Eğitimde yaşanan sorunların kalıcı olarak çözümlenmesini istiyoruz

Çerkezköy ve Kapaklı Eğitim Sen Temsilcilikleri 24 Eylül'de bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi. Çerkezköy Belediyesi önünde toplanan Çerkezköy ve Kapaklı Temsilcilikleri bir basın açıklaması yaparken Çerkezköy ve Kapaklı Temsilcilikleri Yönetim Kurulu adına açıklama yapan Ayşegül Duman şu sözlere yer verdi; "Milli Eğitim Bakanlığı, var olan sorunları derinleştiren ve her yıl yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamalarıyla attığı her adımla başta eğitim emekçileri olmak üzere, öğrenci ve velileri mağdur etmeyi sürdürmektedir."

Eğitimde yaşanan sorunların kalıcı olarak çözümlenmesini istiyoruz
27 Eylül 2014 Cumartesi 07:07

Eğitim-Sen, Milli Eğitim Bakanlığı'nın son dönemdeki uygulamalarına karşı tüm Türkiye genelinde greve giderken, sendikanın Çerkezköy ve Kapaklı Temsilcilikleri de konuyla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı.

TOPLUMUN GELECEĞİNİ İPOTEK ALTINA ALMAKTADIR

Çerkezköy Belediye Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında Çerkezköy ve Kapaklı Eğitim-Sen Yürütme Kurulu adına Ayşegül Duman, dayatmaların arttığı bir dönemde seslerini duyurmak ve sorunlarına kalıcı çözümler üretilmesi için bir kez daha alanlarda olduklarını dile getirerek "Toplumun farklı kesimlerinin giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunları sürekli geri plana itilirken, eğitim sistemi üzerinden tüm toplum iktidarın siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirilmek istenmektedir. Eğitimde ve yükseköğretim alanında bu güne kadar yapılan bütün yasal düzenlemeler, hayata geçirilen fiili uygulamalar sadece eğitim sistemini değil, çocuklarımızın, velilerimizin ve bütün toplumun geleceğini ipotek altına almaktır. Dayatmaların arttığı bir dönemde sesimizi duyurmak ve sorunlarımıza kalıcı çözümler üretilmesi için bir kez daha alanlardayız” ifadelerini kullandı.

SİYASİ MÜDAHALELER ARTTI
Eğitimde 4+4+4 dayatması sonrası eğitime yönelik doğrudan siyasi müdahalelerin arttığını dile getiren Duman “ Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde yıllardır acil çözüm bekleyen sorunları bir tarafa bırakıp, eğitim sistemi üzerinden toplum içinde yeni ayrışmalar ve kutuplaşmalar yaratacak uygulamaları hayata geçirmeyi sürdürmektedir. Özellikle eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında, eğitime yönelik doğrudan siyasi müdahaleler artmıştır. Eğitim müfredatının içeriğine dini söylem ve ifadelerin yerleştirilmiş,okul dönüşümleri sürecinde imam hatiplere ayrıcalık tanınmış,öğrenciler öğretmenler yokluğu gerekçe gösterilerek dini içerikli dersleri seçmeye yönlendirilmiştir” dedi.

ÖĞRENCİLER MAĞDUR EDİLMİŞTİR
İktidar'ın halkın dini duygularını istismar etmekten çekinmediğini dile getiren Ayşegül Duman “ Türkiye’nin her yerinde imam hatip okullarına yeterli talep olmasına rağmen normal ortaokullar içinde imam hatip sınıfları açılmış, bazı tel örgü ve duvarlarla bölünerek öğrenciler mağdur edilmiştir. Doğrudan inanç istismarı şeklinde gündeme getirilen her lisede ibadethane açılmasının zorunlu hale getirilmesi ve son olarak kılık kıyafet yönetmenliğinde yapılan değişiklikle bütün okullarda başörtünün serbest bırakılması, okullarda velileri ve öğrencileri karşı karşıya getirecek uygulamalar olarak dikkat çekmektedir. AKP iktidarı,her alanda olduğu gibi,eğitim alanındaki siyasal hedeflerine ulaşmak için halkın dini duygularını istismar etmekten çekinmemektedir” ifadelerine yer verdi.

