ÇANAKKALE GEÇİLMEZ


Nurhan Acar Azkın

Nurhan Acar Azkın

21 Mart 2022, 14:16

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 107.yıldönümünü kutladığımız bugünlerde; vatanımızı vatan yapıp bize emanet eden başta büyük önderimiz M.Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını ve kahraman şehit ve gazilerimizi saygı, minnet ve rahmetle anıyorum. Çanakkale evladı olmaktan, şehit ve gazi torunu olmaktan büyük onur ve gurur duyuyorum.


Çanakkale Savaşları tarihin kaderini değiştiren, yaşamak hakkına şerefi ile ulaşan bir ulusun Dünya’nın yenilmez armadasına karşı mücadelesidir. 18 Mart yersiz bir gururun Karanlık Liman’da boğuluşunun dünyaya ilan edildiği, gün olmuştur. Modern donanımlı İtilaf donanması, Türk denizcilerinin çelik yumruğu ile Türk askerinin sınırsız vatan sevgisi, direnme gücü, fedakarlık ruhu ve iman gücüne yenik düşmüştür.

Çanakkale, denizaşırı sömürge imparatorlukları kurmuş ve en son teknolojik silahlara ve devasa donanmalara sahip devletlerin de yenilebileceğinin görüldüğü ve yıllar yılı esaret altında yaşamış milletler için bağımsızlık meşalelerinin tutuşturulduğu yerdir.

Çanakkale, sadece cephedekilerin değil, geride kalanların da savaştığı bir kahramanlık destanıdır. Nerede ise hemen her haneden bir kişi cepheye gitmiş, millet cephedeki evladı için seferber olmuştur. Köyler boşalmış, tarlaları sürecek, tohum atacak genç kimse kalmamıştır. Birçok evde ise analar öksüz evlatları ile yalnız kalmıştır. Okulların büyük kısmında öğretmen ve öğrenci yokluğundan eğitime ara verilmiş; boşalan çoğu okul binası ise cepheden gelen yaralılar için hastaneye dönüştürülmüştür.

Çanakkale Muharebeleri, Osmanlı son dönem harpleri içerisinde en kapsamlı ve aynı zamanda en şiddetli savaşlardan birisidir. Bu cephe Birinci Dünya Savaşı’nın seyrini değiştirdiği gibi Osmanlı/Türk toplumunun da kaderini derinden etkilemiştir.

Gerçekte on binlerce kişinin kaybına, ölümüne neden olan savaş, sadece Türkler için değil binlerce kilometre öteden, deniz aşırı ülkelerden Çanakkale’ye gelip nereye geldiğini, kimlerle ve niçin savaştığını bilmeden kaybolup giden gencecik insanların da dramı olmuştur.

Bu zafer, Avrupa’nın “hasta adam” diye tanımladığı Osmanlı Devleti’nin uzun bir aradan sonra kazandığı ilk büyük zaferdi. Sonunda Türk askerî yıllardır özlenen gücünün özünden bir şey kaybetmediğini göstermişti.“ Yenilmez armada” diye tanımlanan İngiliz donanması, Türk ordusunun mucizevî gücü sayesinde geri püskürtülmüştü. Böylece İstanbul muhtemel bir işgalden kurtarılmıştı. Lidersiz, örgütsüz ve moralsiz bir milletin haritadan silinmesini engelleyerek başını dik tutmasını başarmıştı.

Dünyada birçok ülkede Çanakkale Geçilmez dedirten Türk ordusunun saygınlığı artmıştır. Öyle ki, 2004 yılında ABD’nin Irak’ı işgali sırasında, ABD ordusunun Türk topraklarını kullanması hususunda ret kararı vermesinden sonra bazı Amerikalı şahinlerin Türkiye’yi cezalandırması söz konusu olunca ABD Dış işleri Bakanı ColinPowell’in “Gelibolu’yu unutmayınız sözü Çanakkale Deniz Zaferinin önemini vurgular niteliktedir.

Çanakkale Boğazı’ndaki deniz yenilgisi altında kalmak istemeyen ve bu yenilginin olumsuz etkisini her ne pahasına olursa olsun silmek isteyen İtilaf Devletleri talihlerini bu kez de İstanbul’u almak için kara yolundan giderek denemeye karar verdiler. Bu yolun Gelibolu yarımadasından geçtiğini düşündüler ve kara ordularını Gelibolu’ya çıkarttılar. Çanakkale kara savaşlarında da İtilaf Devletleri’nin karşısına kahraman Türk ordusu, Mustafa Kemal Paşa ve diğer kahraman komutanlar çıkacaklar Çanakkale’yi İtilaf Devletleri’ne kapatacaklar ve bütün dünyaya “Çanakkale Geçilmez!” dedirteceklerdir


Aziz şehitlerimiz ruhunuz şad olsun!

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.