Nefret söylemi Meclis gündemine taşındı
CHP PM Üyesi ve Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, Alevilere ilişkin devlete ait bir üniversitenin ders kitabında geçen nefret söylemini Meclis gündemine taşıdı. Yüceer, “Bu ifadelerin devlete ait bir üniversitenin ders kitabında kullanılması nefret söylemi ve mezhep ayrımcılığı değil midir?” diye sordu.
CHP PM Üyesi Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer, Alevilere yönelik, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Osmanlı Türkçesi Grameri 2 ders kitabında yer alan “Kötü ayin yapan Kızılbaşlar. Allah onları kıyamete kadar aşağılık ve adi etsin. Din zamanlarında namaz kılınmıyordu” yönündeki sözleri Meclis gündemine taşıdı.
ERDOĞAN HEDEF GÖSTERİYOR
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi veren Yüceer, Alevi inancına yönelik son saldırının bir profesör tarafından devlete ait bir üniversitenin ders kitabında yapıldığını kaydetti. Duyarlı bir öğrencinin üniversiteye kitabın düzeltilmesine yönelik yazı yazdığını ancak, kendisine ‘Yeni dönemde yer almayacak’ yanıtı verilmesine karşılık değişiklik yapılmadığını hatırlatan Yüceer, “Ülkemizde özellikle son yıllarda Alevi toplumuna yönelik saldırılar artarken, sosyal barış, birlik ve beraberlik bizzat Erdoğan’ın ayrıştırıcı dil ve uygulamalarıyla zedelenmiştir. Siz-biz söylemlerinden vazgeçmeyen Erdoğan kalabalıkların önünde Aleviliği, Alevileri yuhalatmakta, nefret söylemiyle Alevileri hedef haline getirmektedir” dedi.
ASLA KABUL EDİLEMEZ
Bin yıldır bu topraklarda yaşayan ve bu topraklarla yoğrulmuş Alevileri etnik ve inanç kökenleri üzerinden ötekileştirmenin, düşmanlık üretmenin asla kabul edilebilir olmadığının altını çizen Yüceer şunları söyledi:
“Adında profesör sıfatı olan biri tarafından bu kışkırtıcı ifadelerin, devlete ait bir üniversitenin ders kitabında kullanılması kin ve nifak tohumları atılmak istenmesi kaygı vericidir. Öncelikle hemen bu çirkin söylemlerin sahipleri özür dilemeli, kitap bir an önce ders kitabı olmaktan çıkarılmalı, yazarı, editörleri hakkında gerekli işlemler yapılmalıdır. Yakın tarihimizin en acı olaylarından bir olan Sivas Katliamı’nın arifesinde inanıyorum ki yaratılmak istenen bu düşmanca iklime sağduyulu halkımız prim vermeyecektir. Bu nefret söylemleri, yurttaşlarımızı karşı karşıya getirmeye yetmeyecek; mezhepçilik üzerinden siyaset yapanlar asla emeline ulaşamayacak; binlerce yıldır barışa, kardeşliğe ve hoşgörüye ev sahipliği yapan Anadolu topraklarında insanlarımız kardeşçe yaşamaya devam edecektir.”
ARINÇ’A SORULAR
Yüceer, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
1-Bu ifadelerin devlete ait bir üniversitenin ders kitabında kullanılması nefret söylemi ve mezhep ayrımcılığı değil midir?
2- Hükümet olarak iddianın basına yansımasının ardından tavrınız ne olmuştur? Kitabı, ders kitaplarından çıkarmayı düşünüyor musunuz? Gelecek dönemde de ders kitabı olarak okutulacak mıdır?
3-Söz konusu hakaret içerici, kin ve nifak tohumları eken ifadelerin yazarı ve editörler hakkında herhangi bir hukuki girişim başlatmayı düşünüyor musunuz?
4-Kitabın ilgili sivil toplum kuruluşlarının uyarılarına rağmen düzeltilmeme gerekçesi nedir? Bu ifadelerin çıkarılmasına kim ya da kimler engel olmuştur?
