ERTUĞRUL FACİASI


Nurhan Acar Azkın

Nurhan Acar Azkın

16 Eylül 2020, 13:10

Sultan ll. Abdülhamid, 1877-1878 Osmanlı Rus Savaşı’ndan sonra bir yandan Almanya’ya yakın politika gütmeye, diğer yandan Meiji ile Uzakdoğu’da yeni bir güç olmaya başlamıştır. Hatta Japonya’yla elçilik düzeyinde ilk temaslarda bulunmaya başlamıştır.
 
Japon İmparatoru Meiji, dünya devletlerini tanıma gezisine çıkmıştır. Bu gezilerin içinde Osmanlı Devleti de yer almaktadır.Meiji, Sultan ll. Abdülhamid’e mektup yazarak gerek Osmanlı gerek İslam kültür ve Uygarlığı hakkında bilgi edinmek istediğini belirtir. Bu istek, Japonya’yı, Osmanlı Devleti nezdinde farklı bir konuma oturtmuştur.
 
Padişah hem Meiji’ye iade-i ziyarette bulunarak  Devlet-i Âli Nişanı’nı sunmak; hem de Rusya veİngiltere’ye karşı Uzakdoğu’da denge oluşturmak arzusundadır.Bu hedeflere yönelik olarak Osmanlı Donanması’ndan bir eğitim gemisinin Japonya’ya gönderilmesi kararlaştırılır. Osmanlı gemileri içinde bu seyahate en uygun geminin Ertuğrul Firkateyni olabileceğine karar verilir ve 14 Temmuz 1889'da mürettebat ve öğrencilerden oluşan 612 kişilik heyetle İstanbul'dan yola çıkılır.
 
Sultan ll.Abdülhamid’in nişanını Japon İmparatoru’na sunan heyet, dönme hazırlıklarına başlamıştır. Fakat beklenmedik anda çıkan kolera salgını yolculuğun planlanan zamanda yapılamamasına yol açmış böylece yolculuk gecikmeli olarak Eylül ayının ikinci haftası başlamıştır. İstanbul’dan“dön!” emri üzerine kafile komutanı Osman Paşa tereddütsüzyola çıkmaya karar verir.  Japon makamları, başlayan tayfun mevsiminin geçmesi yönünde uyarılarda bulunmuşlardır. Özellikle ekonomik sıkıntılar başta olmak üzere çeşitli dedikodulara mahal vermemek için 16 Eylül 1890 günü Ertuğrul Firkateyni, dönüş yolculuğuna başlamış ve yola çıkmasından çok kısa süre sonra Oşima kayalıkları yakınında tayfuna yakalanarak batmıştır.
 
Ertuğrul Firkateyni’nin batması ile 587 denizci ölmüş 69’u kurtulmuştur. Kafile komutanı Osman Paşa maalesef bu feci olayda kaybolmuş tüm aramalara karşın bulunamamıştır. Kurtulanlar Japonya’da tedavi edilip 3 ay sonra iki Japon harp gemisiyle İstanbul’a getirilmişlerdir. Böylece Ertuğrul Firkateyni’nin bu yolculuğun vasıtası olarak seçildiği günden beri başlayan muamma özellikle bu batış olayıyla daha şiddetli bir hal almış, yaşanan olay, “kaza” ve “facia” ikileminde düğümlenmiştir. “kaza” ve “facia” kavramları Ertuğrul Firkateyni hadisesindeki muammanın temel yapıtaşlarını oluşturmuştur.
Facianın hemen ardından Sultan II. Abdülhamid'in emriyle şehit olanların ailelerine nakdi yardım yapılması maksadıyla bir komisyon kurulmuş ve ailelere maaş bağlanmıştır.  Ayrıca Japon hükümeti ve halkı tarafından toplanan yardımlar da İstanbul'a gönderilmiştir.
 
"Coğrafi uzaklık sebebiyle Türk-Japon ikili ilişkileri diğer ülkelere nazaran geç bir tarihte başlamıştır. Ertuğrul Fırkateyni'nin Japonya'ya gönderilmesi iki ülke ilişkilerinin ve bir dostluğun başlangıcı olmuştur. Ziyaret, Japon halkında Türklere karşı bir yakınlık ve sempati oluşturmuştur. Fırkateynin dönüş yolunda batması sonrasında yaralıların tedavisinde gösterilen hassasiyet ve onların İstanbul'a getirilmesi gibi gelişmeler ikili ilişkileri üst düzeye taşımıştır.

 
Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.