Prematüre bebekler yenidoğan uzmanının eline doğmalıdır
Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Uzm. Dr. Hülya Halis, Yenidoğan Yoğun Bakımı’nın kapsamları hakkında bilgi vererek tedavi amaçları hakkında açıklamalarda bulundu
“YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ OLAN BİR HASTANEDE GERÇEKLEŞMELİ”
Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi’nde geçtiğimiz hafta göreve başlayan Yenidoğan Uzmanı Uzm. Dr. Hülya Halis açıklamalarına, “Eğer bebeğinizin erken doğma riski varsa her şeyden önce kadın doğum hekiminiz, doğumunuzu koşulları uygun, yani neonatoloji uzmanının olduğu yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan bir hastanede gerçekleştirmelidir. Eğer yoğun bakım ünitesi olan bir hastanede doğum gerçekleştirilmişse zaten bir sorun olmayacak ve ihtiyaç halinde bebeğiniz hemen bu bölüme alınabilecektir.” ifadeleriyle başladı.
HAFİF YA DA AĞIR DERECEDE SAĞLIK PROBLEMLERİ OLABİLİR
“Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi, 24’üncü gebelik haftasından itibaren erken doğum, çoğul gebelik, şeker hastalığı annelerin bebeği, iri bebek, anne karnında mekonyum (kakasını) yutmuş bebek, zor doğum sonucu oluşan beyin ve diğer organ hasarı gibi yüksek risk taşıyan bebeklere gelişmiş düzeyde bakım sağlamaktadır.” diyen Dr. Halis, “Erken doğan bebekler çok küçük olmasalar bile, bir kısmının erken veya geç dönemde hafif ya da ağır derecede sağlık problemleriyle karşı karşıya olabilecekleri unutulmamalıdır.” dedi ve bebeğin ne kadar ufak ve az gelişmişse ciddi problemler yaşama olasılığının da o kadar artacağına dikkat çekti.
YAŞAMA İHTİMALLERİ DAHA YÜKSEK OLACAK
26-29. haftalarda doğan bebeklerin hayatta kalma ihtimalinin daha düşük, yaşadıkları takdirde hafif ya da ağır derecede sağlık problemleriyle karşılaşma olasılıkları daha yüksek olduğunu dile getiren Dr. Halis, “30-33. haftalarda doğan bebeklerin durumu genellikle daha iyi olacak ve yaşama ihtimali daha yüksek olacaktır. 34 haftadan sonra bebekler genellikle hafif derecede az gelişmiş ve genellikle de iyi durumdadırlar.” ifadelerini kullandı.
KORTİZON TÜRÜ İLAÇLAR BEBEĞE YAN ETKİ YAPMIYOR
30-32 haftanın altındaki bebeklerin çoğunun normal şekilde solunum yapmalarına yardımcı olacak bir solunum cihazına ihtiyaç duyduklarını aktaran Dr. Halis, “Buna ek olarak, yeni doğmuş bebeğinizin, az gelişmiş akciğerlerinden dolayı hayatının ilk birkaç gününde karşılaşabileceği problemlerden birisi de Solunum Güçlüğü Sendromudur (RDS). RDS’ ye yakalanmış bebekler genellikle solunum cihazına bağlıdır ve akciğerlerine yardımcı olması için sıvı yüzey basıncını düşüren sürfaktan türü ilaç tedavisine ihtiyaç duyabilirler. Ayrıca erken doğum tehdidi önceden biliniyorsa kadın doğum hekiminiz doğum öncesinde belirli periyotlarda size iğne şeklinde başka bir tedavi de uygulayabilir. Böylece daha anne karnında iken bebeğinizin akciğer gelişiminin hızlanması kısmen de olsa mümkün olacaktır.” diyerek genellikle bu amaçlarla kullanılan kortizon türü ilaçların, bebeğe bir yan etki yapmadığı gibi, çok pahalı ve riskli olan yoğun bakım tedavilerinden de korunmasını sağlayabileceğini söyledi.