5- Önergenin yanıtlandığı tarihe kadar olan dönemde son bir yılda kaç kişi hakkında “nefret söylemi” gerekçesiyle dava açılmıştır? Yürütmenin başı veya diğer bakanlar hakkında açılan dava ya da davalar var mıdır?
ERDOĞAN HEDEF GÖSTERİYOR
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığına yazılı soru önergesi veren Yüceer, Alevi inancına yönelik son saldırının bir profesör tarafından devlete ait bir üniversitenin ders kitabında yapıldığını kaydetti. Duyarlı bir öğrencinin üniversiteye kitabın düzeltilmesine yönelik yazı yazdığını ancak, kendisine ‘Yeni dönemde yer almayacak’ yanıtı verilmesine karşılık değişiklik yapılmadığını hatırlatan Yüceer, “Ülkemizde özellikle son yıllarda Alevi toplumuna yönelik saldırılar artarken, sosyal barış, birlik ve beraberlik bizzat Erdoğan’ın ayrıştırıcı dil ve uygulamalarıyla zedelenmiştir. Siz-biz söylemlerinden vazgeçmeyen Erdoğan kalabalıkların önünde Aleviliği, Alevileri yuhalatmakta, nefret söylemiyle Alevileri hedef haline getirmektedir” dedi.
ASLA KABUL EDİLEMEZ
Bin yıldır bu topraklarda yaşayan ve bu topraklarla yoğrulmuş Alevileri etnik ve inanç kökenleri üzerinden ötekileştirmenin, düşmanlık üretmenin asla kabul edilebilir olmadığının altını çizen Yüceer şunları söyledi:
“Adında profesör sıfatı olan biri tarafından bu kışkırtıcı ifadelerin, devlete ait bir üniversitenin ders kitabında kullanılması kin ve nifak tohumları atılmak istenmesi kaygı vericidir. Öncelikle hemen bu çirkin söylemlerin sahipleri özür dilemeli, kitap bir an önce ders kitabı olmaktan çıkarılmalı, yazarı, editörleri hakkında gerekli işlemler yapılmalıdır. Yakın tarihimizin en acı olaylarından bir olan Sivas Katliamı’nın arifesinde inanıyorum ki yaratılmak istenen bu düşmanca iklime sağduyulu halkımız prim vermeyecektir. Bu nefret söylemleri, yurttaşlarımızı karşı karşıya getirmeye yetmeyecek; mezhepçilik üzerinden siyaset yapanlar asla emeline ulaşamayacak; binlerce yıldır barışa, kardeşliğe ve hoşgörüye ev sahipliği yapan Anadolu topraklarında insanlarımız kardeşçe yaşamaya devam edecektir.”
ARINÇ’A SORULAR
Yüceer, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:
1-Bu ifadelerin devlete ait bir üniversitenin ders kitabında kullanılması nefret söylemi ve mezhep ayrımcılığı değil midir?
2- Hükümet olarak iddianın basına yansımasının ardından tavrınız ne olmuştur? Kitabı, ders kitaplarından çıkarmayı düşünüyor musunuz? Gelecek dönemde de ders kitabı olarak okutulacak mıdır?
3-Söz konusu hakaret içerici, kin ve nifak tohumları eken ifadelerin yazarı ve editörler hakkında herhangi bir hukuki girişim başlatmayı düşünüyor musunuz?
4-Kitabın ilgili sivil toplum kuruluşlarının uyarılarına rağmen düzeltilmeme gerekçesi nedir? Bu ifadelerin çıkarılmasına kim ya da kimler engel olmuştur?
5- Önergenin yanıtlandığı tarihe kadar olan dönemde son bir yılda kaç kişi hakkında “nefret söylemi” gerekçesiyle dava açılmıştır? Yürütmenin başı veya diğer bakanlar hakkında açılan dava ya da davalar var mıdır?
