Görüldü

Görüldü…
BOP’un (Büyük Ortadoğu Projesi) Ilımlı İslam denilen, yeşil kuşak projesiyle yürümeyeceği görüldü.
Şimdi başta ABD olmak üzere, bu projeyi yönetenler, yeni eşbaşkanlarla BOP’u yeni bir senaryo üstüne oturtarak amaçına ulaştırmanın yöntemini tekrardan kurguluyorlar.
Eee tabiî ki, önce mayınlı alanda eşek dolaştırmak lazım.
Bu eşekler, özellikle babalarıda eşek olanlardan seçiliyor ki, amaça ulaşmanın süreci kısalsın.
Bakın medya tekrardan kurgulanıyor. Kurgunun dönemsel taşeronları (… ki bunlar nedense hep liberaller arasından seçiliyor) sırayla ulusalcılarla yakın temas içinde olmaya gayret gösteriyorlar.
Ulusalcı kelimesini biraz açarsak özetle: Kemalistler, Kendini merkezde hisseden biraz sola-sağa kaymışlar, Sol milliyetçiler, Sol İslamcılar, Milliyetçi muhafazakarlar, aslında Kemalislerden pek haz etmiyen bir takım sol fraksiyonlar…
Liberaller özellikle bu tanımlamadaki sol fraksiyonların Kemalizim karşıtlığını ve Milliyetçi muhafazakarların bir kısmının  ‘Yıllarca Ak Partinin hamuduyla götürdüğü, ganimetten pay almadaki susamışlığını’ inceden inceye deşiyorlar.
Sol fraksiyonlara (ki bunların entelektüel birikimleri oldukça yüklü) en sevdikleri dilden nağmeler yakıyorlar: (Halkların özgürlüğü, insan hakları, eşitlik, kardeşlik, sınıf kavgası vs.)
Milliyetçi muhafazakarlara ise daha basit anlaşılır şeyler vaad ediyorlar.
Yeni kurguda görülen o ki, libarellerin merkezde olduğu, sözünün geçtiği ama gezi olaylarının esas çekirdeği olan ulusalcıların merkeze sokulmadan , sizinde söz hakkınız var denilerek sakinleştirildiği bir rotaya doğru gidecek gibi duruyor.
Peki tasviye sürecine giden siyasal İslamcıların tavrı bu durumda ne olacak ?
Bu sorunun cevabını yaşadığımız günler içinde en çarpıcı biçimde görüyoruz.
Sadece Türkiye’de değil Mısır’da da bu su yüzene çıktı.
Yıllardır başta ABD olmak üzere batının da, bir dediğini iki etmediği, şımarttığı bu kesim tabiî ki direnecek.
Ve elindeki argümanları, en sert şekilde kullanmaktan da çekinmeyecek.
Saygılarımla.