KUVÖZDE 24 SAAT TAKİP
Kuvözün, yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin temel unsuru sayıldığına vurgu yapan Dr. Halis, “Yeni doğan bebekler bu kuvözlerde bakım altına alınıyor. Kuvöz, anne rahmine benzer bir ortam oluşturuyor. Kuvöz içinde bebekler anne rahmindeki gibi ısıtılıyor, enfeksiyonlardan korunuyor. Solunumu yetersiz olan bebeklerin solunumuna yardım eden, gelişmiş teknoloji ürünleri olan vantilatörler sayesinde akciğerleri olgunlaşmadan doğan bebeklerin yaşama şansı artıyor. Kuvözlerdeki bebeklerin solunum, kalp atışları ve vücut ısıları gibi yaşamsal fonksiyonları 24 saat takip ediliyor.” dedi.
ANNE DESTEĞİ OLUMLU ETKİ YAPIYOR
Riskli doğum yapan annelerin, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde bakım altına alınan bebeklerini uygun giysilerle sık sık ziyaret edebildiğini ve beslenmesine yardımcı olabildiğini belirten Dr. Halis, yoğun bakım sürecinde anne desteğinin bebeklerin gelişiminde olumlu bir etkisi olduğu bilgisini verdi.
EBEVEYNLER DİKKAT ETMELİ
Ebeveynlerin yenidoğan yoğun bakım koşullarına dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Dr. Halis, “Yoğun bakım hizmeti genellikle devlet ve üniversite hastanelerinde yapılıyor. Çok az sayıda nitelikli özel hastane aynı koşullara sahipler. Bu yüzden anne babalar bilgi sahibi olmalıdır. Doğum yapılacak hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesi olup olmadığına mutlaka bakmalılar. Ayrıca burada çalışan uzmanın gerçekten yenidoğan uzmanı olup olmadığını sormalılar.” diye konuştu.
17 KASIM DÜNYA PREMATÜRE GÜNÜ’NDE ETKİNLİKLER YAPILIYOR
Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Uzm. Dr. Hülya Halis son olarak da, “Unutmamalıyız ki tüm prematüre bebekler yenidoğan yoğun bakım uzmanının elinde doğmalıdır. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nde Türk Neonatoloji Derneği bu sloganı ile çeşitli etkinlikler yapmaktadır.” bilgisini verdi.
Haber: Uğur Kılıç
Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi’nde geçtiğimiz hafta göreve başlayan Yenidoğan Uzmanı Uzm. Dr. Hülya Halis açıklamalarına, “Eğer bebeğinizin erken doğma riski varsa her şeyden önce kadın doğum hekiminiz, doğumunuzu koşulları uygun, yani neonatoloji uzmanının olduğu yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan bir hastanede gerçekleştirmelidir. Eğer yoğun bakım ünitesi olan bir hastanede doğum gerçekleştirilmişse zaten bir sorun olmayacak ve ihtiyaç halinde bebeğiniz hemen bu bölüme alınabilecektir.” ifadeleriyle başladı.
HAFİF YA DA AĞIR DERECEDE SAĞLIK PROBLEMLERİ OLABİLİR
“Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi, 24’üncü gebelik haftasından itibaren erken doğum, çoğul gebelik, şeker hastalığı annelerin bebeği, iri bebek, anne karnında mekonyum (kakasını) yutmuş bebek, zor doğum sonucu oluşan beyin ve diğer organ hasarı gibi yüksek risk taşıyan bebeklere gelişmiş düzeyde bakım sağlamaktadır.” diyen Dr. Halis, “Erken doğan bebekler çok küçük olmasalar bile, bir kısmının erken veya geç dönemde hafif ya da ağır derecede sağlık problemleriyle karşı karşıya olabilecekleri unutulmamalıdır.” dedi ve bebeğin ne kadar ufak ve az gelişmişse ciddi problemler yaşama olasılığının da o kadar artacağına dikkat çekti.
YAŞAMA İHTİMALLERİ DAHA YÜKSEK OLACAK
26-29. haftalarda doğan bebeklerin hayatta kalma ihtimalinin daha düşük, yaşadıkları takdirde hafif ya da ağır derecede sağlık problemleriyle karşılaşma olasılıkları daha yüksek olduğunu dile getiren Dr. Halis, “30-33. haftalarda doğan bebeklerin durumu genellikle daha iyi olacak ve yaşama ihtimali daha yüksek olacaktır. 34 haftadan sonra bebekler genellikle hafif derecede az gelişmiş ve genellikle de iyi durumdadırlar.” ifadelerini kullandı.
