Bugün Cumhuriyet Bayramımızı 99. kez kutlamanın haklı gururu ve coşkusu içindeyiz. Başta Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, silah arkadaşlarını, cumhuriyetin kuruluşuna giden süreçte seve seve canlarını veren kahraman şehitlerimizive gazilerimizi saygıyla, minnetle, rahmetle anıyoruz.
29 Ekim 1923, büyük kurtuluş destanının zafer ile son bulduğu ve Cumhuriyetin ilanı ile taçlandığı bir bayram günüdür. Türkiye’de Cumhuriyet rejiminin kabul edilmesiyle beraber,kişi egemenliğine dayanan bir yönetim son bulmuş ve ulus, kendisineait olan gücü kullanma fırsatını ele geçirmiştir. Başka bir deyişle,Osmanlı düzeninde “kul” olan insanlar, “vatandaş” olma hakkını eldeetmişlerdir. Osmanlı düzeninde siyasal ve hukuksal bakımdan var olanayrıcalıklı toplumsal yapı son bulmuştur. Cumhuriyet, insan haklarıuygulamasına dayanan demokratik hakların uygulanmasında bir önaşama olmuştur. Kadın ve erkek eşitliğinin yanı sıra, siyasal alanda,ekonomik ve toplumsal alanda fırsat eşitliği gündeme gelmiştir.
Cumhuriyet; bireyleri “ulusal bilinç” ile birleştirerek “vatandaş” olma olgunluğuna yükseltmektir. Cumhuriyet, katı kurallar getiren durağan bir rejim değildir. Büyük Atatürk Cumhuriyet'i kurarken, O'nun çağdaş gelişmeleri olanaklı kılacak dinamik bir yapıda olmasına özen göstermiştir.
Türk Milleti’nin siyasi olgunluğunu ve demokrasiye yatkınlığını tarihte kurulan Türk
devletlerinin geleneğinde arayan ve tespit ederek uygulamaya koyan ilk kez Atatürk’tür.
M.Kemal, Türk halkının “halkı bütünüyle refaha kavuşturmaktan ibaret olan eski Türk devlet
anlayışına aykırı hareket ettiğini gördüğü” hükümetleri iktidardan düşürerek Türkler’in
demokratik ruh ve karaktere sahip bir millet olduğunu ispatlamıştır.Atatürk tarafından ilan edilen “Cumhuriyet”in benimsenmesinde, çok partili demokratiksisteme geçişte ve Türk Milleti tarafından “Cumhuriyetçilik İlkesi”nin savunulmasının sebebi kuşkusuz bu durumdur.
Cumhuriyet rejimi, öncelikle, devlet yaşantımıza, siyasi yaşantımıza egemenliğin bir kişiye, bir gruba, bir sınıfa değil, doğrudan ulusa ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır. Bütün vatandaşları yasa önünde eşit sayması, vatandaşların temel hak ve özgürlüklerini devlet güvencesi altına alışı, milli birlik ve beraberliğimiz açısından da birleştirici ve pekiştirici olmuştur.
Atatürk’ün en büyük eseri “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Millî Mücadele’yi başlatan Atatürk, devleti kurarken inkılâpları gerçekleştirirken daimagençlik ile birlikte hareket etmiş, onlardan gelecek adına büyük işler bekleyerek, Cumhuriyeti gençlere emanet etmiştir. Atatürk, “Milli kültürümüzüçağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarma” hedefini de koymuştur. Bu hedefe ulaşmak için Türk gençlerinin sağlıklı, çalışkan ve Atatürkçü olarakyetiştirilmesi zorunludur. Atatürk pek çok konuşmasında gençliğe olaninancını ve ümidini dile getirmiştir. Türk gençliği “milli bir ideoloji” olanAtatürkçülüğü benimsemeli, böylelikle Atatürk’e, devletine ve milletinekarşı görevlerini yerine getirmelidir.
