Soğuk algınlığının üstesinden gelebilirsiniz

Soğuk algınlığının herkesin zaman zaman yenik düştüğü kronik bir rahatsızlık olduğunu belirten Özel Optimed Hastanesi KBB Uzmanı Op. Dr. Tugay Çevik, “Ne yazık ki soğuk algınlığına birden etki edebilecek mucizevi bir tedavi şekli yoktur. Bakteri enfeksiyonlarında etkili olan antibiyotikler ise bu virüslere etki etmezler. Böylece burnumuzu çeker dururuz, soğuk algınlığı için birkaç hap alırız ve belirtilerin geçmesini bekleriz” dedi

Soğuk algınlığının üstesinden gelebilirsiniz
28 Ekim 2015 Çarşamba 16:10

 KRONİK BİR RAHATSIZLIKTIR

Özel Optimed Hastanesi Kulak, Burun, Boğaz Uzmanı Op. Dr. Tugay Çevik, soğuk algınlığı hakkında bilgilendirmede bulundu. Soğuk algınlığının herkesin zaman zaman yenik düştüğü kronik bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Çevik, “Nezle-grip virüsleri nedeniyle kırgınlıkla birlikte burun tıkanıklığı, burun akıntısı, hapşırma ve hatta öksürme başlar. Ne yazık ki soğuk algınlığına birden etki edebilecek mucizevi bir tedavi şekli yoktur. Bakteri enfeksiyonlarında etkili olan antibiyotikler ise bu virüslere etki etmezler. Böylece burnumuzu çeker dururuz, soğuk algınlığı için birkaç hap alırız ve belirtilerin geçmesini bekleriz. Ancak soğuk algınlığını biraz daha konforlu geçirebilmek, çevremize ve yakınlarımıza bulaştırmamak için yapılabilecek pek çok şey vardır. Bu sayede hastalığın üstesinden daha da çabuk gelinebilir” diye konuştu.

HER TÜRLÜ STRESTEN UZAK DURMALIYIZ

Stres bağışıklık sistemini zayıflatarak kolay nezle-grip olmamıza neden olabilir diyerek konuşmasını sürdüren Tugay Çevik, “Her türlü stresten uzak durmaya çalışmak bu açıdan da önemlidir. Olumlu düşünün. Olumlu düşünmek çok önemlidir; yapılan çalışmalar hayata olumlu bakan insanlarda bağışıklık sisteminin daha iyi çalıştığını göstermektedir. Vücudumuzun dirençli ve dayanıklı olduğunu düşünmek iyileşmeyi kolaylaştırabilir. İstirahat ve uyku, belki de nezle ve gribin en eski tedavi önerisidir. Kendinizi sıcak tutun. Bu durumda aşırı terlemeye yol açmadıkça, vücudun bağışıklık sistemi enerjisini infeksiyona karşı savaşta kullanmak için odaklayabilir. Hafif, yorulmadan yürüyüş yapın. Bu şekilde kan dolaşımını arttırılarak infeksiyon bölgesine akyuvarların gelmesine katkıda bulunulur. Açık havada yapılan kısa yürüyüşler havasız bir odada yorganın altında yatmaktan daha iyidir” dedi.

BOL BOL SIVI ALINMALIDIR

Beslenmeye dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Dr.Çevik, “Soğuk algınlığı sırasında infeksiyona karşı önlem almaya çalışan vücudun metabolizması, hazmı zor gıdalarla yorulmamalıdır. Az yağlı gıdalar, et ve süt ürünleri, taze meyve ve sebzeler yenmelidir. Tavuk çorbası burundaki salgının kıvamını azaltarak, tıkanıklığı gidermektedir. Ayrıca özellikle sıcak tavuk çorbası salgı üretimini artırır, hapşırma ve sümkürme yoluyla mikropların vücuttan dışarı atılmasına yardımcı olur. Bol bol sıvı alın. 6-8 bardak su, meyva suyu, çay ve diğer içecekler ile nezleye bağlı kaybedilen sıvı yerine konabilir. Ayrıca yabancı maddelerin vücuttan atılması kolaylaşır. Su buharıyla odanın havasını nemlendirmek çok iyi bir yöntemdir. Sigara içmeyin, içilen ortamdan uzak durun. Sigara içilmesi veya dumanına maruz kalınması zaten infeksiyon nedeniyle duyarlı olan boğazın daha kötüye gitmesine neden olur. İnfeksiyona karşı mikropları solunum yollarımızdan temizlemeye çalışan hücrelere olumsuz etki yapar” ifadelerini kullandı.

YETERLİ MİKTARDA C VİTAMİNİ ALINMALI

Op. Dr. Tugay Çevik, konuşmasının devamında ise şunları söyledi; “Yeterli miktarda C vitamini alın. Öksürük, hapşırma ve diğer belirtilerin azalmasını sağladığına eskiden beri inanılmaktadır. Yüksek doz C vitamini doktor gözetiminde, kısa süreyle kullanılabilir. Fakat sıvı alımını da artırmak açısından portakal, mandalina, kivi ve greyfurt gibi C vitamininden zengin meyvelerin suları içilebilir. Tuzlu su ile burnunuzu temizleyin. Burun içindeki ödemin azalmasına ve burun tıkanıklığında azalmaya yardımcı olur. Ayrıca mikropların mekanik olarak temizlenmesini sağlar. Eczanelerde alınabilecek bu tip tuzlu su spreyleri kullanılabilir veya evde de basitçe hazırlanıp kullanılabilir. Bir bardak suya bir çay kaşığı saf tuz koyup karıştırdıktan sonra burun damlalıkları ile buruna damlatılarak belirgin rahatlık sağlanır.

