Tatilden sonra öğrenci derse nasıl ısıtılır?

Artık okullar açılıyor. Tatilin esintileri yerini ders çalışma sorumluluklarına bırakacak. İşte bu geçiş dönemi çocukların sezondaki başarıları için çok önemlidir.

Tatilden sonra öğrenci derse nasıl ısıtılır?
04 Eylül 2007 Salı 08:52

Özellikle (LGS) Lise Giriş Sınavı ve (ÖSS) Öğrenci Seçme Sınavı olan üniversiteye giriş sınavlarına girecek olan öğrencilerin tatillerini daha erken bitirmiş olmaları tercih edilir. Ebeveynler bu geçiş döneminde, yani tatilin son günlerinde neler yapabilirler?

İşte uzmanların konuyla ilgili görüşleri şu şekilde:

Okul arkadaşları ile telefon bağlantıları kurmaları için çocuklarını teşvik edebilirler. Bu telefon görüşmeleri çocuğa okul yaşantısını çağrıştırır.

Geçtiğimiz sezonda çocukları başarısız olmuşsa bile bu, tehdit cümleleri ile çocuğa hatırlatılmamalıdır. Örneğin; “Seni bu dönemde de göreceğiz... ” gibi. bu, yaklaşım sezon başından itibaren çocuğu kaygılandırır ve derslere karşı negatif bakış açısı kazandırır.

Daha önce yaşanılan okul başarıların sohbet konuları içinde gündeme alınması. Okul ihtiyaçlarının pozitif yaklaşımlar içinde karşılanmaya çalışılması. Çocuk ile birlikte planlar yapılması. Bu planların gerçekçi olması, çocuğun kabulü ile yapılması önemlidir. Bu planların içinde yıllık planların olması çocuğun belli bir hedefe kilitlenmesini sağlar. Günlük ve haftalık programlar hazırlanabilir. Bu programlarda başlangıçta minimum ders saatleri olması daha faydalıdır. Ders dışında eğlenceye zaman ayrılması, çocuğun programı daha çabuk benimsemesini sağlar.

NASIL DERS ÇALIŞIRLAR?

Hepimiz biliyoruz ki kişi sürekli olarak öğrendiklerinin büyük bir kısmını unutur. Öğrenilen bilgiler tekrar edilmez, organize edilmez ve kişi için belirgin bir özelliği bir önemi yoksa unutulmaya mahkumdur. Bu sebeple bir öğrencinin belli bir ders konusunda ilgisinin olması ve bilgi tekrarı çok önemlidir.

Tatillerin öğrencinin dinlenmesi, ailesiyle bir arada olabilmesi, aile ve dost çevresiyle kaynaşması, sosyal aktivitelere zaman ayırması, eksiklerini tamamlaması açısından hepimizin bildiği önemli yararları vardır. Bununla beraber bilhassa son günlerde yaşadığımız hava şartları gibi nedenlerle beklenenden uzun sürdüğünde ve bazı hususlara dikkat edilmezse henüz tam yerleşmemiş bilgilerin unutulmasına da yol açmaktadır.

Tatilde öğrencilerin çoğu derslerini de çalışmaya gayret etseler de bir kısmı tatil rehavetinden henüz kurtulamadı. Ailelerin yeni dönemde başarının düşmemesi ve eksiklerin telafisi açısından yapacağı bazı şeyler var. ‘Çalış’ demenin tek başına yeterli olmadığını hepimiz biliyoruz. Önemli olan çocuk veya gencin bir ders veya konu hakkındaki ilgisini sağlayabilmek, eksik olduğu yönü geliştirmesi için onu desteklemektir.

Öğrenilenlerin günlük, haftalık, 15 günlük ve aylık periyotlarla tekrarlanması gerekmektedir. Bazı öğrenciler ise nasıl olsa bu sorular tekrar yazılıda çıkmayacak, diye düşünerek öğrendiklerini tekrarlamayıp yeni konulara yönelmekte, daha sonra da ileride LGS ve ÖSS gibi sınavlarda aynı şeyleri bir daha öğrenmek için çaba sarf etmesi gerekmektedir.

Ailelerin bir kısmı, Türkçe, sosyal bilgiler gibi sözel; resim ve müzik gibi sanat derslerinin öğrencilere daha kolay geldiğini ve bunlarda başarının normal olduğunu, asıl zor olanların sayısal dersler olduğunu düşünüyorlar. Böyle olunca da bu tür derslere yönlendirmekte yetersiz kalan aileler de vardır. Halbuki sayısal derslerde daha başarılı olduğu halde Türkçe, yabancı dil, hayat bilgisi, sosyal bilgiler, tarih ve coğrafya gibi konularda zorlanan öğrenci de çoktur. Başarı için öğrencinin öncelikle ana dilini iyi bilmesi şarttır. Bunda yaratılış kadar geçmiş yaşantıların ve branş öğretmenlerinin tutumu da etkili olmaktadır.

Öğrenciyi derse motive edebilmek için onunla gelecekteki hedefi konusunda konuşmak ve her dersin ileriki yaşamındaki etkilerini onunla tartışmak önemlidir. Çocuk veya genç çeşitli dersleri sadece not almak için öğrenmemelidir. Örnek olarak bir sosyal bilgiler veya tarih, coğrafya gibi bir dersin genel kültür ve günlük hayattaki önemini kavrayabilmelidir. Gelecekte seçebileceği meslekte öğrendiği derslerin etkileri hakkında örnekler verilmelidir. Bu noktada aileler kadar öğretmenlere de önemli görevler düşmektedir.

Diğer taraftan anne babalar ne kadar kendi bilgi ve kültürlerini artırmak için gayret sarf ederse çocuklar da öğrenmeye karşı o kadar istekli olmaktadır.

Okulların açılması ile birlikte ilköğretim ve lise öğrencilerinin okulla da irtibatı sağlayarak derslerine ilgi duymalarını temin etmek için farklı yollar denenebilir. Öğrencinin yaşı, sınıfı ve kişiliğine göre eğitim CD’leri, yardımcı kitaplar, farklı materyaller, ders malzemeleri temin etmek, eve birlikte çalışacağı arkadaşlar davet etmek, ders kitaplarına göz atıp belli oyunlar geliştirmek gibi ilgisini artıracak farklı metotlar denenebilir. Yine öğrencinin öğrenme metotları da ders çalışma şekli ve sınavlardaki performansı göz önüne alınarak gözden geçirilmelidir. Bazı öğrencilerin ezberi iyidir. Öğrendiklerini tahlil etmek yerine ezberleyerek başarılı olurlar. Bir kısmı ise çok çalışarak yüksek notlar alırlar; fakat yorum sorularından zorlanırlar. Meslek hayatı ise yorum kabiliyeti ve analitik düşünme gerektirmektedir.

Bazı öğrenciler ise yorum kabiliyetine daha küçük yaştan sahiplerdir; fakat ezberlemekten çok okuyup çalışmaktan hoşlanmazlar. Yorum kabiliyetine sahip olmaları zaman zaman kendilerine aşırı güven duymalarına da sebep olabilir. Halbuki başarı için sınıflandırma ve ezberleme de gerekmektedir.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.