SÜNNET MEVSİMİ

 Yazla birlikte evlilik gibi sünnet düğünleri de gündeme geliyor.
Erkek çocuğu olanlar için sünnet tatlı bir telaş, bir Mürvet. Kimileri çocuk biraz büyüsün aklı ersin diye bekliyor, kimileri kardeşleri birlikte sünnet ettirmek için uygun zamanı kolluyor. İşin bu yanı keyifli ama sünnetin psikolojik etkileri pek akla gelmiyor. Acaba sünnet için en uygun yaş nedir? Bu soruyu soran bir aile, neredeyse hiç düşünülmeyen bu konuda bilgi ihtiyacı duyanları hatırlattı bana.
Cinsiyet, insanın biyolojik olarak dişi ya da erkek olmasını belirleyen özellikleri tanımlar. Çocuk, cinsel kimliğini ve rolünü yasamın ilk yıllarında kazanmaya baslar.
Cinsel kimlik bireyin kendi bedenini ve benliğini belirli bir cinsiyet içinde algılayışı, kabullenmesi, duygu, tavır ve davranışlarda cinsel kimliğe uygun biçimde yönelmesidir. Günümüzde halen kabul gören Freud’un cinsel gelişim dönemlerine göre çocuk ergenliğe kadar “Oral – Anal – Fallik – Latent” evrelerinden geçer. 2-3 yaş ile 5-6 yaşlar arasını kapsayan fallik evre, çocukta cinsel ilginin en yoğun olduğu dönemdir. Psikoseksüel gelişimin fallik evresinde çocuğun bütün dikkati genital organı üzerinde toplanır, karşı cinsle olan farklılıklarını keşfetmeye başlar.
Cinsel organı en değerli varlığı haline gelir, hatta onun başına kötü bir şey gelmesi korkusunu taşımaya başlar (kastrasyon anksiyetesi). Bu dönemde çocuk “Sezgisel Düşünme” dönemindedir (Piaget). Sezgiye dayalı akıl yürütme, objelerin yerini alan zihinsel sembolleri biçimlendirme, kelimeleri kullanabilme, çoğu kez tutarsız da olsa objeleri gruplayabilme yeteneği ortaya çıkar. Latent evrede çocuğun ilgisi ağırlıklı olarak öğrenmeye yönelir. Okul çağı “Somut İşlemler” (Piaget) evresidir. Sayı kavramları, ilişkiler, süreçler, zihinsel olarak problemleri düşünme, kuralları anlama gelişir. Okul çağıyla birlikte, yoğun olan cinsel ilgi ve merakta azalma görülür. Bu dönemde çocuğun karşılaşabileceği tehlike, yetersizlik ve aşağılık duygusudur. Başarılı deneyimler, çocuğa çalışkanlık duygusu, yeterlilik ve hakimiyet duygusu verirken, yüksek beklentiler ve eleştiriler aşağılık duygusu geliştirir. Bu dönemde çocuk, önceki yılların cinsel dürtü ve fantezilerini unutur; düşüncelerini okuldaki etkinliklere çevirir ve aynı cinsten çocuklarla oynar.
Çocuksu hayal kurmalar, fantastik oyunlar bırakılır, çocuk daha gerçekçi, gözlemci, meraklı ve öğrenici olur. Fallik dönemde öne çıkan kastrasyon endişesi nedeniyle bu yaşlarda sünnet yapılması akademik çevrelerce sakıncalı görülmektedir. Diğer yandan çocuklar aynı yönde gelişseler de birbirlerinden farklılıklar gösterdiğinden gelişim dönemlerini kesin yaşlarla ifade etmek zordur. Her gelişim alanının diğerini etkilediği ve çocuğun çevresiyle etkileşiminin de devreye girdiği dikkate alındığında sünnet işleminin okul çağına kalmasının çocuğun ilgisinin yeniden cinselliğe çevrilmesine veya duygusal açıdan çocuğun olguyu nasıl yaşadığına bağlı olarak akademik ilgisinde farklılaşmaya yol açması mümkündür. Bu nedenlerden dolayı sünnetin 0-2 yaş arasında gerçekleştirilmesi, gelecekte çocuğun herhangi bir şekilde olumsuz etkilenmesi riskine karşı çok daha güvenli olacaktır.