Çocuklarda 'gece korkusu' için ne yapılabilir

Psikolog Meltem Keser çocukların sıklıkla yaşadığı bir sorun olan gece
korkuları hakkında açıklamalarda bulunarak ailelerin bu konuda ne tür
önlemler alması gerektiği üzerinde durdu. İlk olarak gece
korkularının, çocuğun çeşitli sebeplere bağlı olarak geceleri yalnız
kalmak istememesi veya odasına gitmeyi reddetmesi gibi davranışlarla
kendini gösteren bir problem olduğunu belirten Meltem Keser, bu
korkuların çeşitli sebepleri olduğunu belirterek ilk olarak aile içi
tartışmalar konusuna değindi.
ANNE VE BABA EMNİYET SİMGESİ
Anne ve babanın çocuk için iki emniyet simgesi olduğuna vurgu yapan
Keser, "Anne- baba, çocuk için; huzur, güven, emniyet ve sevgi
kaynağıdır. Anne baba arasındaki bağ ise, hayatı anlamlandırmada
çocuğun dayandığı ilk kaynaktır. Dolayısıyla bu bağın zayıf olması da
çocuğu karmaşaya sürükleyen bir unsurdur" diye konuştu.
Keser ardından, eşler arası tartışmaların çocuğun ruh dünyasını
zedeleyebileceğine dikkat çekerek, "Çocuk anne baba arasında geçen
tartışmalara şahit olursa 'Şimdi bana ne olacak, ya ayrılırlarsa?'
gibi kaygılara kapılır. Bu kaygılar, çocukta özgüven problemi
oluşturabileceği gibi, ebeveyne karşı olan güveni de zedeler. Sürekli
tartışma ortamında büyüyen çocuk, gün içinde gerilim yaşayacağı gibi,
uyuduğu zamanda aynı gerilimi devam ettirir. Ne yapması gerektiğini
bilememenin kaygısıyla, korkulu rüyalar görür" dedi ve ebeveynlerin ne
surette olursa olsun, çocuklarının yanında tartışmamaları,
birbirlerine veya çocuklarına karşı şiddet uygulamamaları gerektiğini
dile getirdi.
KONUŞULANLARA DİKKAT!
Meltem Keser, aile içi tartışmaların çocuklara verdiği zarara
değindikten sonra Rahatsızlık oluşturan sözler üzerinde durdu.
"Bilindiği gibi çocuklar soyut düşünceden ziyade somut düşünceleri ile
hareket ederler. Hususiyle de okul öncesi dönem çocuğun soyut olanı
algılaması beklenemez" diyen Keser, bu sebeple çocukların duyduğu her
şeyi gerçekleşme ihtimaliyle birlikte düşündüklerini belirtti ve
"Mesela; 'Öldürürüm seni, kırarım kafanı' tarzındaki tehdit cümleleri
veya korkutucu hikâyeler, çocuktaki korkuyu kamçılayacağından
kesinlikle kullanılmamalıdır" diye konuştu.
SEYREDİLENLER KONTROL ALTINDA TUTLMALI
Seyrettiği bir televizyon programı veya filmin de çocukları
etkileyebileceğini vurgulayan Meltem Keser, görselliğin zihne yerleşme
ihtimalini her zaman için çok yüksek olduğunu hatırlatarak, "Bu
sebeple seyredilen her neyse, çocuğu etkileme ihtimali de çok
yüksektir. Çocuğun seyrettiği film veya programlar kontrol altında
tutulmalıdır" uyarısında bulundu.
NELER YAPILMALI?
Keser, gece korkularını ortaya çıkartabilecek nedenlerin üzerinde
durduktan sonra bu problem için neler yapılabileceği ve alınacak
önlemler konusunda da şunları kaydetti; "Hayatın her anında, güven
oluşturacak sevgi yaklaşımlarını çocuğunuzdan esirgemeyin. Korkusuna
neyin sebep olduğunu anlamaya çalışın. Korkuya sebep olan durumu
ortadan kaldırın. Çocuğa 'Korkacak ne var ki? , 'Büyütüyorsun' gibi
ifadelerde bulunmayın. Dakikalarca korkusunun yersiz olduğuna dair
ikna çalışmaları yapmayın.
Çünkü bu yaklaşım çocukta 'Korkacak bir şeyler var ki, beni bu denli
ikna etmeye çalışıyorlar' düşüncesini oluşturabilir. Çocuğun yanında
kavga etmeyin. Çocuğun yanında konuşulanlara dikkat edin. Onu olumsuz
etkileyecek konuşmalardan kesinlikle kaçının. Gece korkarak
uyandığında sıcaklığnızı ondan esirgemeyin. Çocuğunuza sarılın ve onun
yanında olduğunuzu hatırlatın. Gece korkusu karşısında onu yalnız
bırakmayın veya azarlamayın. Çocuğun seyrettiği televizyon
programlarına dikkat edin."