Mustafa Kemal’in aklında hep demokrasiyi hakim kılma amacı vardır. Ali Fuat Cebesoy “Sınıf Arkadaşım Atatürk” adlı eserinde, Atatürk’ün henüz 21 yaşında, 1902 yılında Harp Akademisi’nin birinci sınıfındayken “Cumhuriyet” fikirleri taşıdığını, 1905’te atandığı ilk görev olan Şam’a gitmeden önce arkadaşlarıyla yaptığı bir toplantıda “Asıl dava, yıkılmak üzere bulunan bir imparatorluktan önce bir Türk devleti çıkarmaktır” der.Atatürk’e göre, “Cumhuriyet demokrasinin en iyi uygulandığı, egemenliğin kayıtsız şartsız millete aitolduğu bir devlet ve yönetim biçimidir. O’na göre, “Cumhuriyet fazilettir”, “Türk Milleti” nin tabiatve adetlerine de en uygun yönetim şeklidir…
Cumhuriyet Mustafa Kemal’in ifadeleriyle, “Manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kuralı” temel almaz... Çünkü Mustafa Kemal’in manevi mirası “akıl ve bilimdir.”Atatürk cumhuriyeti “demokrasi sistemi” ile yönetilen bir devlet şekli olarak tanımlamıştır. Bu nedenle, cumhuriyet ve cumhuriyetçilik ilkesi demokrasi ile eşanlamlıdır. Demokrasi, cumhuriyet rejimini taçlandıran esas unsurdur.
Cumhuriyet, kişi için hürriyettir, devlet için görevleri belirlenmiş bir alanda yetki kullanımıdır. Cumhuriyet, kendi değerlerinin bilincinde olmayı, onları koruyup geliştirmeyi, benlik ve kimliğine sahip çıkmayı hem hedefleyen, hem sağlayan rejimdir. 99. yılını haklı gurur ve onuruyla idrak ettiğimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi değerlerini yerine koymak, hangi değerleri yeniden düzenlemek, hangi değerleri veya değer gibi görünen alışkanlıkları terketmek gerektiğini gösteren; ulusal kültür alanından başlayarak uyanmak ihtiyacını bir ulusal program halinde ortaya koyan Atatürk'ün, bizzat kendi sesinden Onuncu Yıl Nutku’ ’nda bulabiliriz. "Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti, millî birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir... Türk milletinin tarihî bir niteliği de, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir... Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medenî âlem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır... Türklüğün unutulmuş büyük medenî vasfı ve büyük medenî kabiliyeti, bundan sonraki gelişmesi ile, geleceğin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.”
Cumhuriyete karşı olan, demokrasi uygulamalarının verdiği haklardan faydalanarak devam
ettirdikleri gibi açık veya gizlice Cumhuriyete ve onun bireylere vekurumlara verdiği kazanımları zayıflatmak isteyen kişiler dün olduğu gibi bugün de vardır. Başta Türk Gençliğinin vetoplumumuzunCumhuriyetimizin kazanımlarını, erdemlerini, ereklerini iyi bilmesi, benimsemesi, unutmaması gerekir.
Cumhuriyetimizin ilanının 99. yıldönümünü gururla yaşıyoruz. Cumhuriyet bizim için bin yıllık Anadolu'daki devlet geleneğimizin vardığı son nokta olmuştur. Büyük devlet ideali, Cumhuriyet ile en yüksek düzeye erişmiştir. Cumhuriyet demek, milli birlik ve beraberlik ruhu ile Milli Mücadele'yi zaferle sonuçlandırmak demektir. Bugün aynı ruh ve idealle Cumhuriyetimize sahip çıkma çabası, kararlılığı ve iradesindeyiz. Devletimizin ve milletimizin Cumhuriyetin özüne, ruhuna ve anlamına sahip çıkması bağımsızlığımızın teminatı, geleceğimizin güvencesidir.Bağımsızlığına gölge düşmemiş, ulus olma ruhu yüksek, eğitim seviyesi yüksek, ekonomik ve demokrasi açısından güçlü bir Türkiye ile Cumhuriyetimizi kuvvetlendirmeye, yaşatmaya ve örnek hale getirmeye devam edeceğiz.
Sevgili gençler, aklı ve bilimi pusula olarak kabul eden Cumhuriyet, çağdaş medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmak için tüm zorluklara karşı yürüttüğümüz mücadelede yolumuzu aydınlatmaktadır. Bu yolda yürürken Cumhuriyetimize sahip çıkmak, şehit kanlarıyla sulanmış vatan topraklarımızı korumak, ülkemizi daha da ileriye götürmek için var gücümüzle çalışmak zorundayız. Hedeflerimize ancak vatanını, milletini ve hürriyetini seven; milli ve manevi değerlerine bağlı; üretken ve nitelikli gençler yetiştirerek ulaşabiliriz.
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
