim yasasıyla Öğretim Birliği’ne vurulan darbe, siyasi kadrolaşma ve yandaş yönetici atama gayreti eğitimin içinde bulunduğu sorunları daha da derinleştirmiş; eğitimin dini referanslara göre şekillendirilmek istenmesi, sözleşmeli ve güvencesiz çalışma uygulamalarıyla öğretmenlerin yaşadığı sorunlar kat be kat artmıştır.
Tüm bu sorunların giderilmesinin yolu, önce eğitimi sonra ülkeyi dönüştürme amacında olan mevcut siyasi iktidarın yerine; çağdaş ve laik, bilimsel eğitimi öncü edinecek yeni bir iktidarın oluşturulmasıdır. Bu amaçla yapacağımız tüm çalışmalar; önce eğitimi sonra geleceğimizi kurtaracaktır.
İlkokula başladığımız ilk günden eğitim hayatımız boyunca her zaman sevgiyle andığımız, örnek aldığımız değerli öğretmenlerimizin, Öğretmenler Günü'nü içten duygularla kutluyor, tüm öğretmenlerimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
