Bizim kucaklaşmaya ihtiyacımız var

Saadet Partisi Çerkezköy İlçe Teşkilatı İl Yöneticilerinin de katıldığı bir kahvaltı programı düzenledi. Çınar Restaurant’ta düzenlenen programda konuşan saadet Partisi İl Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi hem iktidara hem de muhalefete seslenerek “Bizim kucaklaşmaya ihtiyacımız var.” dedi

Bizim kucaklaşmaya ihtiyacımız var
01 Aralık 2016 Perşembe 11:53

ÇINAR RESTAURAN’TA DÜZENLENDİ
Saadet Partisi Çerkezköy İlçe Teşkilatı’nın Çınar Restauran’ta düzenlediği kahvaltı programına Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi, İl Teşkilat Başkanı Mehmet Ayhan, Çerkezköy İlçe Başkanı Mehmet Kalyon ve İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.
İNANCIMIZ TAMDIR
Kahvaltıda kısa bir konuşma yapan Saadet Partisi Çerkezköy İlçe Başkanı Mehmet Kalyon, “Gerçekleşen nöbet değişimiyle Genel Başkanlığımıza Temel Karamollaoğlu seçilmiştir. Genel Başkanımıza başarılar diliyorum. Partimiz, Genel Başkanlığa seçilen Temel Karamollaoğlu ile kısa sürede hareket kazanarak eski güçlü günlerine dönecektir. Türkiye’nin saadet partisine ihtiyacı vardır. Göreve gelen Genel Başkanımız ve ekibinin başarılı olacağına inancımız tamdır. Biz milli görüş davamızı yere düşürmeyeceğiz. Birleştirici milli görüşçüler olarak Türkiye’mizin içinde olduğu bu çıkmaz sokaktan kurtaracağız. Bu çıkmaz sokaktan çıkmak için iktidarın AB’nin obezite ekonomisinden ve ABD ittifakından vazgeçerek milli politikaya dönmelidir.” ifadelerini kullandı.
GENİŞ KAPSAMLI AÇIKLAMA
Mehmet Kalyon’un ardından Saadet Partisi Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Murat Vakitçi de geniş kapsamlı bir açıklama yaparak hem iktidara hem de muhalefete seslendi. “Bizim kucaklaşmaya ihtiyacımız var.” diyen Vakitçi, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:
İSRAİL’LE ANLAŞMAYI DOĞRU BULMUYORUZ
“Dünyadaki bütün sistem İsrail’in korunması üzerine tavır belirliyor. Hiçbir zaman İsrail zulmü ne BM’ye ne de Avrupa’da açıkça kınanamamıştır. İsrail’le anlaşmayı doğru bulmuyoruz. Abluka devam ediyor. Bu anlaşma ile İsrail’in hunharca katlettiği şehit vatandaşlarımızın ailelerinin hukuki olarak haklarını almalarının önünü kesmiş olduk. Bu olmaz.
HERKES YANLIŞ YAPABİLİR
Ülkeye dışarıdan bir tehdit gelmesi halinde yapılacak ilk iş, iktidarın ve muhalefetin kucaklaşmasıdır. Herkes yanlış yapabilir. İktidarın da yanlışları olabilir. Onları hırpalayarak değil doğru bildiğimiz noktaya ikaz ederek çekmemiz lazım. Muhalefetin de hırçınlaşmaması lazım. Onlarda da yanlış olur. Yanlış olmasa, farklılıklar olmasa zaten siyasi partiler olmaz. O halde onların da sükunet içerisinde ama kararlılıkla elbette doğru bildiklerinin üzerinde durmaları gerekir. Bizim kucaklaşmaya ihtiyacımız var.
TERÖR AÇIK VE NET BİR ŞEKİLDE DIŞ DESTEKLİ
Şu anda Türkiye her yönden kıskaca alınmak isteniyor. Terör çok açık ve net bir şekilde dış destekli. Bu az değil, 30 küsur senedir devam ediyor. Türkiye direndi ama şimdi bu canımızı iyice yakacak tarzda şehirlere kadar indi. Ekonomik yönden sıkıntıya doğru itiliyoruz. Aynı zamanda da dost olmamız gereken ülkelerle, çeşitli bahanelerle aramıza bir şeyler sokularak kavga etmeye başladık. Bunlardan, bu atmosferden de kurtulmamız gerekir.
HUSUMET BESLEMEYİZ
Saadet Partisi olarak ne iktidar ne de muhalefete husumet beslemeyiz. Türk siyasi hayatına bu sözlerimizle bir mesaj vermek isteriz. Kimseye karşı bir husumetimiz yok. İktidardaki parti müntesipleri ile biz yıllarca beraber siyaset yaptık. Onlar bizim kardeşlerimiz ama yanlış bildiğimizi söyleriz. Hakaret edip onları küçük düşürmek için söylemlerde bulunmayız.
TAVSİYEDE BULUNDU
Muhalefetle de biz geçmişte yeri geldi çekişmenin içerisine girdik. Yeri geldi hükümetlerinde koalisyon kurduk, seçim ittifakları yaptık. Bugün onlara da tavsiyem: Evet Türkiye’de bugün birtakım yanlışlar var ama bunların suhuletle çözülmesi yoluna gidilmesi daha isabetli olur.
ZORLU YOLU SEÇEN BİR LİDER