TEOG İLE ZORUNLULUĞA DÖNÜŞMÜŞTÜR
Bugünkü verilere göre 82 bin öğrencinin zorunlu olarak meslek liseleri ve imam hatiplere devam edeceğini belirten Duman "Milli Eğitim Bakanlığı, var olan sorunları derinleştiren ve her yıl yeni sorunlar yaratan politika ve uygulamalarıyla attığı her adımla başta eğitim emekçileri olmak üzere, öğrenci ve velileri mağdur etmeyi sürdürmektedir.Öğrencilerin özel liselere,meslek liselerine,imam hatip liselerine ve açık liselere yönlendirme süreci TEOG ile resmen bir zorunluluğa dönüşmüştür. 134 bin öğrenci meslek liselerine ve imam hatiplere zorla kaydedilirken,bu güne kadar açıklanan boş kontenjan sayısı sadece 52 bin 167’dir. Bu günkü verilere göre 82 bin öğrenci zorunlu olarak meslek liselerine ve imam hatibe devam edecektir. Okullarda siyasi iktidar çizgisinde olmayan tek bir yöneticinin bile görev almaması için düğmeye basılmış ve bütün okullarda tarihin en kapsamlı sendikal-siyasal kadrolaşma ve tasfiye uygulaması için okul müdürlerinin tamamına yakınını kendi siyasal kadroları arasından belirlemiş, Eğitim-Sen üyesi okul müdürlerinin yaklaşık yüzde 96’sı tasfiye edilmiştir” ifadelerini kullandı.

İŞSİZ ÖĞRETMENLER BİR KEZ DAHA HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATILDI
Eğitimde bir taraftan yoğun bir siyasal kadrolaşma yaşandığını dile getiren Duman “ Bu güne kadar kamu emeçlilerinin hakları çıkarılan torba yasalarla sürekli tırpanlanmıştır. Angarya çalışma, performans değerlendirme, mülakat ya da sözlü sınav uygulamaları ile iş güvencemiz elimizden alınmak istenmektedir. Eğitimde bir taraftan yoğun bir siyasal kadrolaşma yaşanırken, son çıkan torba yasa ile öğretmenlere sürgün anlamına gelen zorunlu rotasyon uygulaması yasal hale getirilmiştir. Türkiye çapında görev yapan binlerce öğretmen kendi istekleri dışında zorla rotasyona tabi tutulacak, tarihin en büyük ve en kitlesel sürgünü hayata geçirilecektir. Öğretmen açığının 140 bin olduğu bir dönemde sadece 40 bin öğretmenin ataması yapılmış, yıllardır atama bekleyen işsiz öğretmenler bir kez daha hayal kırıklılığına uğratılmıştır. Öğretmen açıkları her yıl olduğu gibi bu yılda ücretli öğretmenler ile kapatılacak, okul öncesinde ikili eğitime geçildiği için eğitimde güvencesiz istihdam uygulamaları artarak devam edecektir” diye konuştu.

2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ZORLU GEÇECEK
Duman açıklamasının devamında “ Eğitimin bütün alanlarında olduğu gibi üniversitelerde yaşanan sorunlar da katlanarak artmaktadır. Üniversitelerde üyelerimize yönelik baskılar, mobbing uygulamaları,soruşturma,sürgün ve görevden almalar devam etmektedir.Üniversite yönetimlerinin anti demokratik ve baskıcı uygulamaları artarken,haksız gerekçelerle hakkında soruşturma açılan,akademik faaliyetleri engellenen,hatta işten atılan Eğitim-Sen üyeleri ancak yargı kararları ile görevlerine geri dönebilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın sadece son birkaç ay içinde gündeme getirdiği konular, siyasal kadrolaşma girişimleri, yapılan yasa yönetmelik değişiklikleri ile attığı tehlikeli adımlar, 2014-2015 Eğitim ve Öğretim Yılı’nın eğitim emekçileri ve veliler açısından son derece zorlu ve çetin mücadelelere gebe olduğunu göstermektedir” dedi.

TALEPLERİMİZE KULAK VERSİNLER
Milli Eğitim Bakanlığını bir kez daha uyardıklarını ve taleplerine kulak vermelerini istediklerini dile getiren Ayşegül Duman “Siyasi iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı şunu çok iyi bilmelidir ki, eğitim ve bilim emekçileri eğitim üzerinden oynanmak istenen oyunun ve boyunlarına geçirilmek istenen zincirin farkındalar.Eğitim ve bilim emekçileri ne kendilerinin ne de çocuklarımızın,siyasi iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerine kurban edilmesine asla izin vermeyecektir.  Eğitim-Sen olarak, attığı her adımda tekçi,baskıcı ve dayatmacı uygulamaları ile eğitim ve bilim emekçilerini,öğrencileri ve velileri mağdur eden Milli Eğitim  Bakanlığı’nı bir kez daha uyarıyor, taleplerimize kulak verilmesini,eğitimde yaşanan sorunların kalıcı olarak çözümlenmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Haber: Uğur Can Avcılar

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.