Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, internet sansürü ile ilgili yazılı bir basın açıklaması yayımladı.
ÖZGÜRLÜKTEN, DEMOKRASİDEN KORKANLAR, BU TALEPLERİN ALTINDA KALIR
“Baskıların, yasakların, keyfiliklerin ve hukuksuzlukların diz boyu olduğu ülkemizde, yasak getiren ülkemiz adına utanç verici bir kanun tasarısı daha iktidarın parmak çoğunluğuyla TBMM’den geçmiştir.
Meclis İçtüzüğü’nün değiştirilmesi ile muhalefetin sesinin kısıldığı, medyaya hükümet komiserlerinin atandığı, kitapların piyasaya sürülmeden toplatıldığı, Youtube’un, sosyal paylaşım sitelerinin engellendiği, muhalif haber sitelerinin kapatıldığı dijital çağda, tasarıyla birlikte RTÜK’e internet alanını da denetleme yetkisi verilmiştir.
Bu Kanun denetim amacıyla değil, halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellemek içindir.
Özgür ve özgün yayıncılık yapmaya çalışan, iktidarın tahammül edemediği gerçekleri söyleyen az sayıdaki yayıncıyı susturmak içindir.
İstenen Türkiye budur.
Hükümet sözcüleri ve Ulaştırma Bakanının internet alanının denetimsiz olduğuna yönelik sözleri gerçeği yansıtmamaktadır.
Bilgi Teknoloji Kurumu 5651 Sayılı Kanun ile gerek çocukları korumak, gerek kişilik haklarını ve özel hayatın gizliliğini korumak gerekse devletin milli güvenliği ve hatta kamu düzenini korumak için her sene binlerce erişim engelleme kararı vermektedir.
Bugün itibarı ile 150 binden fazla web sitesi ve 100 binden fazla haber linki ve sosyal medya hesap ve içeriği Türkiye’den erişime engellidir.
Basını özgür, medyası bağımsız olmayan bir ülke, eninde sonunda her baskıcı rejimin arzuladığı bir suskunlar toplumuna dönüşecektir.
Ancak hangi yasak getirilirse getirilsin, halk özgürlükler çağında doğruyu öğrenecek mecra mutlaka bulacaktır.
Tarih bize hep aynı şeyi öğretmiştir.
Özgürlükten, demokrasiden korkanlar, bu taleplerin altında kalır.
Her baskıcı yönetim yıkıldığı gibi bu yönetim de yıkılacaktır.
“Baskıların, yasakların, keyfiliklerin ve hukuksuzlukların diz boyu olduğu ülkemizde, yasak getiren ülkemiz adına utanç verici bir kanun tasarısı daha iktidarın parmak çoğunluğuyla TBMM’den geçmiştir.
Meclis İçtüzüğü’nün değiştirilmesi ile muhalefetin sesinin kısıldığı, medyaya hükümet komiserlerinin atandığı, kitapların piyasaya sürülmeden toplatıldığı, Youtube’un, sosyal paylaşım sitelerinin engellendiği, muhalif haber sitelerinin kapatıldığı dijital çağda, tasarıyla birlikte RTÜK’e internet alanını da denetleme yetkisi verilmiştir.
Bu Kanun denetim amacıyla değil, halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellemek içindir.
Özgür ve özgün yayıncılık yapmaya çalışan, iktidarın tahammül edemediği gerçekleri söyleyen az sayıdaki yayıncıyı susturmak içindir.
İstenen Türkiye budur.
Hükümet sözcüleri ve Ulaştırma Bakanının internet alanının denetimsiz olduğuna yönelik sözleri gerçeği yansıtmamaktadır.
Bilgi Teknoloji Kurumu 5651 Sayılı Kanun ile gerek çocukları korumak, gerek kişilik haklarını ve özel hayatın gizliliğini korumak gerekse devletin milli güvenliği ve hatta kamu düzenini korumak için her sene binlerce erişim engelleme kararı vermektedir.
Bugün itibarı ile 150 binden fazla web sitesi ve 100 binden fazla haber linki ve sosyal medya hesap ve içeriği Türkiye’den erişime engellidir.
Basını özgür, medyası bağımsız olmayan bir ülke, eninde sonunda her baskıcı rejimin arzuladığı bir suskunlar toplumuna dönüşecektir.
Ancak hangi yasak getirilirse getirilsin, halk özgürlükler çağında doğruyu öğrenecek mecra mutlaka bulacaktır.
Tarih bize hep aynı şeyi öğretmiştir.
Özgürlükten, demokrasiden korkanlar, bu taleplerin altında kalır.
Her baskıcı yönetim yıkıldığı gibi bu yönetim de yıkılacaktır.