Yola çıktığımızda yalnızca bir kişiydik. Genç, idealist, vatanına, insanına hizmet aşkıyla yanıp tutuşan, istese, boyun eğse her türlü makamı elde etmesi mümkünken, zorlu yolu seçen bir lider, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’dık.
ADALETSİZ SİSTEME BOYUN EĞMEYE DAVET ETTİLER
‘Bir çiçekle bahar gelmez’ diyenlere ‘ama her bahar çiçekle başlar’ diyerek kutlu yolumuzdaki azmimizi ortaya koyduk. Biz yola çıktığımızda mazlum, masum Anadolu insanı mahkeme kapısında, bir mübaşirin önünde dizleri titriyordu. Biz yola çıktığımızda ikinci sınıf insan muamelesi gören bu vatanın asıl sahipleri, bir devlet dairesinde çaycının önünde ceketini ilikliyordu. Biz yola çıktığımızda ‘böyle gelmiş böyle gider’ diyen, iradesi elinden alınmış insanlarımız vardı. Biz yola çıktığımızda ‘iyi adamlar iyi atlara binip gittiler, boşuna kendinizi yormayın’ deyip bizi adaletsiz sisteme boyun eğmeye davet edenler vardı.
ZORLU SÜREÇLERDEN GEÇTİK
Bu bir hak mücadelesi, onur, izzet, haysiyet ve şeref mücadelesi idi. Zor yıllar yaşandı, zorlu süreçlerden geçtik. Partilerimiz kapatıldı, tuzaklar kuruldu yollarımıza ama hiçbir zaman azmimizi ve inancımızı kaybetmedik. Binalara kilit vurulduğunda bitip tükeneceğimizi sananlar, yüreklerimize setler, engeller kuramadılar.
BU DÜZEN DEĞİŞMELİ
Herkes tanır bizi. Elleri nasırlı, yılların biriktirdiği acılar yüzlerine kalın çizgiler olarak yansımış mazlumlar bilir bizi. ‘Bu düzen değişmeli’ dediğimizde, ‘ama nasıl?’ diyerek şüpheci yaklaşıp, bizdeki azmi ve inancı gördükten sonra bize omuz veren garipler anlar ne demek istediğimizi.
HAYKIRIR BİZİ
Kıbrıs’a sorsanız söyler. Filistin’e sorsanız söyler. Çağlayan Meydanı’nda yankılanır yüreklerin bir ve beraber vuruşları. Keşmir, Patani, Arakan, Irak, Afganistan, Moro ‘şehidiz’ diye haykırır bizi.
Bağdat’ın, Basra’nın telli turnaları, Saraybosna’nın, Srebrenitsa’nın mavi kelebekleri, Çeçenistan’ın, Kafkas Dağları’nın kartalları, Pakistan’ın, Keşmir’in ikballeri hülasa nerede bir dertli varsa bilir bizi.
MİLYONLARIN OMUZLADIĞI TABUT
Türkü, Kürdü, Lazı, Çerkezi, Alevisi, Sünnisi yani milletimizin bütün renkleri anlar ne demek istediğimizi. Savunan adamın onlar için verdiği mücadeleyi, alnındaki boncuk boncuk ter damlalarının anlamını bilir hepsi. Milyonların omuzladığı tabut, tek çıkılan bu kutlu yolun ulaştığı aşamanın zirvesi ve başlangıcıdır aslında.
BÜTÜN BENLİĞİMİZDE HİSSEDİYORUZ
Davamıza olan inancımız ilk günkü heyecandan zerre kadar bir şey kaybetmedi. Verdiğimiz mücadeleye bugün daha fazla ihtiyaç olduğu aşikardır. Biz hala Fetih marşını dinlerken kendimizden geçiyor, Fetih ruhunu bütün benliğimizde hissediyoruz.
TOPARLANIN GİDİYORUZ
Şimdi artık yeniden Bismillah deme zamanıdır. Şimdi artık üzerimizde oynanan oyunlara ‘hayır’ deme ve yeniden yola revan olma zamanıdır. Şimdi artık başkalaşmadan değişimi inşa edebilmenin, ‘toparlanın gidiyoruz’ diyebilmenin ve şimdi artık dünyanın egemenlerine boyun eğmeden, kendi reel politiğini inşa edebilmenin zamanıdır.
SAADET PARTİSİ’NE DAVET EDİYORUZ
Biz buradayız, yaşanmış olmuş bitmiştir. İlk günkü heyecanımızla, kusur aramadan, sadece ve sadece kardeşlik hukuku gereği hatırlatma görevimizi yapmak adına, bir selam alıp vermişliğimiz olan bütün kardeşlerimizi nizama, selamete, refaha, fazilete, milli görüşe yani Saadet Partisi’ne davet ediyoruz.
SAFLARI SIKLAŞTIRMA ZAMANI
Ülkemizin içinde bulunduğu siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel çıkmazlar, buhranlar ortada iken, her bir kardeşimiz zalim emperyalist avcıların zehirli oklarına muhatap iken, bu devrin kusur arama devri olmadığına ve safları yeniden sıklaştırma zamanı olduğuna inanıyoruz.
BİZ BURADAYIZ
Bu çatı bütün kardeşlerimizi alır. Kendilerini dünyanın seçilmişleri olarak görüp zulümleri ayyuka çıkmış zalimleri hayal kırıklığına uğratmanın yolunun bir ve beraber olmaktan geçtiğine inanıyoruz. Kurdukları tezgahları, yazdıkları senaryoları, başlarına geçirme zamanı gelmiştir. Haydi biz buradayız. Bismillahirrahmanirrahim.”
 
 

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.