Mikroplardan Korunma Ve Çevrenizdekilere Bulaşmasını Önlemenin Yolları Ellerinizi yıkayın. Ellerin yıkanması mikropların uzaklaştırılmasında oldukça önemlidir. Sabun ve akan sıcak su ile nezle virüsleri el ve parmak cildinden temizlenir. Sabun ve deterjanlar nezle virüsünü etkilemezler; virüsler yıkama ile mekanik olarak ortamdan uzaklaştırılırlar. El yıkama nezle olan kişi veya eşyaları ile temastan sonra çok önemlidir. Özellikle çocuklara hasta olan kişi ile temas ettiklerinde, ellerini yıkamaları öğütlenmelidir”

TEK KULLANIMLIK KAĞIT BARDAN KULLANIN

Tek kullanımlık kağıt bardakların özellikle okul ve iş yerlerinde mikropların yayılımını önlemede başarılı olduğunu sözlerine ekleyen Çevik, “Kağıt mendil kullanın. Kağıt mendile sümkürerek çöpe atmak en iyisidir. Burun akıntısı burundan temizlenir. Kirlenmiş mendili hemen atmak önemlidir; zira masaya, koltuğa, sandalyeye vs. temas ile başkasına virüs bulaşabilir. Gözlere, burun ve ağza dokunmayın. Nezle olan biriyle temas ettiyseniz, asla gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza elinizi sürmeyiniz. Böylece mikroplar bu bölgelerden size bulaşamaz. Çocuğunuza sık el yıkamasını öğütleyiniz. Kağıt havlu kullanın. Mutfak veya diğer yerlerde, özellikle nezle olunduğunda pamuklu havlu yerine kağıt havlu tercih edilmelidir. Oyuncakları temiz tutun. Oyuncaklar mikropları barındırabilirler. Oyuncaklar düzenli olarak sıcak, sabunlu suyla yıkanmalıdır. Başka yöne hapşırın. Diğerlerinden uzağa veya mendile hapşırılması önemlidir. Ağzınızı elleriniz ile kapadıysanız, sonrasında mutlaka elinizi yıkayınız. Bu modeli çocuklarınızın da örnek almalarını sağlayın.

Bulunduğunuz ortamı havalandırın. Mikroplar durağan havada asılı kalırlar. Pencereler açıldığında temizlenirler. Ayrıca oda nemlendirilmelidir. Kaloriferin üzerine ıslak bez konulması yeterli olur. Burun mukozasının kuruması önlenir” açıklamasında bulundu.

MİKROPLARI TEMİZLEYİN

Dr.Tugay Çevik konuşmasının sonunda ise, “Mikropları temizleyin. Mikroplar üç saate kadar, kapı kollarında, trabzanlarda, ışık düğmelerinde, telefon, uzaktan kumanda gibi sıkça dokunulan yüzeylerde yaşayabilirler. Bunların arasıra dezenfektanlarla silinmesi faydalıdır. Bu uygulamalar dışında belirtiler ağırlaşmaya devam ediyorsa veya geçmiyorsa mutlaka bir hekime başvurulmalıdır. Ciddi hastalık belirtileri olmayan basit nezlede, belirtileri azaltmak amacıyla semptomatik tedavi uygulanır. Ek olarak yatak istirahati, bol sıvı alınması, ılık tuzlu su ile gargara, akıntı kesici ilaçlar ve parasetamol gibi ağrı kesici ve ateş düşürücüler önerilir. Grip belirtileri olduğunda ise ev istirahati gereklidir. Nezle tedavisinde kullanılanlara ek olarak nadiren ve zorunlu kalındığında gereksinim duyulan virüslere karşı (antiviral) ilaçlar, belirtilerin süresini ve ciddiyetini azaltmak için kullanılabilir. Bu ilaçlar, genellikle yaşlılar ve gribe bağlı komplikasyon riski yüksek olan genel durumu bozuk hastalar için kullanılır. Bu gibi durumlarda belirtilerin ikinci gününde mutlaka doktor önerisiyle başlanır. Antibiyotikler ise virüslere etki etmezler. Antibiyotikler gibi reçeteye tabi olan ilaçlar, bakteriyel enfeksiyonun bulunduğu orta kulak iltahabı ve sinüzit gibi durumlarda, doktor tarafından teşhis edildikten sonra reçete edilirler. Basit nezle ve grip durumlarında antibiyotik kullanımının bir yararı olmadığı gibi, hastanın karaciğer ve böbreklerinin işlevlerini ağırlaştırır ve ayrıca mikropların antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesine de neden olur” dedi.

Haber: Emrah ÇOĞALAN

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.