KORTİZON TÜRÜ İLAÇLAR BEBEĞE YAN ETKİ YAPMIYOR
30-32 haftanın altındaki bebeklerin çoğunun normal şekilde solunum yapmalarına yardımcı olacak bir solunum cihazına ihtiyaç duyduklarını aktaran Dr. Halis, “Buna ek olarak, yeni doğmuş bebeğinizin, az gelişmiş akciğerlerinden dolayı hayatının ilk birkaç gününde karşılaşabileceği problemlerden birisi de Solunum Güçlüğü Sendromudur (RDS). RDS’ ye yakalanmış bebekler genellikle solunum cihazına bağlıdır ve akciğerlerine yardımcı olması için sıvı yüzey basıncını düşüren sürfaktan türü ilaç tedavisine ihtiyaç duyabilirler. Ayrıca erken doğum tehdidi önceden biliniyorsa kadın doğum hekiminiz doğum öncesinde belirli periyotlarda size iğne şeklinde başka bir tedavi de uygulayabilir. Böylece daha anne karnında iken bebeğinizin akciğer gelişiminin hızlanması kısmen de olsa mümkün olacaktır.” diyerek genellikle bu amaçlarla kullanılan kortizon türü ilaçların, bebeğe bir yan etki yapmadığı gibi, çok pahalı ve riskli olan yoğun bakım tedavilerinden de korunmasını sağlayabileceğini söyledi.
KUVÖZDE 24 SAAT TAKİP
Kuvözün, yeni doğan yoğun bakım ünitelerinin temel unsuru sayıldığına vurgu yapan Dr. Halis, “Yeni doğan bebekler bu kuvözlerde bakım altına alınıyor. Kuvöz, anne rahmine benzer bir ortam oluşturuyor. Kuvöz içinde bebekler anne rahmindeki gibi ısıtılıyor, enfeksiyonlardan korunuyor. Solunumu yetersiz olan bebeklerin solunumuna yardım eden, gelişmiş teknoloji ürünleri olan vantilatörler sayesinde akciğerleri olgunlaşmadan doğan bebeklerin yaşama şansı artıyor. Kuvözlerdeki bebeklerin solunum, kalp atışları ve vücut ısıları gibi yaşamsal fonksiyonları 24 saat takip ediliyor.” dedi.
ANNE DESTEĞİ OLUMLU ETKİ YAPIYOR
Riskli doğum yapan annelerin, Yeni Doğan Yoğun Bakım Ünitesi’nde bakım altına alınan bebeklerini uygun giysilerle sık sık ziyaret edebildiğini ve beslenmesine yardımcı olabildiğini belirten Dr. Halis, yoğun bakım sürecinde anne desteğinin bebeklerin gelişiminde olumlu bir etkisi olduğu bilgisini verdi.
EBEVEYNLER DİKKAT ETMELİ
Ebeveynlerin yenidoğan yoğun bakım koşullarına dikkat etmeleri gerektiğini söyleyen Dr. Halis, “Yoğun bakım hizmeti genellikle devlet ve üniversite hastanelerinde yapılıyor. Çok az sayıda nitelikli özel hastane aynı koşullara sahipler. Bu yüzden anne babalar bilgi sahibi olmalıdır. Doğum yapılacak hastanenin yenidoğan yoğun bakım ünitesi olup olmadığına mutlaka bakmalılar. Ayrıca burada çalışan uzmanın gerçekten yenidoğan uzmanı olup olmadığını sormalılar.” diye konuştu.
17 KASIM DÜNYA PREMATÜRE GÜNÜ’NDE ETKİNLİKLER YAPILIYOR
Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Yenidoğan Uzmanı Uzm. Dr. Hülya Halis son olarak da, “Unutmamalıyız ki tüm prematüre bebekler yenidoğan yoğun bakım uzmanının elinde doğmalıdır. 17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nde Türk Neonatoloji Derneği bu sloganı ile çeşitli etkinlikler yapmaktadır.” bilgisini verdi.
Haber: Uğur Kılıç
